Körfez Bakanları’ndan el-Ula Zirvesi kararlarının uygulanmasının hızlandırılması çağrı

Husilere Yemen’in istikrarı için Suudi girişimine yanıt verme çağrısı yapıldı.

Körfez dışişleri bakanları, 16 Haziran’da Riyad’da toplandı. (SPA)
Körfez dışişleri bakanları, 16 Haziran’da Riyad’da toplandı. (SPA)
TT

Körfez Bakanları’ndan el-Ula Zirvesi kararlarının uygulanmasının hızlandırılması çağrı

Körfez dışişleri bakanları, 16 Haziran’da Riyad’da toplandı. (SPA)
Körfez dışişleri bakanları, 16 Haziran’da Riyad’da toplandı. (SPA)

Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid ez-Zayani, hırsların gizlenmediği, iyilik, güvenlik ve barışın hedeflenmediği ve bölgesel krizlerin arttığı bir zamanda Körfez ülkelerinin, ihtiyatlı ve temkinli olması gerektiğini ve çıkarlarını, başarılarını ve vatandaşlarının kazanımlarını korumak için çok çalışmak zorunda olduğunu vurguladı.
Zayani, bölgenin karşı karşıya olduğu zorlukların iş birliği sürecine gölge düşürdüğünü, yüksek çıkarlarını, başarılarını ve vatandaşlarının kazanımlarını korumak için dikkat ve sıkı çalışma gerektirdiğini söyledi. Bakan ayrıca Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) büyük bir bölgesel ve uluslararası itibara sahip olan, küresel barış ve güvenliği artırmayı amaçlayan köklü ve yüce bir oluşum olduğunu vurguladı.  
Oturuma başkanlık eden Dr. Abdullatif ez-Zayani, KİK Genel Sekreterliği’nin Riyad’daki merkezinde 16 Haziran’da düzenlenen 148’inci bakanlar toplantısının oturum aralarında açıklamada bulundu. Bakan, “Hırslarını gizlemeyen ve bizim için iyilik, güvenlik ve barış istemeyen bölgesel bir çevrenin gölgesinde KİK’in ilerlemesini güçlendirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Bahreyn Dışişleri Bakanı, el-Ula Zirvesi’nin, kararları ve olumlu sonuçları ile Körfez dayanışmasına ve iş birliğine giden yolda önemli bir adımı temsil ettiğine dikkat çekti.
 Zayani, terörizmin ‘çalkantılı durumlardan yararlanan ülkeler ve kuruluşlar tarafından finanse edilmiş bir bela ve tehlikeli bir silah olmaya devam ettiğini’ ve ‘uluslararası toplumla iş birliği içinde terör örgütleriyle mücadele ve terör unsurlarını takip çabalarının devamlılığını gerektirdiğini’ vurguladı.
Bahreynli Bakan, Arap ülkelerinin iç işlerine yönelik dış müdahaleyle mücadele çağrısı yaparken, KİK ülkelerinin ve halklarının üstün çıkarlarının ‘istikrarsızlaştırmayı hedefleyen sürekli ihlallere maruz kalan kardeş ülkelerin ve halkların çıkarlarıyla’ bağlantılı olduğunu ifade etti.
KİK Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacraf da Bakanlar Konseyi’nin KİK’in terörizme karşı kararlı duruşunu, her türlü şiddete ve aşırılığa karşı olduğunu teyit ettiğini ve konseyin ‘terörün finans kaynaklarını kurutmak’ için uluslararası toplumla iş birliğini sürdürdüğünü söyledi.
Dr. Hacraf toplantının kapanış bildirgesinde, İran destekli Husi milislerin Suudi Arabistan’daki sivilleri ve petrol tesislerini hedef almak için sürekli füzeler fırlatmasının ve silahlı insansız hava araçlarıyla saldırılar gerçekleştirmesinin, bölgesel güvenlik ve Kızıldeniz’deki küresel ticaret için bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Yetkili, KİK devletlerinin bu saldırılara karşı Suudi Arabistan ile birlik içinde olduğunu, çıkarlarını ve güvenliğini korumak için aldığı tüm önlemleri desteklediğini vurguladı.
Uluslararası topluma, Husilerin ve onları destekleyen tarafların terör eylemlerine karşı sorumluluklarını üstlenme çağrısı yapılan toplantıda İran’ın Irak, Yemen ve diğer ülkelerdeki terör gruplarına ve mezhepçi milislere verdiği desteği sürdürmesi de kınandı.
Toplantıda KİK’in söz konusu sorunlara ilişkin tavrı vurgulanırken İran’ın üç adayı işgal etmeye devam etmesine karşı kararlar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) bağlı adalar üzerindeki egemenliğe verilen destek yinelendi. Aynı şekilde İsrail’in Filistin halkına yönelik devam eden ihlallerini de kınandı ve Gazze’deki ateşkes anlaşmasına yönelik memnuniyet dile getirildi. Bunun sürdürülebilir olmasının önemine dikkat çekildi.
Kapanış bildirgesinde de KİK’in ‘İran ile ilişkiler konusundaki kararlı duruşunun ve kararlarının önemi’, ‘İslami temellere ve ilkelere, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne, iyi komşuluğa, devlet egemenliğine, içişlerine karışmama ve terör ve mezhepçiliği reddetme temellerine bağlılığın önemi’ vurgulandı. Aynı şekilde nükleer anlaşmanın ve İran’ın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı faaliyetleri ile füze programının tehlikesine dikkat çekildi.  Bildirgede İran’ın bölgede istikrarı bozan faaliyetleri, terörizme verdiği destek ve nükleer füze programıyla mücadele etmek için başta Viyana olmak üzere birçok merkezde devam eden müzakerelerin gerekliliğine dikkat çekildi.
Bildirgede KİK’in bölgesel güvenliği güçlendirmek için uluslararası egemenlik ve meşruiyet çerçevesinde, ortak amaç ve çıkarlara ulaşılmasına katkıda bulunulacak şekilde İran meselesinde ciddi ve etkili bir şekilde iş birliği yapmaya hazır olduğu vurgulandı.
Kaynakların aktardığı bilgilere göre konseyin gündeminde Yemen de vardı. Suudi Arabistan’ın Yemen krizini sona erdirme ve kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşma girişimi memnuniyetle karşılanırken Husiler de Suudi Arabistan’ın Yemen’in güvenliği ve istikrarı konusundaki kararlılığına ve ortaya koyulan girişime yanıt vermeye çağırıldı.
KİK, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin temsil ettiği Yemen’deki meşruiyeti destekleyen Körfez devletlerinin tutumlarını, kararlarını ve hükümetinin Yemen’in güvenliğini, istikrarını ve güvenliğini koruma çabalarını yineledi. Konsey ayrıca Husilerin Marib’e yönelik saldırısının devam etmesini, sivillerin ve yerlerinden edilenlerin yaşadığı kampların hedef alınmasını kınayarak uluslararası toplumu sz konusu saldırıların durdurulması için sorumluluğunu üstlenmeye çağırdı. Bakanlar Konseyi, BMGK kararlarının ihlal edilerek İran silahlarının Husi milislere gönderilmeye devam etmesini de kınadı. Konsey bu bağlamda son olarak Umman Denizi’nde gerçekleştirilen operasyonda ele geçirilen silahlara dikkat çekti.

 


Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump
TT

Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump

Trump Organization’ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Eric Trump, Körfez ülkelerini ‘büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyete’ sahip olarak tanımladı. Trump, bölgenin hızlı hükümet desteği, güvenilir ortakları ve büyük fikirleri barındıran dinamik ekonomisi sayesinde geleneksel normların ötesine geçen istisnai projeler oluşturmak için ideal bir ortam olduğunu vurguladı.

Trump'ın yorumları, Suudi Arabistanlı Dar Al Arkan'ın bir iştiraki olan DarGlobal ile ortaklaşa geliştirilen, Şeyh Zayed Yolu üzerinde 80 katlı, 350 metre yüksekliğinde ve dünyanın en yüksek yüzme havuzuna sahip bir konut kulesi olan Dubai'deki Trump International Hotel & Tower projesinin duyurulmasının ardından Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportaj sırasında geldi.

Eric Trump, projenin Riyad, Cidde ve Umman'da duyurulan projelerin ardından Trump Organization’ın bölgedeki bir dizi yatırımının sonuncusu olduğunu vurgulayarak, Dubai seçiminin sadece ticari bir karar olmadığını, buranın öncü kültürüne ve farklı fikirleri kucaklamasına olan inançtan kaynaklandığını belirtti.

Kulenin felsefesi

Bu yeni kulenin şehirdeki diğer projelerden farklı olduğunu vurgulayan Trump, “Biz diğer markalar gibi niceliksel genişleme peşinde değiliz. Bizim felsefemiz, her şehirde o yerin karakterini ifade eden ve siluete katkıda bulunan ikonik bir proje inşa etmektir. Birbirinin kopyası değil, farklı deneyimler istiyoruz. Dubai'deki yeni bina şehrin her köşesinden görülebilecek, lüksü, yeniliği ve olağanüstü konumu bir araya getiren bir simge olacak” ifadelerini kullandı.

Kxkxk
Dubai'de yapılması planlanan Trump International Hotel & Tower (Şarku’l Avsat)

Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu marka, şehirleri otellerinin o kadar çok versiyonuyla dolduruyor ki aradaki fark artık tanınmaz hale geliyor. Biz bu modeli reddediyoruz. İnsanların kulemizi uzaktan görmelerini ve Trump'ın imzası olduğunu hemen anlamalarını istiyoruz.”

Uygulama hızı

Trump, Körfez'deki hükümet prosedürlerinin hızını överek, Dubai'deki kule için ruhsatların sadece altı haftada alındığını ve bunun ‘dünyada eşi benzeri görülmemiş’ bir hız olduğunu söyledi. Trump, “Benzer bir projeyi Avrupa'da yapmayı deneyin, altı ay sonra bile bir yanıt alamazsınız. Orada her şeye hayır diyen bir kültür var. Burada ise yenilikçi büyük projeler görmek için gerçek bir istek var” dedi.

Körfez'deki niteliksel değişim

Bölgedeki büyük değişimleri yorumlayan Trump şunları söyledi: “Körfez bugün emlak, turizm ve eğlence gelişiminde bir paradigma değişimine öncülük ediyor. Suudi Arabistan'ın Diriye'de yaptıkları ya da Dubai'nin yirmi yılda başardıkları dünyada rakipsiz. Dubai'yi 2005 yılından bu yana ziyaret ediyorum ve yaşanan dönüşümü kendi gözlerimle gördüm. Şehir artık sadece bir iş merkezi değil, yaşam, eğlence, turizm, eğitim ve inovasyon için küresel bir destinasyon haline geldi.”

Trump, “Körfez'de geleceğe yönelik bir tutku var. İnsanlar geriye değil ileriye bakıyor. En iyisini istiyorlar ve bunu başarabileceklerine inanıyorlar. Trump Organization gibi istisnai fırsatlar arayan markaların ihtiyacı olan şey de tam olarak bu” şeklinde konuştu.

Trump, bölgedeki iş ortamıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Körfez, özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) muhteşem. Avrupa'da bürokrasi nedeniyle proje yapmak zorken, Körfez'de büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyet var. Bu proje için izinleri altı haftadan kısa bir sürede aldık ki bu dünyada nadir görülen bir durum.”

Suudi Arabistan ilham verici bir model

Eric Trump Suudi Arabistan'daki gelişmeleri överek, ülkenin küresel bir destinasyon olma yolunda ilerlediğini söyledi. Trump sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan inanılmaz işler yapıyor. Diriye, Qiddiya ve NEOM gibi projeler vizyoner liderliğin ekonomiyi ve küresel konumu nasıl yeniden tanımlayabileceğini gösteriyor. Batı'da artık Körfez'deki güvenlik ya da yaşam kalitesi konusunda herhangi bir şüphe yok. Buradaki insanlar güvenli şehirlerde yaşıyor ve rakipsiz bir misafirperverlik ve lüks düzeyinin tadını çıkarıyor. Küresel bilinç değişti. Körfez kendini güçlü bir şekilde kanıtladı ve dünya bunu hayranlıkla izliyor.”

Çift haneli büyüme

Trump sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Dubai lüks markalara layık bir şehir. Ekonomisi çift haneli oranlarda büyüyor, sakinleri ve ziyaretçileri lüks ve ayrıcalığa değer veriyor. Dolayısıyla, bunu Trump Organization felsefesiyle birleştirdiğimizde mükemmel bir kombinasyon yaratıyoruz. Biz sadece bina satmıyoruz, ikonlar inşa ediyoruz.”

Eric Trump, ABD Başkanı Donald Trump'ın üçüncü oğludur ve Trump'ın dünya çapındaki gayrimenkul ve otel projelerini yöneten aile şirketi Trump Organization'ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Babasının iki dönem başkanlık yapmasının ardından aile şirketini kardeşi Donald Jr. ile birlikte yönetmektedir.