Fransız yargısı, Lafarge’ın Suriye’de terörizmi finanse ettiği yönündeki iddiaları inceliyor

Lafarge Çimento Şirketi'nin Rakka yakınlarında, Celabiya'daki tesislerinin 2018'de alınan görüntüsü. (Getty)
Lafarge Çimento Şirketi'nin Rakka yakınlarında, Celabiya'daki tesislerinin 2018'de alınan görüntüsü. (Getty)
TT

Fransız yargısı, Lafarge’ın Suriye’de terörizmi finanse ettiği yönündeki iddiaları inceliyor

Lafarge Çimento Şirketi'nin Rakka yakınlarında, Celabiya'daki tesislerinin 2018'de alınan görüntüsü. (Getty)
Lafarge Çimento Şirketi'nin Rakka yakınlarında, Celabiya'daki tesislerinin 2018'de alınan görüntüsü. (Getty)

Fransız yargısı, çimento şirketi Lafarge’nin 2014 yılına kadar Suriye’deki faaliyetlerine ilişkin soruşturmanın görüşüleceği davayı görmeye hazırlanıyor.
Yargıtay, Paris Temyiz Mahkemesi’nin Lafarge’a yöneltilen ‘insanlığa karşı suçlara iştirak’ suçlamasını düşürmesinden yaklaşık bir buçuk yıl sonra şirketin terörizmin finansmanı sebebiyle yapılan altı temyiz başvurusunu değerlendiriyor. Şirket, eski güvenlik müdürü Jean-Claude Veillard ve Suriye’deki eski yöneticisi Frédéric Jolibois’e yönelik suçlamaları reddediyor.
Dernekler dosyaya sivil taraf olarak katılım gösterme haklarını savunurken Suriye'deki eski Lafarge çalışanları da şirketin "insanlığa karşı suçlara iştirak" suçlamasının düşürülmesiyle mücadele ediyorlar.
Fransa Ekonomi ve Maliye Bakanlığı, sivil toplum kuruluşu Sherpa ve Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi tarafından yapılan şikayetler üzerine Haziran 2017'de açılan adli soruşturma kapsamında, Suriye’de Lafarge’ın sahip olduğu çimento fabrikasının 2013 ve 2014 yılları arasında DEAŞ ve diğer bazı örgütlere 13 milyon euro haraç ödediğinden şüphe ediyor.
Ayrıca Lafarge’ın DEAŞ’e çimento sattığı ve hammadde sağlamak için radikal gruplara ödeme yaptığı şüpheleri de mevcut. 2015 yılında Lafarge ve İsviçreli Holcim'in birleşmesinden doğan LafargeHolcim tarafından hazırlanan bir iç raporda, şirketin silahlı gruplar" ile müzakere etmek için aracılara para havale edildiği iddia edildi. Ancak şirket, söz konusu fonların alıcılarına dair sorumluluğu olduğu dialarını kabul etmiyor.
Şirketin üt düzey yetkilileri de dahil 8 çalışanı hakkındaki soruşturma sürerken Paris Temyiz Mahkemesi Haziran 2018’de, Lafarge hakkında ‘terörizmi finanse etmek’, ‘yasak ihlalinde bulunmak’ ve ‘Cebaliye’deki fabrikada çalışan eski personellerinin hayatını tehlikeye atmak’ suçlamalarında bulundu.
Ancak Paris Temyiz Mahkemesi'nin soruşturma odası Kasım 2019'da, şirketten aldığı dilekçe sonrasında ‘insanlığa karşı suçlara iştirak’ suçlamasını düşürdü. ‘Terörü finanse etme’ suçlamasını ise sürdürdü. Soruşturma kurulu ayrıca Sherpa, Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi, Tehlike Altındaki Doğu Hıristiyanları Koordinasyonu (CHREDO) ve 13 Kasım 2015’te Paris’te meydana gelen saldırıların kurbanlarını kapsadığı Paris için Yaşayın adlı dört derneğin davaya "sivil taraf" olarak katılmasını da reddetti.
Yargıtay söz konusu dosyadaki suç tanımlarının uygun olup olmadığını tartışmaya hazırlanıyor.
Mahkemede ele alınacak konular arasında ‘terörizmi finanse etmek’ ve ‘insanlığa karşı suçlara iştirak’ gibi önemli başlıklar var. Yargıtay diğer suçlamalara ilişkin delilleri de inceleyecek.

 



Suriye rejimi, BBC için çalışan iki gazetecinin akreditasyonunu iptal etti

Suriye, Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 175. Sırada yer alıyor (Reuters)
Suriye, Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 175. Sırada yer alıyor (Reuters)
TT

Suriye rejimi, BBC için çalışan iki gazetecinin akreditasyonunu iptal etti

Suriye, Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 175. Sırada yer alıyor (Reuters)
Suriye, Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 175. Sırada yer alıyor (Reuters)

Suriye Enformasyon Bakanlığı, BBC için çalışan iki yerel gazetecinin akreditasyonunu ‘önyargılı ve yanıltıcı haberler’ nedeniyle iptal ettiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, bakanlığın internet sitesinde yer alan açıklamada, “Yayıncının profesyonel standartlara uymaması, taraflı ve yanıltıcı haberler vermedeki ısrarı nedeniyle BBC’nin muhabir ve kameramanının akreditasyonunu iptal etme kararı alındı” denildi.

Reuters’a konuşan BBC Sözcüsü, “BBC News Arabic tarafsız bağımsız gazetecilik sağlıyor ve gerçekleri ortaya çıkarmak için siyasi yelpazeden insanlarla konuşuyor. Arapça konuşulan dünyadaki izleyicilerimize tarafsız haber ve bilgi sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

Suriye Enformasyon Bakanlığı, Reuters’in ek bilgi talebine yanıt vermedi.

2011 yılından bu yana çatışmaların yaşandığı Suriye, basın özgürlüğünü savunan uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olan Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından hazırlanan Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 üzerinden 175. sırada yer alıyor.

Suriye hükümeti ve diğer yetkililer medya yayınlarına ciddi kısıtlamalar getiriyor.

Captagon haberi

BBC’de geçtiğimiz ay yer alan bir haberde, Captagon olarak bilinen amfetamin ticareti ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in ailesi ve Suriye ordusu arasında ‘doğrudan bağlantılar’ olduğu ifade edildi.

Suriye rejimi ise, Captagon ticaretine karıştığına dair haberleri yalanladı.

ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği (AB), uyuşturucunun üretimi ve ihracından Suriye hükümetini sorumlu tuttu.

BBC’nin haberinde, Suriye ordusuna bağlı 4. Tümen’in lideri olan, Beşşar Esed’in kardeşi Mahir Esed’e bu ticaretin ana isimlerinden biri olarak atıfta bulunuldu.