KSRelief bir hafta içerisinde Husilere ait 2 bin 183 mayını temizledi

Yemendeki KSRelief saha ekipleri tarafından yürütülen araştırma ve mayın temizleme operasyonundan bir görüntü. (Şarku’l Avsat)
Yemendeki KSRelief saha ekipleri tarafından yürütülen araştırma ve mayın temizleme operasyonundan bir görüntü. (Şarku’l Avsat)
TT

KSRelief bir hafta içerisinde Husilere ait 2 bin 183 mayını temizledi

Yemendeki KSRelief saha ekipleri tarafından yürütülen araştırma ve mayın temizleme operasyonundan bir görüntü. (Şarku’l Avsat)
Yemendeki KSRelief saha ekipleri tarafından yürütülen araştırma ve mayın temizleme operasyonundan bir görüntü. (Şarku’l Avsat)

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief), Yemen topraklarını mayınlardan temizleme çalışması kapsamında bir hafta içerisinde Husi milislerinin Yemen’in çeşitli bölgelerine yerleştirdiği 2 bin 183 mayını ortaya çıkardı.
KSRelief tarafından yapılan açıklamada, Haziran ayının ikinci haftasında çıkarılan mayınların iki anti personel mayını, 728 tanksavar mayını, bin 446 mühimmat ve 7 patlayıcı madde arasında değiştiği belirtildi.
Bu hafta Cevf vilayetinin Hub eş-Şaaf semtinde 96 tanksavar mayını, 189 mühimmat, bir anti personel mayını ve bir patlayıcı maddenin bulunduğu açıklandı. Ed-Dali vilayetinin Kataba bölgesinde KSRElief ekipleri 7 adet tanksavar mayını ve 7 adet mühimmat imha etti. Ayrıca ekiplerin Hudeyde vilayetinin Huha semtinde 59 tanksavar mayını ve 45 mühimmatı temizlediği bildirildi. Lahic vilayetine bağlı el-Mudaraba semtinde 65 tanksavar mayını, 100 mühimmat ve bir adet anti personel mayınının imha edildiği açıklandı. Yine Lahic vilayetine bağlı Musaymir’de ekipler tarafından 152 mühimmat ve 15 tanksavar mayını ele geçirilerek imha edildi. Marib’te ise 61 tanksavar mayını ve 115 mühimmatın imha edildiği bildirildi.
KSRelief ekipleri Yemen’in Şebve vilayetine bağlı Ayn kentinde 17 tanksavar mayını ve 28 mühimmat, Atak kentinde 45 tanksavar mayını ve 578 mühimmat, Beyhan kentinde 9 tanksavar mayını ve 9 mühimmat ve Usaylan kentinde 88 tanksavar mayını ile 41 mühimmatı bölgeden temizlemeyi başardı.
Ekipler, Yemen’in Dabab bölgesinde 2 patlayıcı madde, 159 tanksavar mayını ve 93 mühimmatın yanı sıra, Taiz kentinde 14 tanksavar mayını, 10 mühimmat ve bir adet patlayıcı madde, Muha kentinde 16 tanksavar mayını, 46 mühimmat ve 3 adet patlayıcı madde ve Mavza bölgesinde 77 tanksavar mayını ve 33 mühimmatı etkisiz hale getirdi.

Haziran ayı boyunca 3 bin 369 mayın bölgeden temizlendi
KSRelief ekipleri Haziran ayı boyunca 3 bin 369 mayını bölgeden temizlemeyi başardı. Projenin başlangıcından bu yana ise ekiplerin toplam olarak 254 bin 918 mayını etkisiz hale getirdiği bildirildi. Merkez proje aracılığıyla Yemen topraklarını milislerin yerleştirdiği ve yüzlerce masum insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olan mayınlardan temizlemeyi hedefliyor.
Diğer taraftan KSRelief dün (Pazar) Taiz kentinin el-Muzaffer ve el-Kahire ilçelerinde ihtiyaç sahibi ailelere ve yerinden edilmişlere 46 ton 759 kilo gıda sepeti dağıttığını duyurdu. Toplamda 2 bin 622 kişinin söz konusu yardım sepetinden yararlandığı bildirildi.
Söz konusu yardım Yemen’deki mevcut insani krizin sonucu olarak kardeş Yemen halkının acılarını hafifletme noktasında krallığın göstermiş olduğu insani çabaların bir parçası niteliğinde geliyor.



Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
TT

Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)

Suriye hükümeti tarafından dün yapılan açıklamada federal sistemin reddedildiği bir kez daha ifade edilirken Kürt güçlerine orduya katılmaları çağrısı yapıldı. Kürt ve resmi Suriye kaynaklarına göre bu karar Cumhurbaşkanı Ahmed Şer'in Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın katıldığı bir toplantıda alındı.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre Suriyeli bir Kürt yetkili, Şara ve Abdi, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni (KDSÖY)Suriye devletine entegre etme çabalarını görüşmek üzere bir araya geldiğini ifade etti.

Kimliğinin gizli tutulması şartıyla konuşan yetkili, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack'ın da toplantıya katıldığını söyledi.

Toplantının, ‘KDSÖY ile Şam hükümeti arasındaki ilişkiler ile ekonomik ve askeri konuların’ görüşülmesi için düzenlendiğini de sözlerine ekledi.

Bu toplantı, Şara ve Abdi arasında henüz uygulanmayan bir ikili anlaşmanın imzalanmasından dört ay sonra gerçekleşti.

Şara’nın 10 Mart'ta ABD’nin himayesinde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Abdi ile imzaladığı anlaşma, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır geçişleri, havaalanı, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere Suriye devletinin yönetimi altına alınmasına’ ilişkin maddeler içeriyordu.

Ancak KDSÖY, anayasal bildirinin ardından hükümetin çeşitliliği yansıtmadığını söyleyerek yönetimi eleştirdi. Kürt güçler geçtiğimiz ay ‘merkezi olmayan demokratik’ bir devlet talebinde bulunmuş, Şam ise buna ülkede ‘bölünme girişimlerini’ reddettiğini vurgulayarak yanıt vermişti.

Suriye hükümetinden bir kaynak dün devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Suriye devleti, ‘tek Suriye, tek ordu, tek hükümet’ ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduğunu yineler ve Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne aykırı her türlü bölünme veya federalizm biçimini kesin bir şekilde reddeder” ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Suriye ordusu, tüm vatandaşları birleştiren ulusal bir kurumdur. Devlet, SDG'den Suriyeli savaşçıların anayasal ve yasal çerçeve içinde ordunun saflarına katılmasını memnuniyetle karşılıyor” dedi.

Kaynak ayrıca, ‘imzalanan anlaşmaların uygulanmasındaki herhangi bir gecikmenin ulusal çıkarlara hizmet etmeyeceği, aksine durumu karmaşıklaştıracağın ve Suriye'nin tüm bölgelerinde güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına yönelik çabaları engelleyeceği’ uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Şara, geçtiğimiz yıl aralık ayında İslamcı grupların ittifakının başında eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimini devirerek Şam'da iktidarı ele geçirdi. O tarihten bu yana Şara, Suriye'deki tüm askeri grupların lağvedilmesini savunuyor.

Ancak Suriyeli Kürtler, on binlerce erkek ve kadından oluşan askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Suriye'nin birliğini korumak ve ülkede güvenliği yeniden tesis etmek, yeni yetkililer için başlıca zorluklar arasında yer alıyor.

On yıllardır ötekileştirilmeye ve dışlanmaya maruz kalan Suriyeli Kürtler, bugün yeni iktidarın karar alma sürecini merkezileştirme ve geçiş döneminin yönetiminden önemli unsurları dışlama çabalarını eleştiriyorlar.

SDG lideri Abdi, mayıs ayı sonlarında bir televizyon röportajında “Şam ile yaptığımız anlaşmaya bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi. Ancak ‘Suriye'nin merkezi olmayan, tüm bileşenlerinin tüm haklarına sahip olduğu ve kimsenin dışlanmadığı bir ülke olması’ konusunda kararlı olduğunu da vurguladı.

Şara, Şam’da iktidarı devralmasının ardından tüm silahlı grupların feshedileceğini açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, DEAŞ’ı 2019 yılında son kalesinden de kovana kadar mücadelede etkinliğini kanıtlamış olan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Kürt özyönetim, Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda, Şam’daki kaynaklara ihtiyaç duyduğu en önemli petrol ve doğalgaz sahalarını da içeren geniş bir alanı kontrol ediyor. Aralarında binlerce yabancının da bulunduğu DEAŞ üyelerini de kamplarda ve gözaltı merkezlerinde tutuyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani daha önce yaptığı bir açıklamada, KDSÖY’le imzalanan anlaşmanın maddelerinin uygulanmasında ‘oyalanmanın ülkedeki kaosu uzatacağını’ söylemişti.