Game of Thrones oyuncusu isyan etti: "Çıplak sahneler yüzünden her şeye açık olduğumu sandılar"

Nathalie Emmanuel'in canlandırdığı Missandei ilk olarak üçüncü sezonda görülmüştü (HBO)
Nathalie Emmanuel'in canlandırdığı Missandei ilk olarak üçüncü sezonda görülmüştü (HBO)
TT

Game of Thrones oyuncusu isyan etti: "Çıplak sahneler yüzünden her şeye açık olduğumu sandılar"

Nathalie Emmanuel'in canlandırdığı Missandei ilk olarak üçüncü sezonda görülmüştü (HBO)
Nathalie Emmanuel'in canlandırdığı Missandei ilk olarak üçüncü sezonda görülmüştü (HBO)

Game of Thrones'da canlandırdığı Missandei karakteriyle tanınan Nathalie Emmanuel dizide yer aldığı çıplak sahnelerin kariyerinde önemli etkiler yarattığını söyledi. 
Screen Rant'in haberine göre Emmanuel, bu sahnelerin yapımcılara gerçekçi olmayan fikirler verdiğini, çıplak sahnelerde tamamen rahat olduğuna yönelik bir beklenti oluşturduğunu ifade etti. 
"Make It Reign Podcast" isimli podcast programına katılan oyuncu Game of Thrones'da rahat hissetmesinin diğer projeler için doğrudan geçerli olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Game of Thrones'u çekerken bazı çıplak sahneleri ya da çıplaklığı kabul etmiştim… Ve rol çıplaklık gerektirdiğinde diğer projelerin algısı Game of Thrones'da yaptığım için her şeye açık olduğum yönündeydi. Ancak anlayamadıkları şey belirli bir proje için şartları ve belirli şeyleri kabul etmemdi ve bu her proje için geçerli değil."
The New York Post'un aktardığına göreyse oyuncunun ne yapmak istediğine dair sınırlarının olması kendisinden aksini isteyen yönetmenlere karşı durmasını gerektirmiş. Emmanuel rahat hissetmemesine neden olan çıplaklığın yer aldığı senaryolardan uzaklaşmayı tercih etmiş. 
Oyuncu bu tip projelerin sayısının az olduğunu da ekledi. 
Daenerys Targaryen'in danışmanı rolündeki Missandei'nin 8. sezondaki trajik ölümü dizinin en şoke edici kısımlarından biriydi. 
Independent Türkçe, Screen Rant, The New York Post



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe