Lübnan Patriği: Siyasiler ülkeyi değil kendilerini kurtarmaya çalışıyor

Rai, hükümetin kurulması engellenerek parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ertelenmesinden korkuyor.

6 Haziran’da pazar ayinini gerçekleştiren Rai (NNA)
6 Haziran’da pazar ayinini gerçekleştiren Rai (NNA)
TT

Lübnan Patriği: Siyasiler ülkeyi değil kendilerini kurtarmaya çalışıyor

6 Haziran’da pazar ayinini gerçekleştiren Rai (NNA)
6 Haziran’da pazar ayinini gerçekleştiren Rai (NNA)

Lübnan Katolik Doğu Kilisesi Maruni Patriği Beşara Butros er-Rai, yeni hükümetin kurulmasının engellenerek, parlamento seçimlerinin ve daha sonra gelecek yıl cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmaması yönünde bir eğilim olacağı konusunda uyarırken, yetkilileri de ‘ülkeyi kurtarmak için değil, kendilerini kurtarmak için çalışmakla’ suçladı.
Öte yandan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin liderliğini yaptığı (Seküler Şii) Emel Hareketi milletvekillerinden Ali Bazzi, Berri’nin girişiminin devam ettiğini, hükümetin kurulmasını engelleyen düğümlerin çözüldüğünü ve sadece küçük ayrıntıların kaldığını söyledi.
Rai, pazar vaazında yaptığı konuşmada, “Bu zor günlerde yetkililer ülkeyi kurtarmaya değil, kendilerini ve çıkarlarını kurtarmaya çalışıyorlar. Sanki halk yokmuş, devlet yokmuş, düzen yokmuş, kurumlar, ekonomi, sanayi, ticaret, yoksulluk, açlık, işsizlik ve göç yokmuş gibi davranıyorlar. Bankaların, sarrafların, benzin istasyonlarının, fırınların, eczanelerin, hastanelerin ve seyahat şirketlerinin önünde aşağılanmaya, zulme ve eziyete artık tahammülü olmayan insanları umursamıyorlar” ifadelerini kullandı.
Rai, Beyrut Limanı’nda yaşanan patlamaya yönelik soruşturmadaki gecikmeyi de eleştirirken, “Bu halk, Beyrut Limanı’ndaki patlamaya sessiz kalınmasına artık tahammül edemiyor. Olayın üzerinden on ay geçti” dedi. Hükümetin kurulmasında yaşanan geçilmeye de değinen Beşara er-Rai, “Hükümet kurmamak için cılız nedenlerin arkasında, önümüzdeki Mayıs ayında parlamento seçimlerini, ardından Ekim’de cumhurbaşkanlığı seçimlerini yapmama niyeti ve belki de bağımsız bir devlet kurulmasından yüz yıl sonra Lübnan’ı devirme niyeti mi yatıyor? Ancak çalkantılı koşullara ve gelip geçici güze aldanmayacağız. Yürekten vurulsak da ölmeyen bir milletiz. Bu yüzden bu planın tamamlanmasına izin vermeyeceğiz. Büyük ulusumuzun düşmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Lübnan’daki demokratik sistemin değişmesini reddeden Maruni Patriği, tarafsızlığın olması gerektiğini vurgulayarak, uluslararası bir konferansın düzenlenmesi çağrısı yaptı. Beşara er-Rai, “Lübnan’ın kimliğinin tahrif edilmesine izin vermeyeceğiz. Lübnan halkının sivil yaşamının çarpıtılmasına izin vermeyeceğiz. Lübnan medeniyetinin yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Lübnan’ın bölgedeki çatışmalara müdahil olmaya devam etmesine izin vermeyeceğiz. Doğu, batı, tarafsızlık ve kendini uzak tutma sloganına saygı duyulmazken, aktif tarafsızlık sistemi ilanını tüm anayasal boyutlarıyla ortaya koyduk. Kurtuluş imkânsız hale geldiğinde, Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde Lübnan konuslu uluslararası bir konferans çağrısında bulunduk” açıklaması yaptı.
Sağlık krizine ilişkin olarak ise Rai, “Talihsiz insani durumumuzda, Lübnan’ı çöküş ve iflastan kurtarmak için müdahale etmesi amacıyla BM’ye başvuruyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) Lübnan’daki sağlık koşullarına el atma, ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyacına cevap verme çağrısı yapıyoruz. Özellikle de zor zamanlarda Lübnan’ın emniyet supabı olan orduya yardımlarından dolayı dost ülkelere teşekkür ederken, bu ülkelerin de halkları konusunda ordunun yanında kararlı bir duruş sergilemelerini umuyoruz. İçeride ise insanlar bölgesel olarak örgütlenmelidir” dedi.
Rai’nin ifadeleri, özellikle de Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin girişiminin maruz kaldığı ‘gerileme’ ve bir yanda Cumhurbaşkanlığı ile ‘Özgür Yurtsever Hareket’, diğer yandan da ‘Müstakbel Hareketi’ arasında yüksek profilli bir veri savaşının kaydedilmesi sonrasında hükümetin kurulmasına ilişkin ilerleyen günlerin getireceği gelişmelere dair Lübnan’da hâkim olan beklenti ışığında geldi. Emel milletvekili Ali Bazzi ise girişimin devam ettiğini aktardı.
Bazzi, güneyde yaptığı açıklamada “Lübnan, istifa etmiş bir hükümetin altında ekonomik, mali ve siyasi nedenlerin kesiştiği çağdaş tarihinin en ciddi krizlerini yaşıyor. Hükümetin varlığı, herkesin Lübnan’ı tehdit eden tehlikeler hakkında sorduğu tüm rahatsız edici soruları yanıtlamak için zorunlu bir geçittir. Uluslararası Para Fonu’nu muhatap almak acil bir ihtiyaçtır. Bir hükümet olmadan Lübnan’a para ya da yardım sağlanamaz. Herkes Fransız girişimine uygun olarak kurumlar devleti mantığını benimseyen, yolsuzlukla mücadele eden, denetim organlarını harekete geçiren ve yargı bağımsızlığını güçlendiren bir reform programı ile bir hükümete ulaşmanın önemini kavramalıdır” dedi.
Ali Bazzi, “Başkan Berri, içeriden zorunlu olan ve dışarıdan memnuniyetle karşılanan girişimine dayalı olarak hala bir hükümet kurmanın yollarını arıyor” dedi. “Bazıları tarafından girişimin başarısız olduğuna dair söylenenlerin aksine, girişimin hala geçerli olduğunu ve başarısızlığının Lübnan ve tüm Lübnanlılar için bir başarısızlık olduğunu vurguluyoruz” diyen Bazzi, “Hangi konuda anlaşmazlık yaşıyoruz? Lübnan'ın çöküşünü ve insanların yaşamlarına, geçim kaynaklarına, mali, ekonomik ve sosyal güvenliklerine dokunan sektörlerinin dağılmasını buradan ve şuradan bir bakan mı izlemelidir? Lübnan’ı böyle mi koruyor ve kurtarıyoruz?” şeklinde konuştu.
Bazzi, “Hükümetin kurulmasını engelleyen tüm düğümler çözüldü. Herkesin yüksek tavanlı ağaçtan aşağı inmesi ve Lübnanlıların daha fazla çöküşle bedel ödediği imkânsız koşullardan vazgeçmesi şartıyla çözülmesi gereken küçük ayrıntılar kaldı” diyerek, Emel Hareketi’nin, insanlar için alternatifler sağlanmadan ve mevduat sahiplerinin paraları korunmadan sübvansiyonun kaldırılmasını kabul etmeyeceğini vurguladı.
Aynı şekilde Meclis’teki Demokratik Buluşma Bloğu Milletvekili Nima Taama, yaptığı açıklamada, “Hükümet kurulmazsa ve acil kurtarma planları uygulanırsa, sadece kaosa değil, koca bir ülkenin kaybına da gideriz. Sonrasında pişmanlığın ne anlamı kalır?” dedi.
Taama, “Lübnan’ın içinde bulunduğu çıkmazla mücadele için izlediği yol, kotalarla karakterize edilen keyfi politikalarla çevrilidir. Ülkenin ve halkının başına gelen bu felaketin büyüklüğü, ekonomik ve toplumsal bir acil durum yoluyla harekete geçmeyi gerektiriyor. Ancak yetkililerin bazıları, ülke ölürken ve yöneticilere olan uluslararası güven azalırken seçim arka planında popülist söylemlere, bazıları ise siyasi hesaplarını tasfiyeye dalmış durumda” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan Patrikhane merkezi Bkerki (Maruni) Milletvekili eski bakan Saacan Kazzi, bir radyo kanalına yaptığı açıklamada, “Hükümeti kurmakla görevli yetkili, 24 bakan formülüne göre yeni bir hükümet kurmalı” ifadelerini kullandı. Kimsenin bir hükümet istemediğini söyleyen Kazzi, “Bir krizin patlak vermesinden korktuğu için bir hükümet istemeyen bir grup var. Ve Lübnan devletini değiştirmeye çalıştığı için hükümet istemeyen bir grup daha var” değerlendirmesinde bulundu.
Saacan Kazzi, “Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin girişimi de dahil olmak üzere önerilen tüm girişimler hükümet kurma konusunda sonuç vermedi” diyerek, “Maruni Patriği Rai, görevinden fazlasını yaptı. Endişesi Lübnan’ı korumak olduğu için birçok engel ve protokolün üstesinden geldi ve bu, çözümlerin uygulayıcısı değil, çözümün bir feneri olabilir” ifadelerini kullandı.



Lübnan muhalefeti: Beşli Komite’nin açıklaması Fransa’nın girişimini etkisizleştirdi

Milletvekili Kerami, Müftü Deryan ile görüştü (NNA)
Milletvekili Kerami, Müftü Deryan ile görüştü (NNA)
TT

Lübnan muhalefeti: Beşli Komite’nin açıklaması Fransa’nın girişimini etkisizleştirdi

Milletvekili Kerami, Müftü Deryan ile görüştü (NNA)
Milletvekili Kerami, Müftü Deryan ile görüştü (NNA)

Beşli komite ülkeleri, Lübnan'da cumhurbaşkanı seçilmesini engelleyenlere karşı ‘önlem’ almakla tehdit ederken, Lübnanlı milletvekillerinden anayasal sorumluluklarını yerine getirmelerini ve ülke için bir cumhurbaşkanı seçmeye devam etmelerini talep etti.

Açıklama, Mısır, Fransa, Katar, Suudi Arabistan ve ABD temsilcilerinin katıldığı Doha'da yapılan toplantı sonrası yapıldı. Fransa'nın Lübnan Özel Temsilcisi Jean-Yves Le Drian’ın katıldığı toplantıda Lübnan liderliğinin, vatandaşlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmek için cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasını hızlandırmaya ve gerekli ekonomik reformları uygulamaya yönelik acil ihtiyacı tartışıldı.

Toplantıda, ‘ekonomiyi kurtarmak ve Lübnan halkı için daha müreffeh bir geleceği güvence altına almanın Lübnan liderliğinin ne yapacağına bağlı olduğu’ belirtildi. Toplantıya katılanlar, Lübnanlı milletvekillerinin anayasal sorumluluklarını yerine getirmelerinin ve ülke için bir cumhurbaşkanı seçmeye devam etmelerinin önemini vurguladı.

Lübnan’daki siyasi güçler ise Beşli Komite tarafından yayınlanan nihai bildiriyi yorumlama konusunda farklılık gösteriyor. Muhalefet, diyalog konuşmalarını görmezden gelerek, dolaylı da olsa, Cihad Azur’u desteklemeye devam ederken iktidar kanadı ise Marada Hareketi lideri Süleyman Fraciyye’ye destek veren Fransız girişimine bel bağlıyor.

(Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) kaynakları, komite tarafından yayınlanan açıklama hakkında yorum yapmaktan kaçınırken, daha sonra içerik hakkında bir açıklama yapılacağına dikkat çekti. (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LKP) Milletvekili Giyas Yazbek, nihai açıklamayı ‘muhalefetin yürüttüğü siyasi mücadeleye öncelik, hak ve meşruiyet veren iyi bir adım’ olarak nitelendirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Yazbek, “Açıklama, talep ettiğimiz anayasal çözümü krizden çıkış için bir yol haritası olarak ortaya koydu ve bu ülkelerin gerçek duruşunu gösterdi. Ayrıca karşı taraf her şeyi bir bütün olarak kendi çıkarına göre değerlendiriyor” dedi.

Yazbek, açıklamasında (Şii) Hizbullah ve müttefikleri tarafından gündeme getirilen diyalog konusunu göz ardı ederken, “Genel olarak muhalefet ve özel olarak LKP olarak, uluslararası hareketten duyduğumuz ve okuduğumuz her şeyin haklı olduğumuzu teyit ettiğini vurguluyoruz. Ayrıca bu koşullar, devrimci normlar kategorisine giren her şey ve devleti devlet üzerinde kontrol altına alma girişimleri karşısında anayasaya bağlılığımızı desteklemektedir” ifadelerini kullandı.

(Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP), Beşli Komite’nin açıklamasının Fransız girişimini desteklemediğine inanıyor. Dolayısıyla İSP’de Milletvekili Bilal Abdullah’a göre cumhurbaşkanının belirlenmesinde dış taraflar yer almıyor. Abdullah’ın ifadelerinden, Fransız girişiminin feshedildiği anlaşılırken, Şarku’l Avsat’a konuşan Bilal Abdullah, “Açıklamada, Fransız girişiminin bir nevi düzeltme ve tasfiyesi yer almış, liyakatin içeride elde edilmesinin önemi üzerinde durulmuştur. Açıklama, rejim değişikliği ile ilgili diğer konulardan uzakta cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandı ve böylece Taif Anlaşması’na bağlılığını ortaya koydu” ifadelerini kullandı.

Marada lideri Süleyman Franciyye’nin adaylığını destekleyen Hizbullah ve müttefiklerine ilişkin olarak ise bu kanat, öyle görünüyor ki açıklamadan sonra atılacak pratik adımları sabırsızlıkla bekliyor. Öyle ki Meclis Başkanı Nebih Berri başkanlığındaki meclisteki Kalkınma ve Kurtuluş bloğundaki parlamenter kaynaklar, açıklamadaki mesajı kendi siyasi gruplarına yönelik veya aleyhte değerlendirmeyi reddetti. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Açıklama neleri içerirse içersin ve diyalog çağrısını alt üst eden yorumlar ne olursa olsun kesin olan şu ki, Lübnan’daki ilgili tüm güçlere yetkinin Lübnan’ın olması gerektiğine dair bir mesajdır. Bu nedenle eğer samimi niyet ve irade varsa, Lübnanlıların çözüm üretmesi için bir teşvik olmalıdır” şeklinde konuştu. Kaynaklar ayrıca, bu açıklamayı takip edecek pratik adımların beklenmesi çağrısında bulundu.

Berri’nin dış hareketten ne sonuç çıkacağını bekleme çağrısı yapması sonrasında yakın zamanda bir oturum çağrısı yapıp yapmayacağına ilişkin bir soruya yanıt olarak ise kaynaklar, gelecek hafta beklenen bir hareketten bahsederken, bunu cumhurbaşkanı seçmek için bir oturum çağrısının izleyebileceğine dikkati çekti.

Öte yandan Marada Hareketi liderlerinden Kerim er-Rasi, Fransız girişiminin sona erdiğini söylemekten kaçınıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Rasi, “Açıkçası, açıklama iki şeyi gösterdi; Fransız girişiminin devrilmedi, ancak öte yandan diyalog çağrısında bulunulmayacak” dedi. Kerim er-Rasi, “Paris, başladığı yoldan geri adım atmayacak. Ama iç ve dış engellerle çözüm çok uzakta olabilir” ifadelerini kullandı.

Milletvekili Faysal Kerami ise Başmüftü Şeyh Abdullatif Deryan ile görüşmelerinin ardından yaptığı açıklamada, “Doha toplantısının hepsi mantıklı olan, devlete başvurma ve cumhurbaşkanı seçimini hızlandırma çağrısı yapan tavsiyelerini okudum. Ancak her şeyden önce karar, Lübnanlıların ve Temsilciler Meclisinin elinde. Lübnanlı politikacılar ve parlamenterlerin bir cumhurbaşkanı seçmek için bir araya gelmeleri gerekiyor. Bu mümkün değilse, kamu işlerinde ve kurumlarda düzeni yeniden sağlayabileceğimiz bir çözüm üretmek için diyaloga geçelim” açıklamasında bulundu.