Mısır Meclisi bürokrasiyi İhvan’dan temizlemeyi tartışıyor

Mısır Ulaştırma Bakanı, devlet kurumlarında radikalizm yanlısı unsurların varlığından şikayet ederek, görevden alınmaları için yasa değişikliği yapılması talebinde bulundu

Mısır Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu, disiplin cezası uygulanmadan işten çıkarma kanunun bazı hükümlerinin değiştirilmesini öngören bir yasa tasarısını onayladı (AFP)
Mısır Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu, disiplin cezası uygulanmadan işten çıkarma kanunun bazı hükümlerinin değiştirilmesini öngören bir yasa tasarısını onayladı (AFP)
TT

Mısır Meclisi bürokrasiyi İhvan’dan temizlemeyi tartışıyor

Mısır Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu, disiplin cezası uygulanmadan işten çıkarma kanunun bazı hükümlerinin değiştirilmesini öngören bir yasa tasarısını onayladı (AFP)
Mısır Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu, disiplin cezası uygulanmadan işten çıkarma kanunun bazı hükümlerinin değiştirilmesini öngören bir yasa tasarısını onayladı (AFP)

İbrahim Abdulmecid
Mısır Arap Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi, radikalizm yanlısı unsurları ülkede son iki ay içinde meydana gelen, onlarca vatandaşın ölümüne yüzlercesinin yaralanmasına neden olan tren kazalarına karışmakla suçlayan Ulaştırma Bakanı Kamil el-Vezir’in çağrısına yanıt olarak, Mısır’da terör örgütü olarak sınıflandırılan Müslüman Kardeşler Teşkilatı’na (İhvan) mensup devlet çalışanlarının görevden alınmasını sağlayacak bir yasa değişikliğine ilişkin hamlelerine tanık oluyor.

Yeni yasa değişiklikleri
Kararları, devletin idari aygıtı için geçerli olan Temsilciler Meclisi'ndeki (iki kademeli Mısır Parlamentosu'nun üst kanadı) Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu, disiplin cezası uygulanmadan işten çıkarmaya ilişkin yasanın bazı hükümlerinde değişiklik öngören bir yasa tasarısını onayladı. Değişiklik metininde, bir çalışanın disiplin yöntemine başvurulmadan işten çıkarılmasının, ‘hakkında ülkenin ulusal güvenliğini tehdit ettiğine dair ciddi delillerin olması’ dahil olmak üzere dört durum dışında, mümkün olmadığını açıklığa kavuşturdu. Metinde örneğin çalışanın 2010 tarihli ve 8 sayılı Terör örgütü ve Terörist Listelerini Düzenleyen Kanun hükümlerine göre teröristler listesine alınmasının ciddi bir delil olduğu belirtilirken işverenin, devlette bir kamu hizmetine veya ekonomik çıkarlarına zarar vermesi durumunda ya da güven ve prestijini kaybederse veya sağlık sebepleri dışında işini yapmaması için dair geçerli sebep veya sebepleri yoksa çalışanı işten çıkarma hakkına sahip olduğu ifade edildi.
Yapılan değişikliklerle, çalışanın işten çıkarılması kararının, Cumhurbaşkanının veya yetkili temsilcisinin, yetkili bakanın açıklamalarını dinledikten sonra yapacağı teklif üzerine gerekçeli kararı ile verileceği de açıklığa kavuşturulmuştur. Önerilen değişiklik metnine göre değişiklikler, İdare Mahkemesinin, çalışanın işten çıkarılma kararına yapabileceği itirazları değerlendirme yetkisine sahip olmasını ve mahkemenin, ‘kamu yararına olduğunu düşündüğü nedenlerle’ işten çıkarma kararını iptal etmek yerine maddi tazminata hükmetmesine izin verilmesini öngörüyor.
Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'nun, yasa değişikliğini, Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu tarafından havale edildikten sonra birkaç gün içinde görüşmesi bekleniyor.

Demiryollarında çalışan İhvan üyeleri
Ulaştırma Bakanı, 26 Nisan'da Temsilciler Meclisi Genel Kurul toplantısında, demiryollarında Müslüman Kardeşler'e mensup 162 kişinin çalıştığını açıklamıştı. Bakan Mısır'daki son tren kazalarıyla ilgili yaptığı konuşmada, Ulaştırma Bakanlığı'nın bu çalışanların başka bakanlıklara devredilmesini talep ettiğini, ancak bu talebin reddedildiğini belirterek, ‘aşırılık yanlısı unsurların’ görevden alınması için yeni bir yasa değişikliği çağrısında bulunduğunu söyledi. Bakan, çalışanlar maaşlarını evde oturup alsalar da mevcut kanun işten çıkarılmalarına izin vermediğini kaydetti.
Facebook sayfasından, Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın Ağustos 2013'te Rabia el-Adaviye Meydanı'nda gerçekleştirdiği oturma eyleminin polis tarafından dağıtılmasını konu alan ‘The Choice’ (Seçim) dizisi hakkında bir yorum yapan Bakan, yakın zamanda kaza bir trenin makinistine atıfta bulunarak, devlet karşıtı yorumlar yaptığını ve söz konusu oturma eylemine katıldığını söyledi.
Bu kişilerin yasa değişiklikleri yayınlanana kadar bir an önce ‘hassas olmayan’  diğer alanlara atanmalarını isteyen Bakan, İhvan üyesi çalışanların görevden alınmaları için hızlı bir yasa değişikliği çağrısında bulundu.
Temsilciler Meclisi'ndeki aynı oturumda, Temsilciler Meclisi Üyesi Mustafa Bekri, İçişleri Bakanlığı'nın Temmuz 2018'de eski Ulaştırma Bakanı Hişam Arafat'a gönderdiği bir mektuba göre demiryolu sektöründe 162 İhvan üyesi olduğunu söyleyerek bakanın konuşmasını destekledi. Bekri, Temsilciler Meclisi Genel Sekreterliği'ne söz konusu kişilerin isimlerinin bir listesi sunulduğunda bu sayının 258'e yükseldiğini de sözlerine ekledi.
Mısır basınında yer alan haberlere göre son tren kazalarında ‘bir takım şüpheli planların’ var olabileceğini düşünen Bekri, Temsilciler Meclisi'ni, ister yeni yasaların çıkarılması yoluyla olsun, ister Kamu Hizmeti Yasasında değişiklik yapılmasıyla olsun aşırılık yanlısı unsurların devlet kurumlarındaki görevlerinden alınmasına yardımcı olmaya çağırdı.

Ailelerin korunması
Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu'nun onayını alan yasa değişikliğini sunan Temsilciler Meclisi üyesi Ali Bedir, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, yasa değişikliğinin İhvan üyelerinin devlet kurumlarından ve üniversitelerden ‘temizlenmesini’ hedeflediğini, ayrıca işten çıkarılmasına karar verilenlere emekli aylıkları bağlanarak meselenin sosyal yönünün korunmasının, böylece suçu olmayan ailesinin zarar görmesinin engellenmesinin öngörüldüğünü söyledi.
Yasanın, görevden alınanlara karara idare mahkemesinde itiraz etme hakkı verdiğini açıklayan Bedir, yasanın devlet kurumlarının yetkilileri tarafından uygulanmasının takip edileceğini ve inisiyatiflere göre uyarlanmasına izin vermeyeceğini söyleyerek yasanın devlet kurumlarında isteyen kişinin bir başka kişi hakkında İhvan'la bağlantılı olduğu şüphesiyle kötü niyetli şikayetlerde bulunmak için istismar etmesi olasılığı hakkındaki endişelere yanıt verdi. Yasa değişikliğinin devleti korumak için tasarlandığını belirten Bedir, çalışma arkadaşlarını veya astlarını suistimal etmek için yasayı kullananların görevden alınması çağrısında bulundu.

Terörle mücadele
İhvan’a mensup kişilerin devlet kurumlarında olup olmadığına ve terörist listesinde yer almayanların varlığına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta Bedir, değişikliğin Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu’nda görüşülmesi sırasında, yasanın yalnızca yargı tarafından belirlenen terör örgütleri listelerinde yer alan kişileri kapsamasının kararlaştırıldığını, ‘insanların geçim kaynaklarını kesmenin’ mümkün olmadığını söyledi.
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Seyyid Şaravi, yasa tasarısının, gerek işten çıkarılan kişinin idare mahkemesine giderek itirazda bulunması, gerekse emeklilik maaşının bağlanacak olması konusunda olsun yasal bir güvencenin varlığı devleti yok eden aşırılık yanlısı ideolojilerle mücadele ile toplumsal çıkarlar arasında bir denge sağladığı yorumunda bulundu. Mısır basınında yer alan haberlere göre Şaravi, yasa değişikliğinin herhangi bir ayrımcılık şüphesi taşımadığının altını çizdi.
Temsilciler Meclisi Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu Başkanı İbrahim el-Huneydi ise Meclis'te yaptığı basın açıklamasında, yasa değişikliğinin devletin terörle mücadele çabaları çerçevesinde yapıldığını ve bu değişikliklerin uygulanması için kişinin adının Terörle Mücadele Kanunu'na göre teröristler listesinde yer alması gerektiğini belirtti.

Görevden alınma nihai karardan sonra gerçekleşecek
Zagazig Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Muhammed Nur Ferhad, bir kişiye ideolojik olarak bağlı olduğu gruba dayanarak yaptırım uygulayan herhangi bir yasanın çıkarılmasına karşı olduğunu söyledi. Bunun, ülkeyi ‘Engizisyon çağına’ geri götüreceğini düşünen Ferhad, özellikle düşünce ve ifade özgürlüğünün anayasa tarafından garanti altına alınmış olması sebebiyle bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Independent Arabia’ya açıklamalarda bulunan Ferhad, “Yasa, bir kişinin davranışının topluma zarar veren fiziksel tezahürleri dışında müdahale etmemelidir. Eğer düşünce, ideoloji ve siyasi yönelim, maddi eylemler şeklinde ortaya çıkmazsa, o zaman yasanın yapabileceği hiçbir şeyi yoktur” ifadelerini kullandı.
Eski Mısır İşgücü ve Göç Bakanı Kemal Ebu Ayta da, ideolojik yönelimi ne olursa olsun, herhangi bir kişinin ‘geçim kaynağını kesmenin’ kırmızı bir çizgi olduğunu vurguladı. Siyasi yönelimi ne olursa olsun herhangi bir çalışanın cezalandırılmasına karşı olduğunu ve bu önerileri anayasaya aykırı bulduğunu belirten Ebu Ayta, “Görevden alma, idam cezasına eşdeğerdir” dedi.
Şarku’l Avsat’ın aktardığı habere göre Independent Arabia’ya konuşan eski Bakan, “Ceza verilmesini hak eden bir suç işlediği tespit edilenler, anlaşılabilir bir konu olduğundan ve yürürlükteki mevzuatta öngörüldüğünden işten çıkarılabilirler” şeklinde konuştu. Ebu Ayta, görevden alma kararının ancak bir ceza mahkemesinde nihai karar verildikten sonra alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.

“İhvan üyelerinin işten çıkarılması meselesi, İhvan yönetimi devrildikten sonra gündeme hiç gelmedi”
Ebu Ayta, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi ve İhvan iktidarını deviren 30 Haziran 2013 devriminden sonraki ilk hükümette bakan olarak görev aldı. O dönem Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın devlet kurumları üzerindeki kontrolünden kurtulmaya yönelik siyasi eğilimin yüksek olmasına rağmen, İhvan üyelerini işten çıkarma düşüncesinin görev süresi boyunca gündeme hiç gelmediğini vurguladı.
Temsilciler Meclisi tarafından onaylanan disipline gitmeden görevden alma yasasını ‘yasama suçu’ olarak nitelendiren Ebu Ayta, bu yasanın, Mısır devletinin çizgisine ters düştüğünü belirterek, düşüncesi ne olursa olsun suç işlemeyen kişilerin görevden alınmasının terör olaylarını artırdığını ve barışçıl insanları şiddete yaklaştırdığını da sözlerine ekledi.
Mısır Eğitim Bakanı Tarık Şevki, Ekim 2019 tarihinde bin 70 öğretmenin İhvan’la bağlantılı veya hüküm giymiş olmaları nedeniyle görevden alındığını duyurdu. Bakan, ‘ülkedeki 1,5 milyon öğretmenin küçük bir yüzdesini oluşturan’ öğretmenlerin ‘çocukları korumak için görevden alındıklarını’ söyledi.



Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
TT

Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)

Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının ocak ayı ortalarında başlayabileceği yönündeki söylentiler, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki görüşmenin önemli sonuçları arasında yer aldı. Öte yandan İsrail kaynaklarından ‘aşamanın başlaması konusunda anlaşma sağlandığı, ancak uygulama mekanizmalarında hala boşluklar olduğu’ yönünde sızıntılar geldi.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre ikinci aşamada haftalarca süren durağanlığın ardından ortaya çıkan bu olası süreç, Washington'ın anlaşmayı uygulamaya istekli olmasına bağlı. İsrail'in ikinci aşamaya devam etmeyi kabul edeceği ve şartlarını, kontrolü altındaki bölgelerde yeniden inşa hakkı verecek ve Hamas'ı silahsızlandırma bahanesiyle geri çekilmemesini sağlayacak şekilde düzenleyeceği beklentileri arasında, bu durum geçtiğimiz ekim ayında yürürlüğe giren ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planını karmaşık hale getiriyor.

İsrail gazetesi Israel Hayom dün, Trump’ın Kaliforniya’daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Gazze'deki planının ikinci aşamasını 15 Ocak'ta başlatması için Netanyahu'ya bir tarih belirlediğini bildirdi.

Bir diğer İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde Trump’ın Gazze'deki planını mümkün olan en kısa sürede uygulamaya koymayı taahhüt ettiğini ve ikinci aşamanın başlamasını Gazze Şeridi'nden son rehinenin cesedinin iadesi ile ilişkilendirmeme sözü verdiğini yazdı.

ABD merkezli Axios internet sitesi dün, iki kaynağa dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun, Trump'ın ekibiyle uygulama mekanizmaları konusunda anlaşmazlıkları olmasına rağmen, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesini kabul ettiğini bildirdi.

İsrail basını, Netanyahu ile Trump'ın yakın çevresi arasında ikinci aşamaya geçiş ve Hamas’ın ortadan kaldırılması konusunun atlanması konusunda önemli görüş ayrılıkları olduğunu ortaya koydu. Netanyahu ile görüşmesinin ardından Trump, Florida'da düzenlenen ortak basın toplantısında çoğu konuda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Netanyahu ile Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda konuştuğunu da sözlerine ekleyen Trump, Hamas’ın ‘bunu yapmak için çok az zamanı olduğunu, aksi takdirde ağır bir bedel ödeyeceğini’ vurguladı. Ancak, Hamas tamamen silahsızlandırılmadan önce İsrail'in Gazze'den askerlerini çekip çekmeyeceği sorulduğunda, “Bu daha sonra konuşacağımız başka bir konu” yanıtını verdi.

vgt
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki savaşı sona erdirme planının ikinci aşaması halen bazı eksikliklerle karşı karşıya (Mısır Başkanlığı)

Al-Farabi Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Sekreteri Dr. Muhtar Gubbaşi, tarih belirleme konusunun Washington'ın iradesine ve İsrail'in uygulamasına bağlı olduğunu düşünüyor. Dr. Gubbaşi’ye göre pazartesi günü Trump ve Netanyahu arasında yapılan toplantıda yaşananlar, birden fazla konuda ortak koordinasyonlarına rağmen Trump'ın işleri hızla ilerletmeye istekli olduğunu gösteriyor.

Öte yandan Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mattava’ya göre Trump ve İsrailli yetkililerin farklı vizyonlara sahip olduğu açık. Trump, hızlı hareket etmek istiyor, ancak silahsızlanma engeliyle karşı karşıya, İsrail ise ikinci aşamayı bölmek istiyor, bu da o aşamada takılıp kalacağımız anlamına geliyor.

Mattava, ikinci aşamanın planlandığı gibi başlamasını bekliyor. Bu aşamada, sınır kapılarının açılması, yardım kamyonlarının sayısının artırılması, bir ‘barış konseyi’ ve Gazze Şeridi’ni yönetmek için bir komite atanması gibi adımlar atılacak. Bunun yanında Washington, Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda bir anlaşmaya varılamaması halinde İsrail'in kontrolündeki bölgelerde yeniden inşa çalışmalarına başlamasına izin verecek.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, CNN televizyonuna verdiği röportajda “Mısır, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturmak ve ikinci aşamaya geçmek, erken iyileşme ve yeniden inşa çabalarına devam etmek için çabalarını sürdürecek” dedi.

fvgb
Gazze şehrinin sahil şeridinde sıralanan ve Filistinli mültecileri sert kış koşullarından koruyan çadırlar (AFP)

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Netanyahu'nun Trump ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, Hamas’ın ‘Başkan Trump’ın Gazze Şeridi ve tüm bölgede barışı sağlama yeteneğine güvenmeye devam ettiğini’ söyledi.

Kasım, Trump'a ‘İsrail'e daha fazla baskı uygulayarak Şarm ei-Şeyh'te alınan kararlara uymasını sağlaması’ çağrısında bulundu.

Kasım, Hamas'ın silahsızlandırılması talepleri hakkında resmi bir yorumda bulunmadı, ancak Hamas, daha önce bunun için bazı koşullar belirlemişti.

Öte yandan İsrail'in engellerinin ikinci aşamanın hızlı ilerlemesini geciktireceğini, ancak Mısır'ın bu engelleri aşmak için çabalarını sürdüreceğini düşünen Gubbaşi, “İsrail'in Trump ile yapılan görüşmenin sonuçlarına bağlılığı ışığında, ikinci aşamanın başlangıç tarihi veya gecikmesi konusunda her şey mümkün” diye ekledi.


Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
TT

Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)

Sudan Başbakanı Dr. Kamil Idris, dün Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 2026 mali yılı için acil durum bütçesini "mucize" olarak nitelendirdi.

Maliye Bakanlığı'nı, olağanüstü koşullar altında harcamaları kontrol altına aldığı, devlet kaynaklarını etkin bir şekilde yönettiği ve gelirleri artırdığı için övdü.

Sudan Başbakanı, ilk "mucizenin" bütçenin yaklaşık yüzde 9'luk bir GSYİH büyüme oranı beklentisi olduğunu, ikincisinin ise 2026 yılı boyunca ortalama enflasyon oranının yüzde 65'e düşürülmesi olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Dr. Cibril İbrahim, bütçenin ücretlerin iyileştirilmesini ve hizmet sektörünün giriş seviyesinde iş imkanlarının sağlanmasını içerdiğini belirterek, gelir tabanının genişletilmesinin yatay genişlemeye bağlı olduğunu ve vatandaşlara yeni vergi yükleri getirmeyi gerektirmediğini açıkladı. Bütçe ayrıca, 2025 yılındaki %101,9'luk orana kıyasla, 2026 yılı için ortalama enflasyon oranını %65'e düşürmeyi hedefliyor.

İbrahim, bütçenin kamu maliyesini reforme etmeye, belirli harcamalara ve kamu giderlerine öncelik vermeye, silahlı kuvvetlerin ve güvenlik hizmetlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya, bakanlıkların ve hükümet birimlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya, ayrıca komşu ülkelerdeki yerinden edilmiş ve mülteci Sudanlıların koşullarını iyileştirmeye ve onlara insani yardım sağlama maliyetlerini karşılamaya odaklandığını belirtti.

Maliye Bakanı, savaşın devam eden zorluklarına rağmen 2025 bütçesinin performansının beklentileri aştığını, kamu gelirlerinin %147'lik bir performans oranına ulaştığını ve harcamaların temel ihtiyaçlara yönelik olarak sürdürüldüğünü açıkladı. Bakan, bütçenin Hartum'a dönüş için uygun bir ortam yaratmaya ve Hartum Havalimanı'nı rehabilite etmeye yönelik olduğunu ifade etti.


Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)
TT

Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)

Tunus, ülkedeki olağanüstü hal uygulamasını yarından 30 Ocak'a kadar geçerli olarak bir ay daha uzattı.

Uzatma kararı, Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından Resmi Gazete'de yayımlandı. Önceki uzatma, 2025 yılının tamamını kapsıyordu.

Ülkede olağanüstü hal, 24 Kasım 2015 tarihinde başkent merkezinde başkanlık güvenlik otobüsünü hedef alan ve 12 güvenlik görevlisi ile saldırının failinin de öldüğü ve DEAŞ’ın üstlendiği terörist bombalı saldırıdan bu yana on yıldan fazla bir süredir yürürlükte.