İran'da cumhurbaşkanı adayları münazara gerçekleştirdi… Ruhani’nin vekili muhafazakârlara karşı

İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yedi adayı önceki gün Tahran’da ilk televizyon münazarasını gerçekleştirdi (AFP)
İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yedi adayı önceki gün Tahran’da ilk televizyon münazarasını gerçekleştirdi (AFP)
TT

İran'da cumhurbaşkanı adayları münazara gerçekleştirdi… Ruhani’nin vekili muhafazakârlara karşı

İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yedi adayı önceki gün Tahran’da ilk televizyon münazarasını gerçekleştirdi (AFP)
İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yedi adayı önceki gün Tahran’da ilk televizyon münazarasını gerçekleştirdi (AFP)

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin yerine geçecek adaylar arasında gerçekleştirilen ilk münazarada eski Merkez Bankası Başkanı Abdunnasır Himmeti birçok kişiyi, yolsuzluğun yayılması, yerel para biriminin kötüleşmesi, hükümetin piyasalara müdahalesi ve yoksulluğun yayılması konusunda eleştirdi.
Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi (DMTK) Genel Sekreteri Muhsin Rızai rakibi Himmeti’yi Ruhani’nin vekil adayı olmakla niteledi. Muhafazakâr adaylardan Alireza Zakani ise Himmeti’nin açıklamalarına atıfta bulunarak, mevcut hükümeti önceki hükümetlerin petrol satışlarından elde ettiği gelire karşılık ülkeyi ‘halkın cebinden’ yönetmekle suçladı.
Himmeti münazara sırasında seçimlerde başta kadınlar olmak üzere halkın temsilcilerinin bulunmadığına dikkati çekerek, hükümet karşıtı gösterileri haklı bulduğunu ve diğer beş adayın açıklamalarının bir kısmında kendisine yönelik eleştirilerin ise yersiz olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı adayı Himmeti rakibi Rızai’yi Temmuz 2015’te imzalanan nükleer anlaşmanın ilk günlerinde ABD’lilerin İran’a para ithal ettikleri için tutuklanmasıyla ilgili söyledikleri nedeniyle eleştiride bulundu. Himmeti açıklamasında, “Ekonomi diplomanızı nasıl aldığını biliyorum Sayın Rızai, profesörleri ofisine gelmeye zorluyordunuz” ifadelerini kullandı. Buna karşılık Rızai kendisini asker olarak tanımladı ve pozisyonunun ABD tehditlerine cevap olarak geldiğini söyledi. Himmeti’yi yaptırımlara ‘işbirliği yapmak ve tamamen boyun eğmekle’ suçlayan Rızai, onu vatana ihanet etmekle suçladı. Rızai açıklamasında, “Cumhurbaşkanı olursam Ruhani hükümetinden bazı yetkilere yasak getireceğim. Ülkeyi terk etmelerini engelleyip oynadıkları hain rolleri mahkemede kanıtlayacağım” dedi. Rızai’nin açıklamalarının ardından Himmeti muhafazakârların önde gelen adaylarından olan Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi’ye, “Bu tartışmadan sonra hakkımda yasal işlem yapılmaması için bana güvece verir misiniz?” sorusunu sordu.
Münazara sırasında Türkçe ve Azerice şiir okuyan cumhurbaşkanı adayı Muhsin Mihralizade, seçimi kazanması halinde ekonomik durumu iyileştirme planı hakkında konuştu. Rızai ile tartışmaya giren Himmeti’nin aksine Mihralizade, Reisi’yi hedefe koyarak sert eleştirilerde bulundu. Muhsin Mihralizade, Yargı Erki görevinden Reisi’nin önce ülkedeki en büyük bağış organı olan Astan Kuds Razavi’nin başkanı da olduğunu dikkati çekerek 2017 yılındaki adaylığına dikkati çekti. 
Reisi 2016 yılında İran dini lideri Ali Hamaney’in kararı ile Astan Kuds Razavi’nin başına geçti. Seçim sırasındaki adaylığında yaşadığı başarısızlık sebebiyle de 2017 yılında Hamaney tarafından Yargı Erki Başkanı olarak siyasi arenaya geçiş yaptı.
Mihralizade açıklamalarında Reisi’ye yüklenerek, “Yolsuzlukla mücadelede en hassas konumda beş yıldır görevdesiniz. Görevi cumhurbaşkanlığı arzusu için geri verdiniz, yarın daha yüksek bir makam için cumhurbaşkanlığını bırakmayacağınızın güvencesi nedir?” dedi.
İkinci kez cumhurbaşkanı adayı olan Reisi, İran sokağı ve yetkilileri arasındaki güven krizinden bahsederek, yetkililerin açıklamalarındaki güven eksikliğini eleştirdi. Reisi, söz konusu yetkilileri ‘halkın en büyük endişesi’ olarak nitelendirdi.



Burkina Faso’nun kuzeyinde terör saldırısı: 100’dan fazla ölü

Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)
Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)
TT

Burkina Faso’nun kuzeyinde terör saldırısı: 100’dan fazla ölü

Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)
Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)

Bir sivil toplum kuruluşu (STK) çalışanı ve yerel halktan görgü tanıkları, Burkina Faso'nun kuzeyinde meydana gelen terör saldırısında 100'den fazla kişinin öldüğünü söyledi.

Ülkenin terörden etkilenen bölgelerinde diyalog çabalarına katılan STK görevlisi, saldırının pazar sabahı erken saatlerde bir askeri üs ve uzun süredir kuşatma altında olan stratejik öneme sahip Djibo şehri de dahil olmak üzere çeşitli yerlere düzenlendiğini belirtti. Bölgeden bir öğrenci, ölenler arasında babasının da olduğunu aktardı.

Her iki kaynak da dün Associated Press'e (AP) kendilerine misilleme yapılmasından korktukları için isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuştu. Pazar günü gerçekleşen saldırının sorumluluğunu Sahel bölgesinde aktif bir terör örgütü olan El Kaide bağlantılı Cemaat Nusret ül-İslam vel-Müslimin (JNIM) üstlendi.

Denize kıyısı olmayan 23 milyon nüfuslu Burkina Faso, askeri bir cunta tarafından yönetiliyor. Silahlı radikalizmin küresel merkez üssü olarak bilinen Afrika'nın Sahel bölgesinde derinleşen güvenlik krizinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alan Burkina Faso topraklarının yaklaşık yarısı, 2022 yılında iki darbenin önünü açan şiddet olayları nedeniyle hükümetin kontrolü dışında kaldı. Bunun yanında hükümete bağlı güvenlik güçleri yargısız infazlar yapmakla suçlanıyor.

STK görevlisinin yanı sıra Sahel bölgesi üzerinde uzman bağımsız bir açık kaynak analisti olan Charlie Werb'e göre pazar günü gerçekleşen saldırılar yerel saatle sabah 06.00 sularında farklı noktalarda eş zamanlı olarak başladı. STK görevlisi, JNIM üyelerinin Burkina Faso Hava Kuvvetlerinin dikkatini dağıtmak için sekiz bölgeye eş zamanlı saldırılar düzenlediğini, saldırının merkez üssünün Djibo şehri olduğunu ve JNIM üyelerinin önce şehrin girişlerindeki tüm kontrol noktalarının kontrolünü ele geçirip ardından da başta Özel Terörle Mücadele Birimi’ne ait askeri kışla olmak üzere tüm askeri üslere saldırdığını aktardı.

İnternette yayınlanan videoları inceleyen Werb, güvenlik güçlerinin aşırılık yanlılarını başarıyla püskürttüğü Djibo'daki önceki saldırıların aksine, saldırganların Burkina Faso Hava Kuvvetlerinin müdahalesinden önce saldırıların düzenlendiği bölgelerde birkaç saat geçirdiğini söyledi.

Sahel bölgesi uzmanı ve Soufan Merkezi'nde (The Soufan Center)  kıdemli araştırmacı olan Wassim Nasr, son saldırının JNIM’in Burkina Faso'da artan gücünü ve nüfuzunu gösterdiğini vurgulayarak “Djibo'nun hedef alınması örgütün ülke içindeki hareket özgürlüğünün bir kanıtı” ifadelerini kullandı.