Fransa, kendisini geçiş dönemi lideri olarak kabul ettiren Albay Assimi Goita'nın kararıyla cumhurbaşkanı ve başbakanın devrildiği ikinci darbenin ardından Mali'deki askeri ve siyasi durumdaki gelişmelerden memnun değil. Bu durumu kınayan Fransa, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) ve Afrika Birliği (AfB) ülkelerini askeri cuntaya karşı cezai tedbirler almaya, Mali'nin iki kurumdaki üyeliğini dondurmaya çağırmıştı. Ardından ise Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 2014 yılı başından bu yana Mali'de faaliyet gösteren, lojistik ve hava desteğiyle 5 bin 100 kişiden oluşan Barkhane Fransız kuvvetlerini geri çekmekle tehdit etmişti.
Le Journal du Dimanche gazetesine verdiği röportajda Macron, Fransız gücünün ‘demokratik meşruiyetten yoksun, demokratik bir geçişi arzulamayan, Barkhane gücünün sekiz yıldır savaştığı militanların büyüdüğü bir ülkeyi destekleyici olarak kalamayacağını’ vurguladı. Ardından Savunma Bakanlığının Malili güçlerle ortak askeri operasyonları askıya alma kararı aldığını duyuran Paris, sivillerin yeniden iktidara döneceğine dair garantiler alınana dek bu tedbirin yürürlükte kalacağını bildirdi.
Fransa’nın bu yöndeki kararı biraz gecikti. Zira Mali güçlerini eğitim ve silahlandırma yoluyla destekleyen ABD, darbenin hemen ardından operasyonlarını hızla durdurma kararı almıştı. Ancak Washington’un aksine burada terörle mücadelede yer alan Paris, Mali ve diğer Sahel ülkelerinin (Nijer, Burkina Faso, Çad ve Moritanya) istikrarını Barkhane ve Avrupalı komandolardan oluşan Takuba kuvveti aracılığıyla pekiştirme yönünde çalışıyor. Nitekim silahlı ve terörist gruplara yönelik operasyonların devam etmesi yönünde istekli olan Fransa, bu nedenle bu işini engelleyen adımlar atmaktan kaçınıyor. Ancak şimdi Fransa’nın bu kararı, Barkhane gücünün Mali'den ayrılması yönünde kapı açabilir. Zira Fransızlar, yılda yaklaşık 1 milyar euroya mal olan Fransız kuvvetlerinin Mali ve Sahel ülkelerinde teröre karşı savaşta yer almaya daha ne kadar devam edeceğini merak ediyor. Misyonun başarısını garanti edemeyen Paris kuvvetlerinin buradan ayrılması hiç kolay değil. Nitekim söz konusu kuvvetlerin buradan ayrılması sekiz yıldır mücadele ettiği gruplar karşısında bir geri çekilme olarak görüleceği için Mali'yi daha sonra komşu ülkelere yayılabilecek terörist grupların eline bırakacak.
Sivil bir hükümet kurulması, cumhurbaşkanlığı seçimleri için başlangıçta planlanan tarihe (27 Şubat 2022) riayet edilmesi, ülkenin kuzeyindeki yetkililer ile eski isyancı gruplar arasında 2015 yılında imzalanan Cezayir Anlaşması şartlarını uygulama yönünde çalışılması, iç barışın ve ülke birliğinin sağlanması Fransa tarafından üzerinde durulan ana noktalar sayılıyor. Mali Savunma Bakanlığı ise ‘bu kararların önümüzdeki günlerde Mali makamlarının vereceği cevaplar ışığında yeniden değerlendirileceğini’ teyit etti. Paris’teki gözlemciler, Afrikalıların kararlaştırdığı hafif yaptırımlarla tatmin olamayan Macron yönetiminin, Mali'deki varlığının sonsuza dek garanti edilemeyeceği, Malililer Paris’in yanlarında kalmalarını istedikleri taktirde bedelini ödemek zorunda oldukları yönünde güçlü bir mesaj göndermek istediğine inanıyor.
Fransız uzmanlar, iktidarda kalan ordunun Fransa'nın savunduğu demokrasinin en temel ilkelerini sarsmasının yanı sıra Fransa'yı rahatsız eden en önemli şeyin, Fransa'nın sahada savaştığı gruplarla arka planda temasların bulunması olduğunu öne sürüyor. Bu bağlamda iktidardakilerle silahlı gruplar arasında bağlantı olarak görülen İmam Mahmud Diko’nun oynadığı role atıfta bulunuluyor. Paris, Macron'un daha önce değindiği gibi İslamcılara karşı ‘yumuşak’ bir hükümeti kabul edemez. Dolayısıyla Paris ile Bamako arasında, tutumları netleştirmeye ve ortak eyleme yardımcı olmayan bir karşılıklı şüphe atmosferi var. Ayrıca Fransa’nın kararında gerçeküstü bir durum mevcut; Fransız kuvvetleri militanlara karşı savaşını sürdürürken Mali Ulusal Ordusu ise bir dış güç gibi davranmamasını istiyor. Paris, babası eski Cumhurbaşkanı İdris Debi'nin öldürülmesi ardından oğlu Muhammed İdris Debi İtno’nun Çad'da yürüttüğü kurumların devrilmesine ‘istikrar’ adı altında göz yummuştu. Dolayısıyla Paris'in tutumunun yalnızca görünüşü kurtarmak olabileceğini düşünen gözlemciler, Afrikalıları, Avrupalıları ve uluslararası toplumu öncelikli olarak ilgilendiren şeyin daha sonra geri dönüşün olabileceği bazı demokratik ilke ve uygulamalar pahasına olsa dahi terör örgütleriyle mücadeleye devam etmek olduğunu düşünüyor.
Fransa, Mali ile ortak operasyonlarını durdurdu
https://turkish.aawsat.com/home/article/3011001/fransa-mali-ile-ortak-operasyonlar%C4%B1n%C4%B1-durdurdu
Fransa, Mali ile ortak operasyonlarını durdurdu
Fransa, Mali ile ortak operasyonlarını durdurdu
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة