Moskova’dan Şam'a bir milyon ton tarımsal ürün temin etme sözü

Suriye'de hükümet buğday satın almaya başlarken un krizinin baş göstermesinden endişe ediliyor.

Suriye'nin kuzeydoğusundaki bir tarladaki bir tarım makinesi (Şarku’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki bir tarladaki bir tarım makinesi (Şarku’l Avsat)
TT

Moskova’dan Şam'a bir milyon ton tarımsal ürün temin etme sözü

Suriye'nin kuzeydoğusundaki bir tarladaki bir tarım makinesi (Şarku’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki bir tarladaki bir tarım makinesi (Şarku’l Avsat)

Suriye’de bu yıl ‘Buğday Yılı’ olması beklenen üretimin başarısız olmasının ardından hükümetin buğday satın almaya başlamasıyla birlikte ülkede yakında geçtiğimiz yıldan daha şiddetli bir un krizinin baş göstereceğine dair endişeler arttı. Bu yıl Suriye’de bir milyon 200 bin ton buğday üretilmesi hedefleniyordu. Ancak plan hedefine ulaşamadı. Yangınların geniş buğday tarlalarını yutması nedeniyle, ülkede buğday üretimi 500 bin tonu geçmezken geçtiğimiz yılki 700 bin tonluk üretimin çok gerisinde kaldı.
Üretimdeki düşüşün nedenleri, iklim değişiklikleri ve yağışın az olmasının yanı sıra çiftçilerin yakıt ve gübre gibi büyük tarımsal gereksinimlerin yükünü taşıyamamalarına bağlansa da çiftçiler bu durumu kafa karışıklığına, bilgisizliğe ve hükümette tarım sektörünün ortadan kalkmasına neden olacak yolsuzluk vakalarının yaşanmasına bağladılar. Bu yılki üretim düşüşünün verdiği zarar, gelecek yılın mahsulünü de tehdit ediyor. Şarku'l Avsat'a konuşan çiftçiler, tarımın, çoğu hasat mevsiminde borcunu ödemek ümidiyle tarlasında mahsul yetiştirmek için borç alan çiftçiye ağır kayıplar verdirdiğini, ancak çiftçinin kazandığı paranın borçlarını ödemeye zar zor yettiğini belirterek, bu durumda çiftçilerin tarıma nasıl devam edebileceklerini sorguladılar. Çiftçiler, “Hükümet, çiftçiyi kurtarmak için planlar yapmak yerine, buğday ithal edip dövizle ödemeye ya da yardım dilenip bize karabuğday unu temin etmeye yöneliyor” ifadelerini kullandılar.
Resmi rakamlar, cari yıl için buğday tedarik sözleşmelerinin değerinin 400 bin tona kadar olduğunu gösterirken, Rusya Şam'a tahıl satın alması için kredi sağladığını duyurdu. Rusya, geçtiğimiz Mart ayında da Suriye'ye yaklaşık 350 bin ton buğday tedarik etmişti. Rusya'nın Şam Büyükelçisi Aleksandr Yefimov, ülkesinin bu yıl (2021) Suriye'ye bir milyon tona yakın buğday tedarik etmeyi planladığını açıkladı. Rusya ayrıca geçtiğimiz yıl Şam'a insani yardım olarak 100 bin ton buğday tedarik etmişti.
Ülkenin orta kesimindeki kırsal bölgelerden bir çiftçi, mahsulünü hükümete satıp ‘zarar ettikten’ sonra yetiştirdiği buğdayı tüccarlara satmayı planladığını söyledi. Çiftçiye göre mahsul satın alan hükümet yetkilileri, buğdayı değerinin altında bir fiyattan alırken, iyi fiyatlar ödeyen tüccarlar ve kaçakçılar piyasada aktif bir şekilde faaliyet gösteriyorlar. Şarku’l Avsat’a konuşan çiftçi, Hükümetin vaatleri konusunda iyimser olduğunu ve yirmi dönümlük araziye arpa, yirmi dönümlük araziye ise buğday diktiğini, ancak tohumların fiyatlarının kilo başına 400-600 Suriye lirası arasında değişmesi ve toprağı sürme, gübre atma gibi işlemlerin yüksek rakamlara mal olması karşısında şoke olduğunu söyledi. Dönüm başına 20 bin tohum ve ilacın yanı sıra dönüm başına 10 kilograma ihtiyaç duyulan kilosu 300 liradan gübre gerektiğini belirten çiftçi, ardından, dönüm başına 25 bin liradan nakliye ve biçerdöver ücretlerinin geldiğini, 40 bin dönümlük arazinin sulama masrafının ise 50 bin liraya mal olduğunu kaydetti.
Çiftçi, mahsulün kalitesinin düşük olması ve masrafları zar zor karşılaması durumunda, mahsulün bu yıl olduğu gibi 50 kilogramı geçmediğinde kilo başına maliyetin arttığını, ancak iyi hasat olduğunda,  mahsulün 200 kiloyu aştığını ve kilo başına maliyetin düştüğünü ifade etti.
Toprağını ekmeye devam edebilmesi için çiftçilerin desteklenmesinin ve kayıplarını azaltmanın hükümetin görevi olduğunu, fakat hükümetin bunun tam tersini yaptığı söyleyen çiftçi, “Hükümetin verdiği fiyat makul olduğu için arpa mahsulünü hükümete sattım. Ama buğdaya maliyetinden az fiyat verdiği için satmayacağım. Sulamak için litresi 2000 liradan mazot aldım. Devlet yaptığım ek masrafları telafi etmeyecek” şeklinde konuştu. Dönüm başına on beş kilo buğday tohumunun 300 ile 500 kilo arasında mahsul verdiğine dikkati çeken çiftçi, “Hükümetin ekmek krizini çözmek için buğday ekimiyle ilgileneceğine dair sözlerine inandık. Ancak hiçbir şeyin değişmemesi ve işlerin daha da kötüye gitmesi karşısında şaşırdık.  Eğer mahsulümü devlete satarsam, gelecek mevsim için tohum satın alamam” ifadelerini kullandı. Hükümetin arpayı buğdaydan daha yüksek bir rakamdan fiyatlandırmasına anlam veremediğini belirten çiftçi, “Bunun, hükümetin halkı ahır hayvanı olarak gördüğünden başka bir açıklaması yok. Bu yüzden ekmeklik buğdayı yem olarak kullanılan arpa ile değiştirmeye karar vermiş olmalı” yorumunda bulundu.
Şam hükümeti, bir kilogram arpanın alım fiyatını 880 Suriye lirasına yükseltti, ancak gerçekte geçtiğimiz Mart ayında bir kilosu 550 liradan 900 liraya (800 lira olan bir kilo buğday başına teslimat ücreti olarak 100 lira daha eklenmesiyle) yükselen buğdayın fiyatından daha yüksek olmak üzere bin 100 lirayı aştı. Hükümetin geçtiğimiz ay yaptığı açıklamalarına göre Suriye Tahıl Ürünleri Kurumu, 2021 yılı için buğday mahsulü satın alımına yaklaşık 450 milyar Suriye lirası tahsis etti.
Suriye Ziraat Odası danışmanı ve kalkınma uzmanı Ekrem Afif, hükümetin buğday alımı için verdiği mevcut fiyattan kaynaklanan zararların yaratacağı sonuçlar konusunda uyardı. Afif, buğdayın fiyatının ‘acil olarak’ kilo başına 900 liradan bin 400 liraya (Bir ABD doları 3 bin 100 liraya eşit) yükseltilmesi için çağrıda bulundu. Afif, bunun, çiftçilerin üretim maliyetlerini karşılamak ve gelecek mevsim için tohum satın almalarını sağlamak amacıyla yapılması gerektiğini vurguladı. Şam kırsalındaki çiftçilere göre, buğdayın fiyatının kilo başına 700 liradan bin 400 liraya çıkması bekleniyor.
Resmi açıklamalara göre rejim kontrolündeki bölgelerde ekmek üretimi için yılda iki milyon ton, bulgur, makarna, frik, irmik ve diğer buğday ürünleri için 800 bin ton ve tohum için 360 bin ton buğdaya ihtiyaç var.
Hükümetin buğday ekimini teşvik etmeye ve ekili alanları önceki yıla göre yaklaşık 300 bin hektar artırmaya yönelik açıklamasına rağmen, sadece yüzde 70'i yağmurla beslenen yaklaşık 1,5 milyon hektarlık arazi ekildi. Suriye Tahıl Ürünleri Kurumu Direktörü Yusuf Kasım’a göre, üretim bir önceki yılın üretimine kıyasla azaldı. Kasım, bu yılki buğday mahsulünün yarım milyon tonu geçemeyeceğini söyledi. Kasım, satın alınan buğday ve arpa miktarının ‘istenen düzeyde olmadığını’ vurguladı. Tarım ve Tarım Reformu Bakanı Muhammed Hassan Katana ise hasat mevsiminin hayal kırıklığıyla başladığını ve mahsulün beklentilerin altında kaldığını söyledi. Bakan Katana, Suriyelilerin, Tarım Bakanlığı’nın yıllık buğday ihtiyacını karşılamak için ithal ettiği miktarlara güvenebileceklerini de sözlerine ekledi.
Öte yandan Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), Suriye nüfusunun yüzde 60'ının (en az 12,4 milyon Suriyeli) gıda güvensizliği ve açlıkla karşı karşıya olduğunu açıkladı.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.