Yemen hükümeti ve uluslararası çevreler Umman'ın Husileri barışa ikna etme girişiminin sonuç vermesini dört gözle bekliyor

Bakan Mübarek: Top seslerini durdurmanın ve barış girişimleriyle ilgilenmenin zamanı geldi.

Umman heyeti geçen Cumartesi günü Sana'ya geldiği sırada Husi medyası tarafından yayınlanan bir fotoğraf.
Umman heyeti geçen Cumartesi günü Sana'ya geldiği sırada Husi medyası tarafından yayınlanan bir fotoğraf.
TT

Yemen hükümeti ve uluslararası çevreler Umman'ın Husileri barışa ikna etme girişiminin sonuç vermesini dört gözle bekliyor

Umman heyeti geçen Cumartesi günü Sana'ya geldiği sırada Husi medyası tarafından yayınlanan bir fotoğraf.
Umman heyeti geçen Cumartesi günü Sana'ya geldiği sırada Husi medyası tarafından yayınlanan bir fotoğraf.

Çoğu gözlemci Husilerin savaşı durdurma niyetinde olmadığına dair kesin bir görüşe sahip olsa da Yemen hükümeti ve bölgesel ve uluslararası çevreler, Umman’ın İran destekli husi grubunu ikna etmek için gösterdiği çabaların sonuçlarını dört gözle bekliyor. Umman heyeti, grubu Martin Griffiths’in grup ve meşru hükümet arasındaki barış istişarelerine dönmeden önce önerdiği ateşkes ve insani önlemlerin uygulanmasına ilişkin BM planına ikna etmek amacıyla Sana’ya gitmişti.
Umman hükümetinin geçen Cumartesi günü Husi lideri Abdulmelik el-Husi’yi barışa ikna etmek ve Marib’e yönelik saldırıyı durdurmak için gönderdiği heyet, ABD’nin teşvik etmesiyle son bir girişim olarak değerlendirildi.
Grubun resmi kaynakları, Umman heyeti ile grubun lideri arasında yapılan görüşmenin ayrıntılarını açıklamazken, Yemenli siyasiler grubun kararlarını Maskat'ta değil Tahran'da aldığını belirtti. Kaynaklar, Umman’ın girişiminin en azından Yemen görevinden ayrılmaya hazırlanan Grifftihs dönemi için grubun önerilen BM planına göre kapsamlı bir ateşkese varma konusundaki ciddiyetsizliğini kanıtlayacak son bir adım olabileceğini ifade ettiler. 
Grubun medyası tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, sadece liderleri Abdulmelik el-Husi'nin Umman heyetiyle görüştüğü ve onlarla insani ve diğer konularla ilgili fikir alışverişinde bulunduğu kaydedildi.
Diğer taraftan, Yemen Dışişleri ve Göçmen İşleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek, Körfez ülkeleri yetkilileri ve diplomatlarla yaptığı görüşmelerin yanı sıra, Ummanlı yetkililerle Maskat'ta görüşmelere devam etti. Yemenli Bakan’ın bu adımı, Husi grubunu BM ve uluslararası ve bölgesel çevreler tarafından sunulan barış seçeneklerine zorlamak ve grubun ateşkesi siyasi ve askeri kazanımlar elde etmek için yatırım yaptığı insani dosyalardan ayırmamasını sağlamak amacıyla geldi.
Resmi kaynaklar, Bakan Mübarek'in dün (Salı) Umman Devlet Konseyi Başkanı Abdulmelik el-Halili ile bir araya geldiğini ve görüşmede Yemen'deki gelişmeler ve savaşı sona erdirmek için bölgesel ve uluslararası barış çabalarını ele aldıklarını bildirdi. 
Yemen’in SABA haber ajansı, Bakan Mübarek'in Yemen ile Umman Sultanlığı arasındaki akrabalık bağlarına, coğrafi komşuluğa ve ortak bir tarihe dayanan ilişkilerin derinliğine ve gücüne vurgu yaptığını ve bu ilişkileri iki kardeş halka hizmet etmek için güçlendirmeye çalıştıklarını belirttiğini aktardı. Ayrıca, Umman’ın savaşı durdurmak, siyasi süreci ilerletmek ve Yemen'e ve bölgeye kapsamlı barış ve istikrar getirmek için uluslararası ve bölgesel çabaları desteklemede oynadığı role övgüde bulundu.
Aynı kaynaklara göre Yemen Dışişleri Bakanı, Yemen hükümetinin Umman’ın çabalarını desteklediğini ve Yemen halkının iyiliğine ve 21 Eylül'de 2014’teki Husi darbesinden bu yana akan kanın durdurulmasına yönelik tüm barış çabalarına olumlu baktığını yineledi. Bakan, Husilerin başkent Sana'yı işgal edip diğer şehirlere yayılmasının ardından insani acının yaşandığını, sosyal yapının ve ekonominin bozulduğunu belirtti.
 
Bakan Mübarek ayrıca şu ifadeleri kullandı:
"Topların durması, barış çanlarının çalması ve milislerin barışı tesis etme ve Yemen halkının çıkarları için Umman’ın ve uluslararası ve bölgesel çevrelerin girişimleriyle savaşı sona erdirerek müzakere masasına oturmak için anlaşma fırsatını değerlendirme zamanı geldi.
Kapsamlı bir ateşkes, Stockholm Anlaşması uyarınca Sana Havaalanı’nı ve Hudeyde Limanı’nı açmanın ve müzakere masasına oturmanın yanı sıra, tüm insani meseleleri ele almak için çok önemli bir adım. Husiler, adil ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için bu fırsatı değerlendirmeli.”

 Bakan Mübarek, Dr. Nayef el-Hacraf ile bir araya geldi
Resmi kaynaklar, Bakan Mübarek'in aynı zamanda Umman'ın başkenti Maskat'ta Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacraf ile bir araya geldiğini belirtti. Yemenli Bakan’ın Hacraf ile görüşmesinde, KİK ile Yemen arasında ekonomik alandaki işbirliği ilişkilerini ve KİK tarafından Yemen'de uygulanan kalkınma ve hizmet projeleri ve bunları geliştirmenin yollarını ele aldığı ve Yemen'in KİK’teki bazı Körfez komitelerine üyeliğinin güçlendirilmesinin önemini vurguladığı aktarıldı.
 SABA ajansı, Dışişleri Bakanı Mübarek'in Husi milislerin uzlaşmazlığına ve savaşı sürdürerek anlaşmadaki gecikmelerine rağmen, savaşı sona erdirmek ve siyasi süreci ilerletmek için bölgesel ve uluslararası çabalar ve girişimler çerçevesinde siyasi durumdaki gelişmeleri tartıştığını bildirdi. Husilerin en korkunç bir katliam yaşatarak Marib kentindeki bir akaryakıt istasyonunu balistik füze ile hedef almasının ardından aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Husiler ayrıca, komşu ülkeleri hedef almaya ve Safir petrol tankerinin bakımına ve içeriğinin boşaltılmasına izin vermeyerek mayınlar ve patlayıcı yüklü teknelerle uluslararası seyrüseferi ve deniz çevresini tehdit etmeye devam ediyor.
 Yemen’deki resmi kaynaklara göre Hacraf, KİK’in Yemen'e yönelik kalıcı ve sağlam tutumunu vurgulayarak, anayasal meşruiyetini sağlama, devleti yeniden kurma ve Husi darbesini sona erdirme çabalarında yanında yer aldığını dile getirdi. Ayrıca üç referansa uygun olarak, Yemen halkının güvenlik ve istikrar özlemlerini karşılayacak şekilde kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için grubu siyasi süreci zorlamanın ve yeniden inşa ve ekonomik toparlanmanın sağlanması ve kalkınma sürecinin ilerletilmesi için entegre bir plan geliştirmenin önemini vurguladı. 
 Yemenli çevrelerde grubun önerilen BM planına göre kapsamlı bir ateşkese varma konusundaki ciddiyetsizliği konusunda şüpheler gündeme gelirken, Yemenli politikacılar Umman’ın çabalarının, Griffiths ve son açıklamasında grubu ateşkese uymamaktan ve ülkedeki barış sürecini desteklemekten sorumlu tutan ABD Temsilcisi Tim Lenderking’in önceki çabaları gibi sona ereceğini bekliyor. 
 Grubun lideri son vaazında yaptığı açıklamada, BM önerisine ve uluslararası çabalara, özellikle de ABD’nin çabalarına karşılık vermeyerek takipçilerini daha fazla savaşçı seferber etmeye ve savaşa devam etmek için daha fazla para toplamaya çağırdı. Ayrıca  kapsamlı bir ateşkesten uzak bir şekilde, herhangi bir barış anlaşmasına uymanın Sana Havaalanı ve Hudeyde Limanı üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması ve Yemen’de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu’nun uluslararası kabul görmüş hükümeti desteklemeyi bırakmasına bağlı olduğunu belirtti.



Bahreyn, Umman ve Katar, vatandaşlarını Lübnan’daki silahlı çatışma alanlarından uzak durmaya çağırdı

Lübnan’ın güneyindeki Ayn el-Helva Mülteciler Kampı (EPA)
Lübnan’ın güneyindeki Ayn el-Helva Mülteciler Kampı (EPA)
TT

Bahreyn, Umman ve Katar, vatandaşlarını Lübnan’daki silahlı çatışma alanlarından uzak durmaya çağırdı

Lübnan’ın güneyindeki Ayn el-Helva Mülteciler Kampı (EPA)
Lübnan’ın güneyindeki Ayn el-Helva Mülteciler Kampı (EPA)

Bahreyn, Umman ve Katar, vatandaşlarını Lübnan topraklarında silahlı çatışmaların yaşandığı bölgeler ve güvensiz olayların yaşandığı tüm alanlardan uzak durmaya ve yetkili yerel makamların verdiği talimatlara uymaya çağırdı.

Lübnan’daki en büyük Filistin mülteci kampı Ayn el-Helva’da, 29 Temmuz’dan bu yana aralarında Fetih Hareketi’nin de bulunduğu Filistinli gruplar arasında yaşanan çatışmalarda 13 kişi öldü, 60’tan fazla kişi yaralandı.

Bunun üzerine, Suudi Arabistan, 4 Ağustos’ta vatandaşlarına ‘Lübnan topraklarını bir an önce terk etmeleri’ çağrısı yapmış ve silahlı çatışma bölgelerinden uzak durmaları konusunda uyarmıştı.

Kuveyt ve Almanya da, 5 Ağustos’ta Lübnan’daki vatandaşlarına dikkatli olmaları, güvenlik sorunu olan yerlerden ve çatışma bölgelerinden uzak durmaları çağrısında bulunmuştu.

Bahreyn de aynı adımı atarak, vatandaşlarını ülkeyi terk etmeye çağırdı.

Bahreyn Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Lübnan’daki vatandaşlar şu anda silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelere yaklaşmamaları konusunda uyarıldı, güvenlikleri için Lübnan topraklarını terk etmeleri çağrısında bulunuldu.

Aynı açıklamada, vatandaşların herhangi bir riske maruz kalmaması için Lübnan’a kalıcı olarak seyahat edilmemesine ilişkin bakanlığın önceden yaptığı açıklamalara uyulması gerektiği de vurgulandı.

Katar’ın Beyrut Büyükelçiliği de, vatandaşları güvenli olmayan olaylar yaşanan bölgelerden uzak durmaya, dikkatli olmaya ve yetkili yerel makamlar tarafından verilen talimatlara uymaya çağırdı.

Umman Beyrut Büyükelçiliği ise, Lübnan topraklarında bulunan tüm vatandaşları, yetkili makamlar tarafından verilen güvenlik talimatlarına uymaya, silahlı çatışmaların yaşandığı alanlardan uzak durarak dikkatli olmaya ve gerekli tüm güvenlik önlemlerine uymaya çağırdı.

Ayn el-Helva’da yaşanan çatışmalar nedeniyle kampta yaşayan 80 bin kişinin yaklaşık dörtte biri yerinden oldu.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı’na (UNRWA) göre, Ayn el-Helva kampı Lübnan’daki 12 Filistinli mülteci kampının en büyüğü ve yaklaşık 250 bin Filistinli mülteciyi barındırıyor.