ABD, İran’daki seçim öncesinde nükleer anlaşmaya dönme fikrine uzak

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell geçtiğimiz salı günü Avrupa Parlamentosu’nda konuşma yaptı. (AFP)
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell geçtiğimiz salı günü Avrupa Parlamentosu’nda konuşma yaptı. (AFP)
TT

ABD, İran’daki seçim öncesinde nükleer anlaşmaya dönme fikrine uzak

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell geçtiğimiz salı günü Avrupa Parlamentosu’nda konuşma yaptı. (AFP)
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell geçtiğimiz salı günü Avrupa Parlamentosu’nda konuşma yaptı. (AFP)

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, 2015 nükleer anlaşmasını canlandırmak amacıyla ABD ile İran arasında gerçekleşen dolaylı müzakerelerde ilerleme sağlandığını söyledi. Borrell açıklamasında doğru adımlar atılması için çalışmaların sürdüğünü vurguladı.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, Viyana müzakerelerinin altıncı turunun bu hafta sonunda düzenleneceğini ve önümüzdeki hafta gerçekleşecek olan İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce nihai bir atılım yapılmayacağını kaydetti.
ABD’nin 2018 yılında anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi, yaptırımların kaldırılması ve İran’ın anlaşma kapsamındaki taahhütlerine geri dönmesi başlıkları da dahil birçok önemli başlıkların görüşüldüğü müzakerelerde anlaşmanın yeniden canlandırılmasına çalışıldı.
Borrell dün birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyelerine hitaben yaptığı konuşmada anlaşmanın canlandırılması için çalışmaların sürdüğünü belirterek Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) yeniden canlandırmak adına durmaksızın çalıştıklarını vurguladı. Viyana’da müzakerelere liderlik eden ekibin yanı sıra tüm kilit oyuncuların konuyla aktif olarak ilgilendiği bilgisi verdi. Borrell açıklamasında müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini ancak kesin adımlar atılması için birçok başlıkta görüşmelerin yoğunlaştığını söyledi. ABD ile İran arasındaki karşılıklı görüş alışverişi olduğuna dikkat çekti.
Alman Marshall Fonu tarafından geçtiğimiz çarşamba akşamı sanal platform üzerinden düzenlenen etkinlikte konuşan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman Biden yönetimindeki isimlerin 18 Haziran'daki İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce Tahran'la bir anlaşmaya varılmasını umut ettiğini bildirdi. Biden’ın İran ile yapılan orijinal anlaşma sırasında Obama'nın ekibinin bir parçası olduğunu hatırlattı. Müzakerelerin önümüzdeki hafta sonu yeniden başlayabileceğini belirten Sherman durumun yakın zamanda gerçekleşecek olan İran cumhurbaşkanlığı seçimleri sebebiyle karmaşık olduğunu vurguladı.
İran ile yürütülen nükleer müzakereler sırasında oldukça ilerleme kaydedildiğine yönelik inancını dile getiren ABD’li yetkili, sonuç alınıncaya kadar herhangi bir anlaşma yapılıp yapılmayacağını bilmenin mümkün olmadığının altını çizdi.
Reuters haber ajansının dört İranlı diplomatın ve analistin açıklamalarından alıntılar yaptığı haberde İran nükleer anlaşmasını yeniden canlandırmanın önünde bir dizi engel olduğu kaydedildi. Anlaşmaya "tam uyum" sağlanmasının zor olduğu aktarıldı.
Diğer yandan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Biden yönetiminin Tahran ile yürütülen nükleer müzakerenin zorluğunu hafife almadığını belirtirken İranlı yetkililerin sonuç almak için görüşmeleri sürdürmeye hazır olduklarına inandığını kaydetti. İranlıların iyi niyetle müzakere etmemeleri halinde ABD'nin ek adımlar atmak için her hakkını saklı tuttuğunu vurgulayan Sullivan, İran’ın kazanımları olabileceğinin altını çizdi.
Yapılan son açıklamalara göre ABD Hazine Bakanlığı,  İran eski Ulusal Petrol Şirketi Genel Müdürü Ahmed Kalebani, Hong Kong Intertrade Company Genel müdürü Farzad Bazargan ve Naftiran Intertrade Company Sarl Ticari Direktörü Muhammad Moinie ve bir grup şirketin adını yaptırım listesinden çıkardı.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters