Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid ez-Zayani, hırsların gizlenmediği, iyilik, güvenlik ve barışın hedeflenmediği ve bölgesel krizlerin arttığı bir zamanda Körfez ülkelerinin, ihtiyatlı ve temkinli olması gerektiğini ve çıkarlarını, başarılarını ve vatandaşlarının kazanımlarını korumak için çok çalışmak zorunda olduğunu vurguladı.
Zayani, bölgenin karşı karşıya olduğu zorlukların iş birliği sürecine gölge düşürdüğünü, yüksek çıkarlarını, başarılarını ve vatandaşlarının kazanımlarını korumak için dikkat ve sıkı çalışma gerektirdiğini söyledi. Bakan ayrıca Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) büyük bir bölgesel ve uluslararası itibara sahip olan, küresel barış ve güvenliği artırmayı amaçlayan köklü ve yüce bir oluşum olduğunu vurguladı.
Oturuma başkanlık eden Dr. Abdullatif ez-Zayani, KİK Genel Sekreterliği’nin Riyad’daki merkezinde 16 Haziran’da düzenlenen 148’inci bakanlar toplantısının oturum aralarında açıklamada bulundu. Bakan, “Hırslarını gizlemeyen ve bizim için iyilik, güvenlik ve barış istemeyen bölgesel bir çevrenin gölgesinde KİK’in ilerlemesini güçlendirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Bahreyn Dışişleri Bakanı, el-Ula Zirvesi’nin, kararları ve olumlu sonuçları ile Körfez dayanışmasına ve iş birliğine giden yolda önemli bir adımı temsil ettiğine dikkat çekti.
Zayani, terörizmin ‘çalkantılı durumlardan yararlanan ülkeler ve kuruluşlar tarafından finanse edilmiş bir bela ve tehlikeli bir silah olmaya devam ettiğini’ ve ‘uluslararası toplumla iş birliği içinde terör örgütleriyle mücadele ve terör unsurlarını takip çabalarının devamlılığını gerektirdiğini’ vurguladı.
Bahreynli Bakan, Arap ülkelerinin iç işlerine yönelik dış müdahaleyle mücadele çağrısı yaparken, KİK ülkelerinin ve halklarının üstün çıkarlarının ‘istikrarsızlaştırmayı hedefleyen sürekli ihlallere maruz kalan kardeş ülkelerin ve halkların çıkarlarıyla’ bağlantılı olduğunu ifade etti.
KİK Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacraf da Bakanlar Konseyi’nin KİK’in terörizme karşı kararlı duruşunu, her türlü şiddete ve aşırılığa karşı olduğunu teyit ettiğini ve konseyin ‘terörün finans kaynaklarını kurutmak’ için uluslararası toplumla iş birliğini sürdürdüğünü söyledi.
Dr. Hacraf toplantının kapanış bildirgesinde, İran destekli Husi milislerin Suudi Arabistan’daki sivilleri ve petrol tesislerini hedef almak için sürekli füzeler fırlatmasının ve silahlı insansız hava araçlarıyla saldırılar gerçekleştirmesinin, bölgesel güvenlik ve Kızıldeniz’deki küresel ticaret için bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Yetkili, KİK devletlerinin bu saldırılara karşı Suudi Arabistan ile birlik içinde olduğunu, çıkarlarını ve güvenliğini korumak için aldığı tüm önlemleri desteklediğini vurguladı.
Uluslararası topluma, Husilerin ve onları destekleyen tarafların terör eylemlerine karşı sorumluluklarını üstlenme çağrısı yapılan toplantıda İran’ın Irak, Yemen ve diğer ülkelerdeki terör gruplarına ve mezhepçi milislere verdiği desteği sürdürmesi de kınandı.
Toplantıda KİK’in söz konusu sorunlara ilişkin tavrı vurgulanırken İran’ın üç adayı işgal etmeye devam etmesine karşı kararlar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) bağlı adalar üzerindeki egemenliğe verilen destek yinelendi. Aynı şekilde İsrail’in Filistin halkına yönelik devam eden ihlallerini de kınandı ve Gazze’deki ateşkes anlaşmasına yönelik memnuniyet dile getirildi. Bunun sürdürülebilir olmasının önemine dikkat çekildi.
Kapanış bildirgesinde de KİK’in ‘İran ile ilişkiler konusundaki kararlı duruşunun ve kararlarının önemi’, ‘İslami temellere ve ilkelere, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne, iyi komşuluğa, devlet egemenliğine, içişlerine karışmama ve terör ve mezhepçiliği reddetme temellerine bağlılığın önemi’ vurgulandı. Aynı şekilde nükleer anlaşmanın ve İran’ın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı faaliyetleri ile füze programının tehlikesine dikkat çekildi. Bildirgede İran’ın bölgede istikrarı bozan faaliyetleri, terörizme verdiği destek ve nükleer füze programıyla mücadele etmek için başta Viyana olmak üzere birçok merkezde devam eden müzakerelerin gerekliliğine dikkat çekildi.
Bildirgede KİK’in bölgesel güvenliği güçlendirmek için uluslararası egemenlik ve meşruiyet çerçevesinde, ortak amaç ve çıkarlara ulaşılmasına katkıda bulunulacak şekilde İran meselesinde ciddi ve etkili bir şekilde iş birliği yapmaya hazır olduğu vurgulandı.
Kaynakların aktardığı bilgilere göre konseyin gündeminde Yemen de vardı. Suudi Arabistan’ın Yemen krizini sona erdirme ve kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşma girişimi memnuniyetle karşılanırken Husiler de Suudi Arabistan’ın Yemen’in güvenliği ve istikrarı konusundaki kararlılığına ve ortaya koyulan girişime yanıt vermeye çağırıldı.
KİK, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin temsil ettiği Yemen’deki meşruiyeti destekleyen Körfez devletlerinin tutumlarını, kararlarını ve hükümetinin Yemen’in güvenliğini, istikrarını ve güvenliğini koruma çabalarını yineledi. Konsey ayrıca Husilerin Marib’e yönelik saldırısının devam etmesini, sivillerin ve yerlerinden edilenlerin yaşadığı kampların hedef alınmasını kınayarak uluslararası toplumu sz konusu saldırıların durdurulması için sorumluluğunu üstlenmeye çağırdı. Bakanlar Konseyi, BMGK kararlarının ihlal edilerek İran silahlarının Husi milislere gönderilmeye devam etmesini de kınadı. Konsey bu bağlamda son olarak Umman Denizi’nde gerçekleştirilen operasyonda ele geçirilen silahlara dikkat çekti.
Körfez Bakanları’ndan el-Ula Zirvesi kararlarının uygulanmasının hızlandırılması çağrı
Husilere Yemen’in istikrarı için Suudi girişimine yanıt verme çağrısı yapıldı.

Körfez dışişleri bakanları, 16 Haziran’da Riyad’da toplandı. (SPA)
Körfez Bakanları’ndan el-Ula Zirvesi kararlarının uygulanmasının hızlandırılması çağrı

Körfez dışişleri bakanları, 16 Haziran’da Riyad’da toplandı. (SPA)
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة