Libya’da rehin tutulan yabancı işçiler insan kaçakçılarından kurtarıldı

Libya’da bir taksi şoförü, insan kaçakçılığı çetesinin tespitine katkıda bulundu

Libya makamları, kaçırılan Mısır ve Sudan vatandaşlarını kurtardı.( Libya Silahlı Kuvvetleri Ahlaki Rehberlik Dairesi Resmi Facebook Sayfası)
Libya makamları, kaçırılan Mısır ve Sudan vatandaşlarını kurtardı.( Libya Silahlı Kuvvetleri Ahlaki Rehberlik Dairesi Resmi Facebook Sayfası)
TT

Libya’da rehin tutulan yabancı işçiler insan kaçakçılarından kurtarıldı

Libya makamları, kaçırılan Mısır ve Sudan vatandaşlarını kurtardı.( Libya Silahlı Kuvvetleri Ahlaki Rehberlik Dairesi Resmi Facebook Sayfası)
Libya makamları, kaçırılan Mısır ve Sudan vatandaşlarını kurtardı.( Libya Silahlı Kuvvetleri Ahlaki Rehberlik Dairesi Resmi Facebook Sayfası)

İbrahim Abdulmecid
Libya güçleri, Libya’nın güneybatısındaki Şuveyrif bölgesinde altı ay önce insan kaçakçılığı çetesi tarafından fidye amaçlı kaçırılan 13 Mısır vatandaşını kurtarmayı başardı.
Libya İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, kaçırılan 37 kişinin serbest bırakıldığını, çetenin 3 üyesinin tutuklandığını ve diğer zanlıların aranmasına devam edilirken haklarında da yasal işlem başlatıldığını kaydetti.
Libya Silahlı Kuvvetleri Ahlaki Rehberlik Dairesi Başkanı Tümgeneral Halid el-Mahcub, kaçırılanlar arasında 13 Mısır vatandaşının da bulunduğunu, bunların yasadışı göçle mücadele birimi aracılığıyla ülkelerine döneceklerini söyledi.
El-Mahcub, kişisel Facebook sayfasında, silahlı kuvvetlerin özel bir kuvvetinin, kriminal soruşturma kuvvetleriyle işbirliği içinde, çetenin Mısır, Sudan ve Bangladeşli insanları tuttukları yere baskın düzenlediğini açıklamıştı.
El-Mahcub, güvenlik güçlerinin, bir taksi şoföründen, orta güneybatı bölgelerinden geçerek çöl yolunda Şuveyrif bölgesine doğru ilerleyen 13 Mısırlının kaçırıldığından şüphelenildiğine dair bir ihbar aldığını açıkladı. Güvenlik servisleri ve silahlı kuvvetlerin araştırma yapıp bilgi toplamasının ardından çetenin bulunduğu yere baskın yapıldı. Taksicinin ihbarında şüphelendiği kişilerin, ıssız çöl yolundan geçen insan kaçakçılığı çetesi olduğu, kaçırdıkları insanların ailelerine şantaj yaparak para istedikleri ortaya çıktı.
El-Mahcub, silahlı kuvvetlerin kontrol noktaları ve çöl devriyeleri aracılığıyla batı bölgesinde faaliyet gösteren, silahlı kuvvetlerin başkent çevresinden dönmesinin ardından ise Beni Velid ve çevresinde faaliyetlerini artıran kaçakçılık çetelerini çökertmeyi başardığı aktardı.
“Tekrarlanan adam kaçırma olayları”
2011’de Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden önce Libya’da 2 milyon Mısırlı işçi olduğu tahmin ediliyordu. Ancak güvenlik durumunun kötüleşmesiyle bu sayı çok azaldı.
Şubat 2015’te Mısır hükümeti, terör örgütü DEAŞ’ın Mısırlı Hristiyan işçileri kaçırıp infaz etmesinin ardından vatandaşlarının Libya’ya seyahatini yasakladı. Yasağa rağmen, Mısır’dan Libya’ya kayıt dışı işçi göçü devam etti. Şu anda Libya’da ne kadar Mısırlı işçi olduğuna dair resmi bir bilgi bulunmuyor.
Son iki yılda, özellikle Libya’nın batı bölgesinde Mısırlı işçilerin kaçırılma olayları tekrarlanırken, geçen yıl Eylül ayında Beni Velid kenti yakınlarında kaçırılan altı işçiyi kurtarma operasyonuna Mısır güvenlik yetkilileri de dahil oldu.
Aynı yılın Haziran ayında Mısırlı yetkililer, Batı Libya’da silahlı bir grup tarafından kaçırılan 23 kişiyi kurtardı. O sırada Mısır Dışişleri Bakanlığı, Libya’da bulunan Mısır vatandaşlarına, ailelerinin güvenliğini sağlamak için dikkatli olmaları, gerilim ve çatışma bölgelerinden uzak durmaları çağrısında bulundu.
“Mısırlı işçileri Libya’ya geri döndürme çabaları”
Geçen yıl Nisan ayında, Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, Libyalı mevkidaşı Abdulhamid Dibeybe ile Trablus’ta yaptığı görüşmede Mısırlı işçilerin geri dönmesi meselesini konuştu. Medbuli, Mısırlı işçilerin Libya’ya dönüşüne ilişkin prosedürleri belirlemek üzere çeşitli bakanlıkların temsilcilerinden oluşan bir komite kurulduğunu duyurdu.
Geçen Mart ayında Kahire’de, Libya Çalışma Bakanlığı yetkilileri ile Mısır İnsan Gücü yetkilileri arasında Mısırlı işçilerin Libya’ya giriş prosedürlerini kolaylaştırmanın yollarını tartışmak üzere bir toplantı yapıldı.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.