İran cumhurbaşkanı adaylarının ikinci münazarada bir birilerini suçladılar

Münazarada nükleer anlaşma, özgürlükler, gençlerin ve kadınların içinde bulundukları koşullar ve Sünnilere karşı ayrımcılığın kaldırılması ele alındı

Tahran’daki bir döviz bürosunda dün cumhurbaşkanlığı adayları arasında yapılan münazara sırasında eski Merkez Bankası başkanı Abdunnasır Himmeti'yi dinleyen İranlılar (Mehr)
Tahran’daki bir döviz bürosunda dün cumhurbaşkanlığı adayları arasında yapılan münazara sırasında eski Merkez Bankası başkanı Abdunnasır Himmeti'yi dinleyen İranlılar (Mehr)
TT

İran cumhurbaşkanı adaylarının ikinci münazarada bir birilerini suçladılar

Tahran’daki bir döviz bürosunda dün cumhurbaşkanlığı adayları arasında yapılan münazara sırasında eski Merkez Bankası başkanı Abdunnasır Himmeti'yi dinleyen İranlılar (Mehr)
Tahran’daki bir döviz bürosunda dün cumhurbaşkanlığı adayları arasında yapılan münazara sırasında eski Merkez Bankası başkanı Abdunnasır Himmeti'yi dinleyen İranlılar (Mehr)

İran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerine on gün kala adaylar arasında yapılan ikinci münazarada, yedi aday, siyasi, sosyal ve kültürel alanlara ilişkin planlarını sunmadan önce bir birlerine çeşitli düzeylerde suçlamalarda bulundular.
Adaylar, münazaranın başlarında İran medyasının tartışma ve soru sorma yöntemiyle ilgili yaptığı eleştirilere katıldılar. Reformculara yakın olarak nitelendirilen cumhurbaşkanı adayı eski Merkez Bankası Başkanı Abdunnasır Himmeti, münazara ile televizyonda ekranlarında haftalık olarak yayınlanan bilgi yarışmaları arasında bir karşılaştırma yaparken bir diğer aday Said Celili, her bir adaya ayrı ayrı sorular sorulmasındansa, tüm adaylara aynı soruların sorulması çağrısında bulundu.
Seçimlerdeki ‘iyi polis - kötü polis’ durumunu eleştiren Himmeti, muhafazakar adayların, Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi'nin ‘gölge adayları’ oldukları yönündeki suçlamalarını yineledi.
İran’ın petrol satışlarının ABD yaptırımları nedeniyle iki yıl içinde 75 milyar dolar gerilediğini belirten Himmeti, “Yaptırımlar ekonomik sorunlara neden oluyor, ancak arkadaşlar bunu görmezden geliyor” dedi. Himmeti,  yaptırımlardan kazanç sağlayanların yıllık yüzde 20 pay, yani İran dış ticaret hacminin 16 milyar dolarını alacağına dikkati çekti.
İran Dini Lideri Ali Hamaney'in Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'ndeki temsilcisi olan muhafazakar rakibi Said Celili’yi İran’ın Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu’na (FATF) katılmasını engellemekle suçlayan Himmeti, “Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi’nde (DMTK) FATF projesini devre dışı bıraktınız” dedi. Celili’yi yaptırımların uygulanmasına yol açan başlıca isimlerden biri olarak niteleyen Himmeti, “İçerideki çekişmenin ülke çıkarlarına mal olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
Ahlak polisinin başta kadınlar olmak üzere gençlerin özgürlüklerini kısıtlamasını eleştiren Himmeti, ‘cinsiyet ayrımcılığı’ ile mücadele amacıyla kabinesinde en az beş kadının yer alacağı vaadinde bulundu. Ayrıca, Sünnilere yönelik ayrımcılığı ortadan kaldırma ve Sünni yetkililerin sayısını üç katına çıkarma sözü veren Himmeti, kendini ‘sessizlerin sesi ve güçsüzlerin gücü’ olarak niteledi. Eski Merkez Bankası Başkanı, ekonomi alanındaki ve medyadaki tekelleşmeyi de eleştirdi.
Beş adaya hitaben, “Tek taraflı düşünüyorsunuz” diyen Himmeti, “Gençler neden ülkeyi terk etmek istiyor? Gençlerin eğlence araçları neler? Evlenmek zorlaştı, peki biz onlar için ne yaptık?  İşleri yok, sosyal hayatları yok” ifadelerini kullandı. Himmeti ayrıca İran'da kuşaklar arasındaki kültürel farklılıkların altını çizdi.
Açıklamaları sırasında otuz yıldır ülkenin ekonomisi, sermayesi ve kurumları üzerinde hegemonyası olan bir yapıyı suçlayan Himmeti, “yolsuzluk, aşiretçilik ve çeteler” ile mücadele sözü verdi. Himmeti, “Kalkınmaya odaklanmak yerine Beyaz Saray'da Hüseyniye (Şiilerin Muharrem ayında matem törenlerini icra ettikleri yerlerin genel adı) kurmaya çalışıyorlar. Suudi Arabistan Büyükelçiliğine kim saldırdı? Kim yerli para biriminin değer kaybetmesine neden oldu, kim komşularımızla ilişkilerimizi bozdu? Arkalarında kim var? Bu yapıyı aşamazsak sorunları çözemeyiz” diye konuştu.
Ülkenin ekonomik durumunun kötü olduğu konusunda uyaran eski Merkez Bankası Başkanı, “Cumhurbaşkanı şeffaflık üzerinde çalışmalı ve yolsuzlukla mücadele etmelidir” dedi. Muhafazakar adayların dayatmak istediği yöntemi ortadan kaldırmak için İranlılardan seçimlere katılmalarını isteyen Himmeti, “Tüm dünyayla ilişkiler kurmayı hedefliyorum. Bir an önce kalkınma trenine yetişmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Buna karşın Himmeti’nin açıklamalarını protesto eden bir diğer aday Said Celili, “Beyaz Saray'da bir Hüseyniye'nin kurulmasının istendiği yönünde söyledikleriniz yalandır. Bu korkuluk artık işe yaramıyor” dedi. FATF’a ilişkin bir karar için DMTK’da tartışıldığı ilk günden itibaren çağrıda bulunduğunu vurgulayarak, FATF ile ilgili herhangi bir tutumun ilan edilmemesini Ruhani hükümetinin talebine bağlayan Celili, “Ülkenin zamanı basitçe boşa harcandı. Sekiz yıl boyunca ertelemeler ve hatalarla zaman kaybedildi. Ülke, bir dört yılda aynı şekilde yönetilmemeli. Artık bir sıçrama yapmalıyız. Fakat FATF yüzünden elimiz kolumuz bağlı mı duracağız? Ülke pasif hale gelmemeli. Sizler sorunu doğru anlamamışsınız” şeklinde konuştu.
Hükümetin gün be gün üç-dört ülke tarafından pasif hale getirildiğini söyleyen Celili, ‘fırsatları kaçırmama ve mevcut fırsatları harekete geçirme’ çağrısında bulundu. İran'ın dış politika öncelikleriyle ilgili olarak ise Celili, dünyadaki 200 ülkeyle yapıcı bir şekilde anlaşmaya ve tüm fırsatları incelemeye çalıştığını belirtti.
Celili sözlerini şöyle sürdürdü:
“Elimizde büyük fırsatlar var... Ekonomik ilişkilerde bir takım fırsatlar söz konusu. Zor zamanlarda bile büyük işler yapabilir, ekonomi üzerinden düşmanları hizaya getirebiliriz.”
Halk ile iktidar arasındaki güven krizine değinen Celili, “İnsanların güvenini kazanmak istiyorsak, yetkililer davranışlarını değiştirilmelidir” dedi. Yasama ve yürütme sisteminde şu ya da bu partiyle ilgisi olmayan yanlış bir siyaset sözlüğü olduğunu belirten Celili, “Bu kapsamlı bir konudur” diyerek Ülkenin eksikliklerinin giderilmesi için bu sözlükten kurtulma çağrısında bulundu.
Muhafazakar çizgideki adaylardan eski milletvekili Ali Rıza Zakani ise Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin sekiz yıllık rekorunu ‘parlatmayı’ hedeflediğini söyledi. Buna karşın Himmeti, “Sana söyleyeceklerini öğretenlere, yumruklarını açtıracağımızı söyle” dedi. Bunun üzerine Zakani, “Sayın Himmeti, Merkez Bankası'nı yönetemediniz, şimdi nasıl ülkeyi yönetmek istiyorsunuz?” diye sordu. , Ayrıntı vermeden bir Merkez Bankası yetkilisini Merkez Bankası’ndan özel bir bankaya 1, 200 milyar tüman aktarmakla suçlayan Zakani, “Devrimin başlarında gecekonduda oturan bir vatandaşın saçının bir teli sarayda yaşayanlarla eşitti, ama şimdi İranlı yetkililer bir soylular sınıfı haline geldiler” ifadelerini kullandı. Zakani, toplumda yoksulluğa neden olan güçlülerle mücadele sözü verdi.
Mevcut durumun yetkililerin adaletsizlik yaptığını gösterdiğini söyleyen Zakani, mevcut Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani'nin fotoğraflarının yer aldığı bir kartı kaldırarak “Himmeti'nin yol arkadaşları büyük enflasyonlara neden oldu” dedi.
Öte yandan reformist akımın desteğini kazanmaya çalışan bir diğer aday Muhsin Mihralizade, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmayı canlandırmak için yapılan Viyana görüşmelerine katılan tüm yetkililere ve karar verici organlara bir anlaşmaya varılması için iş birliği yapılması çağrısında bulundu.
İran'ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltma politikasını savunan Mihralizade, ancak anlaşmayı canlandırmak için müzakerelerde ‘güçlü’ bir şekilde yer alma çağrısı yaptı.
Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi’ye yönelik sert eleştirilerini sürdüren Mihralizade, birkaç kez ‘hakimlerin hakimi’ diye hitap ettiği Reisi’nin cumhurbaşkanlığı için gereken özelliklere sahip olup olmadığına yönelik şüphelerini bir kez daha yineleyerek Reisi’nin neden internet ile ilgili yasakları sürdürmekte ısrar ettiğini sordu.
Muhafazakar çizgideki aday İbrahim Reisi ise cumhurbaşkanlığı seçimlerini kim kazanırsa kazansın ABD yaptırımlarının kaldırılmasını İran’ın bir önceliği olarak niteledi. Reisi, “Yönetimi hangi hükümet devralırsa yaptırımların kaldırılmasını gündemine alacaktır” dedi. Ancak İran ekonomisinin ‘rehin’ tutulmasına karşı çıkan Reisi, rakiplerinin sözlerini küçümseyerek, “Bazıları dünyanın konuştuğu dili anladıklarını söylüyor, fakat ekonomi rehin alınmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Genel olarak gençlere hitap etmeye odaklanan Reisi, ekonomi, barınma ve evlilik konularındaki sorunları çözme vaadinde bulundu. Reisi, rakiplerini cumhurbaşkanlığı adaylıklarını ‘normların ötesinde’ açıklamalar yapmak için kullanmakla suçladı.
Diğer yandan İran Meclisi Başkan Vekili Emir Hüseyin Gazizade Haşimi, ‘ekonomi diplomasinin’ etkinleştirilmesi çağrısında bulundu. Gazizade Haşimi, “Dışişleri Bakanlığı, ulusal ve ekonomik çıkarların sağlanması lehine diplomasisini etkinleştirmeli. Dışişleri Bakanı başarılı bir uluslararası tüccar olmalıdır. Böylece ofislerimiz ağır işlerin merkezi haline gelir ve büyükelçilikler de bu şekilde sınıflandırılır” şeklinde konuştu.
Kabinelerinde kadınlara yer verilmesine ilişkin abartılı bulduğu vaatleri tiye alan Gazizade Haşimi, “Vaatlerin çokluğu nedeniyle, kabinemi sadece kadınlardan oluşturmaya söz veriyorum! Dikkat çekmek için ağzımıza gelen her şeyi söylemeliyiz. Kadınların ve işçilerin haklarını sadece seçimler yaklaşırken hatırlıyoruz!” dedi.



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.