Bağdat’ta Ebu Cafer el-Mansur anıtının kaldırılması gündemde

Ebu Cafer el-Mansur anıtının kaldırılması çağrıları (AFP)
Ebu Cafer el-Mansur anıtının kaldırılması çağrıları (AFP)
TT

Bağdat’ta Ebu Cafer el-Mansur anıtının kaldırılması gündemde

Ebu Cafer el-Mansur anıtının kaldırılması çağrıları (AFP)
Ebu Cafer el-Mansur anıtının kaldırılması çağrıları (AFP)

Sekizinci yüzyılda Ebu Cafer el-Mansur tarafından temelleri atılan Bağdat’ta bulunan Karh’ın yakınlarındaki el-Mansur bölgesinde yer alan Ebu Cafer el-Mansur anıtı çevresinde dün özel kuvvetler hazır bulundu. Özel güvenlik kuvvetlerinin varlığı, Tahran ile yakından bağlantılı olduğuna inanılan radikal Şii grupların el-Mansur’un Şii bir imamın ölümünden sorumlu olduğu yönündeki tarihi iddiaları protesto etmek için anıtın kaldırılması talebiyle bu çevrede bir gösteri düzenleme niyetlerine dair söylentilerin ardından geldi.
Irak’taki kamusal alanda yer alan anıtın kaldırılması meselesi, 2003 yılı ardından Bağdat'taki radikal gruplar tarafından tahrip edilen heykel ve anıtlar meselesini yeniden gündeme getirdi. Silahlı bir grubun Ekim 2005'te patlayıcı bir cihazla havaya uçurduğu Ebu Cafer el-Mansur anıtı, Irak hükümeti tarafından yeniden inşa edilmişti.
Baas veya Saddam Hüseyin dönemi ile ilgili anıt ve heykellerin ya da diğer siyasi ve kültürel sembollerin kaldırılması, 2003 sonrası dönem ve ABD'nin Irak'ı işgali ile ilişkilendiriliyor.
Mansur anıtının kaldırılması için gösteri düzenlenmesi çağrısında bulunan İran yanlısı gruplarla bağlantılı kişiler, platformlar ve medya kuruluşları, bu yönde bir hashtag açtı. Önceki yıllarda radikallikleriyle bilinen Şii din adamları da 1970’li yıllarda heykeltıraş Halid er-Rehhal tarafından yaptırılan, Bağdat'ın en önemli sanatsal anıtlarından biri haline gelen anıtın kaldırılması çağrılarında bulunmuştu. 
Gözlemciler, anıtın kaldırılması kampanyası savunucularının önümüzdeki Ekim ayında yapılması planlanan genel seçimlerde siyasi kazanımlar elde etme yönünde mezhepçi duyguları harekete geçirmeyi amaçladığı düşüncesinde. Bazıları ise söz konusu çağrıların ciddiye alınmaması, bunlara alaycılıkla yaklaşılması eğiliminde bulunuyor.
Bazı gözlemciler de radikal Şii grupların bu davranışlarını, 2014 yılında Ninova’nın kontrolünü ele geçirdikten sonra antik eserleri kasıtlı olarak yok eden terör örgütü DEAŞ’ın davranışlarıyla karşılaştırıyor.
Sosyal paylaşım siteleri, anıtın destekçileri ile kaldırılmasını isteyenler arasında bir savaş alanına dönüşmüş durumda.
Iraklı blogger Nur el-Kaysi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Ebu Cafer el-Mansur anıtının kaldırılması talebi, daha büyük bir skandalı gizleme yönünde kuru bir gürültü… Paralı askerlerin İran işgali suçlarını örtbas etmek için kullandığı şey buydu” ifadelerine başvurdu. Blog yazarı Şahu el-Kardagı da anıtın kaldırılması talebinde bulunanları eleştirerek “Tarihi bir şahsiyetin heykeli ile sorunları var; ancak hizmet eksikliği ve haksızlıklarla ilgili bir sorunları yok. Şuanda kaydedilen bu çağrıların amacı ne?” açıklamalarında bulundu.



İsrail'in çekilme planları nedeniyle Gazze'deki ateşkes görüşmeleri "başarısız" oldu

 İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail'in çekilme planları nedeniyle Gazze'deki ateşkes görüşmeleri "başarısız" oldu

 İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)

Konuyla ilgili bilgi sahibi iki Filistinli kaynağa göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 40'ını askeri kontrolü altında tutan bir çekilme haritası sunma ısrarı nedeniyle Gazze'deki ateşkes müzakereleri ‘çıkmaza’ girmiş durumda.

AFP'ye konuşan kaynaklardan biri, “Doha'daki müzakereler, İsrail'in dün sunduğu ve Hamas'ın reddettiği Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında askeri güç bulundurmayı içeren, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve yeniden konumlandırılmasını öngören bir çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle çıkmaza girmiş durumda ve karmaşık zorluklarla karşı karşıya” dedi.

İkinci kaynak ise “İsrail yok etme savaşını sürdürmek için oyalama ve anlaşmayı bozma politikasını sürdürüyor” ifadesini kullandı.

Gazze ateşkes müzakereleri, Hamas'ın İsrail'i engellemekle suçladığı ve ABD ile İsrail'in görüşmelerde bir ilerleme kaydedileceği ve birkaç gün içinde anlaşmaya varılacağı yönündeki iyimser söylemleri arasında Katar'ın başkenti Doha'da yedinci gününe girdi.

Geçtiğimiz pazar gününden bu yana Doha'da devam eden müzakerelerin ortasında Netanyahu perşembe günü yayınladığı bir videoda Hamas'ın silahsızlandırılmasını, askeri kabiliyetlerinin olmamasını ve bölgeyi yönetmemesini şart koşarak bunlar olmadan Gazze Şeridi'nde anlaşma ihtimalini dışladı ve savaşa geri dönme tehdidinde bulundu. Netanyahu, “Bu müzakereler yoluyla elde edilebilirse iyi olur, aksi takdirde kahraman ordumuzun gücüyle başka yollarla elde edeceğiz” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar perşembe günü Avusturya gazetesi Die Presse'ye verdiği röportajda, müzakerelerin geleceği için bir başka koşul öne sürerek Hamas liderlerinin sürgüne gönderilmesinin ‘savaşı sona erdirecek çözümün bir parçası olabileceğini’ belirtti.

Geçtiğimiz perşembe günü televizyonda yayınlanan bir röportajda Netanyahu birkaç gün içinde bir anlaşmaya varılacağı umudunu dile getirerek şunları söyledi: “50 esir halen Hamas tarafından tutuluyor ve bunlardan sadece 20'sinin hayatta olduğuna inanılıyor. Şu anda yaşayanların yarısının ve ölülerin yarısının çıkarılmasını öngören bir anlaşmamız var, yani 10 yaşayan insanımız ve yaklaşık 12 ölen rehinemiz kalacak, ancak onları da çıkaracağım. Umarım birkaç gün içinde bunu sonuçlandırabiliriz.”

Geçen hafta Netanyahu ile Beyaz Saray'da iki kez görüşen Trump, ateşkesin yakın olduğu söylemini yineleyerek bu haftayı olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü yaptığı açıklamada bir anlaşma için ‘büyük umutları’ olduğunu ifade etti.