Fas, Libya’da çözüm için bir kez daha devrede

Libya’da aylardır bu dosya üzerinde nihai bir anlaşmaya varılmaksızın müzakereler yapılıyor

Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita, Libya Temsilciler Başkanı Akile Salih’i başkent Rabat'ta kabul etti (AFP)
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita, Libya Temsilciler Başkanı Akile Salih’i başkent Rabat'ta kabul etti (AFP)
TT

Fas, Libya’da çözüm için bir kez daha devrede

Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita, Libya Temsilciler Başkanı Akile Salih’i başkent Rabat'ta kabul etti (AFP)
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita, Libya Temsilciler Başkanı Akile Salih’i başkent Rabat'ta kabul etti (AFP)

Zayed Hediyye
Fas, Libya’da bir kez daha arabuluculuk rolü üstlendi. Rabat, Libya’daki krizi çözme yolundaki yeni tıkanıklığı gidermek için devrede. Fas Libya’daki diyalog masasında çoğunun çözüldüğü ve geriye en zorunun kaldığı dosyaların çözümünü tamamlama girişimi çerçevesinde Libya Temsilciler Meclisi Başkanı ve Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı’nı ağırladı.
Fas tarafından Libya tarafları arasında görüş birliği sağlamak için başlatılan bu yeni girişim, geçtiğimiz dönemde taraflar arasındaki en zorlu tartışmalı konulardan biriyle bağlantılı. Bu konu da üzerinde nihai bir anlaşmaya varılmaksızın aylarca hakkında müzakerelerin yapıldığı Libya'daki üst düzey pozisyonların seçilmesi.
Rabat’ın Libya Temsilciler Meclisi ve Libya Devlet Yüksek Konseyi arasında çözülmemiş konulardan biri olarak Akile Salih ve Halid el-Mişri ile yapılan görüşmelerin asıl gündemini oluşturması açısından üst düzey pozisyonların paylaştırılması konusuna odaklanması boşa değildi. Zira gözlemciler bu dosyayı son zamanlarda Libya sahnesinde siyasi tıkanıklığa yol açan büyük bir düğüm olarak nitelendiriyor ve genel bütçenin onaylanması ve genel seçimlerin yasal dayanağı gibi diğer istihkaklar konusunda ilerleme kaydedilmemesinin nedeni olarak görüyorlar.

Rabat’ta herhangi bir görüşme yok
Fas kendi topraklarında ev sahipliği yaptığı önceki tüm diyalog turlarında Libyalı tarafları önemli anlaşmalar imzalamaya teşvik etmeyi başarsa da, işi bu kez zor görünüyor. Zira Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri’yi doğrudan müzakere masasında bir araya getirme çabaları sonuçsuz kaldı ve yetkililer Rabat’ta iki başkan ile ayrı ayrı görüşmeler yapmakla yetindiler.
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, cuma günü başta Fas Temsilciler Meclisi Başkanı Habib el-Maliki ve Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita olmak üzere bir dizi Faslı yetkili ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada “Şu anda Fas’ı ziyaret eden Halid el-Mişri ile planlanmış bir görüşme yok. Bir görüşme olursa da bu, Libya’da yapılır” ifadelerini kullandı.
İki başkanın Fas’a çözmek için geldiği üst düzey pozisyonları seçme konusunda Salih “Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi tarafından atanan iki komite arasında Buznika’da yapılan toplantılarda Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde üst düzey pozisyonları seçmek üzere bir komitenin atanmasının kabul edilmesiyle üst düzey pozisyonları seçme konusu hallolmuştu” dedi.
Salih yaptığı basın açıklamasının devamında “Buznika’da üst düzey pozisyonların nasıl seçileceği konusunda uzlaşma sağlandı ve bu konuda karar verme sorumluluğu artık 13+13 Komitesi’nde” dedi.
Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi arasında Libya’daki üst düzey pozisyonların başkanlarının atanma mekanizması konusunda görüş ayrılıklarının yaşandığını gösteren açıklamasında Salih “Temsilciler Meclisi Berlin ve Suheyrat’tan çıkan sonuçlara bağlılığını korurken, karşı taraf üzerinde anlaşılan şeylere uymuyor. Biz üzerinde uzlaşılan her şeye bağlıyız. Taleplerimiz uluslararası toplumun talepleri ile uyum içerisinde. İkinci Berlin Konferansı bunu destekleyecek” dedi.
Fas’ın Bouznika kenti geçtiğimiz ocak ayında Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi arasındaki görüşmelere ev sahipliği yapmıştı. Söz konusu görüşmeler, Suheyrat'ta imzalanan Libya Siyasi Anlaşması'nın çizdiği çerçeveye uygun olarak, devlet kurumlarının birleştirilmesi ve üst düzey pozisyonların liderlerinin belirlenmesine ilişkin uzlaşmalarla sona ermişti.

Anayasa ve paralı askerler
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı “ülkesinin bölünme ve silahlı milislerin yayılma aşaması sırasında çok fazla acı çektiğini ve yabancı güçler ve paralı askerler çıkarılıp seçimler yapılarak Libyalıların taleplerinin karşılanması gerektiğini” belirtti.
Libya anayasa taslağı hakkında ise Salih “Anayasa taslağı Libya Temsilciler Meclisi'ne sunuldu. Ancak şu anda Libya'da sunulan anayasa taslağı hakkında ciddi bir reddetme var. Anayasa oybirliğiyle herkes tarafından kabul edilmeli” dedi.
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, Akile Salih’in Fas’ta yaptığı basın açıklamasında söylediklerine ilişkin herhangi bir resmi açıklamada bulunmadı. Salih gibi Fas’ı ziyaret eden Mişri de Dışişleri Bakanı Nasır Burita ile toplantı yaptı. İkili Libya siyasi diyaloğundaki son gelişmelerin yanı sıra seçimleri başarılı kılmanın ve bunları belirlenen zamanda yapmanın yollarını ele aldı.
Libya Devlet Yüksek Konseyi Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada “Bir dizi Devlet Yüksek Konseyi üyesinin ve Libya'nın Fas Büyükelçisi'nin katılımıyla Fas'ın başkenti Rabat'ta yapılan görüşmede taraflar iki kardeş ülke arasındaki ikili ilişkileri, Libya siyasi diyaloğundaki farklı gidişatlardaki son gelişmeleri ve seçimlerin zamanında başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesinin yollarını tartıştılar” ifadelerine yer verildi.
Üst düzey pozisyonların paylaşılması konusunda bir anlaşmaya varılması, geçtiğimiz yıllarda Libya krizi bağlamında başta Libya'nın petrol zenginliğinin en büyük kısmını ve devasa gelirlerini yöneten Merkez Bankası Başkanlığı ve Ulusal Petrol Kurumu (NOC) Başkanlığı pozisyonları olmak üzere rekabetin önemli bir rol oynadığı hassas pozisyonlarla ilgili olduğu için Libya’daki müzakere masasında bulunan en karmaşık dosyalardan biri sayılıyor.

Fas’ın iyimserliği
Rabat'ta gerçekleştirilen Libya müzakerelerinin yeni turu, Fas'ın ev sahipliğinde yapılan önceki turlarda elde edilen başarıyı elde edemese de Faslı yetkililer, bunun Libyalı taraflar arasında ihtilaflı konularda mutabakat sağlama yolunda atılmış bir adım olduğunu vurgulayarak bu yolun sonuna kadar gitmeye kararlı olduklarını ifade ettiler. Fas Temsilciler Meclisi Başkanı Habib el-Maliki “Fas tecrübeleri, yetkinlikleri ve yetenekleriyle kardeş Libya halkının emrine âmâde olmaya devam edecek. Ayrıca, Libya siyasi diyaloğunun bütün sonuçları yerine getirilinceye dek desteğini sürdürecek” dedi.
Maliki, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ile görüşmelerinin ardından yaptıkları ortak basın açıklamasında “Bugün Libya'daki durumun düzelmesinden ve kriz döneminden barış ve ulusal birlik dönemine, parçalanma ve silahlı çatışmadan kurumların inşasına doğru gidilmesinden memnunum” ifadelerini kullandı.
Fas, Libya’daki siyasi ve askeri çatışma yıllarında herhangi bir tarafın desteklenmesinde rolü olmayan objektif bir taraf olduğu için Libya taraflarının güvenine sahip. Bu da bu yılın başlarında ekonomi alanında yaptığı gibi, taraflar arasındaki ihtilafların çözülmesine yardımcı olacağına dair umutları yeşertiyor.
Fas liderliğinin sahip olduğu bu güvenden söz eden Libya Devlet Yüksek Konseyi üyesi Adil Karmus “Fas, geçmişte Temsilciler Meclisi ile Devlet Konseyi arasında çözüme kavuşmamış konularda fikir birliğini sağlama noktasında birçok başarıya imza attı ve bu yöndeki çalışmalarını tamamlamak istiyor” dedi.
Karmus “Daha önce Fas'ta fikir birliğinin sağlandığı önemli uzlaşmalar yapıldı. Fas Dışişleri Bakanlığı da bu uzlaşmalara tanık oldu. Bunlar her iki tarafça onaylandı. Rabat şu anda kendisini bu dosyada önemli bir başarıya imza atmış olarak görüyor ve bu yolu tamamlamak istiyor” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Belirsizlik ve açıklığa kavuşturma
Diğer taraftan Libya Temsilciler Meclisi Üyesi Cibril Uhide “Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih'in Fas'ta düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamalar hakkında bir karışıklık ve yanlış anlama olduğunu” söyledi.
Uhide “Salih yaptığı basın açıklamasında üst düzey pozisyonlara ilişkin anlaşmazlığı uluslararası bir komitenin çözeceğini söylemedi. Daha ziyade Fas’ta BM Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) koordinasyon sağlamasıyla Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi komiteleri arasında önceden varılan uzlaşmaları kastetti. Komite üyeleri o dönemde üst düzey pozisyonların üç bölgeye paylaştırılması konusunda anlaşmıştı. Buna göre Temsilciler Meclisi bir dizi ismi Devlet Yüksek Konseyi’ne iletecek, konsey de bu isimlerin arasında eleme yaparak her pozisyon için üçer adayı, içlerinden birisini seçmek üzere Temsilciler Meclisi’ne gönderecekti” dedi.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Uhide,  “Şu ana kadar yapılan buydu. Ancak süreç Devlet Yüksek Konseyi’nde durdu. Beş pozisyonunun her biri için üçer adayın ismi, aralarında seçim yapmak üzere oturum yapması için Temsilciler Meclisi’ne gönderilmedi. Mesele, üst düzey pozisyonların BM denetimindeki bir komite tarafından seçileceğine ilişkin şu anda etrafta dolaşan söylentiler gibi değil” şeklinde konuştu.



Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
TT

Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)

Libya'da zaman zaman tekrarlanan petrol sahalarının kapatılma süreci, ‘halkın tek geçim kaynağı’ olduğu için vatandaşlar arasında birçok soruyu gündeme getiriyor. İktidar mücadelesi veren iki hükümet arasındaki bölünmüşlük ışığında, adeta ‘politikacıların rehinesi haline gelen üretimi aksatmanın faturasını kimin ödeyeceği’ sorusunun cevabı ise merak ediliyor.

Libya'nın 2014 yılından beri bir bütün olarak yaşadığı siyasi bölünme, petrol zenginliğine ve gelirlerine, ülke siyasetçilerinin siyasi arenada ve bu zenginliğin yönetim mücadelesinin perde arkasında pazarlık ettiği bir ‘koz’ olarak yansıyor.

Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Petrol ve Doğalgaz Bakanı Muhammed Avn, Güney Libya’daki eş-Şerara ve el-Fil sahalarının üretimi durdurulduktan sonra geçtiğimiz Cuma günü üretimin yeniden başlatılmasıyla ilgili ilk yorumunda “Kayıp 340 bin varil olarak gerçekleşti” ifadesini kullandı.

Cumartesi akşamı yerel basında yer alan açıklamalarında Avn, bir grup vatandaşın el-İntisar 103 sahasını ve Zuytine petrol limanını birbirine bağlayan hattaki 108 noktasının vanasını kapatmakla tehdit ettiğini söyledi. Avn, “Bu olsaydı, bir felaket yaşanırdı. O zaman onu ham petrol taşımak için kullanmak imkânsız olabilirdi” dedi.

Avn, “Petrol sahalarının ve tesislerinin tekrar tekrar kapanması durumunda bundan yalnızca halk etkilenecek” diyerek bunun ‘baskı için bir koz olarak kullanılmaması’ çağrısında bulundu.

Petrol alanındaki politikacılar ve uzmanlar, Libya'daki petrol üretiminin ‘büyük mali getirileriyle ilgili amaçlar için genellikle politikacılar tarafından pazarlığa tabi olduğuna, Libya'nın üç bölgesi arasında eşit olarak dağıtılmadığına ve Trablus’un en büyük payı denetimsiz olarak aldığına’ inanıyor.

Temsilciler Meclisi'ndeki (TM) Enerji Komitesi'nin bir üyesi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada ‘petrol sahaları ve limanlarının kapatılmasının tehlikeli bir mesele olduğu ve bunun ülkenin geçimini tehlikeye atarak aslında herkesi riske attığını’ ifade etti.

Eski Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Maliye Bakanı Farac Bumtari'nin de mensubu olduğu ez-Zaviye aşiretinin bazı mensupları, üç petrol sahasını kapatmalarının ardından Cumartesi akşamı serbest bırakılmadan önce, Libya Merkez Bankası Başkanı es-Sıddık el-Kebir'i Trablus'ta ‘Farac Bumtari'nin kaçırılmasının bilgisine sahip olmakla’ suçladı.

Libya'daki limanlar ve petrol sahaları, Libyalı siyasetçiler arasında ‘kaynakların dağılımında adaletsizlik’ gibi nedenlerle yaşanan anlaşmazlıklar dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı.

Geçtiğimiz yıllarda, Libya'daki bazı petrol tesisleri, kendileri ve aileleri için mali yardım talep eden protestocular tarafından ‘rehin’ alındı. Petrol Bakanlığı ve Libya Ulusal Petrol Kurumu’na göre, söz konusu protesto eylemleri, ‘günlük üretim oranlarında birkaç kez düşüşe neden olan’ bazı petrol tesislerindeki çalışmaları kasıtlı olarak kesintiye uğrattı.

Avn, daha önce petrol sahaların kapatılması sürecinin ardından ‘bunun sonucunda kamu gelirinin etkileneceği’ uyarısında bulunmuş ve bunu ‘Libya tarafının el-Fil ve eş-Şerara sahalarındaki payının yüzde 88'i geçmesine’ bağlamıştı.

Ez-Zaviye kabilesinden ve Ubari şehrinden bir grup vatandaş, eş-Şerara, el-Fil ve 108 petrol sahalarını kapattı.

dfrg
Kızgın gençler ‘108’ petrol sahasını kapattı. (Libya’nın güneydoğusundaki Petrol Tesisleri Muhafızları)

Başkent Trablus'un 750 km güneybatısında yer alan el-Fil petrol sahası günlük 70 bin varil üretim hacmine sahip. Saha, siyasi krizler nedeniyle geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı. Eş-Şerara sahası ise günde yaklaşık 240 bin varil üretimle Libya'daki en büyük petrol sahalarından biri.

Denetim Bürosu Başkanı Halid Şakşak, TM üyeleriyle birlikte kamu harcamalarını takip etmek, mali kaynakların adil dağılımını sağlamak ve bunun sonuçlarını kavramsallaştırmak için bir ‘yüksek komite’ oluşturma kararının uygulanma olasılığını vurguladı.

Trablus şehrinde gerçekleştirilen toplantıda, Denetim Bürosu'nun önceki özelleştirme prosedürlerini takip etme deneyimi, harcamaları takip etme ve ‘dağıtımda adalet’ kriterlerinin mevcudiyetini doğrulama konusundaki istekliliği gözden geçirildi. Mekânsal kalkınma programlarına önem verilmesinin, tüm bölgelere hizmet eden stratejik programlara yönelmenin ve dağıtımda adaletin sağlanmasının önemine işaret edildi.

TM üyeleri, kamu harcamalarının denetimini artırmak için gözlemlerini ve tavsiyelerini dile getirdiler. Sürekli takip toplantıları düzenlemenin, ekonomik kaynakların dağılımı için adil kriterlerin mevcudiyetinin doğrulanmasının ve harcama için gerekli prosedürlerin bütünlüğünün sağlanmasının önemini vurguladılar.