İsrail, 20 yılı aşkın süredir hapishanede tuttuğu Ürdünlü esiri serbest bıraktı

Ürdünlü Abdullah Nuh Ebu Cabir, Amman’da medya organlarına konuşuyor (WAFA)
Ürdünlü Abdullah Nuh Ebu Cabir, Amman’da medya organlarına konuşuyor (WAFA)
TT

İsrail, 20 yılı aşkın süredir hapishanede tuttuğu Ürdünlü esiri serbest bıraktı

Ürdünlü Abdullah Nuh Ebu Cabir, Amman’da medya organlarına konuşuyor (WAFA)
Ürdünlü Abdullah Nuh Ebu Cabir, Amman’da medya organlarına konuşuyor (WAFA)

2000 yılında Tel Aviv’de bir otobüsün infilak etmesine karıştığı suçlamasıyla 20 yılı aşkın bir süredir İsrail hapishanelerinde tutulan Ürdün vatandaşı Abdullah Nuh Ebu Cabir, bugün Ürdün’e geri döndü.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre Ebu Cabir (46 yaşında), Şeyh Hüseyin Köprüsü’nü geçtikten sonra ailesi tarafından çiçeklerle ve zılgıtlarla karşılandı.
Sol omzuna siyah beyaz Filistin puşisi, sağ omzuna da kırmızı beyaz Ürdün puşisi koyan Ebu Cabir, “20 yıl önce bir yolculuk yaptım. Turistik bir yolculuk değil, direniş yolculuğuydu” dedi.
Ürdünlü adam, “Bir Filistinli olarak omuzlarımda bir görevim vardı. Burası, Filistin topraklarıdır ve mümkün olan en kısa sürede kurtulmalıdır” dedi.
Fetih ve Hamas arasındaki bölünmüşlüğün sonlanması çağrısı yapan Ebu Cabir, eliyle zafer işaretini yaparak, “Siyonist düşman karşısında tek bir safta durmamız için Filistin’in birliğini sağlayın ve hapishanelerde bile bizleri etkileyen bölünmeyi sonlandırın” ifadelerini kullandı.
Ürdün’deki mülteci kamplarından Filistin Ulusal Konsey üyesi olan Yunus Ebu Sel, Fransız Haber Ajansı’na (AFP) yaptığı açıklamada, “Binlerce Filistinlinin öldürülmesinin misillemesini yaptıkltan sonra işgal hapishanelerinde 20 yılı aşkın bir süre tutulan Fetih Hareketi’nin ve el-Aksa Şehitleri Tugayları’nın oğlu bu kahraman esirin serbest bırakılması dolayısıyla oldukça mutluyum” ifadelerini kullandı.
İsrail’in iddianamesine göre Ebu Cabir, işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Nablus’ta Fetih Hareketi’nin askeri kanadı tarafından görevlendirilmişti.
Filistin asıllı Ürdünlü Ebu Cabir, Ürdün’deki en büyük Filistin mülteci kampı olan Beka Mülteci Kampı’nda (Amman’ın 20 km kuzeybatısında) yaşıyor.
İsrail polisine göre Ebu Cabir, Ekim 2000’de yasadışı bir şekilde İsrail’e girdi ve Tel Aviv’deki bir otobüse bombalı saldırıda bulundu. Saldırıda 13 kişi yaralanırken, Ebu Cabir de olayın ertesi günü tutuklandı.
İddianameye göre Ebu Cabir, otobüse bir bomba yerleştirerek otobüsten indi ve bombayı ise telefonla kontrol etti.



Trump'ın VOA'yı kapatma girişimi ikinci kez yargı engeline takıldı

Washington'daki VOA binası (Arşiv - Reuters)
Washington'daki VOA binası (Arşiv - Reuters)
TT

Trump'ın VOA'yı kapatma girişimi ikinci kez yargı engeline takıldı

Washington'daki VOA binası (Arşiv - Reuters)
Washington'daki VOA binası (Arşiv - Reuters)

Washington'da bir federal yargıç dün, Başkan Donald Trump yönetiminin, başta Amerika'nın Sesi (Voice of America-VOA) olmak üzere denizaşırı izleyicilere yönelik kamu medya kuruluşlarını kapatma çabalarında geri adım atmasına hükmederek, Cumhuriyetçi başkanın bu dosyada ikinci kez yargı engeline takılmasına neden oldu.

Trump bu dosyadaki ilk engelini mart ayı sonunda bir başka federal yargıcın Cumhuriyetçi yönetimin söz konusu kamu medya kuruluşlarının faaliyetlerini durdurma kararını askıya almasıyla yaşamıştı. O gün New York federal yargıcı Paul Oetken bu kararı vermişti. Dün ise Federal Bölge Yargıcı Royce Lamberth, hızlandırılmış bir incelemeye dayanarak, ABD hükümetinin kuruluşları kapatma çabalarını geri almasını emretti.

Yargıç Lamberth kararında, hükümetin bu medya kuruluşlarının çalışmalarını denetlemekle görevli ABD Küresel Medya Ajansı (USAGM) çalışanlarını görevlerine iade etmesini ve Kongre tarafından bu kuruluşlara tahsis edilen ve mart ayından bu yana askıya alınan mali yardımların ödenmesine yeniden başlanmasını emretti. Yargıç ayrıca, ABD dışındaki izleyiciler için televizyon, radyo ve metin tabanlı materyaller üreten bir kamu kuruluşu olan VOA’nın yayınlarını sürdürmesine karar verdi.

VOA 1942 yılında, özellikle Soğuk Savaş döneminde Doğu Avrupa'daki Sovyet bloğu başta olmak üzere otoriter rejimler altındaki halklara yönelik bir karşı propaganda aracı olarak kurulmuştu. Yargıç Lamberth kararında, hükümetin bu medya kuruluşlarının Kongre tarafından kendilerine verilen görevi yerine getirmediğine dair kanıt sunmadığını tespit etti.

Yargıç ayrıca, Trump yönetiminin Kongre tarafından tahsis edilen federal fonlar üzerinde hiçbir yetkisi olmadığına ve USAGM'nin bu fonları söz konusu medya kuruluşlarına aktarmak için sadece bir kanal olduğuna hükmetti. Bu kuruluşlar arasında VOA'nın yanı sıra Radio Free Asia ve Ortadoğu'ya yönelik bir haber platformu olan Middle East Broadcasting Networks (MBN) de yer alıyor.