Filistin'den Batı Şeria’da iki istihbarat subayını öldüren İsrail’e uyarı

Dün, Cenin’de, Filistinliler şehit edilen bir subayı uğurluyorlar. (AP)
Dün, Cenin’de, Filistinliler şehit edilen bir subayı uğurluyorlar. (AP)
TT

Filistin'den Batı Şeria’da iki istihbarat subayını öldüren İsrail’e uyarı

Dün, Cenin’de, Filistinliler şehit edilen bir subayı uğurluyorlar. (AP)
Dün, Cenin’de, Filistinliler şehit edilen bir subayı uğurluyorlar. (AP)

Filistin Yönetimi, Batı Şeria’daki Cenin’de, İsrail özel kuvvet biriminin, biri İslami Cihad Hareketi mensubu iki Filistin askeri istihbarat subayını öldürmesiyle bölgede tırmanan gerilim konusunda uyarılarda bulundu.
Resmi Filistin haber ajansı (Wafa), biri serbest bırakılmış eski bir mahkûm olmak üzere 3 Filistinli gencin şehit olduğunu, bir gencin de ağır yaralandığını duyurdu. Şehitlerin; Askeri İstihbarattan Teğmen Ethem Yasir Tevfik (23), Yüzbaşı Mahmud Osman İsa (33) ve Cenin kampından serbest bırakılmış eski mahkûm Cemil Mahmud el-Umuri olduğu belirtildi.
Üst düzey bir Filistinli güvenlik yetkilisi, “İsrail kuvvetleri, sabah üç sularında Cenin’deki istihbarat karargâhına sivil bir araçla geldiler. Muhafızlarının şüphelenmesiyle Karargâh muhafızları ile İsrail gizli birimi arasında çatışma çıktı” dedi.
Sosyal medyada dolaşan bir videoda, Filistinli vatandaşlara bulundukları bölgede ateş açılmadan önce İsrail özel kuvvetlerinin varlığına dair yapılan uyarılar kameralara yansıyor.
İsrailli bir güvenlik yetkilisi ise Fransız haber ajansına (AFP), Cenin’deki İsrail özel kuvvetlerinin, kendilerine ateş açan teröristleri tutuklamaya çalıştığını aktardı. El-Umuri’nin İsrail özel kuvvetine ateş açtığını, açılan ateşe karşılık verilerek etkisiz hale getirildiğini ifade etti. Bir diğer şüpheli Visam Ebu Zeyd’in açılan ateş esnasında yaralandığını doğruladı. Bu iki ismin de İslami Cihad Hareketi mensubu olduğuna dikkat çeken İsrailli güvenlik yetkilisi, İsrail güçleri arasında herhangi bir yaralanma kaydedilmediğini aktardı.
İslami Cihad Hareketi (İCH) ise yaptığı açıklamada, el-Umuri’nin, Kudüs Tugayları mensubu olduğunu, Batı Şeria’nın kuzeyinde gerçekleştirilen eylemlerden dolayı İsrail işgal güçleri tarafından arandığı belirtildi. İCH, açıklamasında: “Direniş yolu, halkımızın özgün yolu ve halkımızı, toprağımızı ve kutsal mekânlarımızı hedef alan Siyonist işgali ve terörü karşısında gerçekliğimizin ve durumumuzun doğal ifadesidir” denildi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, İsrail güçleri, el-Umuri’nin cesedini, bulunduğu ambulanstan alarak ele geçirdiler ve aynı araçta bulunan yaralı Visam Ebu Zeyd’i de tutukladılar.
Cenin Vali Yardımcısı Kemal Ebu el-Rub, İsrail gizli kuvvetlerinin, Filistin Askeri İstihbarat karargâhı dışında bir arabada oturan iki kişiden birini öldürdüğünü, diğerini de yaraladığını söyledi. Vali yardımcısı, Reuters haber ajansına, iki Filistin askeri istihbarat subayının ise kendilerine açılan ateşe karşılık verdiklerini ve şehit olduklarını aktardı.
Reuters, İsrailli bir güvenlik kaynağından şu ifadeleri aktardı: “Silahlı kişilerle İsrail kuvvetleri arasında çatışma çıkmasının ardından yakınlardaki bir yerleşkeden çağırılan Filistinli subaylar da İsraillilere ateş açtılar. Görünüşe göre Filistinli subayların ateş açtığı İsrailliler gizli kuvvetlerdendi. İsrail kuvvetleri, aranan teröristlerle birlikte ateş açtıklarını düşünerek Filistin güvenlik güçlerine karşılık verdi.” İsrailli yetkililer olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadı.
Cenin şehrinde, şehitlerin yasını tutmak için genel grev ilan edildi. Filistin Cumhurbaşkanlığı, Askeri İstihbarattan iki subayın ve serbest bırakılmış bir mahkûmun şehit olmasına yol açan tehlikeli İsrail gerilimini kınadı. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne yaptığı açıklamada, “İşgal uygulamalarının ve sürekli ihlallerin devam etmesi tehlikeli bir gerilim yaratacaktır.  İsrail hükümeti bu gerilimden ve yansımalarından sorumludur. Uluslararası toplumu Filistin halkımıza koruma sağlamaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı.
Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye, dün yaptığı açıklamada, bu suikastın koltuğunu terk etmek için sadece birkaç günü kalan Binyamin Netanyahu’nun makamını korumasını sağlayacak tepkileri ortaya çıkarma çabası olduğunu ifade etti. Uluslararası toplumu, uluslararası insan hakları örgütlerini ve ABD’yi, İsrail cinayetlerini durdurmak için acilen müdahale etmeye ve işgal altındaki topraklarda işgalci yetkililer tarafından uygulanan zulüm, ırkçılık ve etnik temizlik politikasını kınamaya çağırdı.
Filistinliler, sivil ve askeri kişilerin, silahla havaya ateş açarak düzenledikleri bir askeri törenin ardından iki subayın cenazesini uğurladılar. Cenazeye katılanlar Filistin bayrakları sallayarak “Milyonlarca şehit Kudüs’e gidiyoruz” sloganları attı.
İsrail güçleri, aranan kişileri tutuklamak için düzenli olarak Batı Şeria’ya baskınlar düzenliyor. 25 Mayıs’ta Ramallah yakınlarındaki el-Emari mülteci kampına düzenlenen baskında bir Filistin vatandaşı öldürüldü. Doğu Kudüs’te Yahudi yerleşimciler için Filistinli ailelerin evlerinden çıkarılmakla tehdit edilmeleri üzerine bölgede tansiyon yükseldi. Protestolar, Ramazan ayında Mescid-i Aksa başta olmak üzere Kudüs’ün farklı bölgelerine yayıldı.



‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
TT

‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)

Son iki gündür Gazze Şeridi'ne ilişkin dosyada ‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’ gibi yeni isimler öne çıkmaya başladı. Bu gelişme, ABD’nin arabuluculuğu ile Arap ve uluslararası desteğe rağmen İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin sekteye uğradığı bir dönemde yaşanıyor.

İsrail basınındaki haberlere göre hükümet, ABD’nin kararına boyun eğerek orduya Refah’ın doğusunda ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik saha çalışmalarına başlaması için izin verdi. İlk hazırlıklar kapsamında ağır iş makinelerinin bölgeye sokularak molozların temizlenmesi ve arazinin düzenlenmesi planlanıyor.

İsrail’in geciktirme girişimleri

İsrail medyasında yer alan bilgilere göre Tel Aviv yönetimi, bu çalışmaların henüz geçiş yapılmamış olan anlaşmanın ikinci aşamasına dahil olduğu gerekçesiyle haftalarca süren bir geciktirme çabasına girişti. Ancak Washington’un artan baskıları sonucunda İsrail, planın bir sonraki etabına yönelik hazırlıkları başlatmak zorunda kaldı.

Bu çalışmalar; işgal altındaki topraklarda Refah’ın doğusunda bir insani bölge ve yeni bir kent inşasını içeriyor. Washington yönetimi, söz konusu adımla Filistinlilere ‘umut şehri’ modelini sunmayı ve ‘Hamas’ın kontrolündeki eski, yıkılmış ve karanlık Gazze’nin’ karşısına ‘yeni, modern ve gelişen bir Gazze’ örneği koymayı hedefliyor.

İsrail, planın ikinci aşamasında atılacak bu tür adımların Refah Sınır Kapısı’nın açılmasına yol açacağı, ayrıca Gazze Şeridi’nin başka bölgelerinden çekilmeyi ve yerlerine uluslararası güçlerin konuşlanmasını gerektireceği gerekçesiyle itiraz etti. Söz konusu ülkeler, İsrail’in taleplerini karşılamanın zorluğu ve bölgedeki işgal koşulları nedeniyle kuvvet göndermeyi reddetti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre, İsrail’in bu tutumu üzerine Washington yönetimi Tel Aviv’i süreci oyalamakla suçladı ve çok uluslu güce katılmaktan çekilen ülkelerin sorumluluğunu İsrail’e yükledi. Bu baskının ardından İsrail geri adım atarak yeni kentin inşasına başlanmasını kabul etti.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, İsrail’in ‘gelecek hafta bölgede geniş çaplı moloz temizliği başlatmak üzere ağır iş makinelerini Refah’a sokmaya hazırlandığını’ ve bunun ‘Hamas unsurlarından arındırılmış yeni insani bölgenin oluşturulması’ amacıyla yapıldığını bildirdi.

Silahlı milislerden destek

Habere göre İsrail ordusu, ‘İsrail’le koordineli çalışan silahlı milislere’ atılacak adımlar konusunda bilgi verdi. ABD planına göre bir sonraki aşama, ‘İsrail’in kısmen kontrol ettiği bölgelerde yabancı bir askeri gücün faaliyete geçmesini’ öngörüyor.

i24NEWS ise İsrail ordusunun Refah’ın doğusunda Filistinliler için ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik geliştirme çalışmalarına fiilen başladığını bildirdi. Kanal, bölgede gelecek hafta kapsamı genişletilecek hazırlıkların sürdüğünü, bunların ‘moloz ve patlayıcı kalıntılarının temizlenmesini’ içerdiğini aktardı.

sdfrt
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv – Reuters)

Maariv gazetesinin haberine göre, Refah’ta faaliyet gösteren Yaser Ebu Şebab milisleri, söz konusu yeni kentin bulunduğu bölgede İsrail güçlerinin temsilcileriyle ve ayrıca İsrail’in güneyindeki Kiryat Gat’ta bulunan ABD komuta merkezi adına bölgede bulunan sivil temsilcilerle birlikte görülmeye başladı.

Kabinede itirazlar

Siyasi kaynaklar, İsrail’in bu adımına kabinenin büyük bölümündeki bakanların karşı çıktığını, hatta tepkinin öfkeye dönüştüğünü aktardı. Bakanların, İsrail’in ‘sarı hat üzerinde inşaat yaparak Gazze çevresindeki yerleşimleri tehlikeye atmaması gerektiğini’ savunduğu belirtildi. Bazı sağ görüşlü medya organları haberi ‘utanç’ başlığıyla duyurdu.

Başbakan Netanyahu ise kararını savunarak hazırlık çalışmalarının ‘tünellere büyük miktarda beton dökme ve geniş bölgeleri izole etme’ işlemlerini içerdiğini söyledi. Netanyahu, söz konusu adımların ‘Hamas’ın askeri altyapısını yok etme yönündeki İsrail çıkarlarına hizmet ettiğini’ ifade etti.

gthy
Başbakan Binyamin Netanyahu, Ocak 2025'te İsrail kabine toplantısına başkanlık ediyor. (DPA)

Netanyahu, uluslararası güce katılmaktan vazgeçen Arap ve İslam ülkelerinin tutumunun Katar ve Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ettiğini savundu. Bu nedenle İsrail’in ABD yönetiminin taleplerine yanıt vermesi ve Washington’la çatışmaya girmemesi gerektiğini kaydetti.

Filistin Yönetimi ve Hamas’ın itirazları

Filistin Yönetimi, İsrail’in ‘Gazze’yi yeniden inşa’ başlığı altında yürüttüğü çalışmalara karşı çıkıyor. Yönetim, farklı düzeylerde yaptığı açıklamalarda bu dosyadaki rolünü korumakta kararlı olduğunu ve Arap planına desteğini sürdürdüğünü vurguluyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, perşembe günü bir İtalyan heyetini kabul ederken yaptığı açıklamada, “Gazze Şeridi için bir yeniden imar ve toparlanma planımız var. Bu planın bir icra programı bulunuyor ve Arap ile İslam ülkeleri tarafından benimsendi. Uluslararası toplum da New York Bildirgesi aracılığıyla destek veriyor. Kardeş Mısır’la birlikte Kahire’de bir yeniden imar ve toparlanma konferansı düzenlemek için çalışıyoruz” dedi.

Hamas, söz konusu projeyi ‘İsrail’in ateşkes anlaşmasını açık biçimde ihlal etmesini gerekçelendirmeye yönelik yeni bir aldatmaca’ olarak nitelendirdi. Hareket, yayımladığı açıklamada, “İsrail’in anlaşmayı çiğnediğini ve günlük ihlallerle daha ilk aşamayı ortadan kaldırdığını” belirtti.

Geçtiğimiz salı günü konuya ilişkin bilgi veren Mısırlı bir kaynak, Gazze’nin erken toparlanması ve yeniden inşasına yönelik Kahire Konferansı’nın kasım ayı sonunda yapılmasının planlandığını ancak toplantının erteleneceğini söyledi. Kaynak, “Konferans ay sonunda düzenlenmeyecek; biraz gecikmesi muhtemel. Özellikle şu anda paralel bir çaba yürütülüyor. Görünen o ki ABD, Refah’la ilgili kendi özel girişimini planlıyor” değerlendirmesinde bulundu. Bu açıklama, İsrail’in kontrolündeki bölgelerde oluşturulması öngörülen ‘yeşil bölgeye’ işaret olarak yorumlandı.

Gazze İnsan Hakları Merkezi, ateşkesin başlamasından bu yana geçen 47 günde İsrail tarafından işlenen ihlallerde 350 Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı. Ölenler arasında 130 çocuk ve 54 kadın bulunuyor.

Merkez, aynı dönemde günlük ortalama 11’i aşan 535 ihlal kaydettiğini bildirerek ateşkesin yürürlüğe girdiği ilk andan itibaren ihlallerin sürdüğünü vurguladı.

Açıklamada, İsrail’in insani yardım girişlerini kısıtladığı, günde yalnızca 211 kamyonun geçişine izin verdiği, oysa 600 kamyona izin verildiği yönünde iddialarda bulunduğu aktarıldı. Ayrıca İsrail’in üzerinde mutabık kalınan çekilme haritasına uymadığı ve sivil bölgelere yönelik ateş kontrolünü sürdürerek zaman zaman bölgeye girdiği belirtildi.


İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye kaynakları, İsrail devriyesinin bölgeye girmesi sonrası çatışma çıktığını; hava saldırılarının ardından yoğun sivil göç yaşandığını bildirdi.

Suriye medyası, Şam’ın güneyindeki Beyt Cin kasabasına düzenlenen İsrail baskının  ve hava saldırısının ayrıntılarını açıkladı. Suriye kaynakları, saldırılarda en az 9 kişinin öldüğünü aktardı.

Suriye’nin “El-İhbariyye” kanalı, kasabanın İsrail savaş uçaklarının yoğun bombardımanına hedef olduğunu, çok sayıda ölü ve yaralı bulunduğunu bildirdi.

Açıklamalara göre olay, İsrail’e ait bir askeri devriyenin bölgeye kara yoluyla girmesi, sakinlerle çatışma yaşanması ve devriyenin geri çekilmesi sonrası hava saldırılarının başlamasıyla tırmandı. Bölge üzerinde İsrail uçaklarının yoğun şekilde uçtuğu belirtildi.

Saldırıların ardından Beyt Cin’de büyük bir sivil göç hareketi yaşandı; çok sayıda kişi çevre kasabalara yöneldi.


Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
TT

Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)

aIrak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de bir doğalgaz sahasının insansız hava aracıyla (İHA) bombalanması öfkeli tepkilere yol açtı ve ABD'nin silahlı gruplara uyarıda bulunması ve hükümetin faillerin yakalanması için harekete geçmesiyle sonuçlandı.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne göre çarşamba akşamı Dana Gas tarafından işletilen Khor Mor gaz sahasını hedef alan bir İHA saldırısı, elektrik santrallerine gaz arzının tamamen kesilmesine neden oldu. ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya, saldırıyı "düşmanca dış amaçlarla hareket eden yasadışı grupları" gerçekleştirmekle suçladı.

Savaya, Bağdat'ı "bu saldırının sorumlularını tespit etmeye ve adalete teslim etmeye" çağırdı ve "tam egemen bir Irak'ta bu tür silahlı gruplara yer olmadığını" vurguladı.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur ​​Barzani ise Washington'a "sivil altyapıyı korumak için gerekli savunma ekipmanını sağlama" çağrısında bulundu. Barzani, "Bu tür saldırıların faillerinin geçmişte olduğu gibi cezadan kaçmaması gerektiğini" vurguladı.

Saldırıyı henüz üstlenen olmadı ancak Irak yetkilileri dün saldırıyı araştırmak üzere bir komite kurulduğunu duyurdu ve askeri bir sözcü de saldırıda yer alanların "cezalandırılacağına" söz verdi.