Libyalılar Berlin 2 Konferansı’nın tarafları yakınlaştırmasını umuyor

Libyalılar, siyasi sürecin yavaş ilerlemesini UNSMIL’in elinde çok fazla baskı aracı olmamasına bağlıyorlar.

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Reuters)
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Reuters)
TT

Libyalılar Berlin 2 Konferansı’nın tarafları yakınlaştırmasını umuyor

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Reuters)
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Jan Kubis’in Libya’da siyasi çözümü başarıya ulaştırmak amacıyla çeşitli yollardaki hamlelerine rağmen, Libyalı bazı milletvekilleri ve analistler, siyasi süreçteki yavaşlamayı, BM Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) gerekli baskı araçlarına sahip olmamasına bağlarken Berlin 2 Konferansı’nın çatışan tarafları bir birlerine yakınlaştırmasını umduklarını belirttiler.
Libya Temsilciler Meclisi (TM) üyesi Rabia Ebu Ras, BM Libya Özel Temsilcisi Kubis’in geçtiğimiz Şubat ayında göreve başlamasından bu yana Libyalı tarafların temsilcileriyle birkaç görüşme yaptığını, ancak görüşmelerin yalnızca basında tekrarlanan açıklamalarla ve bu açıklamalarda seçimlerin belirlendiği gibi bu yılın sonunda yapılmasına yönelik desteğin teyit edilmesiyle sonuçlandığını belirtti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Ebu Ras, “Evet, sahadaki zorlu bir gerçeklik söz konusu. Herkes Cenevre'deki Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun (LSDF) sonuçlarının ardından ortaya çıkan fikir birliğinin sarhoşluğundan ayılmaya başladı. Ancak Kubis, LSDF’nin rolü ve etkisi de dahil olmak üzere taraflar üzerinde baskı kurmak için hiçbir araca yatırım yapamadı” ifadelerini kullandı.
Kubis'in çevrimiçi olarak gerçekleştirilen toplantıların sonuçlarından memnun olmasından ötürü LSDF  üyeleriyle olan ilişkisinde başından beri bir mesafe oluştuğunu ifade eden TM üyesi, Kubis’in son zamanlarda, LSDF Hukuk Komitesi tarafından sunulan seçimlerin anayasal temeline ilişkin önerisini TM ve Libya Devlet Yüksek Konseyi’ne göndermek konusunda acele ettiğini belirterek, “Hukuk Komitesi’nin önerisini, sanki yangından mal kaçırır  gibi LSDF’de bu temelle ilgili tartışmalar tamamlanmadan ve tüm önerilere yer verilmeden TM ve  Devlet Yüksek Konseyi’ne gönderdi” şeklinde konuştu.
Bazılarının Kubis’i eski BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams ile karşılaştırmalarını anlayabildiğini ifade eden Ebu Ras, “Williams, Kubis'in giderek uzaklarda oturan ve sonuçların başarısını izleyen bir seyirciye benzeyen basmakalıp davranışının aksine, krizi çözmek için çaba sarf etti” dedi.
Kubis, 20 Mayıs’ta BMGK’ya verdiği brifingte, Libya krizini çözme çabalarının durduğu söylemiş, bunun da siyasi geçiş sürecinin ilerlemesini etkileyeceği konusunda uyarmıştı.
Geçici hükümette Dışişleri Bakanı Yardımcısı Hasan es- Sağir, mevcut durumun zorluğunu ve BM Özel Temsilcisinin elinde krizleri çözecek sihirli bir değnek olmadığını kabul etse de ‘UNSMIL’in seçim tarihine odaklanmasını ve bu yüzden doğrudan seçimle ilgili ve seçimlerin yapılmasının önünü açacağı düşünülen diğer konuları görmezden gelmesini’ eleştirdi.
Sağir, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Williams ve Kubis arasında karşılaştırma yapılması adil olmaz” dedi. Williams'ın ABD vatandaşı olmasının, Libya çatışmasının taraflarını, Slovak Kubis'in sahip olmadığı plana ve zaman faktörüne yanıt vermeye zorladığını düşünen Sağir, “Müslüman Kardeşler (İhvan) gibi, artık hiçbir yöntem veya baskı aracıyla uluslararası planlara yanıt vermeye zorlanmaları mümkün olmayan taraflar var” şeklinde konuştu.
Berlin 2 Konferansı’nın BM Libya Özel Temsilcisi’nin çalışmalarına hız vermesini bekleyen Sağır, “(Kubis’in) aldığı uluslararası desteği, seçim sürecini tamamlama arayışında olan Libya iradesiyle doğru bir şekilde birleştirebilirse, görevinde başarılı olabilir ve ön aşamayı tamamlayabilir” ifadelerini kullandı.
Bu arada Libyalıların büyük çoğunluğu, bu ayın 23'ünde yapılması planlanan Berlin 2 Konferansı’nın Libya’nın siyaset arenasında niteliksel bir sıçrama yaparak UNSMIL’in konumunu güçlendirmesini ve çatışan tarafları bir birleriyle yakınlaşmasına katkı sağlamasını umuyor.
Siyasi analist Ferec Ferkaş ise konuya ilişkin değerlendirmesinde BM Libya Özel Temsilcisinin, mevcut ve gelecekteki aşamayı istikrara kavuşturmanın anahtarı olmasına rağmen askeri kurumları birleştirme konusunda uluslararası bir uzlaşıya varma çabalarında bir eksiklik olduğunu, ateşkesin imzalanmasından bu yana konuya ilişkin belirsizliğin halen devam ettiğini söyledi.
Ferkaç, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Askeri oluşumların lağvedilmesini de kapsayan askeri kurumların birleştirilmesi ve unsurlarının gerekli şartları karşılamaları halinde resmi güvenlik kurumlarına kazandırılmaları meselesi, seçimlerin şeffaf bir şekilde yapılmasının ve sonuçlarının doğruluğuna olan güvenin artırılmasının garantörüdür. Aynı zamanda ulusal uzlaşı dosyasına ve paralı askerlerin sınır dışı edilmesine de olumlu yansımaları olacaktır” yorumunda bulundu.

Ferkaç değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“Adımlarını sakince ve yavaş yavaş el yordamıyla yolunu bularak atan BM Libya Özel Temsilcisi, bazı diplomatik çevrelerde istenen hedeflere ulaşmada etkisiz kaldığı konusundaki düşünceleri güçlendirmekten kaçınmak için hızla selefi Williams'ın yaklaşımına yakın bir yaklaşım bulmalıdır.”
Williams’ın eski BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame ile çalışma fırsatı bulmasının yanı sıra ABD'nin Libya büyükelçisinin desteğinden de yararlandığını vurgulayan Ferkaç, Williams’ın ayrıca ekonomik ve askeri alanlara olan ilgisinin yanı sıra, Libya'daki çeşitli taraflarla ve başta gençler olmak üzere toplumun çeşitli kesimleriyle doğrudan iletişim kurmaya çalıştığının da altını çizdi.



Trablus hükümeti, Libya’nın doğusundaki İHA’larla ilgisi olmadığını açıkladı

Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti Başkanıı Abdulhamid Dibeybe. (Birlik Hükümeti)
Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti Başkanıı Abdulhamid Dibeybe. (Birlik Hükümeti)
TT

Trablus hükümeti, Libya’nın doğusundaki İHA’larla ilgisi olmadığını açıkladı

Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti Başkanıı Abdulhamid Dibeybe. (Birlik Hükümeti)
Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti Başkanıı Abdulhamid Dibeybe. (Birlik Hükümeti)

Trablus merkezli Libya hükümeti 30 Haziran’da, Rus Wagner grubu tarafından kullanılan bir üsse yapılan insansız hava aracı (İHA) saldırılarıyla herhangi bir ilgisi olmadığını açıkladı.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir ordu kaynağı AFP’ye yaptığı açıklamada, perşembe akşamı Bingazi’nin 150 km güneydoğusunda bulunan el-Haruba Hava Üssü’nün İHA’lar tarafından gerçekleştirilen, ‘amacı bilinmeyen’ saldırılarla hedef alındığını belirtti. Söz konusu üste, Wagner grubunun unsurları yer alıyor. Haber siteleri, saldırının, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan ve doğu Libya makamlarının meşruiyetini sorguladığı Trablus hükümetinin silahlı kuvvetlerinden kaynaklandığını belirtti.

Özel ‘el-Masar’ kanalının haberine göre Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı Savunma Bakanlığı, geçen cuma yaptığı açıklamada “Uçağımızın Libya’nın doğusundaki bir üsse düzenlediği saldırılara ilişkin yayınlananlar bizi şaşırttı” diyerek, Ekim 2020’de imzalanan ateşkese saygı duyduklarını vurguladı.

Diğer yandan Libya merkezli ‘Address’ gazetesinin haberine göre ise Batı Libya’daki Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed el-Haddad, “Birimlerimizden hiçbiri doğu bölgesindeki herhangi bir alanı hedef almadı” diyerek, benzer bilgilerin Libyalı kardeşler arasında savaşı ateşlemeyi ve Libya’yı bölgesel bir çatışmaya sokmayı’ amaçladığına dikkat çekti.

Libya 2011’den, Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana büyük bir siyasi krize tanık oluyor. Nisan 2019 ile Haziran 2020 arasında Libya’nın doğusundaki en güçlü isim olan Halife Hafter, Trablus’un kontrolünü ele geçirmek için başarısız bir askeri girişimde Çadlı, Sudanlı, Nijeryalı ve Suriyeli savaşçıların yanı sıra Wagner grubundan savaşçıları kullandı. Bu başarısızlığı Ekim 2020’de, batı ve doğu kamplarının her birinden beş subaydan oluşmuş bir askeri komite tarafından gözlemlenen bir ateşkes anlaşmasının ilanı izledi.

O günden bu yana bir kısmı Rus ordusuyla birlikte savaşmak için Mali veya Ukrayna’ya gittikten sonra Libya’nın doğusundaki yüzlerce Wagner savaşçısı, başta petrol limanı bölgesinde olmak üzere güneyde aktifti.

Görsel kaldırıldı.
Mareşal Halife Hafter (Ulusal Ordu)

Libya Parlamentosu üyesi Muhammed Amer el-Abani, geçen pazartesi günü yapılan parlamento oturumunu ‘yasa dışı’ olarak niteledi.

Abani, Arap Dünyası Haber Ajansı’na (ANA) yaptığı açıklamada, Temsilciler Meclisi’nin, geçen pazartesi günü üyelerinin çoğunu davet etmeden bir toplantı düzenlemesinin ‘meşruiyet dışında ve anayasal sisteme aykırı’ olduğunu dile getirdi. Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Bileyhik, meclisin, ikinci başkan yardımcısı Musbah Duma başkanlığında resmi bir kapalı oturum düzenlediğini açıkladığına dikkat çekti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre toplantıda konsey, 2023 tarihli ve 05 sayılı kanun uyarınca Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyelerini seçmek için oybirliğiyle bir karar aldı.

Görsel kaldırıldı.
Temsilciler Meclisi toplantısının öncesinde oturum düzenlendi. (Temsilciler Meclisi)

Muhammed Amer el-Abani konuya dair şunları söyledi:

Geçtiğimiz pazartesi günü meclis oturumunda yaşananlar ve bunun sonucunda alınan kararlar hukuka aykırıdır. Çünkü toplantı tarihini, yeter sayısını ve yerini belirlemede oturumun yapılma esaslarını dikkate almamaktadır. Bingazi’de Temsilciler Meclisi’nin yakında toplanacak istişare oturumu öncesinde verilen kararların iptalini talep etmek, son parlamento oturumuna karşı yapılan protesto çerçevesinde geliyor.

‘Libya Al Ahrar’ sitesinin haberine göre milletvekilleri tarafından yapılan bir açıklamada, oturumun ‘geçersiz olduğu ve yasama veya meclis kararı düzeyine çıkmadığı’ ifadelerine yer verilirken, oturumda yaşananlar ise ‘Temsilciler Meclisi’ni zayıflatma girişimi’ olarak nitelendirildi.

Temsilciler Meclisi’nin kapalı oturumunun yapılması amacı hakkında ise Libyalı milletvekilleri “Bazı kararlar alma arzusu nedeniyle üyeleri davet etmeden bir oturum düzenlemenin belirli bir amacı vardır. Tüm milletvekilleri oturuma katılmaya davet edilmiş olsaydı, bu kararlar alınamazdı” açıklamasında bulundular.

‘Libya Al Ahrar’ internet sitesinde ise yaklaşık 40 milletvekilinin, meclis oturumlarını boykot etmekle tehdit ettiği ve Kurban Bayramı’nın ardından Trablus’ta parlamentonun son kapalı oturumunu protesto etmek için bir istişare toplantısı düzenlendiği bildirildi.