Cenevre yolunda rol çatışması

Kremlin siyasetinin değişmezi "ABD'nin yoluna dikenler dikmek" ve her yerde kendisine sorun yaratmak

Herkes Cenevre'deki Putin-Biden zirvesini bekliyor ve hiç kimse birçok konuda ihtilaflı iki liderin ne üzerinde anlaşabileceklerini kesin olarak söyleyemiyor (Reuters)
Herkes Cenevre'deki Putin-Biden zirvesini bekliyor ve hiç kimse birçok konuda ihtilaflı iki liderin ne üzerinde anlaşabileceklerini kesin olarak söyleyemiyor (Reuters)
TT

Cenevre yolunda rol çatışması

Herkes Cenevre'deki Putin-Biden zirvesini bekliyor ve hiç kimse birçok konuda ihtilaflı iki liderin ne üzerinde anlaşabileceklerini kesin olarak söyleyemiyor (Reuters)
Herkes Cenevre'deki Putin-Biden zirvesini bekliyor ve hiç kimse birçok konuda ihtilaflı iki liderin ne üzerinde anlaşabileceklerini kesin olarak söyleyemiyor (Reuters)

Refik Huri
İster Çarlık veya Sovyetler Birliği dönemi, isterse Yeltsin ve akabinde Putin’in yönetimindeki Rusya Federasyonu günlerinde olsun Rusya yurtdışında hep istenen bir rol sahibiydi ve öyle olmaya da devam ediyor. Çarlık Moskova’sı, Konstantinopolis ve Bizans İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra Balkanlar ve Ortadoğu'daki Ortodoksların koruyucusu rolünü üstlendi ve sadece "ikinci Roma" değil, "birinci Kudüs" olduğu temelinde hareket etti. Osmanlı İmparatorluğu ile savaşlara girişip, anlaşmalar imzaladı ve Avrupalı ​​güçlerle birlikte rol oynadı.
1768'de İmparatoriçe Büyük Katerina’nın, Osmanlı donanmasını vurmak için gönderdiği Rus donanması Cebelitarık Boğazı’ndan geçerek Akdeniz’e ulaştı ve Osmanlı donanmasını büyük bir yenilgiye uğrattı. Rus donanması ayrıca Beyrut’u bombaladı ve Lübnan ile Suriye’de Osmanlı’ya karşı İbrahim Paşa ve Zahir Ömer’in askeri harekatlarını destekledi. Ta ki Osmanlı İmparatorluğu Ukrayna ve Kırım Yarımadası’ndan Moskova lehine vazgeçene kadar. Sovyet Moskova’sı, tüm dünyada "solun Vatikanı" oldu, ancak komünist devrimin lideri Vladimir Lenin, "NEP" (Novaya Ekonomiçeskaya Politika) projesinde Amerikalı bir işadamı olan Armand Hammer'a görev verdi. Stalin ise Yugoslavya’nın lideri Tito ile ihtilafa düştü, Moskova’nın kapılarını sosyalistlerin ve "revizyonistlerin” yüzüne kapatarak ziyaretçilerini komünistlerle sınırladı.
Kruşçev ve halefleri, Çin lideri Mao Zedong ile ayrı düştüler ve Çin solunun tüm fraksiyonlarıyla birlikte sağcıları da topraklarında ağırladılar. Putin'in Moskova'sı, sağcı ziyaretçi ve yatırımcıların istikameti haline geldi ve Avrupa'daki aşırı sağ güçleri destekledi. Buna rağmen ve mafyatik, çeteci bir kapitalist sisteme sahip olsa da solcu güçlerin destek ve savunmalarından yararlanmaya devam etti. Nedeni de solun ABD’ye yönelik nefreti ve onun karşısında yer alan herhangi bir güce bahis oynamaya hazır olması.
2015'ten bu yana Suriye savaşında birincil rol oynayan "Suriye" Rusya’sı, Lübnan, Irak ve İsrail'e komşu oldu, Türkiye ile komşuluk ilişkilerini ikiye katladı. ABD'nin rolünün gerilemesi, İran, Türkiye ve İsrail'in artan bölgesel rolleri ve Çin'in “Bir Kuşak Bir Yol” projesiyle hızla bölgeye daha fazla sızmasıyla işin doğası gereği Rusya’nın da Ortadoğu'daki rolü büyüyor. Tüm yörüngelerde dönen ve dönmeye devam eden Lübnanlı liderler, adetleri olduğu üzere yeni rolün sahibinin etrafında dönmek için de birbirleri ile yarışıyorlar. Moskova'da sağ, merkez ve soldan bir Lübnanlı şahsiyetler kalabalığı var ve herkes Ruslardan Lübnan'daki rollerini genişletmelerini ve onlarla birlikte kendileri için de bir rol istiyor. Ancak soru şu; ne yapmak istedikleri ve kendilerinden ne istendiği bir tarafa Ruslar ne yapabilir?
Kremlin siyasetinin değişmezi "ABD'nin yoluna dikenler dikmek" ve her yerde kendisine sorun yaratmak. Amaç ise, Washington'un Moskova'yı eşiti ve dengi olarak görüp saygılı davranmasını, küresel ve bölgesel sistemlerin yönetiminde bir ortak olarak tanımasını sağlamak. Dinamiğe gelince, tek kutuplu Amerikan sisteminin yoluna dikenler sermek ile çok kutuplu sistemin yoluna çiçekler sermek arasında denge kurmak, zira oyun çok dakik ve hassas.
Moskova sadece Suriye'de birden fazla güçle birlikte oynuyor; rejim, muhalefet, İran, Türkiye, İsrail ve ABD. Ortadoğu'da ise Libya, Mısır ve Yemen'deki eski nüfuz alanlarını geri kazanmak için uğraşıyor. Sudan'da Kızıldeniz kıyısında bir üs kurmayı hedefliyor. Ancak Hartum, ABD’nin baskısı altında, Rusya’nın eski rejim ile üs konusunda imzaladığı anlaşmadan geri çekiliyor. Hartum rejimi bugün "statükoyu" koruma güçlerinden biri haline geldi.
Moskova'yı en çok geçmişte sosyalist kampın içinde yer alan Doğu Avrupa ülkelerinde yaşananlara benzer "kadife devrimler" korkutuyor. Bu nedenle Libya'daki devrime ve sözde "Arap Baharı" bağlamında olup biten her şeye karşı durdu. Suriye rejimini korumak için askeri müdahalede bulundu. Şimdi de Lübnan'ın çökmesinden ve bu çöküşün etkisinin Suriye ve Irak'a ulaşmasından endişeleniyor. Elbette İran ve Türkiye'nin rollerinin, kendi rolü pahasına büyümesinden de endişe duyuyor. Fırat'ın doğusundaki Amerikan güçlerinin çekilmesinde ısrar ediyor. Bunların hepsi, Cenevre'de Başkan Joe Biden ile yapacağı zirve yolundaki Devlet Başkanı Vladimir Putin'in endişelerinin bir parçası. Herkes bu zirveyi bekliyor ve hiç kimse birçok konuda ihtilaflı, ancak aralarındaki rekabetten vazgeçmeden düşmanlığı azaltmanın ve çatışmayı önlemenin çıkarlarına olacağı iki liderin ne üzerinde anlaşabileceklerini kesin bir biçimde söyleyemiyor.
Başkan Biden yönetiminin odak noktası ise; Çin ve Rusya ile çatışma, rekabet ve iş birliği, Uzak Doğu, Pasifik ve Hint Okyanusları. Aynı zamanda Ortadoğu'daki sorumluluklarını da hafifletmek istiyor. Ancak, ne kadar kurtulmaya çalışsa da peşini bırakmayan bölgeye dönük entegre bir strateji oluşturmuş değil. Kremlin’e gelince, ABD-Rus-Çin üçgeni içinde oynama stratejisinin bir parçası olarak Ortadoğu'ya odaklanıyor. Ancak Moskova'daki Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde Profesör Liudmila Shkvarya’ya göre, Rusya’nın Ortadoğu politikası "eşgüdümsüz, uzun vadeli çıkarlara dayanan bir ajanda oluşturabilecek bir politikadan ziyade bir reaksiyon politikası.”
Denklem net; ABD, muazzam yeteneklerine rağmen süper güç rolü oynamaktan bıktı. Çin büyük potansiyelinden daha küçük bir rol oynuyor, Rusya sınırlı potansiyelinden daha büyük bir rol oynuyor. Dünya ise kaos içinde!
*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



Rus hava saldırılarında Harkiv'de 32 kişi yaralandı

Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)
Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)
TT

Rus hava saldırılarında Harkiv'de 32 kişi yaralandı

Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)
Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)

Ukrayna'nın doğusundaki Harkiv bölgesinin valisi, bu sabah yaptığı açıklamada, Rus yapımı bir insansız hava aracının (İHA) üçüncü gece üst üste saldırısının ardından, kentte en az 32 kişinin yaralandığını duyurdu.

 Harkiv'de Rus hava saldırısında hedef alınan bir konut binasının yakınında yanan arabalar (Reuters)Harkiv'de Rus hava saldırısında hedef alınan bir konut binasının yakınında yanan arabalar (Reuters)

Son iki gecede bölgede Rus füze saldırıları sonucu en az dört kişi hayatını kaybetmişti; bunların arasında 17 yaşında bir kız çocuğu da vardı.

Bölge Valisi Oleg Sinegubov, Telegram'da "Harkiv'e en az 11 düşman İHA’sı tarafından büyük bir saldırı düzenlendiğini" ve dokuz katlı bir binanın vurularak alev aldığını bildirdi.

Bu sabah erken saatlerde "Harkiv'de yaralı sayısının 32'ye ulaştığını" yazdı.

Kurtarma ekipleri, Rus İHA’larının saldırısına uğrayan Harkiv'deki bir konut binasını tahliye ediyor (Reuters)Kurtarma ekipleri, Rus İHA’larının saldırısına uğrayan Harkiv'deki bir konut binasını tahliye ediyor (Reuters)

Daha önce, Rusya sınırına yakın olan Harkiv Belediye Başkanı İgor Terekhov, kentinin "düşman İHA’larının saldırısına" maruz kaldığını ve birkaç patlama sesi duyulduğunu açıklamıştı.

Moskova, kış yaklaşırken Ukrayna enerji altyapısına yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Kiev ise düzenli olarak Rusya'daki petrol depolarını, rafinerileri ve diğer enerji tesislerini hedef alıyor.

Ön cephede ise Rus ordusu, özellikle Harkiv bölgesinde ilerlemesini sürdürüyor.


Teksas, Müslüman Kardeşler'i "terörist" kuruluşlar listesine ekledi

Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)
Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)
TT

Teksas, Müslüman Kardeşler'i "terörist" kuruluşlar listesine ekledi

Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)
Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)

ABD'nin Teksas eyaleti dün, Müslüman Kardeşler de dahil olmak üzere iki İslami örgütü terör örgütü olarak ilan ettiğini duyurdu.

Teksas Valisi Greg Abbott, Müslüman Kardeşler'in yanı sıra Müslüman haklarını savunan bir kuruluş olan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi'ni (CAIR) de Teksas'ın terör örgütleri listesine ekledi.

Abbott, X platformunda yaptığı açıklamada, bu kararın "Teksas'ta arazi satın almalarını veya mülk edinmelerini engellediğini" ve eyalet yetkililerinin "kendilerini kapatmak için yasal işlem başlatmalarına olanak tanıdığını" söyledi.

Tweet

Ülke genelinde yaklaşık 30 şubesi bulunan ve bunlardan üçü Teksas'ta olan CAIR, kararı "iftira niteliğinde ve herhangi bir olgusal veya yasal dayanaktan yoksun" olarak nitelendirdi.

ABD'nin Gazze savaşı politikasına şiddetle karşı çıkan kuruluş, Abbott'ı ayrıca İsrail yanlısı bir gündemi savunmak ve "İsrail hükümetini eleştiren Amerikalı Müslümanları itibarsızlaştırmak için aylarca Müslüman karşıtı histeriyi körüklemekle" suçladı.

Teksas valisi, İsrail'e sarsılmaz desteğini dile getirdi ve 7 Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana Teksas'ta devam eden Filistin yanlısı öğrenci protestolarını Yahudi karşıtı olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre kurumları terör örgütü olarak nitelendirmek genellikle eyaletlerin değil, federal hükümetin yetkisindedir.

Ancak Abbott, müttefiki Donald Trump'ın Şubat 2025'te Beyaz Saray'a döndükten sonra federal düzeyde ilan etmesinden aylar önce, Eylül 2024'te Venezuela'daki Tren de Aragua kartelini yabancı terör örgütü ilan etmişti.

Müslümanlar için cami inşasını da içeren bir gayrimenkul projesine yanıt olarak, eylül ayında Teksas'ta Şeriat'a uygun komplekslerin inşasını yasaklayan bir yasayı da imzaladı.


Ukrayna’nın parası bitiyor: Sağlam bir B Planı yok

Kiev'e bağlı güçler, Rus ilerleyişine karşı koymak için direniyor (Reuters)
Kiev'e bağlı güçler, Rus ilerleyişine karşı koymak için direniyor (Reuters)
TT

Ukrayna’nın parası bitiyor: Sağlam bir B Planı yok

Kiev'e bağlı güçler, Rus ilerleyişine karşı koymak için direniyor (Reuters)
Kiev'e bağlı güçler, Rus ilerleyişine karşı koymak için direniyor (Reuters)

Rusya'nın başlattığı savaş nedeniyle Ukrayna ekonomik zorluk yaşarken Avrupa Birliği (AB), Kiev yönetimini Kremlin'in dondurulmuş varlıklarından oluşturulacak bir krediyle finanse etmeyi hedefliyor. 

AB, Rusya yönetiminin Belçika Merkez Bankası'ndaki varlıklarını kullanarak Ukrayna'ya 140 milyar euro kredi aktarmayı planlıyor. Ancak finansman çalışmaları blok üyeleri arasındaki anlaşmazlık nedeniyle ilerleyemiyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, Belçikalı yetkililerin Rusya'nın dava açıp parasını geri talep etmesi durumunda zor durumda kalmaktan endişelendiği yazılıyor. 

Brüksel yönetimi, bu riski azaltmak için diğer AB ülkelerinin de mali yükün bir kısmını üstleneceği garantiler vermesini istiyor ancak Slovakya bu talebe karşı çıkıyor. Bratislava hükümeti ayrıca Avrupa Komisyonu'ndan Ukrayna'ya para aktarmak için diğer seçenekleri değerlendirmesini istiyor. 

Komisyon, bu alternatifleri pazartesi günü AB hükümetlerine gönderdiği bir mektupta açıkladı. NYT'nin incelediği mektuba göre seçeneklerden biri AB'nin Kiev'in ihtiyaç duyduğu parayı toplamak için ortak borç ihraç etmesi olabilir. Diğer bir seçenekse üye ülkelerin Ukrayna'ya doğrudan hibe vermesi. 

Öte yandan her iki alternatifte de sorun yaşanabilir. Ortak borçlanma planı, faiz maliyetleri gerektireceği için pahalıya mal olabilir. Doğrudan hibe seçeneğiyse halihazırda borçlu ülkelerin bütçelerine yük bindirebilir.

Uzmanlar ve diplomatlar, ortada gerçek bir B Planı'nın olmadığına dikkat çekerek, Kiev yönetiminin fonlanması gerektiğini ve bunun için en iyi yöntemin Rus varlıklarıyla sağlanacak kredi olduğunu savunuyor. 

Washington'daki Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nden Nicolas Véron, şunları söylüyor: 

B Planı'nın A Planı'ndan daha az iyi olduğu açık. Ukrayna'ya para vermemek bir seçenek olabilir mi? Cevap hayır.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de geçen haftaki konuşmasında Rus varlıklarına dayalı kredi sisteminin en iyi seçenek olduğunu savunmuştu. 

NYT'nin aktardığına göre bu plan dahilinde, Rusya'nın tazminat vermesi durumunda Ukrayna'nın geri ödemesi gereken sıfır faizli bir kredi sağlanacak. Bu hem Kremlin'e Kiev'in savaşı daha uzun süre sürdürebilecek gerekli fona sahip olduğunu gösterecek hem de “manşetlere taşınacak büyük bir nakit aktarımına” olanak sağlayacak. 

IMF'nin tahminlerine göre 2026-2027 için Ukrayna'nın bütçe açığı 65 milyar doları bulacak. AB de Kiev'e nakit transferinin mart ya da nisana kadar gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Paketle ilgili bir sonraki toplantının 18 Aralık'ta yapılması bekleniyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Bloomberg