Hafter, Libya’nın güneyindeki teröristlere ve paralı askerlere karşı operasyon başlattı

Mısır ve ABD, Libya seçimlerinin zamanında yapılması yönünde destek veriyor.

Halife Hafter, BM Libya Özel Temsilcisi Jan Kubis ile haziran ayı başında Bingazi’de bir araya geldi. (AFP)
Halife Hafter, BM Libya Özel Temsilcisi Jan Kubis ile haziran ayı başında Bingazi’de bir araya geldi. (AFP)
TT

Hafter, Libya’nın güneyindeki teröristlere ve paralı askerlere karşı operasyon başlattı

Halife Hafter, BM Libya Özel Temsilcisi Jan Kubis ile haziran ayı başında Bingazi’de bir araya geldi. (AFP)
Halife Hafter, BM Libya Özel Temsilcisi Jan Kubis ile haziran ayı başında Bingazi’de bir araya geldi. (AFP)

Mısır ve ABD’nin yaklaşmakta olan Libya seçimlerinin bu yıl sonlanmadan, zamanında yapılması için verdiği destek sürerken Libyalı taraflar, Kahire’nin ülkede istikrarı destekleme sürecindeki olumlu rolüne övgüde bulundular. Diğer yandan Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Halife Hafter, ülkenin güneybatısında teröristlere ve paralı askerlere yönelik yeni bir askeri operasyon başlattı.
Hafter’in Sözcüsü Ahmed el-Mismari geçen perşembe günü askeri istihbaratın hareketlerini takip ettikten sonra piyade taburlarının güney yönündeki operasyon odasını desteklemek ve teröristleri takip etmek için güneybatı bölgesine yöneldiğini duyurdu. Mismari ayrıca güvenliği ve istikrarı tehdit eden, yağma, hırsızlık, sabotaj ve her türlü kaçakçılığı yapan Afrikalı paralı askerlerin peşine düşüldüğünü vurguladı.
Açıklamada, bu hamlenin ülkenin ve vatandaşlarının güvenliğinin sağlanmasında, terörün ortadan kaldırılmasında ve Libya’nın güvenliğine zarar vermek isteyenlerin yok edilmesinde ordu liderliğine verilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesi çerçevesinde geldiği ifade edildi. Mismari, tekfirci çetelerin son günlerde güneybatıda artan terör faaliyetlerine dikkati çekerken çetelerin bir güvenlik ve askeri alanı bombalı araçla hedef aldığını söyledi.
Ahmed el-Mismari ayrıca geçen pazartesi günü Sebha intihar eylemcisinin hücresinin takibi sırasında gerçekleşen, Haruc bölgesindeki çöl devriyelerinde bomba yüklü bir aracın infilak ettiği bir video servis etti. Saldırıda, saha komutanı ve el-Vav Hava Üssü’nü koruma bölüğü komutanı Ali et-Tabavi yaşamını yitirdi.
Gözlemcilere göre LUO’nun bu yeni askeri hamlesinin, ‘daha önce Hafter’den tek taraflı askeri harekât başlatmamasını talep eden’ geçiş otoritesi ile görüş ayrılıklarını derinleştirmesi bekleniyor.
Hafter, söz konusu hamlede Başkanlık Konseyi’ne başkanlık eden ve Libya ordusunun başkomutanı olan Muhammed el-Menfi’nin desteğinin alınıp alınmadığını ise açıklamadı. Hafter, geçen perşembe günü ofisi tarafından dağıtılan kısa bir açıklamada “Mısır Genel İstihbarat Başkanı Abbas Kamil, doğudaki Bingazi şehri dışında bulunan er-Racme’de ordu karargahında karşılandı” ifadelerini kullandı.
Ancak Mısır Orta Doğu Haber Ajansı’na göre Mareşal Hafter, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin Libya’ya gösterdiği ilgi ve Kahire’nin siyasi çabalarını başarılı kılmak ve istikrarı yeniden sağlamak için oynadığı etkili rolü takdir ettiğini açıkladı. Aynı şekilde Abbas Kamil ise Mısır’ın Libya ordusunun terörizme karşı mücadelesindeki ve Libya halkının yeteneklerini koruma konusundaki çabalarını ve fedakarlıklarını takdir ettiğini belirtirken Mısır’ın Libya’da istikrarı destekleme çabalarının devam ettiğini vurguladı. Kamil ayrıca başta genel seçimler olmak üzere gelecek kazanımlarının güvence altına alınmasında Libya askeri kurumunun önemine dikkat çekti.
Diğer yandan Muhammed el-Menfi, Cumhurbaşkanı Sisi’ye yakın zamanda Libya’yı ziyaret etme daveti yaptı. Menfi, Mısır İstihbarat Başkanı ile yaptığı görüşmede Mısır’ın bölgedeki güvenlik ve istikrarı güvence altına alacak şekilde Libyalı taraflar arasında ulusal uzlaşıyı teşvik etmedeki olumlu rolüne övgüde bulundu. Menfi ayrıca Libya ve Mısır halkları arasındaki ilişkinin tarihi ve iki ülkenin güvenliğinin bir olduğunu vurguladı.
Muhammed el-Menfi, Mısırlı şirketlerin enerji alanında yeniden yapılanmak, iş birliğine katkıda bulunmak ve ulusal uzlaşı projesini desteklemek için Libya’ya geri dönmesine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Abdulhamid Dibeybe de Şehitler Meydanı, Eski Şehir sokakları ve Suk el-Maşir çarşısı da dahil olmak üzere başkent Trablus’un en önemli simge yapılarını içeren bir turda Abbas Kamil’e eşlik etti. Dibeybe, ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Ted Deutch gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde ‘özgür ve adil seçimlerin zamanında yapılması konusunun’ gündeme geldiğini söyledi. Deutch da Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, özgür ve adil seçimlerin zamanında yapılmasını, kurumların birleştirilmesini, yabancı savaşçıların sınır dışı edilmesini, göçmenlerin korunmasını ve insani yardım erişiminin sağlanmasını görüştüklerini belirtti.
Birlik hükümetinden Dışişleri Bakanı Necla el-Mankuş da geçen perşembe akşamı ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı telefon görüşmesinde, yürütme organının (Başkanlık Konseyi ve birlik hükümeti) hazırlık aşaması haritasını uygulamaya yönelik isteğini dile getirdi. ABD’nin Berlin’deki Libya vizyonuna verdiği desteğin önemine dikkati çeken Mankuş, temasın ‘Libya konulu Berlin 2 Konferansı’nın toplanması için devam eden hazırlıklarla ilgili olduğunu’ vurguladı. Libyalı Bakan ayrıca Blinken’ın Libya’nın istikrarına verdiği desteği, gelecek aralık ayında yapılacak ulusal seçimleri desteklemek için uluslararası ortaklarla çalışma konusundaki isteğini de dile getirdiğini aktardı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Blinken ve Mankuş’un Berlin 2 Konferansı’nı görüştüklerini bildirdi. Sözcü, iki bakanın seçimlerin yapılmasının önemine ve ‘tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya’dan bir an önce çekilmesi’ de dahil olmak üzere geçen yıl 23 Ekim’de imzalanan anlaşmanın tam olarak uygulanması gerekliliğine dikkat çektiğini kaydetti. Blinken, ABD’nin Libya’daki ilerlemeyi desteklemek için uluslararası çabaları ilerletme yolunda diplomatik katılımı artırma taahhüdünü de dile getirdi.
Diğer yandan Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, tüm Libyalı tarafların ve uluslararası toplumun taahhütlerini yerine getirmesi ve Berlin Konferansı’nda üzerinde anlaşmaya varılan noktaların uygulanması çağrısı yaptı. Aynı şekilde 18 Haziran’da İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ile görüşen Salih, ‘seçimlerin gecikme olmadan planlanan tarihte yapılması ve tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya’dan geri çekilmesi’ çağrısında bulundu. Salih ayrıca İtalya Senatosu Başkanı Elisabetta Alberti Casellati ile de Libya ve bölgedeki gelişmelerin yanı sıra ortak iş birliği ve ikili ilişkileri geliştirme ve destekleme yollarını görüştü.



Mısır, Sudan'ın birliğini korumak için ‘ortak savunma’ anlaşmasını öne sürdü

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır, Sudan'ın birliğini korumak için ‘ortak savunma’ anlaşmasını öne sürdü

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır, Sudan’daki krizle ilgili olarak ‘kırmızı çizgiler’ çizdiğini duyurdu ve bu çizgilerin aşılmasının ‘Mısır’ın ulusal güvenliğini tehdit edeceği’ uyarısında bulundu. Kahire yönetimi, iki ülke arasında imzalanan ortak savunma anlaşmasının kendisine tanıdığı tüm tedbirleri alma ihtimalini de gündeme getirdi. Uzmanlar, bu açıklamaları Sudan’da savaşın başlamasından bu yana Mısır’dan gelen ‘en sert söylem’ olarak değerlendirdi.

Mısır’ın bu tutumu, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin dün Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan’ı kabul etmesiyle eş zamanlı olarak açıklandı. Sisi, görüşmede ‘ülkesinin, Sudan halkının mevcut hassas süreci aşma çabalarına tam destek verdiğini’ ifade etti. Ayrıca ‘Sudan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarını destekleyen Mısır tutumunun değişmez ilkelerine’ vurgu yaparak, bu çerçevede mümkün olan her türlü çabanın gösterilmeye hazır olunduğunu belirtti. Açıklama, Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Muhammed eş-Şenavi tarafından yapıldı.

Mısır, Burhan’ın ziyareti sırasında ayrıca, ‘Sudan’da güvenlik, istikrar ve barışın sağlanmasına yönelik ABD Başkanı Donald Trump’ın vizyonuna tam destek verdiğini’ yineledi. Bu desteğin, ‘ABD yönetiminin dünyada barışı tesis etme, gerilimi artırmaktan kaçınma ve anlaşmazlıkları çözme yönündeki yaklaşımı’ kapsamında olduğu kaydedildi.

Ortak savunma anlaşmasının yürürlüğe girmesi

Kahire yönetimi, söz konusu ilkeleri teyit ederken Sudan krizinde ilk kez ‘kırmızı çizgiler’ belirlediğini açıkladı. Mısır, bu çizgilerin aşılmasına ‘Mısır’ın ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendirdiği ve Sudan’ın ulusal güvenliğiyle yakından bağlantılı olduğu’ gerekçesiyle izin verilemeyeceğini vurguladı. Mısır’ın uyarıları arasında ‘Sudan’ın birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması, Sudan halkının imkân ve kaynaklarıyla oynanmaması ve Sudan topraklarının herhangi bir bölümünün ayrılmasına izin verilmemesi’ yer aldı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı dün yaptığı açıklamada, ‘Sudan devlet kurumlarının korunmasının ve bu kurumlara zarar verilmesinin engellenmesinin de bir diğer kırmızı çizgi olduğunu’ bildirdi.

Açıklamada ayrıca, ‘uluslararası hukukun tanıdığı tüm tedbir ve önlemleri alma konusunda tam hakka sahip olunduğu’ ifade edilerek, bu kapsamda ‘iki ülke arasındaki ortak savunma anlaşmasının devreye sokulmasının da kırmızı çizgilerin ihlal edilmesini veya aşılmasını önlemeye yönelik seçenekler arasında bulunduğu’ kaydedildi.

a
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ile Sudan arasında Mart 2021’de, ‘eğitim, sınır güvenliğinin sağlanması ve ortak tehditlerle mücadele’ alanlarını kapsayan bir askeri iş birliği anlaşması imzalanmıştı. Bu anlaşmadan önce ise iki ülke, ‘dış tehditlere karşı’ 1976 yılında bir ortak savunma anlaşmasına taraf olmuştu.

Mısır Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komisyonu üyesi Tümgeneral Yahya Kedvani, Mısır’ın ulusal güvenliğinin Sudan topraklarının birliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek, “Sudan’ı bölmeyi hedefleyen komploların varlığı, aşılmaması gereken kırmızı çizgilerin belirlenmesini zorunlu kılmaktadır” dedi.

Kedvani, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ‘Sudan’ın birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik Mısır tutumunun sabit ve güçlü olduğunu, Kahire’nin Sudan devlet kurumlarını korumaya yönelik açıkladığı girişim ve söylemleri hayata geçirme kapasitesine sahip bulunduğunu’ ifade etti. Ortak savunma anlaşmasının gündeme getirilmesinin, ‘iki ülke arasında uluslararası meşruiyet ve daha önce imzalanmış anlaşmalar çerçevesinde ortak bir koordinasyonun bulunduğunu teyit etmeyi amaçladığını’ söyledi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından dün yayımlanan açıklamada ise ‘Kahire’nin Sudan’da süregelen gerilimden derin endişe duyduğu’ belirtildi. Açıklamada, bu durumun ‘Sudanlı sivillere yönelik korkunç katliamlara ve insan haklarının en temel kurallarının açık ihlallerine yol açtığı’ vurgulandı. Mısır’ın, ‘Sudan’ın birliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vereceği gerekçesiyle, herhangi bir paralel yapının kurulmasını veya tanınmasını kesin bir dille reddettiği’ kaydedildi.

Diğer yandan eski Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Salah Halime, ülkenin bölünmesine yönelik tehditlerle mücadelede Mısır-Sudan koordinasyonunun, Mısır, Sudan ve Arap dünyasının ulusal güvenliğini koruma çerçevesinde ele alındığını belirtti. Halime, iki ülkenin Kızıldeniz’e kıyısı olan devletleri bir araya getiren konseyin üyesi olduğuna işaret ederek, bu yapının temel rollerinin ‘savunma ve kalkınma’ olduğunu söyledi.

Halime, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Mısır’ın tutumunun Uluslararası Dörtlü girişimi ile Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ABD ziyareti sırasında gündeme getirdiği inisiyatif kapsamında şekillendiğini ifade etti. Kahire’nin, ‘üç ay sürecek bir ateşkesle başlayacak, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) Sudan ordusuna entegre edilmesini ve Sudan askeri kurumunun bütünlüğünün korunmasını öngören bir yol haritasının uygulanmasını desteklediğini’ kaydetti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasına göre Kahire, ‘insani bir ateşkese ulaşılması, bunun kalıcı bir ateşkese dönüşmesi ve Sudanlı sivillerin güvenliği ile korunmasını sağlamak amacıyla güvenli insani sığınaklar ve geçiş koridorları oluşturulması’ hedefiyle Uluslararası Dörtlü çerçevesinde çalışmayı sürdürme konusundaki kararlılığını yineledi. Bu sürecin, Sudan devlet kurumlarıyla tam koordinasyon içinde yürütüleceği belirtildi.

Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve ABD’den oluşan Uluslararası Dörtlü, ağustos ayında sunduğu yol haritasında, ‘üç aylık insani ateşkesin ardından kalıcı bir ateşkesin sağlanmasını, siyasi sürecin başlatılmasını ve dokuz ay içinde bağımsız bir sivil hükümetin kurulmasını’ öngörmüştü.

sfg
New York'ta düzenlenen Uluslararası Dörtlü toplantısından (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Burhan’ın Mısır ziyareti, geçtiğimiz pazartesi günü Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından geldi. Burhan, söz konusu ziyaretin sonunda, ‘Sudan’ın barışın sağlanması ve savaşın sona erdirilmesi yönündeki çabalarda ABD Başkanı Donald Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Özel Temsilci Massad Boulos ile birlikte çalışmaya istekli olduğunu’ ifade etmişti.

El-Ehram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Afrika Programı Direktörü Emani et-Tavil ise ‘Mısır’ın Sudan dosyasında ilk kez kırmızı çizgiler koyduğunu, son tutumunun savaşın başlamasından bu yana en sert duruşu yansıttığını’ belirtti. Et-Tavil, bu yaklaşımın ‘Sudan’ın birliğinin korunması, savaşın durdurulması, paralel yapıların reddedilmesi ve devlet kurumlarının muhafazası’ konularında Suudi Arabistan ve ABD’nin tutumlarıyla örtüştüğünü söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan et-Tavil, ‘Sudan’ın birliği konusunda güçlü tutumlar sergilenmesi noktasında Suudi Arabistan ile Mısır arasında bir uyum bulunduğunu, bunun da ateşkes ilanı ve insani ara verilmesine yönelik bir girişimin şekillendirilmekte olduğunu gösterdiğini’ ifade etti. Ancak et-Tavil, ‘birbirini kabul etmeyen Sudanlı taraflarla yürütülecek siyasi çözümlerin en karmaşık mesele olmaya devam ettiğini’ vurguladı.

Sumud İttifakı bünyesindeki siyasi ve sivil güçler, salı günü Kenya’nın başkenti Nairobi’de, Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Ordusu Hareketi ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile Sudan’daki savaşı durdurmaya yönelik ortak bir ilkeler bildirgesine imza attı. Bu adım, savaşa karşı olan Sudanlı tarafların büyük bölümünü bir araya getiren ilk yakınlaşma olarak değerlendirildi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü dün yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Burhan arasındaki görüşmelerde, ‘iki ülke arasındaki ilişkilerin, halkların bütünleşme ve karşılıklı kalkınma beklentilerini yansıtacak şekilde güçlendirilmesinin ele alındığını, ayrıca sahadaki gelişmelerin değerlendirildiğini’ bildirdi.


İsrailliler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep ederek sınırı geçtiler

İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
TT

İsrailliler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep ederek sınırı geçtiler

İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)

İsrail ordusunun yasağına rağmen, dün birkaç İsrailli Gazze Şeridi'ne girdi ve eski bir yerleşim yerinde İsrail bayrağını dalgalandırarak harap olmuş Filistin topraklarının yeniden işgalini istedi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre İsrail sağ kanadıyla bağlantılı sosyal medya hesapları, açık bir alanda İsrail bayrağının etrafında toplanmış yaklaşık 20 erkek, kadın ve çocuğu gösteren bir fotoğraf paylaştı ve fotoğrafın Kfar Darom'da çekildiğini iddia etti.

Gazze Şeridi'nin merkezindeki bu eski kibbutz, diğer 20 yerleşim yeriyle birlikte, İsrail'in 2005'teki tek taraflı çekilmesi sırasında boşaltılmıştı.

O zamandan beri, İsrail sağının bir kesimi, Gazze'de İsrail yerleşimlerinin yeniden kurulmasını savunuyor. Bu çağrı, Gazze Şeridi'ndeki savaşı başlatan 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısından sonra daha da yoğunlaştı.

Bunun ardından, bazı İsrailli yetkililer de Filistinlilerin Gazze'den tahliye edilmesini ve bölge üzerindeki İsrail kontrolünün yeniden kurulmasını savundu.

rty65u7
Gazze'ye yerleşmeyi destekleyen İsrailliler, ordunun kendilerine Gazze Şeridi içinde Hanuka bayramını kutlama izni vermesini talep eden bir yürüyüşe katıldı (Reuters)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ne girenlerin "İsrail topraklarına geri gönderildiğini" duyurdu ve "onlarca" kişinin daha başka bir sınır kapısından sızmasının engellendiğini, ancak bazılarının güvenlik bariyerlerini aşmayı başardığını belirtti.

Açıklamada ayrıca, "savaş bölgesine herhangi bir giriş yasaktır, sivilleri tehlikeye atar ve bölgedeki askeri operasyonları aksatır" denildi.

Sınır kasabası Sderot'ta düzenlenen bir mitingde, yerleşim hareketinin önde gelen isimlerinden Daniella Weis, yaklaşık 100 destekçisine şöyle seslendi: “Allah'ın izniyle, bu bayrağın yükseltilmesi yeni bir dönemin başlangıcını işaret edecek; Gazze'ye geri döneceğimiz bir dönem.”

Şöyle devam etti: “Gazze, Endonezyalılar, Türkler, Mısırlılar veya başka herhangi bir ülke tarafından yönetilmeyecek. Gazze'yi yalnızca İsrail halkı yönetecek.” Bu sözleriyle, ateşkes anlaşması kapsamında Gazze Şeridi'ne konuşlandırılması beklenen uluslararası istikrar gücüne katılması muhtemel ülkeleri kastediyordu.

Geçtiğimiz hafta, Weis'in kurucu ortaklarından olduğu aşırı milliyetçi yerleşim hareketi "Nahala", bir mesajda, Gazze'de İsrail bayrağını dalgalandırmayı organize etme niyetini açıkladı. Bu girişim, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, on diğer bakan ve Knesset'in yirmiden fazla üyesi tarafından destekleniyor.


Hamas, Miami görüşmelerinin İsrail'in "ihlallerine" son vermesini bekliyor

Gazze şehrinin Zeytun mahallesindeki yıkımdan, 27 Kasım 2025 (AP)
Gazze şehrinin Zeytun mahallesindeki yıkımdan, 27 Kasım 2025 (AP)
TT

Hamas, Miami görüşmelerinin İsrail'in "ihlallerine" son vermesini bekliyor

Gazze şehrinin Zeytun mahallesindeki yıkımdan, 27 Kasım 2025 (AP)
Gazze şehrinin Zeytun mahallesindeki yıkımdan, 27 Kasım 2025 (AP)

Hamas liderlerinden biri, Gazze ateşkesinin bir sonraki aşamasına geçmek için bugün Miami'de yapılması planlanan görüşmelerin, İsrail'in ateşkesi "ihlal etmesine" son vermesiyle sonuçlanması gerektiğini söyledi.

Hamas siyasi büro üyesi Basim Naim AFP'ye yaptığı açıklamada, "Halkımız, bu görüşmelerde bulunanların devam eden İsrail saldırganlığına son vermelerini, tüm ihlalleri ve aykırılıkları durdurmalarını ve işgalcileri Şarm el-Şeyh anlaşmasının gereklerine uymaya zorlamalarını bekliyor" ifadelerini kullandı.

Amerika Birleşik Devletleri, Florida'da bu görüşmelere ev sahipliği yapıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff'un, ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasını ilerletmek amacıyla Katar, Mısır ve Türkiye'den üst düzey yetkililerle bir araya gelmesi bekleniyor.