Dünya üzerindeki Kovid-19 virüslerinin toplam ağırlığı hesaplandı

Taramalı elektron mikroskobu altında koronavirüs (Reuters)
Taramalı elektron mikroskobu altında koronavirüs (Reuters)
TT

Dünya üzerindeki Kovid-19 virüslerinin toplam ağırlığı hesaplandı

Taramalı elektron mikroskobu altında koronavirüs (Reuters)
Taramalı elektron mikroskobu altında koronavirüs (Reuters)

Bilim insanları Kovid-19'a sebep olan, dünya genelindeki tüm Sars-Cov-2 virüslerinin ağırlığını hesapladı.
Yeni araştırmaya göre şu anda insanlarda dolaşan tüm koronavirüs parçacıkları tek bir yerde toplansaydı ağırlığı, bir elmanın ve küçük bir çocuğun ağırlığı arasında bir noktada olurdu.
İsrail'deki Weizmann Bilim Enstitüsü ve ABD'deki Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden araştırmacılar, enfekte olmuş her bireyin, enfeksiyonunun zirve noktasında yaklaşık 1 ila 100 milyar Sars-Cov-2 parçacığı taşıdığı sonucuna vardı.
Bu da şu anda insanlarda katrilyonlarca viryonun (bir virüsün tüm yapılarını barındıran tek bir virüs parçacığı) dolaştığı anlamına geliyor. Zira dünyada her gün yaklaşık 323 bin yeni Kovid vakası kaydediliyor.
Öte yandan yeni bulgulara göre tüm bu viryonların toplamı 10 kilogramdan daha ağır değil. Hatta toplam ağırlığın 100 gram kadar az olması mümkün.
Kaliforniya Teknoloki Enstitüsü'nden araştırma görevlisi Avi Flamholz'a göre sonuçlar bilim insanları için bile çarpıcıydı.
Business Insider'a konuşan Flamholz, "Bütün dünyanın 10 kiloluk bir şey karşısında dizlerinin üzerine çökmesi çok şaşırtıcı" dedi.
Enfekte bir kişinin içindeki virion sayısını tahmin etmek için araştırmacılar, makak maymunlarının dokularından aldıkları virüslerin genetik materyalini (RNA) ölçtü.
Bu araştırma için maymunlara, ölçümlerden iki ila dört gün önce virüs enjekte edildi.
Ölçümler sonucunda enfekte bir kişideki viryonların toplam ağırlığının 1 ila 100 mikrogram arasında değiştiği saptandı. Bu da bir haşhaş tohumundan 100 kat daha hafifti.
Yine de Flamholz, "Bu sayıya bilimsel şüphecilikle yaklaşmak için geçerli nedenlerimiz var" diyor. Zira bilim insanına göre araştırmada esas olarak RNA test edildi ve sonuçta parçacıklar tek tek sayılmadı.
İşte bu nedenle araştırmacılar, viryon sayısının kişi başına 1 milyar ila 10 milyar arasında değiştiği sonucuna vardı. Tüm parçacıkların ağırlığının, 100 gram ila 10 kilogram arasında değişmesinin nedeni de bu.
Bu aynı zamanda virüsün herkesi farklı şekilde etkilediğinin de hesaba katıldığı anlamına geliyor. Zira bazı kişilerde diğerlerinden daha fazla viryon görülüyor.
Flamholz, "Ciddiyet dereceleri açısından benzer Kovid vakalarında bile çılgınca farklılıklar görebilirsiniz" diye açıklıyor.
Araştırmanın bulguları hakemli bilimsel dergi PNAS'ta yayımlandı.
Independent Türkçe, Science Alert, Business Insider



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe