Biden-Putin zirvesinin gündemi mayın tarlası gibi

İki lider, nükleer savaşı önlemeyi amaçlayan ‘ortak bir bildiri’ yayınlanmasını kabul ettiler

Biden ve Putin dün zirve öncesi Cenevre'de bir araya geldiklerinde (EPA)
Biden ve Putin dün zirve öncesi Cenevre'de bir araya geldiklerinde (EPA)
TT

Biden-Putin zirvesinin gündemi mayın tarlası gibi

Biden ve Putin dün zirve öncesi Cenevre'de bir araya geldiklerinde (EPA)
Biden ve Putin dün zirve öncesi Cenevre'de bir araya geldiklerinde (EPA)

ABD Başkanı Joe Biden, Çarşamba günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmeleri ‘olumlu’ olarak nitelendirse de, Rus mevkidaşını Washington'ın ABD seçimlerine herhangi bir müdahaleye müsamaha göstermeyeceği konusunda uyardı. Cenevre'deki ikili zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında, tüm toplantının gidişatını ‘iyi ve olumlu’ olarak değerlendiren Biden, “Demokratik egemenliğimizi ihlal etmeye veya demokratik seçimlerimizi istikrarsızlaştırmaya yönelik herhangi bir girişime göz yummayacağımızı ve böyle bir şeyin olması halinde karşılık vereceğimizi açıkça belirttim” ifadelerini kullandı.
ABD’li ve Rus liderler, son yıllarda en yüksek seviyesine ulaşan gerilimi azaltmak amacıyla yaklaşık iki buçuk saat süren bir görüşme gerçekleştirdiler. İki lider, silahlanmanın sınırlandırılması ve son yıllarda kopan diplomatik bağların yeniden kurulması amacıyla yeni bir müzakere turu üzerinde anlaşmaya çalışırken Rus ve ABD'li yetkililer, zirvenin sonucuna ilişkin beklentilerini düşük tuttular. Görüşme sırasında Biden, Putin’e, “Bence yüz yüze görüşmek, ortak çıkarlarımızı tespit etmeye çalışmak, iş birliği yapmak ve bunu yapmasak da öngörülebilir ve akılcı bir yol inşa etmek her zaman en iyisidir” dedi.
Zirveyi yakından takip eden kaynaklara göre ABD Başkanı, şuan Moskova hapishanelerinde bulunan ABD’li eski deniz piyadelerinin tutukluluğu konusunu Rusya Devlet Başkanı ile görüşmesinde gündeme getirdi. Rus lider de bu hafta Rusya'nın ABD hapishanelerinde tutulan vatandaşları için bir takası anlaşmasına varılmasını düşünmeye istekli olabileceğini söyledi.
Cenevre, ABD-Rusya zirvesine ilk olarak 1955 yılında ev sahipliği yaptı. Dönemin ABD Başkanı Dwight D. Eisenhower, Büyük Dörtlü (İkinci Dünya Savaşı'nın galibi olan dört ülke; ABD, Sovyetler Birliği, İngiltere ve Fransa) toplantısının oturum aralarında Sovyet mevkidaşı Nikita Kruşçev ile bir araya geldi. Bu görüşmeden tam 30 yıl sonra, Cenevre'de Ronald Reagan ve Mihail Gorbaçov arasında, daha sonra Soğuk Savaş'ın sona ermesine yol açacak olan yumuşamanın başlangıcı sayılan ikinci ABD-Rusya zirvesi gerçekleşti. Bugün Çin hükümetine ait olan Su Çiçeği Sarayı'nda yapılan bu tarihi zirve, üç gün sürdü.
Dün ABD Başkanı Joe Biden ile Rus mevkidaşı Vladimir Putin arasında, 1864 yılında uluslararası hukukun temel taşını oluşturan ilk Cenevre Sözleşmesi'nin imzalandığı konferansa ev sahipliği yapan sarayda gerçekleştirilen ve sadece dört saat süren zirvede ise iki taraf, bu süre zarfında mayın tarlasını andıran bir gündemle uğraştı. Zirve, Washington'ın, daha önce Donald Trump ve Barack Obama ile olan görüşmelerindeki gibi, Putin’in kurabileceği herhangi bir tuzaktan kaçınılması için yaptığı talep üzerine iki liderin ayrı ayrı gerçekleştirdikleri basın toplantılarıyla sona erdi.
Zirve, Putin ve Biden’ın yanı sıra ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un bir araya geldiği ilk ikili görüşmeyle başladı, ardından iki tarafın heyetlerinin katıldığı genişletilmiş bir toplantı olarak devam etti.  İki taraf, Washington ile Moskova arasında onlarca yıldır nedeni tam olarak bilinmeyen bir gerilimin yaşandığı ilişkiler hakkında konuşmak için gerekli hale gelen ‘kırmızı çizgileri’ aşmaya karşı uzun bir suçlama, talep ve uyarı listesi sundu. Biden'ın Cenevre'ye gelmeden önce “Putin, Putin'dir ve onun değişmesini beklemiyorum” açıklamasında olduğu gibi iki taraf da yoğun görüşmelerden bir şey çıkmasını pek beklemiyordu.
Geçtiğimiz Salı günü Brüksel'de yapılan ABD-Avrupa görüşmelerine eşlik eden üst düzey bir diplomatik kaynak şunları söyledi:
“Washington, Avrupa Birliği (AB) ve NATO'daki müttefiklerine Cenevre zirvesinin Moskova'nın düşmanca davranışlarını ve aşırılıklarını meşrulaştırmak için bir fırsat olmayacağına ve Rusya Devlet Başkanı’nın ‘kırmızı çizgileri’ geçtiğinde kendisini ne gibi sonuçların beklediğini Biden'dan duyacağına dair güvence verdi.”
ABD Başkanı'nın Brüksel'den müttefikleri adına konuşma yapması için geniş bir yetki aldığını da sözlerine ekleyen kaynak, “Biden, Avrupalı ​​liderlere, zirvede öncelikleri arasında yer alan; Moskova ile iş birliği ve diyalog kanallarını kapatmama niyetini de dile getirdi” dedi.
Washington'ın, stratejik tesislere yönelik siber saldırılardan ve ABD başkanlık seçimlerine müdahaleden bölgesel nüfuzu genişletmek için güç kullanımına kadar zirveye taşıdığı hassas dosyalara rağmen,  ABD'nin gözü, Moskova ve Pekin arasında yavaş yavaş oluşan ittifaktaydı. En büyük çıkarı, daha güçlü düşmanına karşı elini daha zayıf düşmanına uzatmaya devam ediyor olmasıydı. Bu nedenle, ülkesi sürekli olarak birçok ülkenin içişlerine karışmanın yanı sıra siber saldırılar ve insan hakları ihlalleri yapmakla suçlanan ve ABD ile AB tarafından ekonomik yaptırımlar uygulanan Putin için sadece zirvenin gerçekleşmesi bile bir başarıydı. Kremlin’in lideri ayrıca, Çin'in yıllardır ABD dış politikasına musallat olan bir saplantı haline geldiğinin ve eğer ABD kendisini son zamanlarda stratejik bir tehdit düzeyine yükselttiği Çin'in yükselişini sınırlamaya adamak istiyorsa Moskova ile gerilimi sürdürmenin Washington'ın çıkarına olmadığının da farkında.
Zirvenin sonunda ilk basın toplantısını düzenleyen Putin, görev yerlerinde bulunmayan Rusya’nın Washington ve ABD’nin Moskova büyükelçilerinin yakında görev yerlerine dönmesinin kararlaştırıldığını ve iki tarafın siber güvenlik alanında koordinasyon konusunda anlaştığını açıkladı. Rus lider, tüm tarafların bu alanda üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi. Rus haber ajansı Interfax’ın haberine göre Kremlin, iki liderin görüşmelerinin ardından yaptığı açıklama, Putin ve Biden’ın, Çarşamba günü Cenevre'de nükleer bir savaşı önlemeyi amaçlayan stratejik nükleer istikrar konusunda ortak bir bildirge yayınlamayı kabul ettiklerini bildirdi.
Rus lider, görüşmeleri olumlu ve yapıcı olarak nitelendirdikten ve iki lider arasında doğrudan diyalog için önemli bir kanal açtığını belirttikten sonra, Ukrayna’nın NATO'ya katılımı konusunda hiçbir şeyin tartışmaya gerek olmadığını söyledi. Putin, Rusya'nın ana muhalefet lideri Aleksey Navalni ile ilgili olarak da Navalni’nin yasaları kasıtlı olarak defalarca kez ihlal ettiğini, bu konunun ‘insan hakları konusunda kimseden ders almayan’ Rusya ile tartışmaya yer olmadığını vurguladı.
Rusya'da ifade özgürlüğünün baskı altına alınmasıyla ilgili bir soruya verdiği yanıtta ABD’deki siyahilerin ve diğer azınlıkların başına gelenleri ve bu yılın başlarında ABD Kongre Binası’na (Capitol) yapılan saldırı sırasında olanları hatırlatan Putin, “Orada olanlara sempati duyuyoruz, ancak başkalarının işlerine karışmak istemiyoruz” dedi. Putin son olarak Biden’ın kendisini Beyaz Saray’a davet edip etmediğine ilişkin bir soruyu, “Hayır; Biden beni Beyaz Saray'a davet etmedi. Böyle bir görüşme için uygun koşullar olmalı” diye yanıtladı.



Washington, "Somali kökenli Amerikalılar"ın vatandaşlıklarını iptal etmek için bir inceleme yürütüyor

ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
TT

Washington, "Somali kökenli Amerikalılar"ın vatandaşlıklarını iptal etmek için bir inceleme yürütüyor

ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump (EPA)

Trump yönetimi dün yaptığı açıklamada, Somali kökenli Amerikalı vatandaşların vatandaşlıklarının iptaline yol açabilecek sahtekarlıkları ortaya çıkarmak için göçmenlik davalarını incelediğini belirtti.

Beyaz Saray'ın sosyal medya hesabından yayınlanan açıklamada, İç Güvenlik Bakan Yardımcısı Trisha McLaughlin, "ABD yasalarına göre, bir kişi vatandaşlığı sahtekarlıkla elde ettiyse, bu, vatandaşlığın iptali için gerekçe oluşturur" dedi.

ecvd
İnsanlar Miami'deki ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri ofisine giriyor (AP)

Vatandaşlık iptali davaları nadirdir ve yıllar sürebilir; Göçmen Hukuki Kaynak Merkezi'ne göre, 1990 ile 2017 yılları arasında yılda yaklaşık 11 böyle dava incelenmiştir.

Trump, ocak ayında göreve gelmesinden bu yana kapsamlı bir sınır dışı etme kampanyası, vize ve daimi oturma izinlerinin iptali ile göçmenlerin sosyal medya paylaşımlarının daha yakından incelenmesini içeren sert bir göçmenlik politikası izlemiştir.

İnsan hakları grupları, Trump'ın politikalarının adil yargılanma ve ifade özgürlüğü gibi hakları kısıtladığını söyleyerek onu kınadı. Trump ve müttefikleri ise bu politikaların iç güvenliği güçlendirmeyi amaçladığını savunuyor.

Son haftalarda, federal yetkililer Minnesota'daki Somali kökenli Amerikalıları, milyonlarca dolar federal sosyal hizmeti zimmete geçiren bir dolandırıcılık planının merkez üssü olarak gösterdiler.

Göçmen hakları savunucuları, yönetimin bu dolandırıcılık soruşturmasını, daha geniş anlamda Somali göçmenlerini hedef almak için bir bahane olarak kullandığını söylüyor.


İran'daki protestolar: çarşılardan üniversitelere

Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, dün Tahran üniversite öğrencilerinin düzenlediği protestolar
Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, dün Tahran üniversite öğrencilerinin düzenlediği protestolar
TT

İran'daki protestolar: çarşılardan üniversitelere

Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, dün Tahran üniversite öğrencilerinin düzenlediği protestolar
Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, dün Tahran üniversite öğrencilerinin düzenlediği protestolar

İran'da protestolar genişleyerek Tahran'ın ticari pazarlarından üniversitelere ve diğer birçok şehre yayıldı. Bu, pazar günü başlayan hareket için dikkat çekici bir gelişme olup, kötüleşen ekonomik kriz, riyalin rekor düşük seviyelere gerilemesi, yükselen enflasyon oranları ve artan yaşam baskıları zemininde gerçekleşti.

İran medyası, başkentteki ve İsfahan'daki çeşitli üniversitelerde öğrenci gösterileri düzenlendiğini, ayrıca Kirmanşah, Şiraz, Yezd, Hamadan ve Arak'ta da gösteriler kaydedildiğini ve Meşhed'de yoğun güvenlik önlemlerinin alındığını bildirdi.

Hükümet, diyalog yoluyla sükuneti sağlamaya çağırdı ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İçişleri Bakanı'nı protestocuların "meşru taleplerini" dinlemekle görevlendirdiğini açıkladı. Bu arada, Parlamento Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, "protestoları istismar etme" girişimlerine karşı uyardı.

Parlamento Ekonomi Komitesi sözcüsü Fatıma Maksudi, IRNA haber ajansına yaptığı açıklamada, piyasa dalgalanmalarının öncelikle siyasi iklim ve savaş söylentileriyle bağlantılı olduğunu söyledi. Maksudi, "Trump'ın Netanyahu'ya 'Hadi kahve içelim' demesi bile, döviz fiyatlarının aniden yükselmesi için yeterli" ifadesini kullandı.


İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da askerleri ezmeye çalışan bir adamı öldürdüğünü duyurdu

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (Reuters)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (Reuters)
TT

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da askerleri ezmeye çalışan bir adamı öldürdüğünü duyurdu

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (Reuters)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (Reuters)

İsrail ordusu dün, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bir grup askeri arabasıyla ezmeye çalışan bir adamı öldürdüğünü açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Aynabus bölgesinde faaliyet gösteren İsrail ordusu askerlerini ezmeye çalışan bir terörist askerler tarafından vurularak etkisiz hale getirildi” denildi.

Açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria'da bir Filistinli saldırganın bir İsrailli erkek ve kadını bıçaklayarak öldürdükten sonra öldürüldüğü olaydan birkaç gün sonra meydana gelen bu olayla ilgili daha fazla ayrıntı verilmedi.

Geçtiğimiz cuma günü meydana gelen bıçaklama olayının ardından İsrail ordusu, saldırganın geldiği Kabatiye beldesine iki gün boyunca operasyon düzenledi ve saldırganın babası ve kardeşleri de dahil olmak üzere çok sayıda Kabatiye sakinini tutukladı.

Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail’in güneyine düzenlediği saldırının ardından Gazze Şeridi'nde savaşın patlak vermesinden bu yana işgal altındaki Batı Şeria'da şiddet tırmanıyor.

Filistin Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre o tarihten bu yana Batı Şeria'da silahlı kişiler de dahil olmak üzere en az bin 28 Filistinli İsrail askerleri veya yerleşimciler tarafından öldürüldü.

AFP’nin resmi rakamlara dayalı verilerine göre Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, ikisi yabancı uyruklu olmak üzere en az 44 kişi Filistinliler tarafından gerçekleştirilen saldırılarda veya İsrail'in askeri operasyonları sırasında öldürüldü.