Kazimi’den halk hareketine ve kurbanların ailelerine adalet sözü

Kazimi Irak’ın güneyindeki protestoların kalesine ikinci kez ziyaret etti

Irak Başbakanı Mustafa Kazimi Dün Zikar vilayetinde protestocuların temsilcileriyle görüştü (Irak Başbakanlığı)
Irak Başbakanı Mustafa Kazimi Dün Zikar vilayetinde protestocuların temsilcileriyle görüştü (Irak Başbakanlığı)
TT

Kazimi’den halk hareketine ve kurbanların ailelerine adalet sözü

Irak Başbakanı Mustafa Kazimi Dün Zikar vilayetinde protestocuların temsilcileriyle görüştü (Irak Başbakanlığı)
Irak Başbakanı Mustafa Kazimi Dün Zikar vilayetinde protestocuların temsilcileriyle görüştü (Irak Başbakanlığı)

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, halk hareketinin ülkenin güneyindeki kalesi sayılan Zikar vilayetine dün yaptığı ziyaret esnasında protestocuların temsilcileri ve protestolar sırasında hayatını kaybeden bazı kişilerin aileleri ile bir araya geldi. “Haşdi Şabi şehitlerinden” birinin ailesini de ziyaret eden Kazımi, protestocuların katillerinin bulunup adalete teslim edileceğine söz verdi. Hükümetinin yıllardır ihmalkarlık ve kötü hizmetler yüzünden sıkıntı çeken vilayetin yeniden imar edilmesi için gerekli fonları sağlayamamasını gerekçelendirmeye çalışan Kazımi, “mali bütçenin kısıtlanması yüzünden hükümetinin elinin kolunun bağlı olduğundan” şikayet etti. Ülkenin en yüksek yürütme organının başkanı tarafından bir yıldan kısa bir süre içinde türünün ikinci örneği olarak gelen bu ziyaret, federal hükümetin yaklaşık iki yıldır öfkeli olan vilayete sükûnet ve istikrar getirmeye verdiği olağanüstü önemi gösteriyor. Zira vilayette gerek hizmetler ve istihdam talebi gerekse protestocuların katillerinin hesap vermesi ile ilgili olsun aylardır hemen hemen her gün protesto yapılıyor. Yapılan protestolar, iki yıldan kısa bir süre içinde dört valiyi ve beş emniyet amirini devirdi.
Başbakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre Kazımi, yaptığı ziyaret sırasında protestocuların temsilcileriyle bir araya geldi ve “genel olarak ülkenin siyasi durumu hakkındaki görüşlerinin yanı sıra vilayetteki durumla ilgili görüş ve taleplerini dinledi”.
Söz konusu açıklamada Kazımi’nin şu sözleri aktarıldı:
“Göstericilerin talepleri, hükümetin üzerinde çalıştığı ve uygulamaya kararlı olduğu şeylerin dışında değil. Hükümet istihdam, onurlu bir yaşam ve toplumsal adalet fırsatı sağlayan ekonomik kalkınma hedefini önceliklerinin arasına koydu. Ayrıca erken seçimlerin yapılması için de çalışıyor.”
Başbakan ziyareti sırasında, Kasım 2019’un sonunda Nasiriye’nin merkezindeki El-Habbubi Meydanı’nda güvenlik güçlerinin göstericilere müdahalesi sırasında hayatını kaybeden “protesto şehidi” Ömer Sadun’un annesi ile yalnız görüştü. Aynı şekilde Kazımi, 2020 yılının Eylül ayında Hadi el-Amiri liderliğindeki Bedir Örgütü’ne mensup olmakla suçlanan bir grup tarafından kaçırılan ve kendisinden hala haber alınamayan aktivist Seccad el-Iraki’nin babası ile de bir araya geldi. Iraki'nin annesi iki hafta önce, oğlunu serbest bırakmaları halinde faillere dava açmayacağını duyursa da, Iraki’nin akıbeti hala bilinmiyor ve yerel ve federal yetkililer tarafından kaçırılmasının ardından başlatılan güvenlik operasyonları, Iraki’yi kurtarmakta başarısız oldu.
Kazimi “Aktivistlerin kaybolması ve onlara saldırılması, devletin yolsuzluk ile yıkımı ve taleplerde bulunan tacirlerin yanı sıra yozlaşmış istismarcıların yayılmasını önlemek için başlattığı savaşın bir parçası olarak geliyor. İntikam mantığını reddediyoruz, ancak devletin prestijini geri kazandıran yasal ve adli mekanizmalar uyarınca hakkın yerini bulmasını sağlamaya kararlıyız” şeklinde konuştu.
Vilayetin yeniden imar edilmesi ve hizmet ve yatırım projelerinin hayata geçirilmesi ile ilgili olarak Kazımi, hizmet departmanlarının müdürleriyle yaptığı görüşmede vilayetteki yerel yetkililere yeniden imar sürecinin hızlandırılmasına katkıda bulunacak bir yönerge paketi sundu.
Kazimi toplantı sırasında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Zikar vilayetindeki imar ve hizmet projeleri, üst üste gelen ve devam eden krizler yüzünden uzun yıllar ertelendi. Bugün önümüzde vilayetteki insanlarımıza hizmet sunma ve burada kentsel dönüşüm projeleri başlatıp tamamlama yönünde güçlü bir şekilde ilerlemek için korumamız ve yatırım yapmamız gereken nisbi bir istikrar var. Bugün inşaat ve restorasyon için yapı taşını koyduğumuz Nasiriye Havaalanı gibi stratejik projelerimiz var. Herkesi bunu mümkün olan en kısa sürede tamamlamak için işbirliği yapmaya çağırıyorum. Daha önce bakanlara Zikar vilayetine belirli aralıklarla ziyaretler düzenlemeleri ve buradaki sorunlara özen göstermeleri için direktifler verdim. Bugün bakanlarımıza Nasiriye’ye gelmeye, gecikmiş projeler ile ilgilenmeye ve vilayetin gelişimi için çalışmaya devam etmeleri için bu direktiflerimizi tekrarlıyorum.”
Kazimi konuşmasının devamında “Nasiriye Havaalanı gibi Zikar vilayetindeki büyük projelerin turizm, ulaşım ve ticaret alanlarında çok sayıda çeşitli yatırımın önünü açabileceğini” belirtti.
Kazimi “Gecikmiş projeleri çözmek için projelerin envanterini çıkardık. Nasiriye halkı bizim insanımız. Yıllarca süren mahrumiyetten ve çektikleri sıkıntılardan sonra tüm çabalarımızı ve samimiyetimizi hak ediyorlar. Ancak, mali bütçenin kısıtlanması yüzünden hükümetin elinin kolunun bağlı olduğunu da unutmamalıyız” dedi.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.