Moritanya üzerinden Avrupa’ya yapılan yasa dışı göç hız kazandı

Afrika’dan Avrupa'ya doğru yapılan yasa dışı göç her yıl ikiye katlanıyor. (Independent Arabia)
Afrika’dan Avrupa'ya doğru yapılan yasa dışı göç her yıl ikiye katlanıyor. (Independent Arabia)
TT

Moritanya üzerinden Avrupa’ya yapılan yasa dışı göç hız kazandı

Afrika’dan Avrupa'ya doğru yapılan yasa dışı göç her yıl ikiye katlanıyor. (Independent Arabia)
Afrika’dan Avrupa'ya doğru yapılan yasa dışı göç her yıl ikiye katlanıyor. (Independent Arabia)

Akrini Aminoh
Atlantik Okyanusu'ndaki Nuakşot kıyılarında bulunan Afrikalı bir göçmene ait cesedin hikayesi, Avrupa'ya yönelik yasa dışı göçü yeniden gündeme taşıdı. Zira tehlikelerle dolu bu yoluculuğu tercih edenler Moritanya topraklarını bir buluşma noktası olarak seçiyorlar.

Hayalleri suya düşüren tekneler
Moritanya’nın coğrafyası, yüzlerce Afrikalıyı Afrika kıyılarına yakın İspanyol takımadaları olan Kanarya Adaları'na ulaşmanın bir durağı olarak hayatlarını riske atmaya teşvik eden doğal özelliklere sahip.
Moritanya medya kaynaklarına göre düzinelerce Afrikalı göçmen başkent Nuakşot'tan Avrupa'ya doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkıyorlar. Ancak ilkel tekneler Avrupa’ya varma hayallerini söndürüyor, çoğu zaman da yaşamlarına mal oluyor.
Teknenin hikayesini ortaya çıkaran Moritanya güvenlik biriminin açıklamasına göre yapılan soruşturmalar, "küçük bir tekne ile göç yolculuğuna çıkan onlarca kişi arasında bulunan Afrikalının bindiği teknenin kısa bir süre sonra yolculuğa daha fazla dayanamadığını ortaya koydu.
Polis, gömen grubunun sahile geri yüzmeye karar verdiklerini ve kıyıya ulaşır ulaşmaz son nefesini veren arkadaşlarını olayın ortaya çıkmasını engellemek için gömmeye karar verdiklerini belirtti.

Vatansız ceset
Göçmenler güvenlik görevlileri tarafından toplanan kişisel bilgilerine ulaşılmasından korktukları için arkalarında herhangi bir kimlik bırakmıyorlar. Bu uygulama Moritanya güvenlik birimlerin nezdinde kurbanın kimliğini meçhul hale getiriyor.
Emniyetten yapılan açıklamada da Atlantik Okyanusu kıyısında yasa dışı göç girişimlerini örtbas etmek için arkadaşları tarafından gömülen bir Afrikalının cesedinin bulunduğu doğrulandı.
Moritanya'daki göçmenlik sorunlarını izleyen Dr. Muhammed Ahmed duruma dair şu değerlendirmelerde bulundu:
 “Moritanya'dan Avrupa'ya göç etmeye çalışanların çoğu yoksulluk oranlarının yüksek olduğu, siyasi istikrarın bulunmadığı ve gençlerin ümitlerini kaybettikleri Senegal, Gine, Fildişi Sahili ve Gambiya gibi Sahra altı ülkelerden yola çıkıyor.”

Göçmen toplulukları
Yasa dışı göçmenler Avrupa'ya yolculuklarında birkaç rotayı kullanıyor.  Göçmenlerin çoğu Senegal’in M’Bour şehri gibi Afrika’nın deniz kıyısındaki yerleri tercih ediyor. Onlarca kişi klasik balıkçı tekneleri ile Moritanya sahilinden Atlas Okyanusu’nu geçerek karşı taraftaki Kanarya Adaları’na yöneliyor.
Göçmenlerden bazıları da İspanya sınırlarına yakın Mooritanya’nın Nuakşot ve ekonomi başkenti Novazibo gibi yerlere sığınıyor.
Uluslararası Göç Örgütü’ne göre geçen yıl Atlantik rotasını kullanan yaklaşık 200 tekne ile yola çıkan göçmenlerin sayısı beş binin üzerinde. Moritanya medyasına göre geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında bu sayı göçün on kat fazla gerekleştiği anlamına geliyor.
Örgüt, Doğu Afrika ülkelerinden Avrupa’ya gitmek için Atlas Okyanusu rotasını kullanan yasa dışı göçmen sayısında artış olduğu konusunda daha önce de uyarıda bulunulduğunu ve bu süreçte yaklaşık 400 kişinin kurtarıldığını bildirdi.

Nakil istasyonu
İspanya ve Avrupa Birliği, coğrafi olarak yakın olması ve göçmenlerin büyük bir kısmının da hareket noktası olarak tercih etmesi nedeniyle Avrupa’ya gelen göçmenlerin sınır dışı edilmeleri için Moritanya'yı temel nokta olarak tercih ediyorlar.
Moritanya’nın İspanya ve Avrupa Birliği ile yasa dışı göçle mücadele konusunda bir anlaşma var. Buna göre Moritanya'da göçmenlerin geçişini önlemek için iş birliği içinde çalışan İspanyol Sahil Güvenlik birimleri bulunuyor.
İki ülke arasında 2003 yılında imzalanan anlaşmaya göre İspanya, yasa dışı göçmenlerin, özellikle de Moritanya üzerinden geldiği tespit edilenlerin sınır dışı edilmesine izin veren bir anlaşma imzalandı.
Kovid-19 salgının patlak vermesiyle Mart ve Aralık 2020 tarihleri arasında durdurulan göçmenlerin geri gönderilme işlemleri İspanyol yetkililerce İspanyol Barranco Seco (Gran Canaria) gözaltı merkezindeki çoğu Senegalli olan 23 yasa dışı göçmeni Moritanya’nın Nouadhibou şehrine sınır dışı edilmesiyle yeniden başladı.

Geniş çaplı eleştiriler
Avrupa'dan gelen yasa dışı göçmenlerin Moritanya ve Sahra Altı Afrika ülkelerine sınır dışı edilmesi İspanya İnsan Hakları Örgütü tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Örgüt, hükümet tarafından yapılan bu uygulamayı, özellikle de onlarca yıldan bu yana şiddetli savaşın acısını çeken Malili göçmenlerin ülkelerine geri gönderilmelerini insanlık dışı olarak niteliyor.
Başta Afrika’dan gerçekleştirilen yasa dışı göç, başta İspanya olmak üzere Avrupa ülkelerinin iç politikaları için zorluklara neden oluyor.

 


Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.