Yemen hükümeti, Cumartesi akşamı ülkenin doğusundaki Marib şehrinde bir akaryakıt istasyonunu balistik füze ile hedef alan Husilerin saldırısını savaş suçu olarak nitelendirerek, darbe grubunun projesini kökünden kazıma sözü verdi. Resmi kaynaklara göre saldırıda çocukların da bulunduğu 17 kişi yaşamını yitirirken, çok sayıda yaralı kaydedildi.
İran destekli grup, hükümetin ülkenin kuzeyindeki en önemli kalesi olan petrol bölgesi Marib’i kontrol etmek için barış çabalarına ve savaşı durdurma girişimlerine aldırmadan aralıksız saldırılarını sürdürürken, grubun balistik füze ve silahlı insansız hava aracı (SİHA) kullandığı saldırı, yerel ve uluslararası kınamaların yanı sıra hukuk camiasında da tepkilere neden oldu.
İngiltere’nin Yemen Büyükelçisi Michael Aron konuya ilişkin Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Husiler Marib'deki saldırılarını durdurmalı ve Birleşmiş Milletler (BM) ile ciddi şekilde ilişki kurmalı" dedi.
Aron açıklamasında, "Ülke çapında bir ateşkesi kabul etmek, bu tür trajik kayıpları önleyecek ve insani eyleme izin verecek" ifadesini kullandı.
Husiler, savaş alanında kazanımlar elde etmekte ısrar ediyor
Yemen hükümeti ve hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu tarafından savaş çabalarına getirilen kısıtlamaların kaldırılmasını şart koşan Husiler, ABD ve uluslararası destekli BM’nin planını reddederek savaş alanında kazanımlar elde etmekte ısrar ediyor.Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, son Husi saldırısını "terör suçu" olarak nitelendirdi. Husi milislerin işlediği önceki tüm savaş suçlarıyla birlikte bu suçların faillerinin cezasız kalmayacağını vurgulayarak, “Bu masumların kanı grubun yıkıcı projeleri kökünden kazılana kadar onlara musallat olacak" dedi.
Resmi kaynaklara göre Başbakan Abdülmelik, Marib Valisi Sultan el-Arade ile yaptığı telefon görüşmesinde şu ifadeleri kullandı:
"Husi milisler her zamanki gibi Marib'i kontrol altına almak için sürdürdüğü askeri tırmanışının ve İran destekli planının başarısız olmasıyla birlikte sivilleri hedef almaya devam ediyor. Grubun uğradığı büyük insani ve maddi kayıplar, barışa yönelik her türlü eğilimi engellemeye çalışan bu suç çetelerinin kanlı yaklaşımını yansıtıyor.”
Yemen Başbakanı söz konusu Husi saldırısını ‘kanlı bir katliam’ olarak nitelendirdi. Ayrıca açıklamasında, “İran'ın gündemini ve dünyaya şantaj projesini uygulaması çerçevesinde terörist milisler tarafından barışı sağlamaya yönelik uluslararası çabalara karşı beklenen yanıt buydu” dedi.
Abdulmelik ayrıca, BM’yi ve uluslararası toplumu, Husi milislerinin bu sessizlik ve uluslararası hoşgörüden yararlanarak sivillere ve yerinden edilmiş kişilere karşı günlük olarak işlemeye devam ettiği terör katliamları ve suçlarına karşı net bir pozisyon almaya çağırdı.
Yemen resmi ajansı SABA’ya göre Başbakan Abdulmelik, hükümetinin birinci önceliğinin darbecileri ortadan kaldırarak devleti yeniden kurana kadar, belirleyici olacak bu kader savaşında Ulusal Ordu’ya, direniş güçleri ve aşiret üyelerine, savaşın sonuna kadar tam destek sağlamak olduğunu vurguladı.
Husiler Marib’in kuzeyindeki er-Ravda bölgesinde, onlarca aracın benzin almak için sırada beklediği akaryakıt istasyonuna balistik füze ile saldırdı. Resmi kaynaklar, çok sayıda aracın yandığı büyük bir yangına neden olan saldırıda ölenlerin cesetlerinin kömürleştiğini aktardı.
Milislerin Marib'e yönelik saldırılarını yoğunlaştırmasından bu yana şehir yüzlerce kez balistik füzeler ve insansız hava araçlarıyla hedef alındı. Yüzlerce sivilin ölümüne neden olan saldırılar, özellikle grubun kontrol alanlarından kaçan ve meşru hükümete göre sayıları iki milyonu geçen yüzlerce sığınmacıyı etkiledi.
Marib’deki yerel otorite, uluslararası tavır alınması çağrısında bulundu
Marib'deki yerel otorite, terörist Husi milislerinin sivillere ve yerinden edilmişlere karşı gerçekleştirdiği terörist katliamlara karşı uluslararası bir tavır alınması çağrısında bulundu. Ayrıca, bölgesel ve uluslararası kuruluşlar ile aktif örgütlerin terör katliamını kınaması ve etkin önlem alarak üç milyon sakinin güvenliğini garanti altına alması talebinde bulundu.
Husilerin son saldırısı, Yemen Parlamentosu Başkanlık Komitesi ve Hukuk İşleri Bakanlığı tarafından ve birçok insan hakları örgütü tarafından kınanarak terörist saldırısı olarak nitelendirildi.
Yemen Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Husi milisler bu füzeyi, Ravda semtindeki bir benzin istasyonunu kasten hedef alarak sivillere en büyük zararı verecek şekilde fırlattı. Bu olay, dört Cenevre Sözleşmesi ve uluslararası insani hukuk tarafından öngörülen savaş suçlarından biri olduğu için cezasız bırakılmaması gereken ciddi bir suçtur" dedi.
Yemen Parlamentosu Başkanlık Komitesi ise saldırıyı kınayarak şunları kaydetti:
"Dünya bu çeteyi sorumlu tutmakta ve caydırmakta kararlı durmadıkça, bugün grubun Umman heyetinin barış çağrılarını kabul ettiğini belirterek Marib'e balistik füze ile saldırıp bu korkunç katliama yol açması gibi grubun saldırıları ve suçları artmaya devam edecek.”
Yemen Parlamentosu ayrıca, “Saldırı Husilerin barışı ve çözüm seçeneklerini reddettiği ve gösterilen tüm iyi çabaları ve savaşı durdurma çağrılarını göz ardı ettiklerini gösteriyor. Ayrıca saldırı, başta ABD olmak üzere uluslararası toplumun tüm uluslararası çabalarını baltalamaya yönelik ciddi bir tehdidi ifade ediyor” dedi.
Açıklamada, Umman’ın darbe grubunu BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in planına ikna etme çabalarının bir parçası olarak Cumartesi günü Sana'ya gelen Umman heyetine atıfta bulunularak, Husilerin Umman’ın aracılık ettiği görüşmelere karşı aldırmazlığına işaret edildi.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani de Husilerin İran yapımı balistik füzeyle gerçekleştirdiği terör saldırısını en sert şekilde kınadı. Bakan İryani, Husi milislerin bir akaryakıt istasyonunu balistik füzeyle hedef aldığını, dakikalar sonra ise kurbanlara yardım etmek için yola çıkan 2 ambulansı SİHA ile vurduğunu söyledi.
İryani yaptığı resmi açıklamada, uluslararası toplumu, BM ve ABD elçilerini sessizliği bırakarak, savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil eden bu menfur suçu kınamaya, Husi milisleri uluslararası terör listelerine alma ve liderlerini savaş suçlusu olarak yargılamak için çalışmaya çağırdı.
Mısır hükümeti füze saldırısını “haince” diye nitelendirdi
Mısır hükümeti ise "haince" olarak nitelendirdiği füze saldırısını en sert ifadelerle kınadı. Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Mısır hükümetinin Yemen hükümetine, halkına ve bu menfur suçun kurbanlarının ailelerine en içten taziyelerini ve yaralılara acil şifalar dilediği aktarıldı.
Açıklamada Mısır hükümeti Yemen hükümetine desteğini yineleyerek, kapsamlı bir anlaşmaya varmak amacıyla Yemen'in ve halkının çıkarlarına öncelik vermeye çalışılırken bu menfur saldırıların durdurulması çağrısında bulundu. Ayrıca, masum Yemenlilerin kanını korumak ve Yemen'de uzun süredir devam eden insani krize son vermek için üzerinde anlaşmaya varılan uluslararası referanslara uygun bir siyasi çözüm çağrısı yaptı.
Arap Parlamentosu da Marib vilayetinde Husi milisleri tarafından işlenen “kanlı bir katliam” olarak nitelendirdiği olayı kınayarak, savaş suçlarını ve insanlığa karşı suçları temsil eden bu terör suçlarının zamanaşımına uğramadığını ve failleri için acilen uluslararası yargılanma gerektiren suçlar olduğunu vurguladı.
Bu saldırının Husi darbe milislerin Yemen halkının masum sivillerine yönelik özellikle Marib’de gerçekleştirdiği suçların ve terör saldırılarının bir uzantısı olduğunu vurgulayan Arap Parlamentosu, bunun sivillerin korunmasını garanti eden uluslararası insani hukuk başta olmak üzere tüm normların ve uluslararası yasaların ihlali olduğunu belirtti.
Arap Parlamentosu, uluslararası toplumu bu terör suçlarını durdurmak için acilen müdahale etmeye ve kararlı pozisyonlar almaya çağırarak, grubun saldırılarının krizi siyasi olarak çözmeye yönelik tüm bölgesel ve uluslararası çabaları baltalama konusundaki ısrarını ve bariz meydan okumasını yansıttığını ifade etti. Parlamento ayrıca, söz konusu suçlara ve terör eylemlerine karşı aldığı tüm önlemlerde Yemen hükümeti ile tam dayanışma ve desteğini vurguladı.
Öte yandan, Arap Parlamentosu Başkanı Adil bin Abdurrahman el-Usumi yaptığı açıklamada, Husi terörist milislerinin Suudi Arabistan'ın güneyindeki Hamis Muşayt bölgesini patlayıcı yüklü SİHA’larla hedef almaya yönelik şiddetli girişimlerini kınayarak, istikrarını, ulusal güvenliğini ve vatandaşlarının güvenliğini korumak için alacağı tüm önlemlerde Krallık’ın yanında durduğunu vurguladı.
Husilerin Marib'i hedef alması sonucu 17 kişi hayatını kaybederken, hükümet saldırıyı savaş suçu olarak nitelendirdi
https://turkish.aawsat.com/home/article/3013601/husilerin-maribi-hedef-almas%C4%B1-sonucu-17-ki%C5%9Fi-hayat%C4%B1n%C4%B1-kaybederken-h%C3%BCk%C3%BCmet
Husilerin Marib'i hedef alması sonucu 17 kişi hayatını kaybederken, hükümet saldırıyı savaş suçu olarak nitelendirdi
Saldırı, yerel ve uluslararası çevrelerde kınandı. İngiltere’nin Yemen Büyükelçisi Husi grubunu saldırıları durdurmaya çağırdı.
Husilerin Marib'i hedef alması sonucu 17 kişi hayatını kaybederken, hükümet saldırıyı savaş suçu olarak nitelendirdi
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة