Irak Cumhurbaşkanı Salih mezhepçiliğe karşı hem Sünni hem Şii bölgesinde

Berhem Salih, Azamiye’deki İmam-ı Azam Ebu Hanife türbesinde (Twitter)
Berhem Salih, Azamiye’deki İmam-ı Azam Ebu Hanife türbesinde (Twitter)
TT

Irak Cumhurbaşkanı Salih mezhepçiliğe karşı hem Sünni hem Şii bölgesinde

Berhem Salih, Azamiye’deki İmam-ı Azam Ebu Hanife türbesinde (Twitter)
Berhem Salih, Azamiye’deki İmam-ı Azam Ebu Hanife türbesinde (Twitter)

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, ülkesinin mezhep çatışmalarına direndiğini ve halkın mezhepçiliğe karşı birlik olduğunu söyledi. Salih  başkent Bağdat’ın kuzeybatısında yer alan Kazımiye’deki İmam Musa el-Kazım ve Azamiye’deki İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin türbelerine yaptığı ziyaretin ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada,  Kazimiye ve Azamiye’ye giderek İmam Musa el-Kazım ve  İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin türbelerini ziyaret etme şerefine eriştiğini söyledi.
Irak Cumhurbaşkanı açıklamasında iki bölgenin sabırlı ülke insanlarının sıkıntılara rağmen bir arada yaşama örnekliği gösterdiğini belirterek, “Diyalog tesadüf değil bilakis Iraklıların kaderi. Bu ülke tüm mezheplerin çekişmelere karşı dirençli kalacak” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı, Salih’in Şii Kazimiye ile Sünni Azamiye bölgelerini ziyareti sırasında yaptığı açıklamadan alıntı yaparak, Kazimiye bölgesinin Irak halkının tüm bileşenleri arasında kardeşlik, eşitlik ve hoşgörü bağlarını güçlendirmede oynadığı büyük statü ve olumlu rolün yanı sıra Iraklılar arasındaki sosyal bağları güçlendirme ile birliği sağlamlaştırma üzerindeki etkiyi vurguladığını bildirdi. Açıklamada, Salih’in Azamiye bölgesinin ilim insanları için buluşma yeri olduğu dönemler boyunca zengin bir tarihe sahip olduğunu söylediği aktarıldı.
Kazimiye ve Azamiye’nin fitneyi bastırma ve radikalizme karşı durmada önemli bir role sahip olduğunu ifade eden Salih, Iraklılar arasında birlik ve beraberliğin sembolü olan sevgi ve uyum değerlerini pekiştirdiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı açıklamasında, ülkesinin egemen bir ülke olduğunu, halkının, ulusal güçlerin Irak’ta ayaklanma çıkarmak ve istikrarı bozmak isteyenlere karşı dirençli olacağını ifade ederek, reformların gerçekleştirilmesi, yolsuzluğun engellenmesi ve halk hareketinin meşru taleplerini karşılamak için çalışmaların süreceğini vurguladı.
Salih’in Şii Caferilerin yoğunlukla yaşadığı Kazimiye ve Sünni Hanefilerin yoğunlukla yaşadığı Azamiye bölgesine gerçekleştirdiği bu ziyaret, kimliği belirsiz tarafların ikinci Abbasi halifesi ve Bağdat’ın kurucusu olan Ebu Cafer el-Mansur ve Ehl-i Sünnetin önde gelen fıkıh imamlarından İmam-ı Azam Ebu Hanife en-Numan türbesini yıkaya yönelik girişimlerin ardından geldi.
2003 yılında ABD’nin Irak işgalinin ardından Halife Mansur’un heykeli yıkılmış daha sonra yeniden inşa edilmişti. İmam-ı Azam Ebu Hanife en-Numan’ın türbesini yıkma girişimleri ise yeni olup, Irak’ta resmi ve halk çevreleri tarafından geniş çapta kınanan bir girişim oldu.
Saldırı sonrası Şii Kazimiye bölgesinden çok sayıda kişi İmamlar Köprüsü’nü geçerek Sünni Azamiye’ye giderek Şii ve Sünniler olarak Ebu Hanife’ni türbesinde ortak dua yapmıştı.
Sünni ve Şii bölgelerini ayıran Dicle Nehri üzerindeki İmamlar Köprüsü 2005 yılında Irak’taki en şiddetli olaylara tanıklık etti. Şiilerin 12 imamından yedincisi kabul edilen İmam Musa el-Kazım’ın vefat yıldönümü anma töreninde İmamlar Köprüsü üzerinde yaşanan bir patlama sonrası yaşanan izdiham sonrası Irak İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, çoğunun kadın ve çocuk olduğu belirtilen 650 kişinin hayatını kaybetmiş, 322 kişi de yaralanmıştı. El Kaide’nin parmağının olduğu düşünülen olay herhangi bir mezhep çatışmasını kışkırtmasa da, Şubat 2006’da Samarra’daki iki imama ait türbenin bombalanması ülkede 2008 yılının sonuna kadar devam eden mezhepçi şiddet dalgasını tetiklemişti.

 


İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.