Suudi Arabistan’ın geleneksel kılıç dansı Arda gençler arasında da popüler

Kursiyerler Arda performanslarını sergiliyor
Kursiyerler Arda performanslarını sergiliyor
TT

Suudi Arabistan’ın geleneksel kılıç dansı Arda gençler arasında da popüler

Kursiyerler Arda performanslarını sergiliyor
Kursiyerler Arda performanslarını sergiliyor

Suudi kültürel mirasını ve folklorunu genç nesiller arasında tanıtmak için bu kez ülkenin ilk tarihi başkenti Diriye'de yeni bir uygulama yapılıyor.
Diriye Kapısı Geliştirme Otoritesi, Kral Abdülaziz Vakfı ile birlikte, genç nesillere Suudi Arda dansının öğretilmesini ve atalarının kadim tarihine yönelik gurur ve onur ruhunu geliştirmeyi amaçlayan “Diriye Arda Evi” programını başlattı.
Zaferi, şanı ve gururu temsil eden ve Suudi Arabistan'ın tarihini ve ihtişamını yansıtan bir sembol olan Arda, barış zamanında sevinç göstergesi olarak savaş zamanında ise güç gösterisi olarak icra edilmiştir.
Program kapsamındaki ilk eğitim kursu Diriye'deki et-Turaif bölgesindeki Salwa Sarayı'nda yapıldı ve iki bölüme ayrılan eğitimin ilk bölümü, Suudi Arabistan sanatlarını en yetenekli sanatçılar tarafından eğitmek ve bilinçlendirmek için kayıt yaptıranlara sunulan eğitim kurslarını içeriyor.
İkinci aşama, ilk aşamada düzenlenen eğitimlerde yeterlilik gösterenler için ‘Diriye Arda Evi’ yarışmasına katılım oluşturuyor. Katılımcılar ve yarışmacılar, 2021 yılı boyunca dört oturum şeklinde alınıyor. Bu süre boyunca, son turda yirmi adaya ulaşmak her turda beş aday gösteriliyor. Katılımcılar ayrıca jüri tarafından belirlenen bayrak, üniforma, kılıç, davul gibi aksesuarların kullanımındaki değerlendirme kriterlerine göre dersleri geçmek zorunda.
Diriye halkı da bu sanattaki ustalığı ile ünlü. Gerçekten de Diriye halkı, ülkenin 1932'deki birleşmesinden bugüne kadar devletin birçok işinde yer aldı ve bunu farklı nesiller arasındaki varlığını güçlendiren kutlama sembolü haline getirmeyi başardı. Yazarların hikayelerini oluşturma, derinliklerini ve etkisinin boyutunu araştırmak için aşama kaydetti.
Arda, Necd bölgesinin ünlü folklorik bir simgesi olarak 2015 yılında Uluslararası Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne girdi. Bu halk dansını öğretmek için özel kursların kurulmasının yanı sıra, Arda kültürünü yeni nesillere aktarmayı ve onlara bu mirasın ruhunu yerleştirmeyi hedefleniyor.



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture