İşçi ve memurların tamamına aşı... Bakan Koca: SGK kayıtlı tüm çalışanlar yarın ilk işimiz aşı randevusu almak olsun

AFP
AFP
TT

İşçi ve memurların tamamına aşı... Bakan Koca: SGK kayıtlı tüm çalışanlar yarın ilk işimiz aşı randevusu almak olsun

AFP
AFP

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, işçi ve memurların tamamı için yarın yeni bir gün başladığını ifade etti
Sağlık Bakanı Koca, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) kayıtlı tüm çalışanlar için yarından itibaren Kovid-19 aşı randevusu açılacağını bildirdi.
Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İşçi ve memurların tamamı için yarın yeni bir gün başlıyor. SGK kayıtlı tüm çalışanlar… Yarın ilk işimiz aşı randevusu almak olsun" ifadelerini kullandı.



Dışişleri Bakanı Fidan, yarın Katar'ı ziyaret edecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Dışişleri Bakanı Fidan, yarın Katar'ı ziyaret edecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar'ı ziyaret ederek Başbakan ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile görüşecek.

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Fidan, yarın Katar'da mevkidaşı Al Sani ile bir araya gelecek.

Görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra Filistin'deki durum ve bölgesel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulacak.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Fidan, ziyaret kapsamında Hamas yetkilileriyle de görüşecek, yapılan görüşmeler çerçevesinde devam eden müzakereler de gündem maddeleri arasında yer alacak.


İsrail: Hava Kuvvetleri İran'a olası bir saldırı için hazırlıklarını bitirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail: Hava Kuvvetleri İran'a olası bir saldırı için hazırlıklarını bitirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail Hava Kuvvetlerinin, İran'a yönelik muhtemel bir saldırı için yürüttüğü hazırlıkları tamamladığı bildirildi.

İsrail devlet televizyonu KAN yaptığı yayında, İsrail'in İran'a kontrol edebilmesine imkan verecek, karşılık veremeyeceği ve bölgeyi kapsamlı bir savaşa sürüklemeyeceği, cevap veremeyeceği sınırlı bir saldırı planladığını duyurdu.

İran ile gerginliğini tırmandırılmasıyla Gazze'nin ikincil duruma düşmesinin istenmediğine dikkat çekilen yayında, İsrailli yetkililerin İran'ın ilk kez kendi topraklarından doğrudan bir saldırı gerçekleştirildiği için kırmızı çizginin aşıldığını ve buna karşılık vermenin zorunlu olduğu görüşünü taşıdığı belirtildi.

İsrail Hava Kuvvetlerinin İran'a yönelik olası bir saldırı için yürüttüğü hazırlıkları tamamladığına işaret edilen yayında, saldırının ne şekilde olacağına dair bilgi verilmezken, İran'da suikast operasyonları ya da geniş çaplı bir elektronik saldırının da uzak görülmediği ifade edildi.

Yayında bilgisine başvurulan bir İsrailli yetkili, ülkesinin İran'a yönelik planlanan bir saldırı öncesinde Amerika Birleşik Devletleri'ne bildirimde bulunmak konusunda Washington'a söz verdiğinin altını çizdi.

- İran-İsrail gerilimi

İsrail, İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına 1 Nisan'da hava saldırısı düzenlemişti. Saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2'si general rütbesinde toplam 7 İranlı yetkili ölmüştü.

İran, İsrail'in konsolosluk saldırısının ülkesinin topraklarına saldırı anlamına geldiğini ve misillemede bulunacaklarını duyurmuştu. İsrail ise İran'ın saldırısına karşılık vereceğini bildirmişti.

İran, 13 Nisan'da İsrail'e yüzlerce kamikaze insansız hava aracı, balistik ve seyir füzesiyle saldırı başlatmıştı.

İran bazı hedeflerin vurulduğunu, İsrail ise saldırıların çoğunun hava savunma sistemlerince önlendiğini ancak güneydeki bir askeri üsse füze isabet ettiğini açıklamıştı.

İsrail basını, Tel Aviv yönetiminin İran’ın hava saldırısına karşı “açık ve etkili” şekilde karşılık verme kararı aldığını iddia etmişti.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Al Sani ile telefonda görüştü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Al Sani ile telefonda görüştü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile telefonda görüştü.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Türkiye ve Katar ilişkileri, küresel ve bölgesel konular ile İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve insani durum ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, İsrail'in gaddarca saldırılarının durdurulması ve işlediği insanlık suçlarının cezasını görmesi için İslam dünyasının birlik içinde gayretlerini artırması gerektiğini ifade etti.

Erdoğan, bölgede gerginliğin yayılmaması için İsrail'in bir an önce dizginlenmesi ve aklıselimle hareket edilmesinin hayati öneme sahip olduğunu belirtti.

Görüşmede ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Al Sani, birbirlerinin Ramazan Bayramı'nı tebrik etti.


İran saldırısı bölgedeki stratejik savunmayı değiştiriyor

Tahran'ın merkezinde, İran füzelerini gösteren devasa bir poster. (EPA)
Tahran'ın merkezinde, İran füzelerini gösteren devasa bir poster. (EPA)
TT

İran saldırısı bölgedeki stratejik savunmayı değiştiriyor

Tahran'ın merkezinde, İran füzelerini gösteren devasa bir poster. (EPA)
Tahran'ın merkezinde, İran füzelerini gösteren devasa bir poster. (EPA)

Her devletin, ister savaşta ister barışta olsun, birçok tarihsel deneyimin birikimi sonucunda ve bu devletlerin kendilerini ve tüm devletler arasındaki rollerini nasıl algıladıklarına göre oluşan bir stratejik kültüre sahip olduğu bilinmektedir. Söz konusu kültür üzerinde hem stratejik doktrin hem de askeri muharebe doktrini kurulur ve temellendirilir. Bu, devletlerin nadiren terk ettiği tarihi bir mirastır.

İsrail coğrafi olarak İran'dan yaklaşık bin 500 kilometre uzaktadır. Ancak İsrail, İran'ın kalbine ulaşabilecek gelişmiş askeri araçlara sahiptir. İran ise bu söz konusu coğrafi uzaklığı Yemen'den Gazze'ye, Irak’tan Suriye ve Lübnan'a uzanan bir vekil güçler ağı ile telafi ediyor.

Lübnan bu ağın ağırlık merkezini işgal ediyor. Bu da bizi çeşitli boyutlara dayanan ve Irak ile Bereketli Hilal'e doğru batı yönünde sürekli genişleme arayışı içinde olan İran'ın stratejik kültürüne geri getiriyor.

Buna karşılık İsrail caydırıcılık, erken uyarı ve hızlı çözüm üçgenine dayalı bir stratejik doktrin benimsiyor. Caydırıcılığı sağlamak ve düşmanın kendisine karşı büyük bir savaşa hazırlanmasını önlemek için ‘savaşlar arası savaş’ ilkesini benimsiyor.

İran ise stratejik sabır ilkesini benimsiyor. Başka bir deyişle, ‘Güçlenene kadar bekle’ prensibini uyguluyor.

İran'ın Sadık Vaat Operasyonu

Bu operasyon İran ve İsrail için tüm stratejik konseptleri geçici olarak altüst etti. İran stratejik sabır yerine, stratejik boşluktan ve istikrara kavuşturmak için çalıştığı ve çalışmaya devam ettiği vekalet sisteminden faydalanarak saldırıya geçti.

Benzer şekilde İran, İsrail'in Gazze savaşına saplanıp kaldığını ve kendisine, hatta Hizbullah başta olmak üzere vekil güçlerinden birine bile savaş açamayacağını fark etti. Son olarak İran, İsrail’in destekçisi ABD'nin istemediği bölgesel bir savaşa girme konusundaki isteksizliğinden faydalandı.

İran, İsrail'e saldırısında, başta insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler olmak üzere en iyi silahlarını kullandı. Saldırı niyetini resmî açıklamalar ve gizli kanallar aracılığıyla önceden bildirmişti ki bu da İHA’ların İran'dan İsrail'e uçuş süresinin yedi saat olduğu düşünüldüğünde sürpriz unsurunu ortadan kaldırdı. Dolayısıyla İran'ın operasyondan önce bir ‘çıkış stratejisi’ geliştirdiğini bildirmek için önceden planlama yaptığını söylemek doğru olacaktır.

İsrail'in caydırıcılığı

İsrail'in caydırıcılığı geçici olarak düştü. Diğer taraftan ABD Başkanı Joe Biden'ın hem İran'a hem de İsrail'e yaptığı uyarılardan sonra ABD'nin caydırıcılığı da azaldı. Biden, İran'ı saldırıya karşı uyarmıştı ve şimdi de Netanyahu'yu saldırıya karşılık vermemesi konusunda uyarıyor. Bu bağlamda İsrail, İran'ın İHA ve füzelerinin topraklarına düşmesini engelleyerek stratejik kültürünün aksine pasif caydırıcılığı benimsedi. Ama yakında inisiyatifi ele alıp saldırarak aktif caydırıcılığa dönebilir. Ancak bunu İran saldırısının getirdiği tüm değişiklikleri göz önünde bulundurduktan sonra yapabilir.

Bu süreç, İran teknolojisinin aksine Batı'nın teknolojik ilerlemelerini ortaya koydu. Ancak bu operasyon, kullanılan silahlar için bir deneme alanı oldu.

Bu süreçten sonra stratejik sabır ilkesinin zorla da olsa İran'dan İsrail'e devredilmesi, İsrail'in ‘savaşlar arası savaş’ kavramı içinde ‘önleme’ ilkesine dayanan tüm stratejik kültürüyle çelişiyor.

Bu operasyon ve İsrail ile Batı'nın başarısı, İHA ve füzelerden oluşan yeni tehditle başa çıkabilecek modern teknolojik araçların bulunabileceğini ve icat edilebileceğini kanıtladı. Bunu yaparken ABD ve İsrail, İran'ın İHA, balistik füzeler ve dolaylı olarak vekalet ağı yoluyla elde etmeye çalıştığı ‘stratejik eşitlik’ ilkesine darbe vurabilir.

İran şu ilkeyi benimsedi: ‘Eğer diğerine yetişemiyor ve kazanamıyorsan, oyunun kurallarını değiştir.’ İran, İsrail hava savunmasını delemese bile bu durumun bölge ülkeleri için geçerli olmadığını düşünüyor. Peki İngiltere ve ABD bölgedeki müttefiklerinin hava sahasını savunmaya katılacak mı?

İran bu yanıtla vekilleri nezdinde itibarını yeniden kazanmak istedi. O, arenaların birliği kadar tiyatronun da yöneticisi. Hedef kendisi iken nasıl karşılık vermesin ki?

Bir sonraki aşama için senaryolar

İran saldırısı bölgedeki stratejik dinamiği değiştirdi. İran bunu bir daha tekrarlayamaz; İsrail de sabırlı olamaz. Bu nedenle itici güç ve inisiyatif İran'dan İsrail ve ABD'ye geçti. İran şimdi karşılık beklerken bir yandan da özellikle söylem ve medyada yaptıklarından faydalanmaya çalışıyor. Ancak İran'ın saldırısı İsrail'in Lübnan, Suriye ya da Irak'ta İran'ın bölgedeki vekil güçlerine karşı koyma gerekliliği konusundaki ısrarını arttıracaktır. İsrail'den uzakta kendi topraklarından İHA ve füze saldırısı düzenleyebilen İran, bu silahları İsrail'e yakın müttefiklerine aktarırsa ne olur? Bu durumda İsrail, İHA’lar gelmeden önce onları düşürmek için Amerikalılarla birlikte kullandığı zaman unsurunu kaybedebilir.

İran'ın operasyonunun bir diğer tehlikesi de dünyanın dikkatini Gazze Şeridi'nde olup bitenlerden İran ve İsrail arasındaki savaş riskine çekebilecek olmasıdır. Bu nedenle ABD, Netanyahu'yu memnun etmek için Refah operasyonunu Amerikan şartlarıyla kabul edebilir.

*Bu analiz, Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı


Ürdün ve İran'ın ‘niyetlerinin çerçevelenmesi’: Biz hiçbir gerilimin savaş sahası değiliz

İran füzeleriyle aydınlanan Amman semaları, 14 Nisan 2024 (Reuters)
İran füzeleriyle aydınlanan Amman semaları, 14 Nisan 2024 (Reuters)
TT

Ürdün ve İran'ın ‘niyetlerinin çerçevelenmesi’: Biz hiçbir gerilimin savaş sahası değiliz

İran füzeleriyle aydınlanan Amman semaları, 14 Nisan 2024 (Reuters)
İran füzeleriyle aydınlanan Amman semaları, 14 Nisan 2024 (Reuters)

Malik el-Usamine

İnsansız hava araçları (İHA) barut tozundan çok siyasi mesajlar taşıyordu. İran topraklarından fırlatılan ve İsrail'deki ‘sır’ hedeflere ulaşmak için Irak ve Ürdün hava sahasını ihlal eden ‘İHA gecesi’, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney'in ifadesiyle bir ‘tokat’ olarak okunabilir. Bu ‘tokat’, İran İHA’larının İsrail'e ne kadar zarar verdiğiyle ilgili yapılan esprilerde kullanıldı.

Ancak İran’ın İsrail’e karşı bu operasyonu birçok kişinin düşündüğü kadar yüzeysel değildi. İran bu savaşı siyasi bir formatta kullandı ve bunu kamuoyuna askeri bir saldırı şeklinde gösterdi. Perde arkasında ise başta Washington olmak üzere birçok tarafın daha dikkatli okuması gereken siyasi mesajlar gönderildi. İsrail'in İran’ın Şam'daki konsolosluk binasına hava saldırısı düzenlemesinin ve saldırıda İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) önde gelen komutanlarından bazılarının öldürmesinin ardından Tahran’ın saldırının ‘meşru bir misilleme hakkı olduğu’ ve İran’a ‘itibarını geri kazandıracağı’ güvenceleriyle birlikte saldırının kesin tarihlerini belirlemesi ve bunları ‘çekincesiz’ bir şekilde sızdırması bunun açık bir ifadesiydi.

Hesaplamalar

Saldırının yapılacağı gün ve saatin sızdırılması bir iyi niyet göstergesi olarak görülemeyeceği gibi, İsrail hava savunma sistemlerinin bu saldırıya ABD ve İsrail tarafından daha şiddetli ve yıkıcı bir karşı saldırıya neden olabilecek ağır kayıplar verdirmeden ‘kolay’ bir şekilde karşı koyabilmesini sağlayan niyetlerin çerçevelenmesi ve tanımlanması olarak nitelendirilebilir.

Elde edilen verilere göre İran toplamda 185 İHA ve 133 füze fırlattı ve bunların düşürüldü. Saldırı İsrail’de bir kişinin hafif yaralanmasına neden olurken maddi boyutu bir askeri üsse verilen küçük bir hasarın ötesine geçmedi.

Müzakere koşullarının iyileştirilmesi için ‘niyetlerin çerçevelenmesi’ süreci, uluslararası ve bölgesel güçleri kendileri için ideal senaryoyu geliştirmekle meşgul olmalarına neden olan tüm ‘ertesi gün’ denklemlerini de değiştirdi. İran'ın ‘niyetlerinin çerçevelenmesine’ gelince, İran'ın ‘niteliksel olarak garip’ olan askeri operasyonunu doğrudan Gazze ile ilişkilendirmezken İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri tarafından yapılan daha da garip açıklamada saldırı bir ‘uyarı’ olarak nitelendirildi.

Bu durum ‘uyarı’ kavramını karmaşık hale getiriyor. Zira ‘uyarı’ mantıksal sıralamada eylemden önce gelir. Ancak burada İran, İsrail'in kendisine yönelik herhangi bir olası saldırısına karşı ‘uyarıyı’ eylemden sonra yaptı.

İran’ın İsrail’e yönelik bu operasyonu birçok kişinin düşündüğü kadar yüzeysel değildi. İran bu savaşı siyasi bir formatta kullandı ve bunu kamuoyuna askeri bir saldırı şeklinde gösterdi.

Genelkurmay Başkanı Bakıri’nin eylemden sonra gelen uyarısına bu kez New York'taki İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği tarafından İran’ın son İHA’sı İsrail hava sahasına ulaşmadan önce yapılan ‘resmi’ bir açıklama eşlik etti. İran'ın BM Daimi Temsilcisi Amir Said İravani, askeri operasyonun sona erdiğini duyurmak için hiç zaman kaybetmedi. İravani, İsrail’in gerilimi tırmandıracak bir adım atmaması halinde konunun ‘kapanmış’ sayılacağını söyledi.

İHA'lı saatler henüz bitmeden gelen bu ‘erken kapanış’, İran'ın İsrail'in Washington'ı bölgesel bir savaşa sürükleyecek olası bir doğrudan gerilim yaratmasından endişelendiğinin bir göstergesiydi.

sxdvfe
İran'dan fırlatılan ve Ürdün'ün başkenti Amman semalarında yanan cisimler, 14 Nisan 2024 (Reuters)

İsrail’e gelince İran'ın niyetlerini çerçevelemek için yaptığı hesaplar Tel Aviv tarafından aynı niyetle okunmayabilir. İsrail’in askeri hesaplamalarına göre 7 Ekim'de aldığı darbeden sonra gerçekleşen bu saldırı, 1990'lı yılların başlarında Saddam Hüseyin tarafından gerçekleştirilen ‘sefil’ füze saldırısını anımsattı. İsrail'e doğrudan düzenlenen bu saldırı, 1948 yılında kurulduğunun ilan edilmesinden bu yana bekasına yönelik kaygılarla yaşayan İsrail’i ‘saldırılara açık hale getiren’ tehlikeli bir gelişmeydi.

İsrail, İran’a karşılık verebilirdi ve doğrudan karşılık verme olasılığı zamanla azalıyordu. Ancak Washington tüm siyasi gücü ve doğrudan mesajlarıyla İsrail Savaş Kabinesi’nde bu yönde atılacak her türlü adımı frenlemek için baskı yaptı. Bu da Washington'ın Tahran'ın şimşeklerini ‘niyetlerini çerçevelemek’ için kullandığını gösteriyor.

İsrail'in karşı tepkileri

İsrail, DMO'nun Suriye ve Irak'taki üsleri gibi İran’ın çıkarlarını hedef alan ‘niteliksel istihbarat eylemleriyle’ dolaylı olarak misillemede bulunabilir ya da Güney Lübnan’ı ve Hizbullah’ın üslerini hedef alan daha sert bir karşılık verebilir. Öte yandan Hizbullah, Lübnan Kuvvetleri (Ketaib) Partisi'nin önde gelen liderlerinden birinin Suriye ve Hizbullah'ı doğrudan suçlayacak şekilde öldürülmesi ve bu cinayetin Lübnan'daki son derece kırılgan haldeki iç barıştan geriye kalanları da tehdit etmesinin son derece belirsiz yansımaları nedeniyle Lübnan içinde kritik bir güvenlik durumu ve siyasi ikilemle karşı karşıya.

İsrail’in cerrahi askeri güvenlik operasyonları konusunda tecrübeli olduğu biliniyor. Bu da özellikle DMO’nun İran dışındaki komutanlarını hedef alan saldırını sertleştiriyor. Belki İran'ın nükleer tesislerinin hedef alınmasının tüm bölgeye yansıyacak ciddi bir gerilim olabileceği ve bu tür operasyonlarda çok hassas mühendislik hesapları gerektirdiği dikkate alındığında İran topraklarındaki hayati öneme sahip tesislere yönelik faili meçhul sabotaj saldırılarını kısıtlamış da olabilir.

İsrail, DMO'nun Suriye ve Irak'taki üsleri gibi İran’ın çıkarlarını hedef alan ‘niteliksel istihbarat eylemleriyle’ dolaylı olarak misillemede bulunabilir ya da Güney Lübnan’ı ve Hizbullah’ın üslerini hedef alan daha sert bir karşılık verebilir.

Son yıllarda medya hücrelerini büyük bir ustalık ve beceriyle kullanarak tedirgin ve öfkeli olan Arap ‘kamuoyunu’ etkilemeyi başaran İran, operasyon sırasında ve sonrasında sızdırdığı ve daha sonra yalanladığı mesajlarla Ürdün'de endişe yaratmaya çalıştı. Bu durum, İran'ın askeri operasyonunun ilk saatlerinden itibaren Ürdün hava sahasını ihlal eden İran İHA’ların müdahale ederek egemen bir devlet olduğunun altını çizmek için hızlı davranan Amman’ı kızdırdı.

Amman’dan üst düzey bir kaynağa göre Ürdün ister Doğu ister Batı kaynaklı olsun hiçbir gerilimin savaş sahası olmamakta kararlı. Bu cümle, bizim sormadığımız “Ya İsrail'den İran’a saldırı olursa?” sorusuna verilmiş önleyici bir cevap niteliğindeydi.

Ürdün’ün izlediği politikanın Gazze'de acil ateşkes ilan edilmesi gerektiğinin vurgulanmasıyla yetinmeyen bir önceliğe sahip olduğunu söyleyen aynı kaynak, çünkü Gazze'de askeri operasyonların halen devam etmesinin her türlü tehlikeli tırmanışa kapıyı araladığının altını çizdi. Ürdün’ün yıllardır bu konuda uyarıda bulunduğunu belirten kaynak, bölgede herhangi bir savaşın yayılmasının tüm dünyada barışı ve güvenliği tehdit edeceğini de sözlerine ekledi.

Uzlaşılar süreci öncesi verilen mesajlar

Hem İran’ın ‘Nisan Operasyonu’ hem de Tahran’ın ihtiyatlı bir şekilde kendi operasyonuyla doğrudan ilişkilendirilmemeye çalıştığı Hamas'ın 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu, belki de iki devletli çözümü daha yenilikçi formüllerle yeniden masaya yatırabilecek yeni bir uzlaşılar süreci için heyecan verici mesajlardı. Gazze bu kez uzlaşı dosyalarında bir ‘ek’ değil, gelecekteki olası uzlaşıların adı olacak. Ürdün de bunu iki devletli çözüme ulaşmak için ciddi ve net (Ürdünlü kaynağa göre geri dönüşü olmayan) bir yol haritası çizmek için yakalanan bir fırsat olarak görüyor.

Amman, İran'ın Nisan Operasyonu’na atıfla “Dikkatlerin Gazze'den ve orada devam eden saldırılardan başka yöne çekilmesine izin vermemeliyiz” diyerek hedefin Filistin halkının bağımsız bir devlet kurma hakkını elde etmesini sağlayacak adil bir çözüm olduğunu vurguluyor.

ascdv
Ürdün ordusu tarafından Amman semalarında imha edilen bir füzenin enkazını inceleyen Ürdünlüler, 14 Nisan 2024 (AFP)

İran, gerçekte sona ermeden bittiği ilan edilen saldırısını kullanmaya devam edecek. İran’ın rejim yanlısı haber ajanslarındaki günlük okumalara göre Tahran, önce İran kamuoyunu etkileyerek kendi medya kazanımlarını elde etmeye çalışacak ardından bu vizyonu genişletmek ve Tahran'ın yeteneklerini gösterip yüceltmek amacıyla Arap dünyasındaki kendisine bağlı platformlara aktararak Arap sokağında, daha sonra bazı başkentlerde güvenlik karışıklıkları yaratmak için kullanılabilecek hayali bir ‘zafer hali’ yaratacaktır.

Bu da İran'ın özellikle Washington'a yönelik niyetlerinin çerçevelenmesinin, bölgede istisnasız herkesin güvenliğini garanti altına alan gerçek çözümlere ulaşmak için daha net bir çerçevelenmeye ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.


Pakistan'da şiddetli yağış ve yıldırım düşmesi sonucu ölenlerin sayısı 55'e çıktı

Pakistan, nüfus bakımından dünyanın beşinci büyük ülkesi ve iklim değişikliğinden en çok tehdit edilen ülkeler arasında (EPA)
Pakistan, nüfus bakımından dünyanın beşinci büyük ülkesi ve iklim değişikliğinden en çok tehdit edilen ülkeler arasında (EPA)
TT

Pakistan'da şiddetli yağış ve yıldırım düşmesi sonucu ölenlerin sayısı 55'e çıktı

Pakistan, nüfus bakımından dünyanın beşinci büyük ülkesi ve iklim değişikliğinden en çok tehdit edilen ülkeler arasında (EPA)
Pakistan, nüfus bakımından dünyanın beşinci büyük ülkesi ve iklim değişikliğinden en çok tehdit edilen ülkeler arasında (EPA)

Pakistan'ın güneybatısındaki eyaletlerde son 3 günde şiddetli yağış ve yıldırım düşmesi sonucu hayatını kaybedenlerin sayısının 55'e yükseldiği bildirildi.

Afet kurumu yetkilileri, Pencap, Belucistan ve Hayber Pantunhva eyaletlerinde 3 gündür etkili olan şiddetli yağışlar ve yıldırım düşmesi nedeniyle en az 55 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Yetkililer, hayatını kaybedenlerden çoğunun buğday hasadı sırasında yıldırım isabet eden çiftçilerden oluştuğu bilgisini paylaştı.

Başbakan Şahbaz Şerif, yetkililere yağışların etkili olduğu bölgelere acil yardım ulaştırılması talimatını verdiği açıklamasında bulundu.

Yağışların yol açtığı sellerde çok sayıda ev hasar görürken altyapıda da ciddi tahribat oluştu.

Pakistan'da 2022'de ülkenin üçte birini sular altında bırakan sellerde yaklaşık 2 bin kişi hayatını kaybetmiş, 30 milyar dolar civarında hasar meydana gelmişti.


UAEA Başkanı Grossi, BMGK'yi, Zaporijya Nükleer Santrali'ne yönelik ihlaller konusunda uyardı

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Müdürü Rafael Grossi (Reuters)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Müdürü Rafael Grossi (Reuters)
TT

UAEA Başkanı Grossi, BMGK'yi, Zaporijya Nükleer Santrali'ne yönelik ihlaller konusunda uyardı

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Müdürü Rafael Grossi (Reuters)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Müdürü Rafael Grossi (Reuters)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, Ukrayna'nın doğusundaki Zaporijya Nükleer Santrali'ne yönelik ihlallere ve olası tehlikelere dikkati çekti.

Grossi, New York'ta, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyelerine, Rusya ile Ukrayna'nın savaştığı bölgelerde bulunan nükleer santrallerin durumu hakkında bilgilendirme yaptı.

Rusya'nın kontrolündeki bölgede bulunan Zaporijya Nükleer Santrali'ne, 7 Nisan Pazar günü, kasım 2022'den sonra ilk saldırının gerçekleştiğini belirten Grossi, bu saldırıların "olası bir nükleer kaza yaşanma riskini ciddi oranda artırdığını" söyledi.

Grossi, "Yapıya verilen hasar yüzeysel olsa da saldırı, başarılı bir şekilde hedef alınması açısından çok tehlikeli bir emsal oluşturuyor." dedi.

UAEA Başkanı Grossi, bu doğrudan hedef almanın dışında, ana reaktörün çok yakınında iki saldırı daha gerçekleştiğini ve "bu pervasız saldırılara derhal son verilmesi gerektiğini" belirtti.

Rafael Grossi, "Nükleer bir kazaya tehlikeli bir şekilde yaklaşıyoruz. Bunu yapmamalıyız." diye konuştu.

Nükleer güvenlik için daha önceki toplantılarda paylaştığı 5 önemli prensibi hatırlatan Grossi, "Son saldırılar bu hayati önem taşıyan hususların açık bir şekilde ihlalini temsil ediyor." diyerek, BMGK üyelerine önlem alınması için uyarıda bulundu.


Rusya'nın üst düzey güvenlik yetkilisi İsrail ile Ortadoğu’daki gerilimi görüştü

Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev (Reuters)
Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev (Reuters)
TT

Rusya'nın üst düzey güvenlik yetkilisi İsrail ile Ortadoğu’daki gerilimi görüştü

Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev (Reuters)
Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev (Reuters)

Rus Interfax haber ajansı dün (Pazartesi), Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev'in İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi ile Ortadoğu'da artan gerilimleri görüştüğünü bildirdi.

Reuters'e göre Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Patruşev, çatışmanın tırmanmasını önlemek için tüm tarafların itidal göstermesi gerektiğini belirtti.

Kremlin’den dün yapılan açıklamada, İran'ın hafta sonu İsrail'e füze ve insansız hava araçlarıyla düzenlediği saldırının ardından Ortadoğu'da gerilimin tırmanmasından derin endişe duyulduğu belirtilmişti.


Washington: Hamas Gazze'de ateşkesin önündeki bariyer ve engeldir

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Washington DC'de bir konuşma yaparken (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Washington DC'de bir konuşma yaparken (AP)
TT

Washington: Hamas Gazze'de ateşkesin önündeki bariyer ve engeldir

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Washington DC'de bir konuşma yaparken (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Washington DC'de bir konuşma yaparken (AP)

ABD. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller dün (Pazartesi) İsrail'in "büyük ilerleme" kaydettiğini ancak “Hamas’ın”, Gazze'deki çatışmaların durdurulması ve rehinelerin serbest bırakılmasına yol açacak bir anlaşmaya varılmasının önünde engel teşkil ettiğini belirtti.

Reuters'ın haberine göre Miller, düzenlediği basın toplantısında ABD'nin hâlâ bir anlaşmaya varmaya çalıştığını ifade etti.


Netanyahu, uluslararası topluma İran'a karşı "birlik içinde kalma" çağrısında bulundu

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu, uluslararası topluma İran'a karşı "birlik içinde kalma" çağrısında bulundu

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tahran'ın yüzlerce füze ve insansız hava aracıyla İsrail'e saldırmasının ardından dün (Pazartesi), uluslararası topluma "İran'ın dünya barışını tehdit eden saldırganlığı" karşısında "birlik içinde kalma" çağrısında bulundu.

Başbakan, ofisi tarafından "X" platformunda yayınlanan mesajda: "Uluslararası toplum, dünya barışını tehdit eden İran saldırganlığına direnmek için birlik halinde kalmalıdır" diyerek "ABD, İngiltere, Fransa ve diğer ülkelerin İran saldırısını engellemeye yönelik desteğine" övgüde bulundu.