Boykot çağrılarının gölgesinde sandığa giden Cezayir'de 7 muhalif gözaltına alındı

Cezayirli vatandaş parlamento seçimlerinde oyunu kullandı (Reuters)
Cezayirli vatandaş parlamento seçimlerinde oyunu kullandı (Reuters)
TT

Boykot çağrılarının gölgesinde sandığa giden Cezayir'de 7 muhalif gözaltına alındı

Cezayirli vatandaş parlamento seçimlerinde oyunu kullandı (Reuters)
Cezayirli vatandaş parlamento seçimlerinde oyunu kullandı (Reuters)

Cezayir bugün erken genel seçimler için sandığa giderken, muhalefetin bazı önde gelen isimleri seçimden hemen önce gözaltına alındı.
Independent Türkçe'nin Arab News kaynaklı haberine göre, Cezayir İnsan Hakları Savunma Birliği'nden yapılan açıklamada, muhalif siyasetçi Kerim Tabu, bağımsız gazeteci Halid Drareni ve reformcu bir radyonun direktörü olan ve daha önce de ulusal birliği bozacak yayınlar yapma suçlamasıyla tutuklanan İhsan el-Kadi dahil 7 muhalifin gözaltına alındığı bildirildi. Örgütün Başkan Yardımcısı Said Salhi, "Bu baskı ortamı ve insan haklarına yönelik kısıtlamalar, seçimin demokrasi açısından hiçbir değeri olmadığını gösteriyor" dedi.

Uluslararası Af Örgütü de, 200'ü aşkın muhalifin gözaltında tutulduğunu bildirerek "Bu gözaltılar Cezayirli yetkililerin ifade özgürlüğüne yönelik artan baskısına işaret ediyor" açıklamasında bulundu.
Başkent Cezayir'de muhalif Hirak hareketinin olası gösterilerine karşı binlerce polisin sokaklarda konuşlandırılması dikkat çekti. Hükümet güçleri başkente giden yollarda barikatlar kurarken ülkenin bazı bölgelerinde küçük çaplı gösteriler düzenlendi.

Son haftalarda polis, hükümet karşıtı Hirak hareketinin düzenlediği protestolara sert şekilde müdahale ederek yüzlerce kişiyi gözaltına almıştı. Reform yanlılarına yönelik baskıyı artıran hükümet, ceza yasasındaki terör eyleminin tanımında değişikliğe giderek bazı aktivistleri kara listeye almıştı.

İslamcı partilerin güçlenmesi bekleniyor
Eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'yı 2019'da istifaya zorlayan kitlesel protestolar, Abdülmecid Tebbun'un cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından da rejimde köklü değişim talebiyle devam etmişti. Hükümetin artan baskısı ve pandemi nedeniyle azalan Hirak hareketinin protestoları, son aylarda yeniden yükselişe geçmişti.

Yeni bir meclisle çalışmak istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tebbun, şubatta meclisin alt kanadı Ulusal Halk Meclisi'ni feshederek erken seçime yeşil ışık yakmıştı. Bugün düzenlenen seçim, büyük ölçüde hükümetin meşruiyetini sağlamlaştırma hamlesi olarak görülüyor.
24 milyondan fazla kayıtlı seçmenin bulunduğu ülke, Ulusal Halk Meclisi'nin 407 üyesini seçmek üzere sandık başına gidiyor. Katılımın düşük kalması beklenen seçimlerde, ılımlı İslamcı partilerin başarı kazanacağı, rejime yakın partilerinse güç kaybedeceği tahmin ediliyor.
Sokaktaki protesto hareketiyse seçimi "rejimin vitrin değişikliği" diye niteleyerek boykot çağrısı yapıyor.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.