Türk heyeti Libya konulu 2. Berlin Konferansı öncesinde Libya’yı ziyaret etti

Hulusi Akar’ın Mitiga Havalimanı’na indiği anlar (Twitter)
Hulusi Akar’ın Mitiga Havalimanı’na indiği anlar (Twitter)
TT

Türk heyeti Libya konulu 2. Berlin Konferansı öncesinde Libya’yı ziyaret etti

Hulusi Akar’ın Mitiga Havalimanı’na indiği anlar (Twitter)
Hulusi Akar’ın Mitiga Havalimanı’na indiği anlar (Twitter)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla üst düzey Türk heyeti günü birlik resmi ziyaret için dün Libya’ya gitti.
Dışişleri Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun başkanlığındaki heyette, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yer aldı.
Heyet üyeleri, Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Yunus El Menfi ve diğer yetkililerle bir araya gelerek, Libyalı mevkidaşlarıyla temaslarda bulundu.
Hulusi Akar, İtalya’nın Sicilya Adası’nda İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace ve İtalya Savunma Bakanı Lorenzo Guerini ile yaptığı görüşmelerin ardından Libya’ya gitti.
Mitiga Havalimanı’nda Libyalı ve Türk yetkililer tarafından karşılanan Akar, Libya Görev Grup Komutanlığı’nı ziyaretinin ardından Libya açıklarındaki TCG Gelibolu firkateynine gitti.
Buradaki konuşmasında Türkiye’nin Libya’da yabancı güç olmadığına vurgu yapan Akar, Libya’nın daveti üzerine gelen Türkiye’nin ikili anlaşmalar ve uluslararası hukuka uygun biçimde askeri ve eğitim alanında iş birliği ile danışmanlık faaliyetleri gerçekleştirdiğini dile getirdi.
Türkiye ile Libya arasında 500 yıllık kardeşlik bağları olduğuna vurgu yapan Akar, “Libyalı kardeşlerimizin yanındayız” dedi.
Türk heyetinin Trablus’a yaptığı ziyaret, Libya konulu 2. Berlin Konferansı öncesinde gelen yoğun Türk hareketi çerçevesinde gerçekleşti.
Bu yoğun diplomasi, Libya Dışişleri Bakanı Necla el Manguş’un geçtiğimiz hafta Ankara’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesiyle başladı, Türkiye’nin Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz’ın Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Meşri ile görüşmesiyle sürdü.
Ancak önceden duyurulmayan bu ziyaret, özellikle Mitiga Uluslararası Havalimanı’ndaki kaynakların bu ziyaretten haberi olmadığını söylemesiyle birlikte ülkedeki farklı siyasi partilerden birçok sorunun gündeme gelmesine neden oldu.
Sebha kentinden Temsilciler Meclisi üyesi Musbah Avhida, konuyu ‘kendini yurt dışına satmayan her Libyalıya bir hakaret’ olarak nitelendirdi.
Avhida konuya ilişkin dün yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile imzaladığı deniz sınırı ve güvenlik mutabakatı, sözleşme imzalamanın yasaklanmasına ilişkin 2013 tarihli 44 sayılı karar ve Temsilciler Meclisi’nin Türkiye ile yapılan anlaşmayı kabul etmeme kararına göre geçersizdir” dedi.
Libyalı kaynakların Şarku’l Avsat’a bildirdiğine göre, Türk heyetinin Trablus’a yaptığı ziyaret, 23 Haziran’da yapılacak Libya konulu 2. Berlin Konferansı’nda açıklanacak Libya’dan yabancı güçler ve paralı askerlerin çıkarılması sürecine ilişkin belgenin nihai olarak hazırlanmasından önce gerçekleşti.
Diğer yandan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Libya Özel Temsilcisi ve BM Libya Destek Misyonu Başkanı Jan Kubis, Fas Dışişleri Bakanı Nasser Bourita ile telefonda görüştü ve Berlin 2 konferansının hazırlıklarını ele aldı.
BM Libya Destek Misyonu’nun açıklamasına göre, telefon görüşmesinde Libya Siyasi Diyalog Forumu tarafından onaylanan özellikle seçimlerin yapılması konusunda yol haritasının uygulanmasında ilerlemeye yönelik tamamlayıcı çabalar ele alındı.



Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

Times of Israel'in haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dün Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi'nde yaptığı toplantıda, Suriye'de Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünen silahlı grupların bulunduğunu söyledi.

Katz, İsrail'in Şam ile bir güvenlik anlaşmasına veya normalleşmeye ulaşma yolunda olmadığını ve ülke içindeki Suriye güçlerinin veya çeşitli milislerin İsrail yerleşimlerine saldırmaya çalışabileceği veya Suriye Dürzi toplumunu yeniden tehdit edebileceği senaryolara hazırlandığını sözlerine ekledi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre Husilerin Golan Tepeleri'ne kara harekâtı düzenlemeyi düşündükleri belirtildi.

İsrail güçleri ise Beşşar Esed rejiminin Aralık 2014'te devrilmesinden bu yana Güney Suriye'de dokuz noktaya konuşlandı. Bunların çoğu, iki ülke sınırında Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölge içinde yer alıyor. Bu noktalardan ikisi Hermon Dağı'nın Suriye tarafında bulunuyor.

İsrail, İsrail yerleşimlerini korumak ve Lübnan Hizbullahı veya diğer İran destekli milisler de dahil olmak üzere düşman güçlerin eline geçmesi durumunda tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak için Suriye topraklarının 15 kilometreye kadar uzanan bölgelerinde faaliyet gösterdiğini açıkladı.

Golan Tepeleri, Suriye'nin güneybatı köşesinde, Şam'ın 60 kilometre batısında yer almakta ve yaklaşık bin 860 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.

İsrail, Haziran 1967'deki "Haziran Gerilemesi" olarak bilinen savaş sırasında Golan Tepeleri'nin yaklaşık bin 250 kilometrekarelik bir alanını işgal etti ve ardından 1981'de fiilen ilhak etti; ancak bu hamle Birleşmiş Milletler tarafından tanınmadı ve burası işgal edilmiş Suriye toprağı olarak görülmeye devam edildi.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.