Blinken, İran nükleer programını durdurmayı ‘aciliyet’ olarak görüyor

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, dün Cornwall'daki G7 Liderler Zirvesi'ne katılmasının ardından Brüksel'e gidiyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, dün Cornwall'daki G7 Liderler Zirvesi'ne katılmasının ardından Brüksel'e gidiyor (Reuters)
TT

Blinken, İran nükleer programını durdurmayı ‘aciliyet’ olarak görüyor

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, dün Cornwall'daki G7 Liderler Zirvesi'ne katılmasının ardından Brüksel'e gidiyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, dün Cornwall'daki G7 Liderler Zirvesi'ne katılmasının ardından Brüksel'e gidiyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Viyana'da devam eden müzakerelerin İran nükleer programının ilerlemesini durdurmak için ‘aciliyet’ olduğunu belirtti.
Blinken, CBS TV kanalının Washington'un Moskova ile iş birliği içinde İran nükleer anlaşmasını canlandırmak için gösterdiği çaba ve Rusya'nın İran'a ABD çıkarlarını tehdit eden gelişmiş uydu sistemleri sağlama konusundaki istekliliği hakkında bir soruya, nükleer müzakereler uğruna başka herhangi bir mesele veya çıkar durumunu takas etmedikleri şeklinde cevap verdi. Başkan Joe Biden’ın İsviçre’de  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bu konuyu da görüşeceğini, ikili arasındaki görüşmenin NATO, G7 ve Avrupa Birliği (AB) lideriyle yapılan toplantıdan sonra gerçekleşeceğini dikkati çeken Blinken, “Dünya demokrasilerini bir araya getirmek askeri, ekonomik, politik ve diplomatik olarak inanılmaz derecede zorlu bir güç” dedi.
ABD’li bakan nükleer anlaşmaya ilişkin açıklamasında, “Biz nükleer anlaşmadan çekildiğimizden beri İran anlaşmanın getirdiği kısıtlamaları görmezden gelmeye başladı. İran, anlaşmada izin verilenden daha yüksek seviyelerde ilerliyor ve daha fazla malzemeyi zenginleştiriyor. İran bilgi kazanıyor. Ve bu daha uzun bir süre devam ederse tersine çevrilmesi son derece zor bir bilgiye sahip olacaklar. Nükleer sorunun, anlaşmanın getirdiği kutuya geri koyup koyulmadığını görmek için aciliyet var” şeklinde konuştu.
Washington Post gazetesi, Viyana'da devam eden müzakerelere katılan Batılı müzakerecilerin, İran'la uzlaşılan noktaların "haftalar önce çözülmesi gerektiğini” ve "güven eksikliğinin" Viyana'da İran'ın önündeki en büyük engel olduğunu aktardı.
Diğer yandan eski ABD Başkanı Donald Trump'ın avukatı Rudy Giuliani, bir dizi yeni dış politika kararından yakınarak Biden'ı Viyana'daki 2015 nükleer anlaşmasına geri dönmek için dolaylı yoldan yapılan görüşmelerde İran'a "boyun eğmekle" suçladı.
Giuliani bir televizyon programında, ABD Hazine Bakanlığı tarafından İran kuruluşlarına yönelik yaptırımların kaldırılmasıyla ilgili alınan kararlara atıfta bulundu. Giuliani ayrıva, ABD Dışişleri Bakanlığının, görüşmelerin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve Çin gibi deş daimi üyesinin himayesinde gerçekleşen prosedür olduğu ve İran ile dolaylı görüşmelerle ilgili olmadığı açıklamalarına dikkati çekti. Biden yönetimi İran’ı nükleer anlaşmaya geri döndürmek için Tahran şirketlerine yönelik yaptırımları kaldırmakla eleştiren Giulani, “Biden, İran bir anlaşma yapmak istemeden önce İran'a itaat ediyor” dedi.  Yetkili, Biden’ın ik büyük İranlı terörist iş adamını serbest bıraktığını ve petrol ticareti yapan İranlı şirketlere yönelik yaptırımları kaldırdığını vurguladı.
Giuliani ayrıca, Biden’ın Rusya gazının Almanya’ya taşınacağı Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı projesini yürüten firmayı yaptırımlardan muaf tutma kararını da eleştirdi.
Biden'ın 1962'deki Küba füze krizinden önceki dönemden "daha zayıf bir seviye" gösterdiği düşünen Giuliani, “Yıllar önce (eski Başkan John) Kennedy'nin  (dönemin Sovyetler Birliği lideri Nikita) Kruşçev ile aynı hatayı yaptığını,  bunu bir zayıflık işareti olarak kabul ettiğini ve Küba füze krizi yaşadığımızı hatırlıyorum. Kennedy gözden geçirdi ama Biden'ın bunu yapabileceğinden emin” ifadelerini kullandı.



Norveç kasabasında Rus ajanı paranoyası

Kirkenes kasabasındaki bazı yerlerde savaş karşıtı broşürler yer alıyor (Reuters)
Kirkenes kasabasındaki bazı yerlerde savaş karşıtı broşürler yer alıyor (Reuters)
TT

Norveç kasabasında Rus ajanı paranoyası

Kirkenes kasabasındaki bazı yerlerde savaş karşıtı broşürler yer alıyor (Reuters)
Kirkenes kasabasındaki bazı yerlerde savaş karşıtı broşürler yer alıyor (Reuters)

Norveç'in Kirkenes kasabasında Rus ajan paniği yaşanıyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) haberinde, Norveç'in Rusya sınırına en yakın kasabalarından Kirkenes'in casusluk üssüne dönüştüğü yazılıyor. 

Eskiden huzurlu bir sınır yerleşimi olarak bilinen bu küçük İskandinav kasabasında, Ukrayna savaşının ardından paranoyanın hakim olduğu belirtiliyor. 

Norveç'in iç güvenlik teşkilatı PST'yle birlikte devriyeye çıkan WSJ muhabirlerinin aktardığına göre kasaba sakinleri, tanımadıkları kişiler tarafından takip edildiklerini ve yollarda plakasız araçlar gördüklerini söylüyor. 

Murmansk'tan gelen Rus balıkçı teknelerinin sık sık Kirkenes limanına uğradığı fakat bunların artık potansiyel tehdit olarak görüldüğü belirtiliyor. Murmansk'ın, Rusya'nın Kuzey Filosu ve stratejik nükleer cephaneliği için merkez konumunda olduğu hatırlatılıyor.

Sınırda görevli Norveçli askerler çoğunlukla 18-19 yaşındaki erlerden oluşuyor. 19 yaşındaki Magnus Karlsvik, kendine verilen görevi şöyle tanımlıyor. 

Bizim işimiz, Rus birliklerinin askeri altyapımızın fotoğraflarını çekmesini engellemek.

Askerler, kış aylarında sınırdaki ayak izlerini takip ettiklerini ve düzenli olarak dürbünlerle Rus askerlerinin faaliyetlerini raporladıklarını belirtiyor.

PST'nin bölge sorumlusu Johan Roaldsnes, Kremlin'in "hibrit savaş" taktikleri kullandığını, bu tür faaliyetlerin savaş ve barış arasındaki çizgiyi belirsizleştirdiğini söylüyor:

Bir şeylerin yanlış olduğunu hissetsek de tam olarak ne olduğunu söyleyemiyoruz. Burada, kuzeyin bu köşesinde her şeye kuşkuyla yaklaşmalıyız.

Norveç, casusluk faaliyetleri yürüttükleri gerekçesiyle Rusya'nın en büyük balıkçılık şirketlerinden Norebo ve Murman Seafood'a pazartesi günü yaptırım listesine almıştı. 

Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth, bu firmaların Norveç'in altyapısını hedef alan Kremlin destekli bir istihbarat operasyonun parçası olduğunu savunmuştu. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Odessa Journal