Pfizer ile aşılanmış kişilerde Delta varyantına karşı daha düşük antikor düzeyi tespit edildi

Malezya'daki bir aşı merkezinde Pfizer aşısından bir doz hazırlanıyor. (AP) 
Malezya'daki bir aşı merkezinde Pfizer aşısından bir doz hazırlanıyor. (AP) 
TT

Pfizer ile aşılanmış kişilerde Delta varyantına karşı daha düşük antikor düzeyi tespit edildi

Malezya'daki bir aşı merkezinde Pfizer aşısından bir doz hazırlanıyor. (AP) 
Malezya'daki bir aşı merkezinde Pfizer aşısından bir doz hazırlanıyor. (AP) 

İngiliz ve Amerikan araştırmacılar tarafından ortak yürütülen bir araştırmada, Pfizer-BioNTech aşısı ile aşılanmış kişilerin kanındaki antikor düzeylerinin Alfa (Kent) varyantına nazaran, ilk kez Hindistan’da ortaya çıkan Delta (Hint) varyantına karşı daha düşük olduğu tespit edildi. The Lancet dergisinde yayınlanan araştırma, Londra’daki Francis Crick Enstitüsü, İngiltere'deki Ulusal Sağlık Araştırmaları Enstitüsü (NIHR) ve ABD’deki California Üniversitesi Biyomedikal Araştırma Merkezi tarafından yürütüldü.
 Araştırma ayrıca, antikor düzeylerinin zaman ve yaşla birlikte düştüğünü gösterirken, risk altındaki kişilere sonbaharda destekleyici dozlar yapılmasını öneriyor. Çalışma, antikor düzeylerinin iyileştirilmesi için birinci ve ikinci dozlar arasındaki sürenin kısaltılmasına yönelik mevcut planları da destekliyor. Çünkü yalnızca bir doz Pfizer-Biontech aşısı alındığında, Alfa (Kent) varyantına kıyasla Delta (Hindistan) varyantına karşı daha düşük antikor koruması sağlanıyor.
 Araştırmada elde edilen sonuçlar, virüsün aşılardan kaçmak için nasıl evrimleştiğine dair kanıt sağlasa da, bilim insanları aşının etkililiğinin tek ölçütünün antikor seviyeleri olmadığını ve düşük antikor seviyelerinin Kovid-19’a karşı koruma ile ilişkisine dair daha kapsamlı çalışmaların gerekli olacağını söylüyor.
 Söz konusu çalışma, bugüne kadar aşı kaynaklı antikorların sağlıklı yetişkinlerde endişe uyandıran en son varyantları nötralize etme yeteneğini inceleyen en büyük araştırma olarak kabul ediliyor. Araştırmacılar çalışmada elde ettikleri bulguları Pfizer aşısından bir ve iki doz aldıktan sonra yeni varyantlara karşı aşının koruma düzeyinin delili olarak G2P-İngiltere Ulusal Viroloji Konsorsiyumu, İngiltere'de Yeni ve Gelişmekte Olan Solunum Virüsü Tehditleri Danışma Grubu (​NERVTAG) ve Aşılama ve Bağışıklama Ortak Komitesi’ne (JCVI) sundular. 
Francis Crick Enstitüsü, Ulusal Sağlık Araştırmaları Enstitüsü ve Kaliforniya Üniversitesi Biyomedikal Araştırma Merkezi'nden sağlık çalışanları ve personeli, araştırmanın bir parçası olarak araştırmacıların değişen enfeksiyon risklerini ve aşıya verilen yanıtı izleyebilmeleri için düzenli olarak kan örnekleri ve sürüntüler bağışladı. Araştırmacılar en son keşfedilen endişe verici varyantlarla ilişkili sunulan örnekler sayesinde bu varyantların oluşturabileceği olası riskleri hızlı bir şekilde değerlendirebildiler.
Çalışmada, 3 ay öncesine kadar Pfizer-BioNTech aşısından bir veya iki doz almış 250 sağlıklı kişiden alınan kan örnekleri analiz edildi ve bu kişilerin antikorlarının farklı Kovid varyantlarını etkisiz hale getirme kabiliyeti incelendi. Francis Crick Enstitüsü'nde geliştirilen yeni, yüksek çözünürlüklü bir viral nötralizasyon testi kullanılarak, nötralize edici antikorlar olarak adlandırılan antikorların virüsün hücrelere girişi engelleme kabiliyeti test edildi. Çin'in Wuhan kentinde keşfedilen orjinal suşun yanı sıra, Alfa (Kent), Delta (Hindistan), Nisan 2020'deki ilk dalga sırasında ilk kez Avrupa'da görülen D614G varyantı ve ilk olarak Güney Afrika'da keşfedilen Beta varyantı üzerinde inceleme yapıldı.
 Önceki klinik çalışmalardan elde edilen veriler, yüksek antikor titrelerinin (laboratuvarda virüs enfeksiyonunun yüzde 50'sini önleyen en yüksek seyreltme seviyesi) aşının etkinliğinin ve Kovid-19’a karşı daha fazla koruma sağladığının iyi bir göstergesi olduğuna işaret ediyor. İki doz Pfizer aşısı yapılanların Delta varyantına karşı koruma sağlayan antikor sayısının, mevcut aşıların dayandığı orijinal Kovid-19 suşuna nazaran neredeyse 5 kat daha az olduğu, aynı zamanda sadece bir doz alan kişilerde antikor yanıtının daha düşük olduğu bulundu.
 Tek doz Pfizer aşısı olanlar orijinal suşa karşı yüzde 79, Alfa (Kent) varyantına karşı yüzde 50, Delta (Hindistan) varyantına karşı yüzde 32 ve Beta’ya karşı yüzde 25 antikor korumasına sahipti. Araştırmacılar sonuçlarda cinsiyete veya vücut kitle endeksine dayalı önemli bir fark bulamadı fakat ikinci dozu alanlar arasında bile zaman ve yaşla birlikte tüm varyantlara karşı antikor düzeylerinin düştüğünü belirledi. Araştırmada örnekleri analiz edilen tüm katılımcılar Pfizer aşısı ile aşılandı. Ancak Oxford-AstraZeneca aşısı ile aşılanmış kişilerde de aynı varyantlara karşı nötralize edici antikor düzeylerini test etmek için çalışmalar yürütülüyor.
 UCLH Bulaşıcı Hastalıklar danışmanı ve çalışmada kıdemli klinik araştırma görevlisi olarak yer alan Emma Wall çalışmaya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
 "Bu virüs muhtemelen bir süre daha etrafta olacak, bu yüzden çevik ve uyanık kalmamız gerekiyor. Çalışmamız, değişen riskler ve koruma hakkında hızla kanıt sunabilmemiz için pandemideki değişimlere yanıt verecek şekilde tasarlandı."



Tom Cruise boşandıktan 24 yıl sonra ilk kez açıkladı: Nicole Kidman itirafı

1990'da evlenen Tom Cruise ve Nicole Kidman, 2001'de boşanmıştı (Warner Bros)
1990'da evlenen Tom Cruise ve Nicole Kidman, 2001'de boşanmıştı (Warner Bros)
TT

Tom Cruise boşandıktan 24 yıl sonra ilk kez açıkladı: Nicole Kidman itirafı

1990'da evlenen Tom Cruise ve Nicole Kidman, 2001'de boşanmıştı (Warner Bros)
1990'da evlenen Tom Cruise ve Nicole Kidman, 2001'de boşanmıştı (Warner Bros)

Tom Cruise, Stanley Kubrick'e o dönemki eşi Nicole Kidman'ın Gözleri Tamamen Kapalı'da (Eyes Wide Shut) başrolü paylaşmasını kendisinin önerdiğini ilk kez açıkladı.

Ünlü oyuncu, Kidman'ın oyunculuk yeteneğine dair övgüde bulunarak, Birleşik Krallık merkezli köklü dergi Sight and Sound'un mayıs sayısında, "Elbette çok iyi bir oyuncu" ifadelerini kullandı.

Cruise, BFI (Britanya Film Enstitüsü) tarafından yarın verilecek saygın BFI Fellowship onur ödülünü almaya hazırlanıyor. Daha önce David Lean, Bette Davis, Akira Kurosawa, Orson Welles, Thelma Schoonmaker, Martin Scorsese, Barbara Broccoli, Spike Lee ve Christopher Nolan gibi isimlerin layık görüldüğü bu ödül, sinema dünyasının en prestijli onurlarından biri kabul ediliyor.

Sight and Sound'a konuşan 62 yaşındaki Cruise, Kubrick'le işbirliğini şöyle anlattı:

Harika bir deneyimdi. Çok heyecanlıydım. Stanley'nin filmlerine çok hakimdim ve onunla Sydney Pollack aracılığıyla tanışmıştım.

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) serisinin yıldızı, açıklamasını şöyle sürdürdü:

Stanley, Sydney'yi aramış çünkü benimle film yapmak istiyormuş. Bana bir faks gönderdi. Ben de onun evine uçtum, arka bahçesine iniş yaptım. Senaryoyu bir gün önce okumuştum ve bütün gün bunun üzerine konuştuk. Tüm filmlerini biliyordum. Scorsese ve Sydney Pollack'la da Stanley hakkında konuşmuştum.... Yani nasıl çalıştığını, ne yaptığını biliyordum. Sonrasında aramızdaki tanışma süreci başladı. O esnada, Nicole'ün Alice rolünü oynamasını ben önerdim. Çünkü elbette çok iyi bir oyuncu.

"Çekimlerin uzun süreceğini biliyordum. Ama o, 'Hayır hayır, üç dört ayda biter' dedi" ifadelerini kullanan Amerikalı aktör, ekledi: 

Ben de, 'Stanley bak, ben seninleyim. Ne gerekiyorsa yapacağız' dedim. Filmi çok ilginç bulmuştum ve bu deneyimi yaşamak istiyordum. Bir film çekeceğim zaman öncesinde çok detaylı araştırmalar yaparım, insanlarla uzun uzun vakit geçiririm ki birbirimizi anlayalım, ne istediğimizi bilelim ve birlikte gerçekten özel bir şey yaratabilelim.

Gözleri Tamamen Kapalı'nın çekim sürecinin "farklı bir deneyim" olduğunu ifade eden Cruise, o dönemi şöyle anlattı:

Küçük bir ekip vardı. Yaz aylarında sete geldik ve denemeler yapmaya başladık... Senaryo sadece bir fikirdi. Sürekli sahneleri yeniden yazıyor, çekiyor ve tekrar çekiyorduk. Filmin tonunu bulana kadar bu şekilde devam ettik.

Independent Türkçe, Deadline, Sight and Sound, E! Online