TÜİK: 2020 yılında sinema seyircisi yaklaşık yüzde 70, tiyatro seyircisi ise yüzde 43 azaldı

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

TÜİK: 2020 yılında sinema seyircisi yaklaşık yüzde 70, tiyatro seyircisi ise yüzde 43 azaldı

(Unsplash)
(Unsplash)

Türkiye İstatistik Kurumu, 2020 yılı sinema, tiyatro, opera, bale, orkestra, koro ve topluluk istatistiklerini açıkladı.
Buna göre, Türkiye genelinde sinema salonu sayısı 2020 yılında 2019 yılına göre yüzde 4,5 azalarak 2 bin 698 oldu. Bu dönemde salonlardaki koltuk sayısı yüzde 6 azalarak 317 bin 763 oldu.
Sinema seyirci sayısı ise 2020 yılında, bir önceki yılar göre yüzde 69,5 azalarak 17 milyon 226 bin 952 kişi oldu. 
Yerli film seyirci sayısı yüzde 59 azalarak 13 milyon 255 bin 849'a geriledi. Yabancı film seyirci sayısı ise yüzde 83,6'lık bir düşüşle 3 milyon 971 bin 103 oldu.

Tiyatro'da koltuk sayısı yüzde 24,5 azaldı
Tiyatro'da ise salon sayısı 2019-2020 sezonunda, 2018-2019 sezonuna göre yüzde 20, tiyatro salonu koltuk sayısı ise yüzde 24,5 azaldı.
Sezonlarla karşılaştırıldığında, 2019-2020 sezonunda, 2018-2019 sezonuna göre tiyatro salonlarında yapılan gösteri sayısı yüzde 40,4 azalarak 20 bin 175'e geriledi.
Tiyatro seyirci sayısı 2019/'20 sezonunda, bir önceki sezona göre yüzde 43,1 azalarak 4 milyon 492 bin 293 oldu. 

Bale seyirci sayısı yüzde 20,5 azaldı
Türkiye genelinde 2020 yılında Opera ve Bale Genel Müdürlüğü'ne bağlı opera ve bale gösterisi 6 ilde yapıldı. Diğer taraftan, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ne bağlı 6 orkestra, 13 koro ve 9 topluluk faaliyet gösterdi.
Opera ve bale seyirci sayısı 2019/2020 sezonunda, bir önceki sezona göre yüzde 20,5 azalarak 256 bin 63 oldu.
Orkestra, koro ve topluluklarda seyirci sayısı 2019/2020 sezonunda, bir önceki sezona göre yüzde 41,9 azalarak 159 bin 969 oldu. Orkestra seyirci sayısı geçen sezona göre yüzde 29,5 azalarak 100 bin 260'a, koro seyirci sayısı yüzde 48,5 azalarak 26 bin 96'ya, topluluk seyirci sayısı ise yüzde 59,3 azalarak 33 bin 613'e düştü.
Opera ve bale salonlarında oynanan eser sayısı ise aynı dönemde yüzde 7,8 azalarak 165 oldu. Bu eserlerin 89'unu yerli 76'sını ise yabancı eserler oluşturdu. Yerli eserler 246 kez sergilenirken, yabancı eserler 255 kez sergilendi. Yabancı eserleri 134 bin 405 kişi, yerli eserleri ise 121 bin 658 kişi izledi.

Hükümet sanatçılara destek vereceğini açıklamıştı
Salgın tedbirleri nedeniyle sahnelerin uzun süre kapalı olması çok sayıda gösteri ve ses sanatçısını ekonomik olarak etkilemişti.
Hükümetten destek bekleyen sanatçılar, haziran ayında açıklanan normalleşme adımlarında kendileri için bir madde olmamasına sosyal medyada tepki göstermişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sanatçılara da destek verileceğini açıklayarak, "Önümüzdeki süreçte 31 bin sanatçıya 250 milyona ulaşan destek vereceğiz. Tiyatro sektörüne de 25 milyon tutarında turne desteği sağlayacağız" demişti.



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture