Yemen hükümeti Umman’ın çabalarının sonuçlarını bekliyor

Fon yetersizliği, Yemenliler üzerinde trajik bir etki oluşturdu (Reuters)
Fon yetersizliği, Yemenliler üzerinde trajik bir etki oluşturdu (Reuters)
TT

Yemen hükümeti Umman’ın çabalarının sonuçlarını bekliyor

Fon yetersizliği, Yemenliler üzerinde trajik bir etki oluşturdu (Reuters)
Fon yetersizliği, Yemenliler üzerinde trajik bir etki oluşturdu (Reuters)

ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Yemen'in Marib kentine insani yardımın yapılması çağrısında bulundu. Yemen hükümeti de Martin Griffiths tarafından kapsamlı bir siyasi çözüm için yürütülen müzakerelere dönmeye başlamadan önce ateşkesin sağlanması ve insani dramın hafifletilmesi için geliştirilen BM planına Husileri ikna etmeye çalışan Umman'ın çabalarının sonuçlarını bekliyor. 
Yemen hükümetinin iyimserlik düzeyi, İran destekli Husilerin savaşı sonlandırmaya yönelik herhangi bir yapıcı adım atmamasının ardından azaldı. Ancak BM Yemen Özel Temsilcisi Griffiths, önümüzdeki günlerde BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) sunması beklenen brifinginden önce önerdiği planı harekete geçirme umuyla bölgesel düzeyde çabalarını sürdürüyor. 
Yemen meselesiyle ilgilenen gözlemcilerin verdiği bilgilere göre Griffiths, Maskat, Sana ve Riyad’ın ardından dün, Husi milisleri adına karar veren Tahran'ı kapsayan turun ardından Kuveyt’e gitti.
Griffiths’in ofisi tarafından Twitter üzerinden yapılan açıklamada, BM Temsilcisi’nin Kuveyt'i ziyaret ettiği ve Başbakan Şeyh Sabah Halid el-​Hamad es-Sabah ve Dışişleri Bakanı Ahmed Nasır el-Muhammed el-Sabah ile bir araya geldiği bildirildi. Yemen'deki durumu ve siyasi ilişkilerin yeniden başlatılması gerektiği konusunu görüştüğü kaydedildi. Açıklamada ayrıca Griffiths’in Kuveyt'in Yemen'deki barış çabalarına verdiği sürekli desteğe övgüde bulunduğu aktarıldı.
Kuveyt haber ajansı KUNA, Kuveyt Dışişleri Bakanı'nın Yemen'in birlik ve istikrarı için yanında yer alma, topraklarının güvenliğini ve emniyetini yeniden sağlama ve Yemen'deki krize kalıcı bir barış getirerek Yemen'de çözüme ulaşmaya yönelik tüm çabaları destekleme taahhüdünü yinelediğini bildirdi.
Kuveytli Bakan, Suudi Arabistan’ın barış girişiminin Yemen'de uygulanmasının ve üzerinde mutabık kalınan üç referansın önemini vurgulayarak Kuveyt hükümetinin Griffiths’in bu konuda aldığı önlemlere ve çabalara verdiği desteği dile getirdi.
KUNA’ya göre Dışişleri Bakanı aynı zamanda Körfez ve Arap ulusal güvenliği için doğrudan bir tehdit olan Husi milislerinin Suudi Arabistan Krallığı'na yönelik sürekli ve tekrarlanan düşmanca saldırılarını kınadığını belirterek Kuveyt hükümetinin Krallığın güvenlik ve istikrarını korumak için aldığı tüm önlemlere destek verdiğin ve bu konudaki tutumunun sağlam olduğunu vurguladı.
BM Temsilcisi, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) başına getirilmeden önce Yemen krizine ilişkin dosyada atılım gerçekleştirmeyi amaçlarken gözlemciler, Husilerin anlaşmazlığın ve liderlerinin insani dosyalar üzerinden siyasi, askeri ve ekonomik kazanımlar elde etmenin peşinde koşması nedeniyle Griffiths’in zamanının yeterli olmadığını düşünüyor. Gözlemciler özellikle milislerin kuzeydeki petrol eyaleti ve meşru hükümetin en önemli kalesi olan Marib'e yönelik saldırıları durdurmayı kabul etmekten ziyade savaşı sürdürmeyi tercih etmeleri nedeniyle bunun mümkün olmadığını öne sürüyor.
Yemen Dışişleri ve Göçmen İşleri Bakanı Dr. Ahmed Avad bin Mübarek son açıklamasında, Umman tarafından, özellikle Husileri BM barış planına ikna etmek için Sana’yı ziyaret eden heyetin geçen cuma günü dönüşünün ardından Maskat'ın çabalarına ilişkin herhangi bir resmi açıklamada bulunulmadığını belirtti. 
Umman heyetinin ziyareti sırasında ve sonrasında Husi liderleri tarafından aktivistlerin “oyalama” olarak nitelendirdiği açıklamaları dışında grubun Maskat'a çabalarının başarılı olduğuna dair herhangi bir olumlu işaret verip vermediği belirsizliğini koruyor.
Umman heyetine Maskat'a eşlik eden grubun sözcüsü Muhammed Abdusselam Felita, heyetin Genelkurmay, Hudeyde'deki Koordinasyon ve Yeniden Yerleşim Komitesi ve Marib'den sosyal ve siyasi alandan aktörlerin de dahil olduğu bir dizi toplantı yaptığını bildirdi. Toplantılarda Yemen'deki çeşitli konuların ve Marib'e ilişkin sorumlulukların ele alındığını iddia etti.
Husi kaynaklarının aktardığına göre Felita toplantıda, Hudeyde Limanı’na Yemen hükümeti ve hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu tarafından getirilen kısıtlamaların kaldırılması ve Sana Havaalanı’nın ticari uçuşlara açılması konusundaki tartışmalara odaklandı.
Siyasetçiler Maskat'ın çabalarının, özellikle bu dosyaya özel bir temsilci atadıktan sonra Yemen krizini dış politika endişelerinin ilk sıralarına yerleştiren Washington'ın teşvikiyle gerçekleştiği görüşündeler.
ABD Dışişleri Bakanlığı dün Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Yemen Temsilcisi Tim Lenderking'in Washington'ın Yemen halkını desteklemek ve yardım sağlamak için kritik çabaları güçlendirme taahhüdü bağlamında, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Direktörü ile verimli olarak nitelendirdiği bir toplantı düzenlediğini belirtti. Dışişleri Bakanlığı, Lenderking'in USAID Direktörü Samantha Power ile Marib kentinde büyüyen krizi ele almak ve ek insani yardım finansmanı sağlamak için daha fazla bağışçıya duyulan ihtiyacı görüşmek üzere bir araya geldiğini aktardı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ülkesinin Husilere ateşkesi kabul etmeleri ve çatışmayı çözmek için gerçek müzakerelere katılmaları için baskı yapmaya devam edeceğini vurguladı. Ayrıca ülkesinin, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü ile koordineli olarak Husileri destekleyen paravan şirketler ve aracılar ağına yaptırımlar uyguladığına işaret etti.
Yemenli gözlemciler, Husileri herhangi bir barış planını kabul etmeye zorlamanın ancak Tahran'dan gelecek kararla mümkün olacağını düşünüyorlar. Ayrıca Husilerin Hudeyde Limanı gelirleri ve Sana Havaalanı’nın seyahat rotalarının kısıtlama olmaksızın kontrolü gibi siyasi kazanımlar elde etmedikçe Umman rolünün BM planının başarısı üzerinde bir etkisi olmayacağı öngörülüyor. 
Buna karşılık Yemen hükümeti, Suudi Arabistan’ın girişimine bağlılığını yinelerken BM’nin ve uluslararası toplumun barış çabalarını da memnuniyetle karşılıyor. Aynı zamanda tüm insani sorunların çözümü için bir başlangıç noktası olarak görmesi nedeniyle düşmanlıkların kapsamlı bir şekilde durdurulması çağrısında bulunuyor.
Gözlemciler ayrıca, Husi grubunun lideri Abdulmelik el-Husi'nin son konuşmasında Batılı gözlemcilerin "siyasi olgunluktan yoksuzluk" olarak nitelendirdikleri açıklamalarında görülen uzlaşmazlığa işaret ettiler. Husilerin lideri konuşmasında, BM önerisine ve uluslararası çabalara, özellikle de ABD’nin adımlarına karşılık vermeyerek takipçilerini daha fazla savaşçı seferber etmeye ve savaşa devam etmek için daha fazla para toplamaya çağırmıştı.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.