Fas: Adalet ve Kalkınma Partisi Ramid’in istifasını kabul etmedi

Mustafa er-Ramid (Arşiv)
Mustafa er-Ramid (Arşiv)
TT

Fas: Adalet ve Kalkınma Partisi Ramid’in istifasını kabul etmedi

Mustafa er-Ramid (Arşiv)
Mustafa er-Ramid (Arşiv)

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (PJD) Fas İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Mustafa Ramid’in istifasına ilk tepki olarak, parti genel sekreterliği dün bakanın istifasını reddettiğini açıkladı.
Bakanın siyasi işlerden uzak durma isteğine ilişkin olarak Genel Sekreterlikten yapılan açıklamada, bağlılığı, mücadelesi, siyasi ve ulusal katkılarından dolayı duyulan gurur ve takdir ifade edildi. Açıklamada sekreterlik Ramid’i “ülkedeki siyasi, demokratik ve insan hakları reformunun yolunu güçlendirecek şekilde partinin oynadığı reformist rolleri pekiştirme noktasında aktif mücadelesini ve siyasi görevlerini yerine getirmeye devam etmeye” çağırdı.
Ramid Cumartesi günü Facebook hesabı üzerinden parti üyelerine hitaben yaptığı açıklamada, geçmiş yıllardaki güvenleri için selam ve teşekkür ile hitap etmeye karar verdiğini söyledi. Bir önceki aşamadaki Genel Sekreterlik toplantılarını ve parti faaliyetlerini sağlık nedenleri ve açıklanması gerekmeyen diğer nedenler sebebiyle kaçırdığını sözlerine ekledi. Parti üyelerine hitaben yaptığı açıklamada, toplumun ve devletin hizmetinde hep birlikte başarılan şeylerinin önemini takdir ettiğini söyledi. Parti üyelerinin ve reform çabalarının başarılı olması noktasında dua etti.
Ramid’in istifası 8 Eylül’de yapılması planlanan parlamento seçimlerden bir kaç ay önce geldi. Parti kaynakları Ramid’in siyasi nedenlerin yanı sıra sağlık problemleri sebebiyle de istifasında kararlı olduğunu belirtti.
Öte yandan genel Sekreterlik Fas ile İspanya arasındaki krizin konusunu gündeme getirerek, krizin asıl nedeninin, Polisario Cephesi lideri İbrahim Gali’nin, güven, işbirliği ve ortak eyleme dayalı stratejik ilişkinin doğasına ve iyi komşuluk ruhuna saygı duymadan ağırlanması olduğunu söyledi.
Genel Sekreterlik, Avrupa Birliği (AB) ile çeşitli ortaklık ve işbirliği alanlarındaki olumlu katılımın yanı sıra, Rabat’ın kararının “Fas’ın gizli göçle mücadeledeki açık ve büyük zaferinin ve bu alandaki örnek politikasının dikkate alınmadığı” değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca, Avrupa Parlamentosu tarafından “nedeni ve tarafı olmadığı bir krize girmemesi gerektiğini belirten” kararın içeriğini de kabul etmediğini açıkladı.
Öte yandan parti, krallığın düşmanlarıyla yüzleşme noktasında tek bir cephe olan Fas Kralı 6. Muhammed’in arkasında birleşme, seferberlik ve ulusal teyakkuz çağrısında bulundu.



Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
TT

Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)

Gazze'de Hamas hareketine karşı çıkan Halk Güçleri’nin lideri Yaser Ebu Şebab, İsrail'in Arapça yayın yapan resmi radyo kanalı Makan'a verdiği röportajda, İsrail ordusuyla Gazze'nin güneyinde iş birliği yaptığını teyit etti.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde rahatlıkla hareket ettiğini belirten Ebu Şebab, iki taraf arasında koordinasyon olduğunu vurguladı.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusuna, tek başına gerçekleştirdiği askeri faaliyetleri bildirdiğini açıklayan Ebu Şebab, herhangi bir ayrıntıya girmeden ‘dışarıdan destek aldıklarını’ belirtti. Ebu Şebab, bazı konuların açıkça konuşulamayacağını ifade etti.

İsrailli yetkililer, geçtiğimiz haziran ayında Hamas'a muhalif bir Filistinli grubu desteklediğini ve silahlandırdığını kabul etmiş, ancak bu grubun Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri olduğunu açıklamamıştı.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, konuyla ilgili bir soruya “Hamas yönetimi karşısında farklı yöntemler kullandığımızı söyleyebilirim” yanıtını verdi, ancak ayrıntılara girmedi.

Bir araştırma merkezi olan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi, Ebu Şebab’ı ‘Refah bölgesinde faaliyet gösteren ve yardım tırlarını yağmalamakla suçlanan bir suç çetesinin lideri’ olarak tanımladı.

Röportajda, Halk Güçleri’nin herhangi bir ideoloji veya siyasi örgüte bağlı olmadığını belirten Ebu Şebab, lideri olduğu grubun 2007 yılında Gazze'de iktidara gelen Hamas'a atıfla ‘adaletsizlik ve yolsuzlukla mücadele ettiğini’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Independnet Arabia’dan aktardığı habere göre Halk Güçleri’nin ne kadar büyük fedakarlıklar yaparsa yapsın mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Ebu Şebab, Hamas’ın şu anda iç çatışmalar yaşadığını ve sonunun yaklaştığını bildiğini söyledi.

Hamas'ın askeri yargı organı geçtiğimiz çarşamba günü, Ebu Şebab’a silahlı çete kurmak ve İsrail ile iş birliği yapmakla suçlandığı gerekçesiyle 10 gün içinde teslim olması için süre tanıdığını açıkladı.

Filistinli birçok grubu bir araya getiren ‘Filistinli Gruplar Ortak Odası’ pazar günü, Halk Güçleri'ni ‘işgalci İsrail’in maşası olmakla’ suçladı. Filistinli Gruplar Ortak Odası tarafından yapılan açıklamada, “Ebu Şebab ve onunla birlikte olanlar ulusal kimliklerinden mahrumdurlar, Filistin ulusal saflarının dışındadırlar ve direniş gruplarının oybirliği ile kanları dökülmüştür” denildi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yaşayan 1990 doğumlu Yaser Ebu Şebab, İsrail ordusunun kontrolü altındaki Refah'ın güneydoğu bölgesinde faaliyet gösteren Halk Güçleri adında bir silahlı grup kurdu.

Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri’nin silahlı üyeleri geçtiğimiz haftalarda, Refah'taki bir yardım merkezinin yakınlarında hafif makineli tüfeklerle görüldüler.