Suudi Arabistan bu yılki hac ibadetinin sadece vatandaşları ve ülkede yaşayanlarla sınırlı olacağını ve toplam 60 bin kişiye izin vereceğini duyurdu

Riyad yönetimi bu kararın, Kovid-19 pandemisinin yayılmaya devam etmesi ve küresel çapta mutasyonlu türlerin ortaya çıkması nedeniyle alındığı belirtildi.

2018'de Kabe’yi tavaf eden hacılar (Reuters)
2018'de Kabe’yi tavaf eden hacılar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan bu yılki hac ibadetinin sadece vatandaşları ve ülkede yaşayanlarla sınırlı olacağını ve toplam 60 bin kişiye izin vereceğini duyurdu

2018'de Kabe’yi tavaf eden hacılar (Reuters)
2018'de Kabe’yi tavaf eden hacılar (Reuters)

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı, bu yılki hac ibadeti için sadece Suudi Arabistan vatandaşlarına ve ülkede yaşayanlara izin verileceğini ve kontenjanın toplam 60 bin kişi ile sınırlı olacağını duyurdu. Kararın, Kovid-19 pandemisinin yayılmaya devam etmesi ve küresel çapta mutasyonlu türlerin ortaya çıkması nedeniyle alındığı belirtildi.
Bakanlık, hac ibadetini yapmak isteyenlerin kronik hastalıklarının olmaması ve takip edilen kontrol ve mekanizmalara göre aşılanmış 18-65 yaş aralığındaki vatandaşlardan olması gerektiğini bildirdi.
Bakanlık tarafından bugün yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
“Suudi Arabistan yönetimi her zaman hacıların sağlığına ve güvenliğine büyük önem veriyor ve bunu öncelikleri arasına yerleştiriyor. İslam Şeriatının canın korunması ilkesine uygun olarak, Rahman’ın misafirlerinin hac ve umre ibadetlerini gerçekleştirmelerini kolaylaştıran ve kutsal mekanlara kolaylıkla ulaşmalarını sağlayan gerekli tüm imkanları sağlıyor. Krallık sadece son 10 yılda 150 milyondan fazla hacıya hizmet etmekle onurlandırıldı.
Tüm dünyada Kovid-19 pandemisinin yayılmaya devam etmesi ve yeni mutasyonların ortaya çıkması çerçevesinde yetkili makamlar, hac ibadetlerinin en iyi şekilde yapılmasını ve kolaylaştırılmasını sağlamak için küresel sağlık durumunu yakından takip etti. Bu salgına eşlik eden hızlı gelişmeler çerçevesinde dünya ülkelerinin vatandaşlarını ve sakinlerini aşılamada kaydettiği ilerlemenin boyutuna rağmen, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Krallık'taki ve birçok ülkedeki ilgili makamlar tarafından kalabalıklarda vakaların yayılmasında bir artış yaşanacağı tehlikesine ilişkin uyarılar yapıldı.
Hac ibadeti sırasında yerine getirilmesi gerekilen ritüellerin sırasına göre çok sayıda belirli yerlerde uzun süreler geçiren kalabalıklar göz önüne alındığında, hacıların güvenliğini sağlamak ve sağlığını korumak için en üst düzeyde sağlık önlemlerinin uygulanması çok önemli bir konu haline geldi.
Bu amaçla bu yılki hac ibadetini yerine getirmek isteyenlerin kayıt imkanının sadece Suudi Arabistan Krallığı içindeki vatandaşlar ve ülkede yaşayanlarla sınırlı kalmasına ve kayıtların Hac ve Umre Bakanlığı tarafından açılacak bir site üzerinden yapılmasına  karar verildi. Hac ibadetinin gerekli tüm aşamalarının düzenleyici kontrollere, sağlık standartlarına ve güvenlik gerekliliklerine bağlı kalarak gerçekleşmesi için aşağıdaki şartların yerine getirilmesi gerekecek:
-Bu yıl için toplam hacı sayısı 60 bin hacı ile sınırlı olacak ve Suudi Arabistan Krallığı'nda yaşayan tüm milletleri ve vatandaşları kapsayacak. 
-Bu yıl için hac yapmak isteyenlerin kronik rahatsızlıklarının olmaması şartı aranacak.
-Hac ibadetlerinin gerçekleştirilmesi için Krallık'ta izlenen kontroller ve mekanizmalar çerçevesinde (aşılanmışlar, bir dozu tamamlayan ve 14 gün geçmiş aşılı kişiler, koronavirüsten iyileşmiş ve aşılanmış olanlar), 18 ila 65 yaş grubundaki aşılı kişilerle sınırlandırılacak.”
Hac ve Umre Bakanlığı ayrıca, her yıl hacıları ağırlamaktan onur duyan Suudi Arabistan Krallığı'nın bu düzenlemesinin hacıların sağlık ve güvenliğinin yanı sıra, ülkelerinin güvenliğine yönelik sürekli endişesinden kaynaklandığını vurguladı. Ayrıca Riyad’ın, hac ibadetinin tüm şartlarının yerine getirilmesi ve bugün düzenlenecek basın toplantısında duyurulacak olan tüm sağlık standartlarının uygulanmasını sağlamak amacıyla bu kararı aldığı belirtilirken, ibadet esnasında tüm önlemlere uyulması ve gerekli kuralların uygulanması gerektiği vurgulandı.

 


Suudi Arabistan'dan Filistin'e 30 milyon dolarlık yardım

Filistin Maliye Bakanı Ömer el-Bitar dün Amman'da Muhammed Munes'le bir araya geldi. (Ürdün'deki Suudi Arabistan Büyükelçiliği)
Filistin Maliye Bakanı Ömer el-Bitar dün Amman'da Muhammed Munes'le bir araya geldi. (Ürdün'deki Suudi Arabistan Büyükelçiliği)
TT

Suudi Arabistan'dan Filistin'e 30 milyon dolarlık yardım

Filistin Maliye Bakanı Ömer el-Bitar dün Amman'da Muhammed Munes'le bir araya geldi. (Ürdün'deki Suudi Arabistan Büyükelçiliği)
Filistin Maliye Bakanı Ömer el-Bitar dün Amman'da Muhammed Munes'le bir araya geldi. (Ürdün'deki Suudi Arabistan Büyükelçiliği)

Filistin Maliye Bakanı Ömer el-Bitar dün Suudi Arabistan'dan, 2025 yılı için Filistin devletine devam eden desteğinin bir parçası olarak 30 milyon dolarlık bir mali ödeme aldı.

Ödeme, Ürdün'ün başkenti Amman'daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nde Bakan el-Bitar ve Büyükelçilik Maslahatgüzarı Muhammed Munes arasında yapılan bir toplantı sırasında teslim edildi.

Filistin Maliye Bakanı, Suudi Arabistan'ın devam eden mali ve siyasi desteğinden övgüyle söz ederek, İsrail'in son politikaları ışığında Filistin devletinin içinde bulunduğu mali krizin hafifletilmesinde bu katkının önemini vurguladı.

tyuı8o9
Filistin Maliye Bakanı Ömer el-Bitar dün Amman'da Muhammed Munes'le bir araya geldi. (Ürdün'deki Suudi Arabistan Büyükelçiliği)

El-Bitar, Suudi Arabistan'ın Filistin'e ve halkına yönelik kararlı tutumunu ve Filistin'in meşru haklarına ve bağımsız devletinin kurulmasına verdiği desteği takdirle karşıladığını ifade etti. El-Bitar, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ile Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman'a Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Başbakan Muhammed Mustafa'nın selamlarını iletti.

Munes ise söz konusu ödemenin Suudi Arabistan'ın Filistin hükümetini destekleme ve mali yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlama arzusunun bir parçası olduğunu belirterek, bu yardımın Filistin halkının kararlılığını güçlendirmek ve ekonomik ve insani zorluklar karşısında çektiği acıları hafifletmek açısından önemine işaret etti.

Maslahatgüzar, Suudi Arabistan'ın Filistin devletine verdiği desteğin bir parçası olarak geçtiğimiz yıllarda insani yardım ve kalkınma yardımları da dahil olmak üzere yaklaşık 5,3 milyar dolar sağladığına dikkat çekerek, Filistin halkının haklarını destekleme konusundaki sarsılmaz kararlılığını vurguladı.