Alibaba'nın kurucu ortağı: Jack Ma, göze batmaktan kaçıyor, kendini resme verdi

Jack Ma, Çin’in denetleme sistemine getirdiği eleştirileri takiben Pekin’in Alibaba üzerine ağır bir şekilde gitmesinden bu yana büyük ölçüde gözlerden uzak yaşıyor

Jack Ma / Fotoğraf: Reuters
Jack Ma / Fotoğraf: Reuters
TT

Alibaba'nın kurucu ortağı: Jack Ma, göze batmaktan kaçıyor, kendini resme verdi

Jack Ma / Fotoğraf: Reuters
Jack Ma / Fotoğraf: Reuters

Çinli e-ticaret devi Alibaba’nın bir yöneticisine göre şirketin kurucusu Jack Ma, “göze batmaktan kaçınıyor” ve “hobi olarak resim yapmaya başladı.”
CNBC, şirketin idari başkan yardımcısı ve Ma’nın kurucu ortağı Joe Tsai’nin “Şu sıralar göze batmaktan kaçınıyor, onunla her gün konuşuyorum” dediğini aktardı.

"Aslında çok, çok iyi durumda. Hobi olarak resim yapmaya başladı ve epey de iyi resim yapıyor."

The Indepenedent'ın haberine göre, Çin’in denetleme sistemine yönelik eleştirilerini takiben Pekin’in şirketi üzerine ağır yaptırımlar uygulamasıyla Ma, zor bir yılı geride bıraktı. Geçen kasımda Çinli düzenleyiciler, finansal olarak Alibaba’ya bağlı Ant Group’un planlanan 34,5 milyar dolarlık (yaklaşık 300 milyar TL) ilk halka arzını şirketin işlem görmeye başlamasına sadece birkaç gün kala durdurmuştu.
Associated Press’in haberine göre, şirketin değeri 2018’deki fon toplama turunda 150 milyar dolar (yaklaşık 1,3 trilyon TL) olarak belirlenmiş, daha sonra şirkete ilk halka arzın durdurulmasından önce 280 milyar dolar (yaklaşık 2,4 trilyon TL) değer biçilmişti.
Olaydan beri Ma spot ışıklarından uzak duruyor.
Tsai, CNBC’ye “Jack’in muazzam miktarda gücü olduğu fikrini pek de doğru bulmuyorum" dedi. 

"O da sizin, benim gibi, normal bir insan. Bu boyutlarda şahane bir şirket kurdu, toplum için harika işler yaptı. Bence bugün ‘Hey, gerçekten zaman harcamak istediğim şeylerle meşgul olmak istiyorum’ demek istiyor, bunlar da hobileri ve hayırseverlik işleri."

Düzenleyiciler tekelleşme karşıtı kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle nisanda şirkete 2,8 milyar dolar (yaklaşık 25 milyar TL) para cezası kesmişti. Para cezasına dair yorumu sorulduğunda Tsai, şirketin “önüne baktığını” dile getirdi.
Tsai şunları söyledi:
"Şirketimiz mali yönden ve de antitröst düzenlemesi bakımından bir nevi yeniden yapılanma sürecinde. Büyük bir para cezası ödemek zorunda kaldık. Ama bunu arkamızda bıraktık, yani önümüze bakıyoruz."

 


İran asıllı ABD'liler Trump'ın saldırılarını destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İran asıllı ABD'liler Trump'ın saldırılarını destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Donald Trump, ABD'nin İran'a yönelik son askeri saldırılarının ardından İranlı Amerikalılardan büyük destek topladı. Birçok kişi, bu saldırıların Ayetullah Ali Hamaney'in iktidarını devirmeye katkıda bulunabileceğini umut ediyor.

Salı sabahı ABD Başkanı'nın arabuluculuğunda Tahran ve Tel Aviv arasında ateşkes anlaşması imzalanmadan önce, ABD'deki İranlı topluluklar hafta sonu önemli nükleer tesislere düzenlenen saldırı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik sergilemeye başladı.

İslam Devrimi'nin ardından 1980'lerde İran'da büyüyen Simone Derayeh, Los Angeles'ta yaşayan yaklaşık 141 bin İran asıllı kişiden biri.

Derayeh, İran halkının ülkenin Yüce Lideri ve onun teokratik rejimi tarafından "rehin tutulduğunu" söyledi.

NBC Las Vegas'a, Sovyet lideri Joseph Stalin ve Nazi Almanyası'nın lideri Adolf Hitler'in totaliter yönetimlerine atıfta bulunarak, "Süregelen baskı, Stalin ve Hitler'inkine benziyor" diye konuştu.

Bu, hikaye kitaplarında anlatılan türden bir şey.

SDFRGTH
Simone Derayeh, Los Angeles'taki İran diasporasının Trump'ın askeri eylemlerini desteklediğini NBC Las Vegas'a söyledi (NBC Las Vegas)

Trump, İran'ı "Yeniden Harika Yapmak"tan bahsederken Derayeh, Hamaney'in otoriter yönetimini zayıflatma çabalarını destekleyen birçok ses arasında sadece bir ses olduğunu iddia ediyor.

Aslında birçok İranlı, İslam Cumhuriyeti'nin zayıflamasından memnun. Maalesef, 1980'lerin başında, en zor zamanlardan bazılarını yaşayarak baskıları ilk elden deneyimledim. Toplu katliamlar, toplu infazlar. Özellikle kadınlara ve azınlıklara karşı çok, çok baskıcı yasalar.

Washington D.C.'de yaşayan İranlı Amerikalı Alireza, Baltimore Sun gazetesine, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yaptığı saldırının kendisine umut verdiğini söyledi.

Diğer liderlerin İran halkı acı çekerken seyirci kaldığını, Trump'ın saldırılarınınsa İran'ın "hiçbir şey yapamayacağı ve zayıf olduğu" mesajını açıkça verdiğini savundu.

Maryland'da yaşayan 72 yaşındaki emlakçı Reza Rofougaran, 1979'da Pehlevi hanedanlığı devrildikten kısa süre sonra Tahran'dan göç etmiş.

Gazeteye "İran'daki İslam rejimine yüzde 100 karşıyım ve rejim değişikliği umuduyla yaşıyorum" diye konuştu.

Ancak Rofougaran, kendi ülkesine yapılan saldırıları kınıyor. Diğer İranlı Amerikalıların saldırıları daha çok desteklediğini söyledi.

Sivillere saldırmıyorlar. Onlar mollalara, üst düzey [İslam Devrim Muhafızları] komutanlarına ve yetkililere saldırıyor.

Rofougaran, diğerlerinin saldırılardan "üzüntü duyduğunu" söyledi.

UIO9
ABD'nin İran'ın İsfahan nükleer teknoloji merkezine düzenlediği saldırıların ardından oluşan hasarın uydu görüntüsü (Maxar Technologies)

Neredeyse 30 yıl önce İran'dan kaçan aktivist öğrenci Elham Yaghoubian, saldırıları destekliyor ve CNN'e bunların İran, Ortadoğu ve dünya için "yararlı" olduğunu söylüyor.

Bu altyapılar, yollar, fabrikalar, binalar yeniden inşa edilebilir ancak asla geri kazanamayacağımız şey, temel hakları için ayağa kalktıklarında her seferinde acımasız rejim tarafından öldürülen tüm genç erkek ve kadınların hayatları.

Yaghoubian, çoğu İranlının savaş istemediğini kabul etmekle birlikte bunun olumlu bir sonuç getirebileceğini savundu: İran rejiminin düşüşü.

"Bu savaşı hiçbir müzakere ya da uzlaşma sona erdiremez" diye ekledi.

Barış ve refah ancak bu rejimin İran'dan uzaklaştırılmasıyla mümkün olabilir

Independent Türkçe