Boko Haram liderinin ölümü DEAŞ’ın Afrika’da önünü açıyor

Boko Haram'ın lideri Ebubekir Şekau ölmeden önce (AFP)
Boko Haram'ın lideri Ebubekir Şekau ölmeden önce (AFP)
TT

Boko Haram liderinin ölümü DEAŞ’ın Afrika’da önünü açıyor

Boko Haram'ın lideri Ebubekir Şekau ölmeden önce (AFP)
Boko Haram'ın lideri Ebubekir Şekau ölmeden önce (AFP)

Terör örgütü DEAŞ’ın Çad Gölü havzası bölgesinde faaliyet gösteren Batı Afrika kolu, El Kaide örgütüne bağlı Boko Haram'ın lideri Ebubekir Şekau'nun ölümünü doğruladı. Şekau’nun ölmesi,  2015 yılından bu yana iki örgüt arasından şiddetli çatışmaların yaşandığı bölgede DEAŞ için bir zafer anlamı taşıyor. ABD ve Nijerya istihbarat raporlarına göre, Şekau DEAŞ ile girilen bir çatışma sırasında kaybettiğini anlayınca üzerindeki patlayıcıları patlatarak intihar etti.
DEAŞ'ın Afrika kolu Batı Afrika Vilayeti’nin (ISWAP) lideri Ebu Musab el- Barnavi’ye ait olduğu öne sürülen ses kaydında bir kişi, “Şekau, dünyada aşağılanmaktansa öbür dünyada aşağılanmayı tercih etti ve kendisini öldürdü” dedi. AFP ses kaydını örgütün önceki kayıtlarını gönderen aynı kaynaktan aldığını duyururken, Boko Haram yıllardır nüfuz alanlarını DEAŞ’a kaptıran liderinin öldüğü haberlerine yorum yapmadı. Boko Haram liderinin ölmesini kutlayan bir ses kaydından DEAŞ, Şekau’nun Sambida Ormanı’nda saklandığı yere militanlarını gönderdiğini, kaldığı evi kuşattığını ve bölgede şiddetli çatışmaların yaşandığını kaydetti. DEAŞ Sözcüsü, Şekau’nun geri çekildiğini ve beş gün boyunca kaçtığı ormanda saklandığını belirterek, üyelerinin onu aramaya ve takip etmeye devam ettiğini kaydetti. Ormanda bulunduktan sonra DEAŞ militanlarının tövbe etmesi için Şekau’ya ısrar ettiğini ancak onun bunu inkar ederek intihar ettiği belirtilen ses kaydında, “Çok memnunuz. Akıl almaz terör eylemleri ve vahşet işledi” ifadeleri kullanıldı.
Ebubekir Şekau’un ölümün teyit edilmesi halinde, özellikle örgütteki bazı önde gelen liderlerin DEAŞ’a katılıp Şekau’nun ölmesine katkı sağlaması, üslerine yapılan saldırılar ve saflarında yaşanan ayrılıklar sebebiyle Boko Haram’a güçlü bir darbe anlamı taşıyor.
Şekau, kurucusu Muhammed Yusuf’un polis tarafından 2009'da öldürülmesinin ardından Boko Haram lideri oldu. Daha öncede öldüğünün duyurusu yapılmıştı. Kuzeydoğu Nijerya’da şiddetli çatışmalara giren Şekau, bölgede ‘İslam emirliği’ kurma hayalinden daha sonra vazgeçmişti. Bölgede yaşanan şiddetli çatışmalarda 40 bini aşkın insan hayatını kaybetti. Şiddet döngüsü Nijer, Çad ve Kamerun'u da içine alırken 2 milyon insan ise yerinden oldu.
Boko Haram içinde 2016’da başlayan liderlik krizi örgütün Ebu Musab el-Barnavi ile Ebubekir Şekau arasında bölünmesine neden oldu. Ancak Barnavi, Boko Haram ile savaşmadı. Daha sonra ise DEAŞ’a biat etti ve örgütün adını ISWAP olarak değiştirerek, el Kaide ile bağlantılı olan Boko Haram’a savaş ilan etti.
DEAŞ son yıllarda Batı Afrika’daki gücünü arttırdı. Çok fazla toprak ele geçiren örgüt, bölge ülkelerine karşı saldırılar başlattı ve askeri üsleri ele geçirdi. DEAŞ’ın artan etkisi ve yeniden yapılanması büyük endişe yaratırken, yetkililer bu etkinin daha fazla silaha sahip olmak anlamı taşıdığını ifade ediyor.
Şekau’nun ölümünün doğrulanması halinde DEAŞ’ın Gine Körfezi bölgesinde nüfuzunu genişletmesinin yolunun önü açılmış olacak. Özellikle DEAŞ’ın birkaç yıldır el Kaide ile şiddetli bir savaş yürüttüğü Sahel bölgesinde artan etkisi ışığında bölge ordularının endişelerini arttırıyor. Çatışmalar Mali'nin merkezi ile Nijer, Mali ve Burkina Faso arasındaki sınır üçgeninde gerçekleşiyor.



Savaşa veda ediyoruz ve bir sonrakine hazırlanıyoruz

Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)
Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)
TT

Savaşa veda ediyoruz ve bir sonrakine hazırlanıyoruz

Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)
Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)

Küçük uluslar büyük dönüşümler sırasında nasıl davranır? Jeopolitik depremler karşısında rasyonalite ve siyasi gerçekçiliğin anlamı nedir? Bu ulusların kaderinde kaybet-kaybet durumu mu var ve yapabilecekleri tek şey kayıplarını mümkün olduğunca en aza indirmeye çalışmak mı? Tarih, tek bir ulustan oluşan tek bir imparatorluktan bahsetmez.

İmparatorluklar içindeki çok sayıda ulusa, itaat etmeleri ve iktidarın sınırlarına uymaları karşılığında güvenlik, barış ve refah vaat edilmiştir. Merkezi otoriteye karşı isyan, yok edilme noktasına varacak kadar ağır bir şekilde cezalandırılır.

İmparatorluktaki gücün merkezi evrenin ekseniydi. Işık ve güç bu eksenden çevreye sızarak belli bir siyasi modelin yanı sıra kültürel ve uygarlık mirasını da empoze ederdi. Merkez zayıfladığında, çevre gevşer ve kozmik eksen bir yerde düşer, ancak başka bir yerde ortaya çıkar. İmparatorluklar Anka kuşları gibidir. Yeni bir imparatorluk, selefinin küllerinden doğar.

Değişim zamanlarında, küçük uluslar iki olası seçim yapmak zorundadır: Birincisi, yeni güce karşı isyan etmek ve bedelini ödemek. İkincisi ise güçlerini birleştirmek ve ‘Yaşasın imparatorluk’ diyen bayrağı değiştirmek.

Fransız düşünür Jacques Attali, imparatorlukların yükselişinin belirli belirleyicileri ve gereklilikleri olduğunu, bunların en önemlilerinin coğrafi büyüklük, nüfus, zenginlik ve büyük projeyi finanse etme yeteneği olduğunu söyler. Ancak bunlardan en önemlisi, imparatorluğun dayandığı ve diğer ulusları ona gönüllü olarak katılmaya ikna eden fikirdir (The Idea). Deniz imparatorlukları olduğu gibi kıta imparatorlukları da vardır. Hırsları başarıya ulaşmış ve başarısız olmuş imparatorluklar vardır.

Jeopolitik-askerî değişimlerin göstergeleri!

İkinci Dünya Savaşı öncesindeki İspanya İç Savaşı, Alman silahlarının yanı sıra taktiklerin, askeri eğitimin ve askeri uzmanlık birikiminin test edildiği bir sahaydı.

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaş ise 21. yüzyıl silahlarının test edildiği bir alan oldu. Bu savaş, her ne kadar Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının formlarına tanıklık etmiş olsa da, yapay zeka ve sanal dünyalar çağında gerçekleşiyor. Bu savaşta insansız hava araçları (İHA) daha önce hiç yaşanmamış bir şekilde savaşa girerek askeri liderleri şaşırttı, savaştaki koruma denklemlerini değiştirdi ve çoğu askeri stratejideki (Military Doctrine) büyük boşlukları ortaya çıkardı. İHA’ların etkisi kara savaşıyla sınırlı kalmadı; hava, deniz, kara ve hatta siber olmak üzere savaşın diğer boyutlarına da yayıldı.

Gazze savaşı, şehir savaşı ve gerilla savaşının en önemli deneyiydi. Bu savaşta Hamas'ın dikey coğrafi derinliğini oluşturan ve İsrail ordusunun konvansiyonel askeri operasyonlarını zorlaştıran tünellerde de savaşıldı. Bu savaşın deneyimlerinden pek çok ders çıkarılacak. Özellikle de bazı askeri araştırmalara göre, kentleşmenin (Urbanization) hızlanması nedeniyle gelecekteki savaşların çoğu şehirlerde olacak. Gazze savaşında İsrail ordusu yapay zekayı iki programda kullandı: Hamas binaları ve altyapısıyla ilgili hedefler önermek için Gospel ve insan hedefleri önermek için Lavender. Bu programlar öldürme sürecini hızlandırdı ve bu da Gazze Şeridi'ndeki ölü sayısını açıklıyor.

xc svfbghn
İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınıra yakın bir İsrail tankı (Reuters)

Lübnan savaşı birçok açıdan Gazze savaşından farklı bir deneyim oldu. İsrail ordusunun Hizbullah güçlerini yıpratma takibinin eşlik ettiği savunma savaşından (Positional) tüm boyutlarda saldırı savaşına geçildi. İsrail Hava Kuvvetleri, havadaki manevra kabiliyeti ve hareketliliğin bel kemiğini oluşturdu. Aynı zamanda, Mavi Hat üzerinde Hizbullah güçlerine karşı sınırlı kara manevrası, bu güçleri ‘çekiç ve örs’ arasına yerleştirmeyi amaçladı.

Mavi Hat'taki sınırlı kara saldırısı, hareketli de olsa örs rolünü oynadı. İsrail Hava Kuvvetleri ise çekiç rolünü belirgin bir şekilde yerine getirdi.

vfbghy
Dera yakınlarındaki Mankat al-Hatab'da bir otoyol üzerinde terk edilmiş tanklar (AFP)

Öte yandan Hizbullah, elinde kalan araçlarla, liderliği tarafından en kötü senaryo durumunda kullanılmak üzere geliştirilen stratejiyi uygulamaya devam etti. Nitelikli füzeler, orta ve kısa menzilli füzeler ve kalan İHA’lar kullanıldı, ancak orijinal planlarda belirlenen hedefe ulaşılamadı. Ancak Hizbullah, özellikle İHA’lar aracılığıyla İsrail'in planlarını bozdu.

Geleceğin savaşları ne olacak?

* Savaşın doğası siyasi hedefler için yapılan savaşlar olarak sabitken, savaşın özellikleri siyasi, ekonomik ve sosyal boyutlarda değişmektedir.

* 21. yüzyılın savaşları, özellikle bilgi toplama ve uygulama konularında yapay zekanın askeri makineye (Autonomous) girmesiyle karakterize olacaktır. Öldürme kararı halen insanların elindedir.

* Teknoloji artık devletin tekelinde ve kontrolünde değildir. Aksine, bu teknolojiyi üreten modern şirketlerin sahibi olan siviller jeopolitik oyuna girmiştir. ‘Verinin’ 21. yüzyılın petrolü olduğu söylenirken, dünyadaki veri toplama merkezlerinin çoğu, ABD’deki sivil şirketlerin elindedir.

* Teknolojinin hızla yayılması, ikili kullanım (Dual use) ve erişim kolaylığı nedeniyle devlet dışı aktör için savaş, düşük maliyet nedeniyle mümkün hale gelmiştir. Bereketli Hilal'de şu anda kim kiminle savaşıyor? Hizbullah İsrail'e karşı. Hamas İsrail'e karşı. Husiler İsrail'e karşı. Ve son olarak Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) eski Suriye rejimine karşı.

*Bu analiz Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı