Afrika kıtasının en büyük askeri tatbikatı "Afrika Aslanı 2021", Batı Sahra’yı da kapsayacak

Tatbikatların yapılacağı bölgelerin ve tatbikatlara katılacak ülkelerin bir çizimi (Harita)
Tatbikatların yapılacağı bölgelerin ve tatbikatlara katılacak ülkelerin bir çizimi (Harita)
TT

Afrika kıtasının en büyük askeri tatbikatı "Afrika Aslanı 2021", Batı Sahra’yı da kapsayacak

Tatbikatların yapılacağı bölgelerin ve tatbikatlara katılacak ülkelerin bir çizimi (Harita)
Tatbikatların yapılacağı bölgelerin ve tatbikatlara katılacak ülkelerin bir çizimi (Harita)

Fas ordusu, Afrika kıtasının en büyük askeri tatbikatı olan "Afrika Aslanı 2021" tatbikatının, 7 Haziran Pazartesi günü başlayacağını açıkladı.
Ordudan yapılan açıklamada, "Afrika Aslanı 2021" tatbikatının 7-18 Haziran tarihlerinde gerçekleştirileceği belirtildi. Açıklamada tatbikatların, ülkenin orta kesimindeki Agadir, Tantan ve Tafravut, kuzey kesimindeki Tifnit ve Kuneytıra bölgeleri ile Batı Sahra'daki Mahbes bölgesini kapsayacağı kaydedildi.
Fas ve ABD'nin yanı sıra İngiltere, Brezilya, Kanada, Tunus, Senegal, Hollanda ve İtalya'nın katılacağı duyurulan tatbikatta, NATO ile 30 ülkeden askeri gözlemciler de yer alacak.
Aynı açıklamada, dünyanın en önemli ortak tatbikatları arasında yer alan bu tatbikatların birden fazla amacının olduğu belirtildi. Bunlar; tatbikata katılan birimlerin manevra kabiliyetlerinin artırılması, ittifak çerçevesinde ortak operasyonların planlanması ve uygulanmasında katılımcılar arasında birlikte çalışabilirliği geliştirmek, taktik, teknik ve prosedürlere hakim olmak, siber savunma becerilerinin geliştirilmesi, hava bileşeninin muharebe operasyonlarının yürütülmesi, havadan desteklenmesi ve yakıt ikmali konusunda eğitilmesi, deniz güvenliği alanında işbirliğinin güçlendirilmesi, deniz taktikleri ve konvansiyonel savaş alanında deniz tatbikatlarının yapılması ve insani yardım faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi. Aynı açıklamada, tatbikatlarda komuta faaliyetleri alanında eğitim ve simülasyon ile şiddet içeren terör örgütleriyle mücadele operasyonlarında eğitimin yanı sıra kara, hava ve deniz kuvvetlerine yönelik tatbikatların da yer alacağı vurgulandı. Ayrıca biyolojik, radyolojik, nükleer ve kimyasal dezenfeksiyon tatbikatları da yapılacak.
Öte yandan, insani faaliyetler çerçevesinde Emlan'da (Tafraoute / Agadir bölgesi) bir tıbbi-cerrahi açık hava hastanesi kurulacak. Fas ve ABD Ordusu'ndan doktor ve hemşirelerin görev yapacağı hastanede sağlık ekipleri tarafından bölgedeki yerel halkın yararına tıbbi ve cerrahi hizmetler sağlanacaktır.
Fas Ordusu, "Afrika Aslanı 2021" tatbikatının bir kısmının Batı Sahra’da, özellikle Mahbas bölgesinde gerçekleşeceğini açıkladı. Bu açıklama ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından Rabat'ın daha önce yaptığı açıklamayı yalanlayan bir açıklama yapmasından dört gün sonra geldi.
Pentagon'dan yapılan açıklamada, "Eğitim sahaları, kuzeydeki Kenitra Hava Üssü'nden güneydeki Tan-Tan'a ve ortadaki Ben Jarir Hava Üssü'ne kadar, ağırlıklı olarak Fas'a yayılmıştır" denildi.
Açıklamada, bu tatbikatlara hazırlanan Amerikan ve Faslı tarafların "2020 yazında planlama döngüsünün başlangıcında önerilen sahaları kullanmaya" karar verdiğine dikkat çekildi. Yani, ABD Başkanı Donald Trump'ın Aralık 2020'de Sahra üzerindeki Fas egemenliğini tanıdığını duyurmasından aylar önce bu karar alındı.



Çin, Uygurlara yönelik seyahat yasağını hafifletti, ancak ‘ciddi kısıtlamaları’ sürdürüyor

Çin'deki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çocuklarıyla birlikte bir Uygur gıda satıcısı (AP)
Çin'deki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çocuklarıyla birlikte bir Uygur gıda satıcısı (AP)
TT

Çin, Uygurlara yönelik seyahat yasağını hafifletti, ancak ‘ciddi kısıtlamaları’ sürdürüyor

Çin'deki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çocuklarıyla birlikte bir Uygur gıda satıcısı (AP)
Çin'deki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çocuklarıyla birlikte bir Uygur gıda satıcısı (AP)

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Çin'in Uygurların seyahat yasağını hafiflettiğini, ancak yurt dışına seyahat etmek veya Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki ailelerini ziyaret etmek isteyenlere yönelik ‘ciddi kısıtlamaları’ sürdürdüğünü belirtti.

Pekin, Birleşmiş Milletler'in (BM) ‘insanlığa karşı suç’ teşkil edebileceğini söylediği bir girişimle kuzeybatı bölgesinde bir milyondan fazla Uygur ve diğer Müslümanları gözaltına almakla suçlanıyor. Çin ise suçlamaları şiddetle reddediyor ve politikalarının Sincan'ı radikalizmden arındırdığını ve bölgeye ekonomik kalkınma getirdiğini söylüyor. Araştırmacılar, aktivistler ve Uygur diasporası üyelerine göre Çinli yetkililer, 2010 yılının ortalarındaki baskılardan bu yana yurtdışındaki insanlarla bağlantılı Uygurları gözaltına aldı ve seyahat belgelerine el koydu.

HRW’nin dün yayınlanan raporuna göre, Çinli yetkililer şimdi bazı Uygurlara pasaportlarını iade etmeye ve halkın seyahat başvurusunda bulunmasına izin vermeye başladı, ancak ‘ciddi kısıtlamalar’ devam etti. HRW’nin Çin araştırmacısı Yalkun Uluyol'a göre bu gevşeme, ‘bazı Uygurların yıllarca haber alamadıktan sonra yurtdışındaki akrabalarıyla kısa süreliğine görüşmesine olanak sağladı’, ancak kısıtlamalar halen ‘baskı’ için kullanılıyor.

Rapora göre, Çin'de Müslüman bir azınlık olan Uygurların neden seyahat ettiklerini açıklamaları, belirli bir tarihe kadar geri dönmeleri ve Çin hükümetini yurtdışında eleştirmeyeceklerine dair taahhütte bulunmaları gerekiyor. Rapora göre Uygurların aile üyeleriyle birlikte seyahat etmelerine nadiren izin veriliyor ve Çin'e döndüklerinde sıklıkla sorguya çekiliyorlar.

Yabancı pasaportlarla Çin'i ziyaret eden Uygurlar genellikle vize için uzun süre beklemek zorunda kalıyor, yetkililer tarafından sorgulanıyor ve akrabalarının evlerinde gecelemeleri engelleniyor. Bazıları HRW'nin Sincan'daki sözde iyileşmelerin tek taraflı bir resmini çizdiğini söylüyor. Zira söz konusu rapor, Çin dışındaki 23 Uygurla yapılan görüşmelere ve Çin hükümet belgelerine dayanıyor.

Sincan'daki gözaltı kamplarının şiddet, cinsel istismar, zorla çalıştırma ve siyasi endoktrinasyonla dolu olduğu düşünülüyor. Çin bu suçlamaları reddediyor ve tesislerin gönüllü eğitim merkezleri olduğunu ve kursiyerler ‘mezun olduktan’ sonra kapatıldığını söylüyor.

ABD, Pekin'in Uygurlara yönelik muamelesini ‘soykırım’ olarak nitelendirdi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği geçtiğimiz ağustos ayında, şok edici bir raporun orada insanlığa karşı suç işlenmiş olabileceğini öne sürmesinden iki yıl sonra, Sincan'da ‘sorunlu’ politikaların halen yürürlükte olduğunu açıkladı.