NATO, Rusya, Çin ve İran'ı uluslararası hukuka saygı göstermeye çağırdı

Biden: NATO üyelerini savunmak kutsal bir yükümlülüktür... Stoltenberg: Yeni bir soğuk savaş istemiyoruz

ABD Başkanı Biden (ortada) ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg (solda) (AP)
ABD Başkanı Biden (ortada) ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg (solda) (AP)
TT

NATO, Rusya, Çin ve İran'ı uluslararası hukuka saygı göstermeye çağırdı

ABD Başkanı Biden (ortada) ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg (solda) (AP)
ABD Başkanı Biden (ortada) ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg (solda) (AP)

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) üye ülkeler dün (Pazartesi), ABD Başkanı Joe Biden'ın ittifakları canlandırmaya olan ilgisiyle Brüksel'de düzenlenen NATO Zirvesi’nde Rusya ve Çin'in dayattığı yeni zorluklara göğüs germek için güçlerini birleştirme kararı aldılar. NATO liderleri zirvenin sonunda, ‘hangi taraftan gelirse gelsin tüm tehditlere karşı’ ortak savunmalarını güçlendirme konusunda uzlaştılar.
Rusya, Çin ve İran'ın yarattığı artan tehdidi kınayan NATO üyesi ülkelerin liderleri, zirve sonunda yayınlanan nihai bildiride, Rusya'nın silahlarını ve askeri imkanlarını güçlendirilmesinin dünya düzeni için bir tehdit oluşturduğunu söylediler. Bildiride, “Moskova’yı uluslararası hukuka saygı göstermeye çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı. Liderler, Çin'in hırsları ve ‘uluslararası sistemin temellerine meydan okuyan’ nükleer cephaneliğinin gelişimi hakkındaki ‘endişelerini’ de dile getirdiler. Bildiride, Rusya’nın uluslararası hukuka saygı duyduğunu, uluslararası yükümlülük ve sorumluluklarını yerine getirdiğini göstermediği sürece durumun normale dönemeyeceği açıkça belirtilirken İran'a tüm balistik füze geliştirme faaliyetlerini durdurması çağrısı yapıldı.

Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı
NATO liderleri, Afganistan'daki askeri misyonların bu yıl sona ermesinin ardından Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın faaliyet göstermeye devam edilmesi için finansman sağlayacaklarını açıkladılar. Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nın faal halde olmasının, Afganistan'ın geçiş sürecinde dünya ile kalıcı bir diplomatik bağ kurması ve uluslararası mevcudiyetinin devam etmesi için önemini vurguladılar. Bu arada zirveden yapılan açıklamaların, NATO'nun stratejisinin temelini oluşturduğunu belirtmekte fayda var.

NATO üyeleri
Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden dün NATO üyesi ülkelerin liderlerine Avrupa ülkelerini, Türkiye’yi ve Kanada’yı savunmanın ABD için ‘kutsal bir yükümlülük’ olduğunu söyleyerek selefi Donald Trump’ın askeri ittifaktan çekilme tehditlerinden net bir şekilde ayrıldığını ortaya koydu.
Hafta sonu İngiltere’de düzenlenen G7 Zirvesi’ne katıldıktan sonra Brüksel'e geçen Biden, Batılı müttefiklerini, ABD'nin Çin'in askeri yükselişini kontrol altına alma stratejisinin desteklenmesinin yanı sıra Rusya’nın düşmanca davranışları karşısında yeniden birleştirmeye çalıştı. Bir NATO üyesinin saldırıya uğraması halinde diğer üyelerin bir bütün olarak savunmaya geçmesini öngören beşinci maddeye de atıfta bulunan Biden, “Beşinci madde kutsal bir yükümlülüktür. Bütün Avrupa'nın, ABD'nin burada olduğunu bilmesini istiyorum. NATO bizim için çok önemli” şeklinde konuştu. ABD Başkanı, 1990'ların ortalarından bu yana iki ülkeyi liberal demokrasiler katına getirme çabalarına işaret ederek, ne Rusya'nın ne de Çin'in kendilerinden beklenen şekilde davrandıklarını vurguladı.
NATO liderleri, Rusya'nın son zamanlarda Ukrayna yakınlarına yaptığı askeri yığınaktan ve Moskova'nın reddetmesine rağmen Batılı ülkelere yönelik zarar verici gizli siber saldırılardan duydukları endişeyi dile getirirken ABD Başkanı Biden, müttefikler arasında ‘daha fazla koordinasyon olması gerektiğini’ vurguladı.
ABD Başkanı Joe Biden, hafta sonu gerçekleşen G7 Zirvesi’ne katılmak üzere İngiltere'ye gelişiyle başlayan ardından dün (Pazartesi) Brüksel'de NATO Zirvesi devam eden ve bugün (Salı) Avrupa Birliği (AB) kurumlarının başkanlarıyla bir araya geleceği Avrupa gezisi, yarın (Çarşamba) Cenevre’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştireceği görüşmeyle sona erecek.

NATO Genel Sekreteri: NATO yeni bir Soğuk Savaş istemiyor
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise zirve öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Moskova’ya önemli bir mesaj göndereceğiz: Birliğimizi koruyoruz. Rusya bizi bölemeyecek” dedi.
Stoltenberg sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çin'in gücünde önemli bir artış olduğunu görüyoruz. Nükleere ve gelişmiş silahlara yatırım yapıyor. Çin Denizi'nde düşmanca davranışlarda bulunuyor. Ayrıca Hong Kong'daki baskısı ve Çin halkını izlemek için yüz tanıma teknolojisinin kullanması, bizimle aynı değerlerimizi paylaşmadığını gösteriyor.”
Çin’in artık tehdit oluşturmayan bir ticaret ortağı olarak görülmediğini vurgulayan Stoltenberg, “Çin bize yaklaşıyor. Onları siber uzayda görüyoruz, Çin’i Afrika’da görüyoruz, ancak Çin’in kritik altyapımıza büyük yatırım yaptığını da görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Stoltenberg ayrıca, Baltık ülkelerinden Afrika'ya kadar Çin’in artan askeri varlığının NATO'nun hazır olması gerektiği anlamına geldiğini kaydetti.
NATO Genel Sekreteri düzenlediği basın toplantısında, “Yeni bir soğuk savaşa girmeyeceğiz. Çin dostumuz değil, ama düşmanımız da değil. Müttefikler olarak Çin'in yükselişinin güvenliğimize getirdiği zorluklarla birlikte mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.
Stoltenberg zirveden önce Almanya merkezli Die Welt gazetesine verdiği röportajda, “Rusya ve Çin'in son zamanlarda siyasi ve askeri alanda giderek daha fazla iş birliği yaptığını görüyoruz. Bu, NATO için yeni bir boyut ve ciddi bir meydan okumadır” yorumunda bulundu. Fransız Haber Ajansı’na (AFP) verdiği demeçte ise Stoltenberg, meselenin NATO'yu Asya'ya taşımakla ilgili olmadığını, daha ziyade Çin'in kendilerie yaklaştığını ve stratejik altyapıyı kontrol etmeye çalıştığını söyledi. Stoltenberg, “İttifak, daha sık istişarede bulunmalı ve yatırımlarını artırmalı” diye konuştu.

NATO uzayda askeri olarak karşılık vermeye hazır
Diğer yandan NATO, uzayda veya uzaydan saldırıya uğraması halinde askeri olarak karşılık vermeye hazır olduğunu açıkladı. NATO liderleri, uzaya, uzayda veya uzaydan yapılan saldırıları, modern toplumların refahını, güvenliğini ve istikrarını tehdit edebilecek, ittifakın güvenliğine açık bir meydan okuma olarak gördüklerini söylediler. Nihai bildiride, bu tür saldırıların, ittifakın toplu savunma maddesi olan beşinci maddesinin uygulanmasını hızlandırabileceği vurgulandı.
ABD’nin Moskova ile nükleer güçler konusunda imzaladığı çeşitli anlaşmalardan çekilmesinden sonra Avrupa daha savunmasız hale gelirken eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupalılara olan güvensizliği Eski Kıta'ya zarar verdi. Ayrıca Türkiye'ye yükümlülüklerini hatırlatmayı reddetmesi, AB ile olan gerilimi artırdı.
Buna karşın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron zirve öncesi yaptığı açıklamada, ‘NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiği’ şeklindeki ifadelerini bir kez daha yineledi. Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamaya göre Avrupalılar bu duruma hazır olduklarını söylüyorlar, fakat toplu savunmaya olan katkılarının ‘tam olarak tanınmasını’ ve silah kontrolü müzakerelerinde ortak olmayı istiyorlar.
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Fransız parlamenteri Arnaud Danjean ise Biden'ın Avrupa'da bir savunma yapısı geliştirmeye açık olduğunu göstereceğine inandığını belirterek, “Ama bu karşılıksız olmayacak. Amerikalılar, Asya ve Pasifik'teki önceliklerini ayarlamak için Avrupalılardan daha fazla talepte bulunacak. Halen Avrupalıları güvenilir olarak sınıflandırması gerekiyor” yorumunda bulundu. Avrupa’daki 21 ülke NATO üyesi, ancak sadece sekizi gayri safi yurtiçi hasılalarının (GSYİH) yüzde 2'sini askeri harcamalara ayırmayı sürdürüyorlar. Almanya, İtalya ve İspanya dışında Fransa da bu sekiz ülkeden biri. Bu arada Almanya, Stoltenberg'in ittifaka ‘daha fazla ve daha iyi bir harcama’ için ortak bir mekanizma kurulması önerisini memnuniyetle karşılarken Fransa bu öneriyi reddetti. NATO içinde bir takım kararların alınması için fikir birliğine varılması gerekiyor.



Polis, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırıyla ilgili ikinci bir şüpheliyi arıyor

Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
TT

Polis, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırıyla ilgili ikinci bir şüpheliyi arıyor

Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)

ABD'li yetkililer, cumartesi günü Brown Üniversitesi'nde meydana gelen ve 2 kişinin ölümüne, 9 kişinin de yaralanmasına neden olan silahlı saldırıyla ilgili olarak ikinci bir şüpheliyi arıyor.

Polis, soruşturmacıların, şüpheliye yakın yerde görülen bir kişinin kimliğinin belirlenmesi konusunda vatandaşlardan yardım istediğini belirtti.

Rhode Island eyaletinin kuzeydoğusunda yer alan Providence şehri polisi, yüzü net olarak görünmeyen şahsın üç fotoğrafını yayınladı. Şahsın koyu mavi kıyafetler giydiği, başının örtülü olduğu ve bir çanta taşıdığı görülüyor.

Daha önce, kolluk kuvvetleri yaklaşık 1,73 boyunda ve orta yapılı, koyu renkli kıyafetler, yüz maskesi ve yün şapka giyen bir şüphelinin birkaç fotoğrafı ve videosunu yayınlamıştı. Kimliği henüz bilinmiyor.

Yetkililer, failin tespit edilip tutuklanmasına yol açacak her türlü bilgi için 50 bin dolarlık ödül teklif etti ve şüphelinin "silahlı ve tehlikeli" olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Cumartesi günü, Brown Üniversitesi'ndeki mühendislik ve fizik binasında, sınavların yapıldığı sırada bir silahlı saldırgan ateş açarak 2 öğrenciyi, Ella Cook ve Mohammad Aziz Omorzokov'u öldürdü ve isimleri açıklanmayan 9 kişiyi de yaraladı.

Pazar günü bir kişi gözaltına alındı, ancak delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. Brown Üniversitesi dün, sosyal medyada bir öğrencisine yönelik yapılan suçlamaları kınayan açıklama yayınladı.


Trump, Venezuela'ya petrol ambargosu uyguladı ve hükümetini "terörist devlet" olarak ilan etmekle tehdit etti

ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
TT

Trump, Venezuela'ya petrol ambargosu uyguladı ve hükümetini "terörist devlet" olarak ilan etmekle tehdit etti

ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Karayipler'deki ABD askeri operasyonlarını genişletme hazırlıkları gibi görünen bir hamleyle, Venezuela'ya giden ve gelen yaptırım uygulanan petrol tankerlerine "tam bir abluka" emri verdi ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro hükümetini terör örgütü ilan etmekle tehdit etti.

Trump, Venezuelalı yetkililerin "benzeri görülmemiş bir şok" yaşayacağını söylerken, Maduro liderliğindeki Venezuela "rejimini" "yabancı bir terör örgütü" olarak nitelendirdi.

ABD başkanının emrinin, özellikle Çin olmak üzere küresel pazarlara ulaşmak için yaklaşık 30 tankere bağımlı olan Venezuela petrol ihracatını sekteye uğratacağından şüphe yok.

Trump'ın kararı küresel endişeye yol açtı. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Venezuelalı mevkidaşı Iván Gil'e, Pekin'in Karayipler'deki "korkutma" ve "zorbalık" politikasına karşı olduğunu söyledi.

BM Genel Sekreteri António Guterres, hem Amerika Birleşik Devletleri'ni hem de Venezuela'yı gerilimi azaltmaya ve itidal göstermeye çağırdı.

Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum da Birleşmiş Milletler'i Venezuela'da "kan dökülmesini önlemeye" çağırdı.


Trump, Suriye'de öldürülen 3 Amerikalının naaşlarının ülkelerine getirilmesi törenine katıldı

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
TT

Trump, Suriye'de öldürülen 3 Amerikalının naaşlarının ülkelerine getirilmesi törenine katıldı

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Suriye'de hafta sonu DEAŞ mensubu olduğundan şüphelenilen bir saldırgan tarafından öldürülen iki ABD askeri ve bir sivil tercümanı anma törenine katıldı.

Trump, cenazelerin aileleriyle birlikte, Hava Kuvvetlerinin "yurtdışından Amerika Birleşik Devletleri'ne onurlu bir şekilde geri getirilmesi" olarak adlandırdığı tören için Delaware'deki Dover Hava Kuvvetleri Üssü'ne geldi. ABD ordusu, ABD ve Suriye birliklerinden oluşan bir konvoyu hedef alan saldırganın iki askerini ve bir sivil tercümanı öldürdüğünü açıkladı. Trump saldırıyı korkunç olarak nitelendirdi ve intikam yemini ederek, öldürülen üç kişiyi "büyük vatanseverler" olarak tanımladı. Saldırıda üç ABD askeri de yaralandı.