Libya Temsilciler Meclisi’nde sözlü ve yumruklu kavga yaşandı

 Menfi ve Dibeybe dün Trablus'ta bir araya geldiler. (Menfi’nin Ofisi)
Menfi ve Dibeybe dün Trablus'ta bir araya geldiler. (Menfi’nin Ofisi)
TT

Libya Temsilciler Meclisi’nde sözlü ve yumruklu kavga yaşandı

 Menfi ve Dibeybe dün Trablus'ta bir araya geldiler. (Menfi’nin Ofisi)
Menfi ve Dibeybe dün Trablus'ta bir araya geldiler. (Menfi’nin Ofisi)

Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin bütçe oylamasının bir kez daha ertelenmesine karar verilen Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) dün (Pazartesi) Tobruk kentinde düzenlediği oturum, üst düzey yetkililerden oluşan Türk heyetinin Trablus ziyareti nedeniyle sözlü ve yumruklu kavgaya neden oldu.
Sabha milletvekili Misbah Duma, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar başkanlığındaki Türk heyetinin geçtiğimiz günlerde Trablus'a yaptığı ziyaretin Libyalılara hakaret olduğunu öne sürdü. Duma iddialarını şöyle sürdürdü:
“Eğer Akar özel bir ziyaretteyse fotoğraf çekimine gerek yoktu. Ama geldi ve fotoğraf çektirdi. Bu bir hakarettir... Kendini Libya ordusunun başkomutanı olarak gören Başkanlık Konseyi’nden bunun hesabı sorulmalı.”
Bir diğer TM üyesi Abdulvehhab Zuleyh’in kendisini susturma girişimine sert tepki gösteren Duma sert bir dille, “Biz Libyalılar, Türklerle bugün değil, 1825'ten beri savaşıyoruz. Eğer bu mecliste Türkler varsa bırakın gitsinler... Burası Libyalıların meclisidir” dedi.
Meclis oturumunun yayını, TM Başkanı Akile Salih’in talimatıyla kesildi. Bazı milletvekilleri, Türkiye’nin varlığına karşı çıkan ile Müslüman Kardeşler'e destek veren meslektaşları arasında çıkan kavgayı büyümeden sona erdirdiler.
TM’deki bu olaylara ilişkin Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ya da Başbakan Abdulhamid ed-Dibeybe tarafından herhangi bir yorum yapılmazken dün Trablus'ta gerçekleştirdikleri görüşmeden sonra yaptıkları ortak açıklamada bu ayın sonunda gerçekleşmesi planlanan Libya konulu ikinci Berlin Konferansı’na katılım konusunun ele alındığı bildirildi. Ortak açıklamaya göre Menfi ve Dibeybe ayrıca elektrik kesintileri ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı gibi vatandaşların çektikleri sıkıntıları hafifletmeye yönelik bir takım dosyaları görüştüler.
Başbakan Dibeybe, TM Planlama, Finans ve Genel Bütçe Komisyonu üyeleriyle dün akşam Trablus'ta yaptığı toplantıda, mevcut cari yıla ilişkin devlet bütçesi yasa tasarısının görüşüldüğü meclis oturumundan önce yaptığı açıklamada tasarıyı bir kez daha savunarak bütçenin Libya dinarının dolar karşısındaki döviz kuruna göre incelendikten sonra kabul edilen tasarıya ve devletin genel bütçe yasasına uygun olarak hazırlanmış olduğunu vurguladı. Dibeybe söz konusu bütçenin, devlet kurumları arasında yıllar süren bölünmenin ardından, yeni oluşturulan kurumlar ve çalışmalarının yanı sıra Libya'nın tüm bölgelerine yönelik kapsamlı kalkınma planları ve tamamlanmak üzereyken duran projelerin sona ulaştırılması dikkate alınarak oluşturulduğunu kaydetti.
Dibeybe dün televizyonda yaptığı açıklamalarda da milletvekillerinin sorularını yanıtlamak üzere TM’ye gitmeye hazır olduğunu söyledi. Bazı TM üyelerinin yerinde, gerçekçi ve mantıklı görüşleri olduğunu, ancak bazılarının duruma doğru yerden bakmadıklarını belirtti.
Hükümetin, enflasyonu döviz kurundaki değişimden kaynaklanan bütçeye ilişkin TM’den yapılan tüm yorumları değerlendirmeye çalıştığını söyleyen Dibeybe, devlet harcamalarının takibinde muhasebe ve kontrol kurumlarının rolüne vurgu yaptı.

Başkanlık Konseyi’nden el-Aceylat çıkışı
Başkanlık Konseyi, (Trablus'un batısında yer alan) el-Aceylat şehrinde yeni yönetime bağlı silahlı milisler arasında dört gündür aralıklarla patlak veren şiddetli çatışmalara ara verilmesini ve şehirdeki ‘askeri operasyonların’ sona erdirilmesini istedi.
Başkanlık Konseyi üyesi Abdullah el-Lafi, tüm tarafların şehir içindeki askeri yığılmayı ve çatışmaları derhal durdurması gerektiğini söyledi. Lafi Pazar akşamı yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanlığı'na ve Genelkurmay Başkanlığı’na bu eylemlerin durdurulması için sıkı tedbirler alınması talimatı verildiğini belirterek sivillere veya kamu ve özel mülklere zarar veren herkesi cezalandırmakla tehdit etti.
Lafi’nin söz konusu açıklaması, Başkanlık Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile birlikte, ‘el-Aceylat’ta meydana gelen suçları işlemekle’ suçlanan el-Fe’ir (fare) lakaplı Muhammed Salim Bahrun'a ödül verilen törene katılmasından sadece birkaç gün sonra geldi.
El-Aceylat şehrindeki güvenlik durumu, Libya Başsavcılığı Soruşturma Direktörü Sıddık es-Sur’un ofisinde pazar akşamı İçişleri Bakanlığı müsteşarlarının ve güvenlik birimlerinin başkanlarının katılımıyla gerçekleştirilmiş toplantının başlıca gündem maddesiydi. Hükümet tarafından yapılan kısa açıklamada toplantıda geçtiğimiz günlerde meydana gelen olayların ele alındığı belirtilirken bir başka açıklamada da intikam veya kaos yaratmaya yönelik ciddi insan hakları ihlallerinin gerçekleşmesini engellemek için önleyici tedbirler almak amacıyla el-Aceylat şehrine derhal bir polis gücünün konuşlandırılması da dahil olmak üzere güvenlik yetkililerinin üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri gerektiği vurgulandı.
Bir diğer gelişmede UBH güçlerine bağlı Sirte-Cufra Ortak Operasyon Dairesi, dün Misrata kentinde İngiliz askeri ataşesi ile ‘terörist çeteler’ olarak tanımladığı Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’na (LUO) bağlı el-Kerame Operasyon Odası’yla birlikte hareket eden Rus güvenlik şirketi Wagner'e bağlı paralı askerlerin varlığını görüşmek üzere ‘önemli’ olarak nitelendirdiği bir toplantı gerçekleştirildiğini açıkladı. Açıklamaya göre toplantıda ayrıca ülkenin doğusundaki Sirte ile ülkenin batısını birbirine bağlayan sahil yolunun açılması da ele alındı.
Sirte-Cufra Ortak Operasyon Dairesi toplantıda İngiltere hükümetinin, Libya’nın askeri ve siyasi istikrarı destekleyen tutumunun bir kez daha teyit edildiğinin ve başta Wagner paralı askerleri olmak üzere ‘terörist Kerame çeteleri’ ile bağlantılı yabancı güçlerin ülkeden geri çekilmesine yönelik uluslararası çabaların devam ettirilmesi gerektiğini vurgulandığını belirtti.



İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian