ABD Irak’taki saldırganların başına ödül koydu

Iraklı bir asker, Bağdat’ta bir sokakta devriye geziyor (Reuters)
Iraklı bir asker, Bağdat’ta bir sokakta devriye geziyor (Reuters)
TT

ABD Irak’taki saldırganların başına ödül koydu

Iraklı bir asker, Bağdat’ta bir sokakta devriye geziyor (Reuters)
Iraklı bir asker, Bağdat’ta bir sokakta devriye geziyor (Reuters)

Washington, Irak’taki saldırılara verilecek yanıtı incelerken, Irak’ta düzenlenen saldırılar hakkında bilgi veren herkese ödül verileceğini duyurdu. Ayrıca İran’a, milisleri desteklemeyi bırakma çağrısı yaptı.
Washington, 10 Haziran’da askerlerinin konuşlandığı Irak’taki bir üsse 3 silahlı insansız hava aracı (SİHA) tarafından düzenlenen saldırının ertesi günü Irak’taki çıkarlarını hedef alan saldırılar hakkında bilgi veren herkese 3 milyon dolara kadar ödül vereceğini duyurdu. Irak’ta ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon ise saldırıları terörle mücadele çabalarının yanı sıra hukukun üstünlüğünü baltalamak olarak nitelendirdi. ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie, tekrarlanan saldırıların ardından ses tonunu artırırken, “Irak’taki ABD kuvvetleri, kendilerini savunmak için uygun olanı yapmaya müsamaha göstermeyecektir” dedi.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ise ABD’nin Irak hükümetinden ‘Irak hükümetine yardım edecek ABD’lilerin korunmasına yardımcı olmak için gerekli olanı yapmasını’ istediğini belirtti. Austin, Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’ndeki bir toplantıda, “İran’ı, Irak milisleri de dahil olmak üzere bölgedeki milislere verdiği desteği durdurmaya çağırıyoruz. Bu tür saldırılarda kullandığı gelişmiş ekipmanları milislere sağlamayı bırakmasını istiyoruz” dedi.
Austin, “Güçlerimizin korunması için imkanlarımız dahilinde elimizden geleni yapıyoruz. Irak hükümetine yardım etmek amacıyla orada bulunan vatandaşlarımızı korumaya yardımcı olmak için gerekli olanı yapmaları hususunda Iraklı liderlerle görüşmeler gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı. Irak makamları, söz konusu ‘terör’ saldırısının faillerini defalarca kınarken, onları ‘kanun kaçağı’ olarak nitelendirdi. Ancak henüz failleri tespit edemedi. Washington ise saldırının sorumluluğunu Irak’ta nüfuz sahibi olan İran’a sadık gruplara yükledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı ‘Adalet için Ödül (Reward for Justice Program-RFJ)’ programı, bir videonun da ekli olduğu Arapça bir açıklamada, Iraktaki ABD diplomatik misyonlarına saldıran ve ardından sivil halk arasında saklanan ‘korkak teröristleri’ kınadı. Twitter üzerinden açıklama yapan RFJ, “ABD, ABD diplomatik misyonlarına yönelik planlanan veya geçmişte düzenlenen saldırılar hakkında bilgi verenlere 3 milyon dolara kadar ödül veriyor” ifadelerine yer verdi. ABD, uzun bir süredir Irak’ta cihatçı radikalizm yanlısı unsurlar hakkında bilgi sağlayanlara ödüller veriyor. Örneğin Irak’taki yeni DEAŞ lideri Amir el-Mevla hakkında bilgi karşılığında 10 milyon dolar teklif ediyor.
Bu adım, Irak’taki İran yanlısı milis gruplar tarafından ortaya koyulan yeni bir tırmanışının ardından geldi. Irak ordusunun açıklamalarına göre ilk kez Bağdat havalimanında ABD askerlerinin konuşlandığı bir üsse 3 SİHA saldırısı düzenlendi.
Uzmanlar, insansız hava araçları teknolojisini Irak’taki İranlı silahlı gruplara bağlarken onları, İran’a bağlı Husi isyancıların Suudi Arabistan’a karşı Yemen’de başlattığı saldırılara benzetiyor.
Daha önce ise çarşamba gecesi bir güvenlik kaynağına göre ABD’li sözleşmeli askerleri barındıran Balad üssü, Katyuşa füzeleriyle hedef alındı. İki saldırı, çarşamba gecesi Haşdi Şabi kuvvetleri lideri Kasım Muslih’in serbest bırakılmasından kısa bir süre sonra gerçekleşti. Muslih, öldürülmesinden sorumlu olduğu şüphesiyle tutuklanırken, aleyhine delil yetersizliğinden serbest bırakıldığı belirtildi.
Ancak İran yanlılarının ‘zafer’ olarak nitelendirdiği bu adım, hükümetin İran yanlısı grupları kontrol etme yeteneği konusunda tartışmalara yol açtı. Irak medya organları, Haşdi Şabi lideri Kasım Muslih’in serbest bırakılma sürecinin bir anlaşmaya dayandığını söylerken, Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı İranlı General İsmail Kaani’nin de son düzenlemelere müdahil olmuş olabileceğini aktardı.
Muslih, 26 Mayıs’ta Kerbela’daki protestoların koordinasyon başkanı aktivist İhab el-Vezni’ye ve yine Kerbela’dan başka bir aktivist Fahim et-Tai’ye suikast düzenlediği şüphesiyle tutuklanmıştı. Birkaç yıldır İran’a sadık silahlı grupların hakimiyeti konusunda uyarılar yapan Vezni, evinin önünde silahlı adamlar tarafından vurularak öldürülmüştü.
Aynı şekilde Haziran 2020’de, İran yanlısı bir grubun 13 üyesi, ABD’lilere yönelik füze saldırılarıyla bağlantılı olarak gözaltına alındıktan 3 gün sonra serbest bırakılmıştı.
Yıl başından bu yana toplam 42 saldırı, özellikle Bağdat’taki ABD büyükelçiliği, ABD’lileri de içeren Irak askeri üsleri, Bağdat ve Erbil havalimanları ve koalisyon lojistik konvoyları da dahil olmak üzere Irak’taki ABD çıkarlarını hedef aldı.
Irak ordusu tarafından yapılan açıklamaya göre ABD askerlerinin konuşlandığı Bağdat Uluslararası Havalimanı’na, geçen çarşamba gecesi düzenlenen saldırı, 3 insansız hava aracıyla düzenlendi. İnsansız hava araçlarının biri düşürüldü. Güvenlik Medya Hücresi, diğer iki uçağın akıbeti hakkında daha sonra bilgi verileceğini açıkladı. Bağdat Havalimanı’na yapılan saldırı, Irak’ta bubi tuzaklı drone ile yapılan dördüncü saldırı oldu. Ancak bu yeni saldırı teknolojisi başkent Bağdat’ta ilk kez kullanılıyor. Gece saatlerinde, 5 Katyuşa roketinden ikisi, üs de dahil F-16 türü Irak uçaklarının bakımında uzmanlaşmış ABD şirketinin genel merkezi yakınındaki Balad üssüne ateşlenmişti.
Bir güvenlik kaynağı, herhangi bir can kaybı veya hasar kaydedilmediğini, 2 roketin üssün dışına düştüğünü açıkladı. Üs, genel olarak saldırılara maruz kalırken, saldırılar ise ABD Savunma Sanayii şirketi Lockheed Martin’i bir ay önce burayı terk etmeye itmişti. Söz konusu iki saldırının ardından yılbaşından bu yana Irak’taki ABD çıkarlarına yönelik saldırıların sayısı 42’ye yükseldi. Bazen söz konusu milis gruplar saldırıların sorumluluğunu üstlenirken, Washington diğer saldırılardan da ‘ABD güçlerini Irak’tan çekilmeye zorlamak için saldırıları artırma sözü veren’ İran’a yakın milisleri sorumlu tutuyor.
Öte yandan Haşdi Şabi, bu hafta sonu kuruluşunun yedinci yıl dönümünü kutluyor. Kaynaklar, Muslih’in de bu kutlamalara açık şekilde katılabileceğini belirtti.
Devam eden füze ve insansız hava aracı saldırılarının son günlerde artması, Washington’un endişelerine neden olurken Washington, karşılık verme olasılığının incelendiğini aktardı. Bu durum, silahlı gruplar ile Mustafa el-Kazimi başkanlığındaki Irak hükümeti arasında, Haşdi Şabi lideri Kasım Muslih’in ‘hükümete saldırmama’ karşılığında serbest bırakılmasını öngören bir anlaşma yapıldığı söylentilerinin arifesinde yaşandı.
Uluslararası basında yer alan habere göre Irak hükümeti, kendisini Kasım Muslih’i serbest bırakma sürecinden uzak tuttu ve onu mahkemeye sevk etmek için yeterli delil bulunmadığını açıkladıktan sonra Muslih’in yargı tarafından serbest bıraktığını açıkladı.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.