Dünyanın en tehlikeli 10 hayvanı: Hangisi yılda kaç insan öldürüyor?

Aslanlar iri gövdeleri ve keskin dişleriyle korkutucu görünse de listenin ancak son sırasında yer alabildi (Unsplash)
Aslanlar iri gövdeleri ve keskin dişleriyle korkutucu görünse de listenin ancak son sırasında yer alabildi (Unsplash)
TT

Dünyanın en tehlikeli 10 hayvanı: Hangisi yılda kaç insan öldürüyor?

Aslanlar iri gövdeleri ve keskin dişleriyle korkutucu görünse de listenin ancak son sırasında yer alabildi (Unsplash)
Aslanlar iri gövdeleri ve keskin dişleriyle korkutucu görünse de listenin ancak son sırasında yer alabildi (Unsplash)

Hollywood filmleri, insanları en çok korkutan hayvanların köpekbalıkları veya iri maymunlar olduğunu söylese de gerçekler çok farklı.
BBC’nin popüler bilim yayını Science Focus’un hazırladığı 10 maddelik listeye göre insanlar açısından dünyanın en tehlikeli hayvanı çok daha küçük ve jilet gibi keskin dişleriyle değil, yaydığı mikroplarla öldürüyor.
Listenin zirvesinde Zika ve sıtma virüsleriyle hayatı tehdit eden sivrisinekler yer alıyor. Ayrıca insanların kendisi de listenin ikinci sırasında.
İşte dünyanın en tehlikeli 10 hayvanı:

10. Aslanlar

Aslanlar bugün esas olarak Afrika'nın orta, doğu ve güney bölgelerinde yaşıyor (Unsplash)
Aslında geyik, ceylan, gergedan, fil ve domuz gibi hayvanları avlasalar da aslanlar, yılda 200 insanın ölümüne neden oluyor.

9. Suaygırları

Suaygırları, nehir ve göl kenarlarında yaşamayı tercih ediyor (Unsplash)
Hipopotam diye de bilinen otobur suaygırları yüzünden her yıl 500 insan hayatını kaybediyor.

8. Filler

Gösteri hayvanları olarak kullanılan filler, korktuklarında insanları ezerek felaketlere neden olabiliyor (Unsplash)
Filler, hayvanat bahçelerinde veya sirklerde esaret altında tutuluyor. Aynı zamanda her yıl 600 insanın ölümüne yol açıyor.
 
7. Timsahlar

Timsahlar, Hollywood filmlerinde de soğuk kanlı katiller olarak resmediliyor (Unsplash)
Gerçek hayat, timsah saldırılarını konu edinen korku filmlerini aratmıyor. Bu yırtıcılar yılda bin insanının hayatını kaybetmesine neden oluyor.

6. Akrepler

Akreplerin hepsi zehirli değil. 1000 kadar akrep türünün 30'u ölümcül zehir taşıyor (Unsplash)
Örümceğimsiler sınıfının zehirli üyeleri akrepler, her yıl 3 bin 300 insanı öldürüyor.

5. Adımlayıcı yarım kanatlılar

Bu böcekler, İngilizcede "suikastçi" diye niteleniyor (Unsplash)
Bu böcekler, öbür böceklerin kanlarını emerek beslenen, iyi uçan ve koşan hayvanlar. Bazı türleri, daha büyük böceklerden ve insanlardan besleniyor. Aynı zamanda Chagas isimli bir tropikal hastalığa da yol açtıkları için her yıl 10 bin insan bu böcekler nedeniyle hayatını kaybediyor. 

4. Kuduz hayvanlar

Özellikle köpeklerin kuduza karşı mutlaka aşılanması gerekiyor (Unsplash)
Kuduz taşıyabilen hayvanlar, bu hastalığı bulaştırarak, özellikle kırsal kesimlerde her yıl 59 bin kişinin ölümüne yol açıyor. Ancak hayvanların aşılanmasıyla bu hastalığın önüne geçilebilir.

3. Yılanlar

Ormanlık alanların yerleşime açılması nedeniyle yılanlar, insanlarla içiçe yaşamaya başladı (Unsplash)
Soktuklarında ölümcül olabilen yılanlar, yılda 138 bin insanın ölümüne yol açıyor.

2. İnsanlar (Sadece cinayetler)

İnsanların kendisi, listedeki çoğu hayvana kıyasla daha fazla insanın ölümüne yol açıyor (Unsplash)
Yalnızca cinayetler yüzünden hayatını kaybeden kişilerin sayısı yılda 400 bin kadar.

1. Sivrisinekler

Sivrisineklerin yaydıüı hastalıklardan korunmanın en önemli yolu aşılama (Unsplash)
Sivrisinekler sıtma, Dang Humması, Zika gibi birçok hastalığa neden olan mikroplar taşıyabiliyor. Bu minik böcekler, ısırıklarıyla her yıl 725 bin insanın ölümüne yol açıyor.
Independent Türkçe, Science Focus, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space