Cezayir’de mahkumlar tarım sektöründe çalıştırılıyor

Anlaşmanın imzalanması, mahkumların topluma yeniden entegrasyonu için fırsatların genişletilmesine imkan veriyor (AFP)
Anlaşmanın imzalanması, mahkumların topluma yeniden entegrasyonu için fırsatların genişletilmesine imkan veriyor (AFP)
TT

Cezayir’de mahkumlar tarım sektöründe çalıştırılıyor

Anlaşmanın imzalanması, mahkumların topluma yeniden entegrasyonu için fırsatların genişletilmesine imkan veriyor (AFP)
Anlaşmanın imzalanması, mahkumların topluma yeniden entegrasyonu için fırsatların genişletilmesine imkan veriyor (AFP)

Ali Yahya
Cezayir, ülkenin bağımsızlığından sonra suçun yayılmasını azaltmaya katkıda bulunacak bir reçete bulmuş gibi görünüyor. Bu reçete kapsamında çok sayıda mahkum, tarım sektöründe çalıştırılarak hem üretime katkı hem de tutukluların topluma yeniden kazandırılması hedefleniyor.

Eski ve yeni anlaşma
Önceki hükümetler tarafından izlenen entegrasyon politikalarının başarısızlığından sonra yetkililerin mahkumlarla meşgul olduğunu teyit etmek için Adalet Bakanı Belkacem Zeghmati ile Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanı Abdulhamid Hamdani arasında tarım ve bayındırlık işlerinde cezai emeğin oluşturulması ve istihdamına ilişkin usulleri tanımlayan bir çerçeve anlaşması imzalandı.  İki bakan, bu anlaşmanın mahkumları eğitmek, istihdam etmek ve serbest kaldıklarında onları yalnız bırakmamak için ortak çabaları koordine etme iradesini içerdiğine işaret ettiler.
İmzalanan bu anlaşma ile Tarım Bakanlığı gözetimindeki yerel ve merkezi uzman kuruluşlar aracılığı ve cezaevi yönetiminin eşliğinde tutukluların ağaçlandırma, kontrollü dikim, sera ve orman bakımı gibi alanlarda çalıştırılmalarıyla yeniden topluma kazandırılmasına katkı sağlanmasının amaçlandığını açıkladılar.

Tanıtım ve uyum
Modern ve Çağdaş Tarih Profesörü Berikallah Habib, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada; anlaşmanın ceza infaz kurumunu daha iyi hale getirmek için çok önemli bir adım olduğunu, ceza süresince mahkumlara yatırım yaparak onların sosyal ve ekonomik hayata uyum sağlamalarını, bireysel enerjilerini ve becerilerini kullanma fikrini pekiştirmede kolaylık sağlayacağını söyledi.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, anlaşmanın geçmişte ülkedeki güvenlik durumu ile ilgili hususlar ve ceza infaz kurumları düzeyinde herhangi bir aksama yaşanmaması nedeniyle uygulanmadığına işaret ederek, önceliklerin değişen koşullara göre farklılık gösterdiğini ve özellikle Cezayir’in çok hassas bir dönemden geçtiğine vurgu yaptı.

Şaşırtıcı değil
Bu hamle şaşırtıcı değil. Daha ziyade Adalet Bakanlığı'nın üstlendiği ve yetkililerin geçen yıl kaçırma suçlarının önlenmesi hakkındaki yasa tasarısını sunmasının ardından milletvekillerinin sorularına verdiği yanıtta ortaya koyduğu çalışmaların devamı niteliğinde. Ceza infaz yasasının yeniden gözden geçirilmesi ve cezai yaptırımın devreye alınması için Adalet Bakanlığı düzeyinde açık çalıştaylar yapıldığı gibi cezaevi dışında tutukluların çalıştırılması, helal kazançların öğretilmesi ve cezası karşılandıktan sonra toplumla bütünleşmelerinin kolaylaştırılması için tüm kurumlar nezdinde dış çalıştayların da yapılacağının altı çizildi.
Daha öncesinde de cezaevlerinde ve mahkemelerde kendilerine yönelik talebe yanıt olarak ülke genelinde 30 ceza infaz kurumunda dikiş atölyeleri açıldıktan sonra mahkumlar da salgınla mücadele kampanyasına dahil edilerek 200 bin tıbbi maske üretilmişti.

Tarımın canlandırılması
Ekonomik işlerle ilgilenen gazeteci Muhammed Velid Mezkur Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, gençlerin tarımsal faaliyetlere katılma konusundaki isteksizliği ışığında böyle bir çözümün bulunduğuna belirterek, "Bugün iş gücü sıkıntısı çekiyoruz. Mahkumları iş hayatına entegre etmek önemli ve bu entegrasyon tarım sektörüne katkı ve ekonomik fizibilite sağlayan bir adımdır” dedi.
Hapishaneler, 12 açık çevre kurumu da dahil olmak üzere 26 tarımsal kuruma ve ceza infaz kurumlarına bitişik 14 tarım atölyesine sahip. Buralarda 400 hektardan fazla tarım arazisi işletilirken, 500'den fazla mahkum bulunuyor ve çeşitli türlerde 90 binden fazla verimli ağaç dikiliyor. Dikimlere ek olarak, sera altı, çiçek ve süs bitkileri üretimi için fidanlıklar, yumurta ve tavuk üretimi, arıcılık ve kümes hayvanları üretimi, besi ve tatlı su balıkları yetiştiriciliği yapılıyor.

Açık cezaevi
Cezaevleri ve Yeniden Entegrasyon Dairesi Başkanlığı, Adalet Bakanlığı tarafından kabul edilen yeni politikanın, yeniden eğitim ve rehabilitasyon kurumlarında kalıcı olarak hüküm giymiş mahkumların açık merkez kurumlarında istihdam edilmesini ve beceri kazanmalarını sağlamayı amaçladığını, bunların tarım alanı ile ilgili faaliyetlerde bulunduklarını ifade ederek bu uygulamaların, cezaları bittikten sonra onların topluma dönmelerine yardımcı olacağını sözlerine ekledi.
Başkanlık, “Hapishane, mahkumları ıslah etmeyi, eğitmeyi ve yeniden topluma kazandırmayı amaçlayan bir cezalandırma kurumuysa, açık ortam veya açık cezaevi fikri etkili bir fikirdir. Çünkü mahkumları geniş bir alanda toplayarak bazı ticaret ve mesleklerde rehabilitasyonda ve eğitimde değerlendirmektedir” açıklamasında bulundu.
Cezaevleri ve Yeniden Entegrasyon Dairesi Başkanlığı, açık cezaevlerinin sayısının ülke genelinde dağılmış şekilde 11 olduğunu 6 bin 233'den fazla mahkumun tarım sektöründe çalıştığını ve bu alanda eğitim kurslarından yararlandığını açıkladı.

 


İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.