Cezayir’de seçimleri Kurtuluş Cephesi kazandı

Tunus'taki Cezayir Konsolosluğu’nda oy kullanan bir göçmen. (EPA)
Tunus'taki Cezayir Konsolosluğu’nda oy kullanan bir göçmen. (EPA)
TT

Cezayir’de seçimleri Kurtuluş Cephesi kazandı

Tunus'taki Cezayir Konsolosluğu’nda oy kullanan bir göçmen. (EPA)
Tunus'taki Cezayir Konsolosluğu’nda oy kullanan bir göçmen. (EPA)

Cezayir Bağımsız Ulusal Seçim İdaresi (ANİE) dün, geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen yasama seçimlerinde parlamentodaki sandalye sayısında düşüş yaşamasına rağmen Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin yarışı önde tamamladığını duyurdu.
ANİE Başkanı Muhammed Şerfi, basın toplantısında yaptığı açıklamada, Kurtuluş Cephesi'nin 407 sandalyenin 105’ini aldığını, onu 78 sandalye ile bağımsızların izlediğini bildirdi.
Oluşan tablo, son iki yıldır hareketli olan sokakların amaçladığı hedefle çelişen bir senaryonun gerçekleştiğini ortaya koydu. Zira seçimler; Ulusal Kurtuluş Cephesi, Demokratik Ulusal Birlik ve Barış Toplumu Hareketi’nin teşkil ettiği, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika döneminin aktörleri olan ‘Cumhurbaşkanlığı ittifakı’ partilerinin zaferiyle sonuçlandı.
Açıklamada Kurtuluş Cephesi’nin 105, Demokratik Birlik partisi ve Barış Toplumu Hareketi’nin 50 sandalye kazandığı bildirildi. İktidar partilerinin yeni parlamentodaki büyük payı, 22 Şubat 2019'da patlak veren halk hareketlerinin başlıca talebi olan, başta 59 yıldır iktidarı elinde tutan  Kurtuluş Cephesi olmak üzere söz konusu iki partinin temsil ettiği yozlaşmadan tamamıyla ayrılmanın gerçekleşmesini sağlamadı. Tablo, birçok Cezayirlinin beklediğinden daha kötü oldu.
Sokaklar 5 Ekim 1988'deki meşhur ayaklanmada söz konusu rejim aktörlerine karşı isyan bayrağı açmış, ardından ülke özgürlük ve demokrasi çağına girmişti. Ancak 33 yıl sonra bu halen başarılamadı. Ülke birçoğunun gözünde yine ilk haline döndü.
Bir sandalye kazanan ve hayal kırıklığı yaşayan Yeni Nesil Partisi Başkanı Soufiane Djilali, hareketi boykot etme çağrısının adları yolsuzlukla anılan partilerinin parlamentonun kontrolünü ele geçirmesine neden olduğunu söyledi. Seçim İzleme Kurumu verilerine göre en az yüzde 70 oranında çekimser kalınmasının söz konusu partilerin lehine olduğuna dikkat çekti.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun geçtiğimiz cumartesi günü parlamento seçimleri vesilesiyle söz verdiği gibi, bu yılın sonunda belediye ve eyalet seçimleri düzenleyerek ‘yeni Cezayir yolunu’ tamamlayacak. Böylece, iki yıl içinde üç seçim tarihinde öne çıkan boykot ile temsil edilen maceraya bir kez daha girecek.
Tebbun, Aralık 2019'da iktidara geldiğinde ‘halk hareketinin tüm taleplerini karşılama’ sözü vermişti. Bu doğrultuda geçen yıl düzenlenen bir referandumda yürütme organı ve parlamento ile ilgili değişiklikleri içeren anayasa değişikliği yapılmıştı. Ancak bu, yeni anayasaya şiddetle karşı çıkan göstericiler için ikna edici olmadı. Ardından Ulusal Halk Meclisi’nin geçtiğimiz mart ayında feshedilmesiyle erken seçim kararı alındı. Göstericilerin Buteflika’nın parlamentosunu yolsuzluğun meyvesi olarak görmesi bahanesiyle söz konusu çabanın hareketin taleplerine bir cevap olduğu iddia edildi. Ancak halk hareketi bu çabaya karşı çıktı.  
Kendi ifadesiyle ülkeyi kötü yönetim, kamu parasının israfı, yolsuzluk ve iktidarı anayasaya aykırı güçlerin elinden kurtarma söz veren Tebbun hukukun üstünlüğünü, adil seçimler yoluyla güç değişimini ve sokakta ifade ve gösteri özgürlüğünü sağlama söz verdi. Ancak üç seçimde de  Cezayir projesini sağlayacağını iddia eden Tebbun’un arzu ettiğinden daha az, düşük bir seçmen katılımı gerçekleşti.
Seçimlere katılım oranındaki zayıflık, Cezayirlilerin Cumhurbaşkanı’nın gündemine ses vermediğini ortaya koydu. Bu durumun yaklaşan yerel seçimlerde değişmesi ise beklenmiyor.



Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.


Güney Lübnan'da İsrail’in bir araca düzenlediği hava saldırısında bir genç hayatını kaybetti

İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
TT

Güney Lübnan'da İsrail’in bir araca düzenlediği hava saldırısında bir genç hayatını kaybetti

İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)

İsrail ordusunun bugün Güney Lübnan'daki Zavtar el-Şarkiye'de düzenlediği saldırıda bir gencin öldürülmesiyle yeni bir gerilim yaşandı. UNIFIL ise sınırda devam eden gerginliğin ortasında Lübnan'ın egemenliğine saygı gösterilmesi çağrısını yineledi.

Ulusal Haber Ajansı'nın (NNA) haberine göre, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Zavtar bölgesinde bir aracı hedef alan hava saldırısında bugün bir Lübnanlı genç hayatını kaybetti.

Ajans haberinde, "Genç Kamil Reda Karabaş, İsrail insansız hava aracının (İHA) Ayn el-Semahiye yolunda seyir halindeki aracına iki güdümlü füzeyle saldırması sonucu şehit oldu. Ambulans ekipleri olay yerine geldi" ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu ayrıca Bint Cubeyl sektörüne bağlı Frun kasabasında bir Hizbullah mensubunu hedef alan hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Ordu sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından baskına ilişkin bir video yayınlayarak, hedefin "İsrail'e karşı terörist planlar yürüttüğünü" ve faaliyetlerinin "Lübnan ile varılan mutabakatların ihlali anlamına geldiğini" belirtti.

Adraee, ordunun Güney Lübnan'dan gelebilecek "her türlü tehdidi ortadan kaldırmaya" devam edeceğini ifade etti.

Lübnan Halk Sağlığı Acil Durum Operasyon Merkezi, dün yaptığı açıklamada, Frun kasabasında bir aracı hedef alan İsrail hava saldırısında bir vatandaşın hayatını kaybettiğini duyurdu.

UNIFIL: Lübnan'ın egemenliğine saygı gösterilmelidir

Bu arada, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) Başkanı Diodato Abagnara, 1701 sayılı Kararın uygulanmasında ilerleme sağlanması için "Lübnan'ın egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı" gösterilmesinin gerekliliğini vurguladı.

"X" platformunda açıklama yapan Abagnara, Lübnan ordusunu destekleme taahhüdünü teyit ederek, orduyu güneyde "istikrarı sağlamada kilit ortak" olarak nitelendirdi. Ayrıca, Lübnan ordusunun bölgede yeniden konuşlandırılmasını, devlet otoritesinin genişletilmesinde hayati bir adım olarak değerlendirdi.

İsrail, Gazze'deki savaş sonrasında Hizbullah ile yaşanan çatışmanın ardından bir yıl önce varılan ateşkes anlaşmasına rağmen güney ve doğuda saldırılarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ateşkes anlaşmasının amacının "partinin askeri kapasitesini yeniden inşa etmesini engellemek" olduğu belirtiliyor.


Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
TT

Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)

11 Kasım 2025'te yapılan Irak parlamento seçimlerinden bir hafta sonra, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki 12 Şii parti lideri, başbakan adayı gösterme yetkisine sahip "en büyük blok" olduklarını belirten bildiriyi imzaladı. Görevden ayrılan Başbakan Muhammed es-Sudani'nin, ikinci bir dönem için göreve devam etme niyeti konusunda yaşanan anlaşmazlığın ardından imza töreninde hazır bulunması dikkat çekiciydi.

Şarku'l Avsat'ın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, "koordinasyon çerçevesindeki üç önemli Şii lider, güçlü yetkilere ve tam desteğe sahip bir icra direktörü gibi birini bulma konusunda anlaştı, ancak bu pozisyonda siyasi bir lider istemiyorlar."

Kaynaklar, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki kilit liderlerin, bir sonraki aşamada pozisyonu yönetecek siyasi denklemi değerlendirmek üzere pozisyon için aday listelerinin incelenmesini geçici olarak durdurduğunu bildirdi ve "Es-Sudani'nin kısa listeye girdiğini, ancak farklı bir durumda olduğunu" vurguladı.

Eski Başbakan Nuri el-Maliki, Sudani'nin göreve dönmesine şiddetle karşı çıkıyor, ancak koalisyon içindeki sınırlı sayıda parti, "mevki için yeni kriterler kabul edilirse" itiraz etmeyecek. Şii bir lider, "koalisyon içindeki liderlerin son zamanlarda masada oturan ve önemli kararlar hakkında lider olarak oy kullanma hakkına sahip olan kişilerin sayısının artmasından duydukları hoşnutsuzluğu ve kızgınlığı dile getirdiklerini" belirtti.