Mısır Meclisi bürokrasiyi İhvan’dan temizlemeyi tartışıyor

Mısır Ulaştırma Bakanı, devlet kurumlarında radikalizm yanlısı unsurların varlığından şikayet ederek, görevden alınmaları için yasa değişikliği yapılması talebinde bulundu

Mısır Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu, disiplin cezası uygulanmadan işten çıkarma kanunun bazı hükümlerinin değiştirilmesini öngören bir yasa tasarısını onayladı (AFP)
Mısır Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu, disiplin cezası uygulanmadan işten çıkarma kanunun bazı hükümlerinin değiştirilmesini öngören bir yasa tasarısını onayladı (AFP)
TT

Mısır Meclisi bürokrasiyi İhvan’dan temizlemeyi tartışıyor

Mısır Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu, disiplin cezası uygulanmadan işten çıkarma kanunun bazı hükümlerinin değiştirilmesini öngören bir yasa tasarısını onayladı (AFP)
Mısır Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu, disiplin cezası uygulanmadan işten çıkarma kanunun bazı hükümlerinin değiştirilmesini öngören bir yasa tasarısını onayladı (AFP)

İbrahim Abdulmecid
Mısır Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi, radikalizm yanlısı unsurları ülkede son iki ay içinde meydana gelen, onlarca vatandaşın ölümüne yüzlercesinin yaralanmasına neden olan tren kazalarına karışmakla suçlayan Ulaştırma Bakanı Kamil el-Vezir’in çağrısına yanıt olarak, Mısır’da terör örgütü olarak sınıflandırılan Müslüman Kardeşler Teşkilatı’na (İhvan) mensup devlet çalışanlarının görevden alınmasını sağlayacak bir yasa değişikliğine ilişkin hamlelerine tanık oluyor.

Yeni yasa değişiklikleri
Kararları, devletin idari aygıtı için geçerli olan Temsilciler Meclisi'ndeki (iki kademeli Mısır Parlamentosu'nun üst kanadı) Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu, disiplin cezası uygulanmadan işten çıkarmaya ilişkin yasanın bazı hükümlerinde değişiklik öngören bir yasa tasarısını onayladı. Değişiklik metininde, bir çalışanın disiplin yöntemine başvurulmadan işten çıkarılmasının, ‘hakkında ülkenin ulusal güvenliğini tehdit ettiğine dair ciddi delillerin olması’ dahil olmak üzere dört durum dışında, mümkün olmadığını açıklığa kavuşturdu. Metinde örneğin çalışanın 2010 tarihli ve 8 sayılı Terör örgütü ve Terörist Listelerini Düzenleyen Kanun hükümlerine göre teröristler listesine alınmasının ciddi bir delil olduğu belirtilirken işverenin, devlette bir kamu hizmetine veya ekonomik çıkarlarına zarar vermesi durumunda ya da güven ve prestijini kaybederse veya sağlık sebepleri dışında işini yapmaması için dair geçerli sebep veya sebepleri yoksa çalışanı işten çıkarma hakkına sahip olduğu ifade edildi.
Yapılan değişikliklerle, çalışanın işten çıkarılması kararının, Cumhurbaşkanının veya yetkili temsilcisinin, yetkili bakanın açıklamalarını dinledikten sonra yapacağı teklif üzerine gerekçeli kararı ile verileceği de açıklığa kavuşturulmuştur. Önerilen değişiklik metnine göre değişiklikler, İdare Mahkemesinin, çalışanın işten çıkarılma kararına yapabileceği itirazları değerlendirme yetkisine sahip olmasını ve mahkemenin, ‘kamu yararına olduğunu düşündüğü nedenlerle’ işten çıkarma kararını iptal etmek yerine maddi tazminata hükmetmesine izin verilmesini öngörüyor.
Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'nun, yasa değişikliğini, Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu tarafından havale edildikten sonra birkaç gün içinde görüşmesi bekleniyor.

Demiryollarında çalışan İhvan üyeleri
Ulaştırma Bakanı, 26 Nisan'da Temsilciler Meclisi Genel Kurul toplantısında, demiryollarında Müslüman Kardeşler'e mensup 162 kişinin çalıştığını açıklamıştı. Bakan Mısır'daki son tren kazalarıyla ilgili yaptığı konuşmada, Ulaştırma Bakanlığı'nın bu çalışanların başka bakanlıklara devredilmesini talep ettiğini, ancak bu talebin reddedildiğini belirterek, ‘aşırılık yanlısı unsurların’ görevden alınması için yeni bir yasa değişikliği çağrısında bulunduğunu söyledi. Bakan, çalışanlar maaşlarını evde oturup alsalar da mevcut kanun işten çıkarılmalarına izin vermediğini kaydetti.
Facebook sayfasından, Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın Ağustos 2013'te Rabia el-Adaviye Meydanı'nda gerçekleştirdiği oturma eyleminin polis tarafından dağıtılmasını konu alan ‘The Choice’ (Seçim) dizisi hakkında bir yorum yapan Bakan, yakın zamanda kaza bir trenin makinistine atıfta bulunarak, devlet karşıtı yorumlar yaptığını ve söz konusu oturma eylemine katıldığını söyledi.
Bu kişilerin yasa değişiklikleri yayınlanana kadar bir an önce ‘hassas olmayan’  diğer alanlara atanmalarını isteyen Bakan, İhvan üyesi çalışanların görevden alınmaları için hızlı bir yasa değişikliği çağrısında bulundu.
Temsilciler Meclisi'ndeki aynı oturumda, Temsilciler Meclisi Üyesi Mustafa Bekri, İçişleri Bakanlığı'nın Temmuz 2018'de eski Ulaştırma Bakanı Hişam Arafat'a gönderdiği bir mektuba göre demiryolu sektöründe 162 İhvan üyesi olduğunu söyleyerek bakanın konuşmasını destekledi. Bekri, Temsilciler Meclisi Genel Sekreterliği'ne söz konusu kişilerin isimlerinin bir listesi sunulduğunda bu sayının 258'e yükseldiğini de sözlerine ekledi.
Mısır basınında yer alan haberlere göre son tren kazalarında ‘bir takım şüpheli planların’ var olabileceğini düşünen Bekri, Temsilciler Meclisi'ni, ister yeni yasaların çıkarılması yoluyla olsun, ister Kamu Hizmeti Yasasında değişiklik yapılmasıyla olsun aşırılık yanlısı unsurların devlet kurumlarındaki görevlerinden alınmasına yardımcı olmaya çağırdı.

Ailelerin korunması
Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu'nun onayını alan yasa değişikliğini sunan Temsilciler Meclisi üyesi Ali Bedir, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, yasa değişikliğinin İhvan üyelerinin devlet kurumlarından ve üniversitelerden ‘temizlenmesini’ hedeflediğini, ayrıca işten çıkarılmasına karar verilenlere emekli aylıkları bağlanarak meselenin sosyal yönünün korunmasının, böylece suçu olmayan ailesinin zarar görmesinin engellenmesinin öngörüldüğünü söyledi.
Yasanın, görevden alınanlara karara idare mahkemesinde itiraz etme hakkı verdiğini açıklayan Bedir, yasanın devlet kurumlarının yetkilileri tarafından uygulanmasının takip edileceğini ve inisiyatiflere göre uyarlanmasına izin vermeyeceğini söyleyerek yasanın devlet kurumlarında isteyen kişinin bir başka kişi hakkında İhvan'la bağlantılı olduğu şüphesiyle kötü niyetli şikayetlerde bulunmak için istismar etmesi olasılığı hakkındaki endişelere yanıt verdi. Yasa değişikliğinin devleti korumak için tasarlandığını belirten Bedir, çalışma arkadaşlarını veya astlarını suistimal etmek için yasayı kullananların görevden alınması çağrısında bulundu.

Terörle mücadele
İhvan’a mensup kişilerin devlet kurumlarında olup olmadığına ve terörist listesinde yer almayanların varlığına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta Bedir, değişikliğin Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu’nda görüşülmesi sırasında, yasanın yalnızca yargı tarafından belirlenen terör örgütleri listelerinde yer alan kişileri kapsamasının kararlaştırıldığını, ‘insanların geçim kaynaklarını kesmenin’ mümkün olmadığını söyledi.
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Seyyid Şaravi, yasa tasarısının, gerek işten çıkarılan kişinin idare mahkemesine giderek itirazda bulunması, gerekse emeklilik maaşının bağlanacak olması konusunda olsun yasal bir güvencenin varlığı devleti yok eden aşırılık yanlısı ideolojilerle mücadele ile toplumsal çıkarlar arasında bir denge sağladığı yorumunda bulundu. Mısır basınında yer alan haberlere göre Şaravi, yasa değişikliğinin herhangi bir ayrımcılık şüphesi taşımadığının altını çizdi.
Temsilciler Meclisi Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu Başkanı İbrahim el-Huneydi ise Meclis'te yaptığı basın açıklamasında, yasa değişikliğinin devletin terörle mücadele çabaları çerçevesinde yapıldığını ve bu değişikliklerin uygulanması için kişinin adının Terörle Mücadele Kanunu'na göre teröristler listesinde yer alması gerektiğini belirtti.

Görevden alınma nihai karardan sonra gerçekleşecek
Zagazig Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Muhammed Nur Ferhad, bir kişiye ideolojik olarak bağlı olduğu gruba dayanarak yaptırım uygulayan herhangi bir yasanın çıkarılmasına karşı olduğunu söyledi. Bunun, ülkeyi ‘Engizisyon çağına’ geri götüreceğini düşünen Ferhad, özellikle düşünce ve ifade özgürlüğünün anayasa tarafından garanti altına alınmış olması sebebiyle bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Independent Arabia’ya açıklamalarda bulunan Ferhad, “Yasa, bir kişinin davranışının topluma zarar veren fiziksel tezahürleri dışında müdahale etmemelidir. Eğer düşünce, ideoloji ve siyasi yönelim, maddi eylemler şeklinde ortaya çıkmazsa, o zaman yasanın yapabileceği hiçbir şeyi yoktur” ifadelerini kullandı.
Eski Mısır İşgücü ve Göç Bakanı Kemal Ebu Ayta da, ideolojik yönelimi ne olursa olsun, herhangi bir kişinin ‘geçim kaynağını kesmenin’ kırmızı bir çizgi olduğunu vurguladı. Siyasi yönelimi ne olursa olsun herhangi bir çalışanın cezalandırılmasına karşı olduğunu ve bu önerileri anayasaya aykırı bulduğunu belirten Ebu Ayta, “Görevden alma, idam cezasına eşdeğerdir” dedi.
Şarku’l Avsat’ın aktardığı habere göre Independent Arabia’ya konuşan eski Bakan, “Ceza verilmesini hak eden bir suç işlediği tespit edilenler, anlaşılabilir bir konu olduğundan ve yürürlükteki mevzuatta öngörüldüğünden işten çıkarılabilirler” şeklinde konuştu. Ebu Ayta, görevden alma kararının ancak bir ceza mahkemesinde nihai karar verildikten sonra alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.

“İhvan üyelerinin işten çıkarılması meselesi, İhvan yönetimi devrildikten sonra gündeme hiç gelmedi”
Ebu Ayta, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi ve İhvan iktidarını deviren 30 Haziran 2013 devriminden sonraki ilk hükümette bakan olarak görev aldı. O dönem Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın devlet kurumları üzerindeki kontrolünden kurtulmaya yönelik siyasi eğilimin yüksek olmasına rağmen, İhvan üyelerini işten çıkarma düşüncesinin görev süresi boyunca gündeme hiç gelmediğini vurguladı.
Temsilciler Meclisi tarafından onaylanan disipline gitmeden görevden alma yasasını ‘yasama suçu’ olarak nitelendiren Ebu Ayta, bu yasanın, Mısır devletinin çizgisine ters düştüğünü belirterek, düşüncesi ne olursa olsun suç işlemeyen kişilerin görevden alınmasının terör olaylarını artırdığını ve barışçıl insanları şiddete yaklaştırdığını da sözlerine ekledi.
Mısır Eğitim Bakanı Tarık Şevki, Ekim 2019 tarihinde bin 70 öğretmenin İhvan’la bağlantılı veya hüküm giymiş olmaları nedeniyle görevden alındığını duyurdu. Bakan, ‘ülkedeki 1,5 milyon öğretmenin küçük bir yüzdesini oluşturan’ öğretmenlerin ‘çocukları korumak için görevden alındıklarını’ söyledi.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe