Mossad’ın eski başkanından açıklama: İran’ın askeri nükleer arşivini ele geçirdik

Eski MOSSAD Başkanı Yossi Cohen.
Eski MOSSAD Başkanı Yossi Cohen.
TT

Mossad’ın eski başkanından açıklama: İran’ın askeri nükleer arşivini ele geçirdik

Eski MOSSAD Başkanı Yossi Cohen.
Eski MOSSAD Başkanı Yossi Cohen.

İsrail'in Dış İstihbarat Servisi Mossad’ın eski Başkanı Yossi Cohen, ajanlarının başkent Tahran'ın kalbinden İran’ın askeri nükleer arşivini ele geçirmek için yürüttükleri operasyonun ayrıntılarını açıkladı. Cohen, söz konusu operasyonu gerçekleştiren 20 ajanın İsrail vatandaşı olmadığını söyledi. Cohen operasyonu açıklayarak molla rejimine üç mesaj gönderildiğini vurguladı.
Söz konusu operasyonun ayrıntıları, önceki gece İsrail’in Kanal 12 televizyonu tarafından gerçekleştirilen uzun özel bir röportaj sırasında açıklandı. Bu, Cohen'in görevden ayrıldıktan sonra yaptığı ilk konuşma oldu. 31 Ocak 2018 tarihinde yapılan ve İsrail'de “büyük sızma” olarak nitelenen operasyonun detaylarını anlatan Cohen sözlerine şöyle devam etti:
“Mossad operasyonun gerçekleştirilme tarihinden iki yıldan fazla bir süre önce nükleer arşivin saklandığına ilişkin bir istihbarat aldı ve arşivin saklı tutulduğu yeri aramaya başladı. Bulunduğunda, iç yapısının öğrenilmesini mümkün kılan haritalar ele geçirildi. Bu nedenle dost ülkelerden birinde belgelerin saklı olduğu binanın aynısı inşa edildi. Burada binaya baskın düzenleme ve kasaların içindekileri sessizce boşaltma pratiği yapıldı. İsrail vatandaşı olmayan 20 seçilmiş ajan işe alındı. Ardından operasyonun yapılacağı tarih belirlendi. Operasyondan birkaç hafta önce tesiste yaşanan gelişmeler nedeniyle bir sorun çıktı ve bu neredeyse operasyonun iptal edilmesine yol açıyordu. Bu ciddi bir sorundu. Çünkü biz de neler olup bittiğinin ayrıntılarını bilmiyorduk. Ancak operasyonu sürdürmeye karar verdim. Operasyon kesintisiz yedi saat sürdü. Daha en başında doğru adrese geldiğimizden emindik. Ajanlar bize gördükleri ve getirecekleri şeyleri canlı yayında anlatıp Farsça olarak açıklamalarda bulunuyor ve fotoğraflar gönderiyordu. Tam olarak aradığımız şeyin bu dev kasaların içinde olduğunu fark ettik. İran askeri nükleer programını ele geçirdiğimizi anladık.”
Mossad ajanları tesisten ayrıldıktan sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu operasyon hakkında bilgilendirdiğini söyleyen Cohen “Operasyonun ilk etabının tamamlandığını ve bu takip esnasında ele geçirilenlerin ülkeye getirileceğini kendisine bildirdim” dedi. Cohen Mossad ajanlarının İran’dan kaçışları esnasında, İran'ı terk etmeden önce tutuklanma ihtimallerini göz önüne alarak çaldıkları materyalleri filme aldıklarını belirterek sınırı geçmelerinin zaman aldığını vurguladı. Cohen’e göre bazı ajanlar İran'ı terk etmeyi başardı. Bazı ajanların ise İran'dan çıkarılması gerekiyordu. Pratikte İran nükleer arşiv, ajanlar geri dönmeden önce Tel Aviv'e ulaştı.
Netanyahu'nun operasyonun gerçekleştirilmesinden dört ay sonra, nisan ayının sonunda bir basın toplantısı düzenlediği biliniyor. Netanyahu yaptığı açıklamada arşivi gözlr önüne sermiş ve içinde 183 CD’de dosyalanmış 55 bin yazılı sayfa ve 55 bin dosya olduğunu söylemişti. Netanyahu bu açıklaması yüzünden eleştirilere maruz kaldı ve konuyu kişisel ve partizan çıkarları için kullanmaya çalışmakla suçlandı.
Konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçınan Cohen açıklamasına şöyle devam etti:
“Operasyonu açıklama fikrini ilk kimin ortaya attığını hatırlamıyorum. Fikrin Mossad'ın içinden gelip gelmediği şu an önemli değil. Bunun harika bir fikir olduğunu düşündüm. Bu benim kararım değildi. Kesinlikle Mossad'ın başkanının alacağından daha büyük bir karardı. Ancak bizi ilgilendiren, dünyanın bunu görmesi ve İranlılara şu mesajın iletilmesiydi: “Birincisi aranıza sızıldı. İkincisi, sizi görüyoruz. Üçüncüsü de gizleme ve yalanlar dünyası sona erdi.”

 


Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
TT

Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası işle ilgili cinsel saldırıya maruz kalıyor.

Unite sendikasının gerçekleştirdiği son derece önemli araştırmada, havacılık sektöründeki 30 bin kadına iş yerindeyken, işe giderken, mesai saatleri içinde veya dışında bir iş arkadaşının ya da başkasının cinsel tacizine maruz kalıp kalmadıkları soruldu.

Sonuçlar, kadın kabin ekibi, ön büro personeli ve bagaj görevlilerinin yüzde 34'ünün işyerinde cinsel saldırıya uğradığını ortaya koydu.

Buna ek olarak, ankete katılan kadınların yüzde 11'i işyerinde cinsel zorlama kurbanı olduklarını söyledi. Bu, bir kişinin cinsel faaliyette bulunması için açık rızası olmayan birine baskı yapması, onu kandırması, tehdit veya manipüle etmesi anlamına geliyor.

Unite'ın Cinsel Tacize Sıfır Tolerans kampanyası kapsamında yapılan anket, çalışanların yüzde 67'sinin istenmeyen flört, el kol hareketi ya da cinsel ifadelere maruz kaldığını, yüzde 65'ine cinsel açıdan saldırgan şakalar yapıldığını, yüzde 55'ine uygunsuz şekilde dokunulduğunu ve 10 kişiden 4'ünden (yüzde 40) fazlasıyla bir yönetici, iş arkadaşı ya da yolcu gibi üçüncü bir kişi tarafından pornografik görüntüler paylaşıldığını ya da gösterildiğini ortaya koydu.

İşyerinde cinsel tacize uğradığını bildirenlerin çoğu bunun tek seferlik olmadığını, neredeyse yarısı (yüzde 47) iki kereden fazla, üçte biriyse (yüzde 34) bir kereden fazla yaşadığını söyledi.

Katılımcıların çoğu yaşadıkları veya tanık oldukları tacizi kendilerine inanılmayacağı veya işlerini riske atacakları endişesiyle bildirmediklerini, bazılarıysa bildirdiklerinde ciddiye alınmadıklarını düşündüklerini belirtti.

Dörtte üçünden fazlası (yüzde 76) konunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını söyledi.

Bir kadın "Yolcuların cinsel tacizine uğradım ve yönetim bu konuda hiçbir şey yapmıyor" dedi.

Yolcuların gelip gittiğini ve onları tekrar görme ihtimalinizin çok düşük olduğunu söylüyorlar.

Bir diğeriyse şunları söyledi:

Yönetim, cinsel saldırı geçmişi olduğu bilinen bir mürettebat üyesinin bana uygunsuz bir şekilde dokunduğu deneyimime gülüp geçti. Onu korudular, beni değil.

Unite Genel Sekreteri Sharon Graham şöyle dedi:

Personel güvenliği sivil hava taşımacılığı sektöründeki işverenler için en yüksek öncelikler arasında yer almalı ancak anketimizin sonuçları çok üzücü ve kadın çalışanların patronlar tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını gösteriyor. Hiç kimse işyerinde cinsel tacize maruz kalmamalı. Unite olarak sıfır tolerans yaklaşımını benimsemeye kararlıyız ve göz yuman her işvereni uyaracağız. İşyerinde tacizi kesin olarak ortadan kaldırmak için her adımda mücadele edeceğiz. Her çalışan güvenli bir çalışma ortamını hak eder ve tacizi bildirebilmeli.

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal