Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Etiyopya'nın Nahda (Rönesans) Barajı krizine ilişkin müzakereler sırasında gösterdiği uzlaşmazlığının ardından barajın rezervuarını dolduracağını beklediklerini, ancak Kahire ve Hartum'un su çıkarlarını korumak için herhangi bir tek taraflı atılacak adıma karşı siyasi çerçevede ve kararlı bir şekilde mücadele edeceğini vurguladı.
Mısır, BM Güvenlik Konseyi'ne resmi bir mektup göndererek, Nil Nehri'nin ana kolu üzerinde bulunan Nahda Barajı’nın doldurulması ve işletilmesine ilişkin kuralları düzenleyen bir anlaşma imzalamadan barajın rezervuar doldurma işlemine yönelik olarak tek taraflı atılan tüm adımları reddettiğini bildirdi. Öte yandan, Arap Birliği Konseyi bu konudaki gelişmeleri görüşmek üzere yarın (Salı) Doha'da dışişleri bakanları düzeyinde olağanüstü bir toplantı yapacak. Etiyopya, önümüzdeki birkaç hafta içinde sel mevsimi kapsamında barajın rezervuarını ikinci kez doldurmayı planlıyor. Mısır ise Addis Ababa’nın bu tutumuyla uluslararası hukuku açık bir şekilde ihlal ettiğini, tek taraflı adımlar atarak Etiyopya’nın aşağı havza ülkelerine oldu bitti politikasını dayattığını açıkladı. Bakan Şukri, konuya ilişkin açıklamasında, "Nil suyu her Mısırlı için önemli bir konu. Mısır hükümeti baraj kriziyle tam bir şeffaflıkla ilgileniyor ve Mısır halkını müzakerelerle ilgili tüm gelişmeler hakkında bilgilendiriyor" dedi. Şukri, önceki gün bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, geçen hafta Sudan Sulama Bakanı'na yaptığı son ziyaretin aşağı havza üllkeleri olmaları nedeniyle iki ülke arasındaki yakın ilişkiyi doğrulamak ve Sudan ile ikinci aşama doldurma işleminin zararları konusunda işbirliği yapmak amacıyla yapıldığını belirtti. Mısırlı Bakan’a göre hükümet Sudan ile birlikte dikkatli bir değerlendirme yoluyla barajın inşa sürecine ilişkin son teknik gelişmeleri uydu görüntüleri aracılığıyla takip ediyor. Bakan Şukri, yapılan takibe göre barajın inşa sürecinin beklenen aşamaya ulaşmadığını belirtti. Bu durum Etiyopya Sulama Bakanı tarafından da doğrulandı. Üç ülke arasındaki müzakereler geçtiğimiz Nisan ayından bu yana askıya alınmıştı. Mısır hükümetinin müzakerelerin devam edeceğini beklemediğini belirten Bakan Şukri müzakerelere ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Bu aşamalardaki değerlendirmelere göre, Etiyopya tarafının Kinşasa müzakerelerinde gösterdiği uzlaşmazlığın ardından müzakere sürecinin aksamaya devam edeceğini ve herhangi bir anlaşmaya varmadan tek taraflı harekete geçeceğini tahmin ediyoruz. Bu adım, İlkeler Anlaşması ve uluslararası yasalara ve normlara aykırı. Mısır ve Sudan, siyasi çerçevede kararlı bir şekilde mücadele edecek ve her iki ülkenin çıkarlarını korumak için tüm önlemleri alacaktır."
Mısırlı Bakan, uluslararası toplumun bu konudaki tutumuna ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, uluslararası toplumun Etiyopya’nın barajın ikinci aşama dolum işlemini bağlayıcı bir anlaşmaya varmadan gerçekleştirme kararından duyduğu endişeyi ifade etti ve bunun sonucunda Doğu Afrika ve Afrika Boynuzu'nda tansiyonun yükselebileceğinden korktuklarını belirtti. Bu da uluslararası toplumun bu konuyu takip ettiğinin ve krize ilişkin yüksek düzeyde endişe duyduğunun kanıtıdır.”
Etiyopya'nın Mısır ve Sudan'ın Nil'i korumak için 40 yıl tazminat ödemesi gerektiği yönündeki açıklamasını değerlendiren Şukri, "Bu, uluslararası hukuk kurallarına uygun değil ve uluslararası hukuk veya uluslararası örgütler çerçevesinde hiçbir referansı yok" dedi.
Bakan Şukri, 2015 anlaşmasının ilk dolum ve dolayısıyla ikinci dolum nedeni olduğuna ilişkin bir soruya yanıt olarak şu ifadeleri kullandı:
“Evet. Ancak Etiyopya İlkeler Anlaşması’nı ihlal etti. Herhangi bir anlaşmaya varılmadan barajın doldurulmasını ve işletilmesi işlemlerini durdurmalı. Bu, anlaşmada açık ve net bir şekilde yer alıyor. Etiyopya ayrıca, barajla ilgili rapor vermesi gereken uluslararası danışmanlığı da engelledi. Etiyopya’nın İlkeler Anlaşması’nı açık bir şekilde ihlal etmesine rağmen, Etiyopya'nın Afrika’nın sorunlarına Afrika'nın çözüm önerileri mekanizması doğrultusunda siyasi irade göstermesini umarak Afrika çözümüne ve mekanizmalarına saygı duyduk. Ancak Etiyopya, baraj krizine yönelik tüm Afrika çözümlerine gerçek bir siyasi irade göstermeyerek yanıt vermekten kaçındı. Bu da sürekli ertelemelere neden oldu.”
2015 yılındaki İlkeler Bildirgesi Anlaşması'nın ülkelerin haklarını koruduğunu ve bağlı oldukları yasal çerçeveyi belirlediğini açıklayan Şukri, “Bu anlaşmadan önce Etiyopya’nın uyması gereken bir zorunluluk veya ihlal söz konusu değildi. Anlaşma, uluslararası hukuk ilkelerini tanıyarak barajın dolumuna ve işletilmesine ilişkin koşullar belirledi ve bir anlaşmaya varmayı zorunlu kıldı. Ancak ne yazık ki Etiyopya buna uymadı ve anlaşmayı ihlal etti” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Etiyopya'nın su satışından bahsetmenin uluslararası hukuk kurallarına uygun olmadığını, bağlam dışı olduğunu ve bir referansı olmadığını vurgulayan Şukri, su kotaları ile ilgili soruya şu cevabı verdi:
"Rönesans Barajı'nın kaynağı hakkında müzakere ediyoruz ancak su kotalarına ilişkin herhangi bir müzakere süreci yok. Şu aşamada barajın doldurulması ve işletilmesine ilişkin üç ülke arasında bağlayıcı bir anlaşmaya varılmasıyla ilgili bir süreç yürütülüyor.”
Son olarak Bakan Şukri, barajın rezervuarının doldurulması işlemine ilişkin bir soruya cevaben şunları kaydetti:
“Bu adım siyasi olarak kabul edilemez ve bu olursa aşağı havza ülkelerinin çıkarlarını koruyan siyasi önlemler alınacaktır. Mısır ve Sudan su çıkarlarını korumak için ellerinde olan araçlarla her şeye başvuracak. Ayrıca Mısır’ın tüm devlet kurumları Etiyopya'nın her eylemini hassasiyetle izliyor ve değerlendiriyor.”
Mısır: Etiyopya'nın baraj rezervuarını doldurma işlemine karşı mücadele edeceğiz
Mısır, Addis Ababa'dan su satın alma söylentilerini yalanladı
Mısır: Etiyopya'nın baraj rezervuarını doldurma işlemine karşı mücadele edeceğiz
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة