Mısır, Filistinliler ile İsrailliler arasındaki düğümü çözmek için çalışacak

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri
TT

Mısır, Filistinliler ile İsrailliler arasındaki düğümü çözmek için çalışacak

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri

Dün Mısır, Filistinliler ile İsrailliler arasındaki mevcut açmazın tersine çevrilmesi çağrısında bulundu ve Ortadoğu’da adil ve kalıcı bir barışa ulaşma çabalarına destek vermeye devam edeceğini aktardı. Bu, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin dün İsrailli mevkidaşı Yair Lapid’den aldığı bir telefon sırasında meydana geldi. Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamaya göre, Bakan Şukri, görüşmenin başında İsrail Dışişleri Bakanı’nın göreve gelişini tebrik etti. Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Hafız, dün yaptığı açıklamada, “Bakan Şukri, İsrailli mevkidaşına kapsamlı bir müzakere sürecini başlatmak için Filistin ve İsrail tarafları arasında mevcut çıkmazı hareketlendirmenin gerekliliğini vurguladı. Mısır’ın uluslararası hukuk ve ilgili Güvenlik Konseyi kararları uyarınca Orta Doğu’da adil ve kalıcı bir barışın sağlanmasına yönelik tüm çabaları desteklemekteki rolünü oynamaya devam edeceğine dikkat çekti” dedi.
Mısır Dışişleri Bakanı, Filistin topraklarının tüm bölgeleri için yeniden yapılanma çabaları ve kalkınma desteği ile ilerlemeye ek olarak, durumu tekrar daha da kötüleştirmekle tehdit eden iki taraf arasındaki gerilimin tırmanmasını önlemeye ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bölgenin tüm halkları için güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik pratik ve ciddi adımlarla ilerlemeye istekli olduklarını aktardı. Kahire, bölgede kapsamlı ve adil barışı sağlayacak şekilde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulması adına müzakere yolunu acilen canlandırmak için gerçek iradenin ve uygun atmosferin gerekliliğine dikkat çekiyor.  İstenilen sakinliği ve istikrarı sağlamak için Mısır’ın Gazze Şeridi’nde ateşkes tesis etme ve devam ettirme çabaları sürüyor.
Bakan Şukri, geçen Mayıs ayının sonunda eski İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi’yi kabul etmişti. O sırada Mısırlı bakan, Filistinliler ile İsrailliler arasında ciddi ve yapıcı müzakerelerin acilen başlatılması ve bu konuda yapılan çalışmaları engelleyecek herhangi bir eylemden kaçınılması çağrısında bulunmuştu.
Buna ek olarak dün Mısır, Filistinlilere yardım ulaştırmak ve temel sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilmek için Refah sınır kapısını açık tutmaya devam etti. Ayrıca sınırda idari ve tıbbi ekipler de hazır bulunmaya devam ettiler. Konuya vakıf kaynaklara göre temel sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve Gazze’ye yardım göndermek için hazırlıklar yapılıyor. 16 Mayıs’tan bu yana, sınır kapısının her iki tarafında mahsur kalanları geçirmenin yanı sıra, yaralı ve tedavi ihtiyacı olanları kabul etmek için Refah sınır kapısı faaliyet göstermeye devam etmektedir.
Kahire, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Sisi’nin yeniden yapılanma için destek sağlama ve Filistin’deki kardeşlerin ihtiyaçlarını karşılama girişimi, Mısır’ın Filistin davasına olan sıkı bağlılığını yansıttığına dikkat çekti.



Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu ve Şeba Çiftlikleri sınır bölgesi üzerindeki anlaşmazlığın çözümünün daha sonraki bir aşamaya ertelenebileceğini duyurdu.

Bir basın heyetiyle yaptığı görüşme sırasında yöneltilen bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Fransa bize Suriye ile olan sınırın haritalarını verdi ve onlar karar verdiklerinde sınırı belirlemeye hazırız. Lübnan komitesi hazır. Deniz sınırının belirlenmesi için bir komite ve kara sınırının belirlenmesi için başka bir komite kurabiliriz.” Sözlerine şöyle devam etti: “Suriye ile ilişkiler yavaş ama iyileşiyor ve en iyisini umuyoruz.”

İsrail ile müzakereler konusunda ise Avn şunları söyledi: “Topraklarımızı işgal eden, her gün bizi hedef alan ve oğullarımızı esir tutan bir güç var. Bunu müzakereden başka nasıl çözebiliriz?” “Herhangi bir ordu savaşa girdiğinde ve çıkmaza girdiğinde, müzakere seçeneği değerlendirilir” ifadelerini kullandı.

Lübnan heyetine Mekanizma Komitesi başkanlığına Büyükelçi Simon Karam'ı seçtiğini açıkladı; bunun nedeninin "kendisinin daha önce Amerika Birleşik Devletleri'nde büyükelçilik yapmış ve Madrid'deki önceki müzakerelere katılmış olması" olduğunu belirtti.

Amerikan elçisi Tom Barrack'ın son açıklamalarına ilişkin olarak Avn, "bu açıklamalar tüm Lübnanlılar tarafından reddedilmektedir" dedi.

Bazı milletvekillerinin Kıbrıs ile deniz sınırlarının belirlenme yönteminden duydukları memnuniyetsizliğe ilişkin olarak, “2011 yılında Cumhurbaşkanı (Necib) Mikati hükümeti sınır belirleme kurallarını koydu ve biz de bu kuralları onayladık. Bu anlaşmanın Meclise gitmesinin gerekli olup olmadığı konusunda Yasama ve Konular Kurulu'na danıştık ve cevap hayır oldu” şeklinde açıklama yaptı.

Bir soruya cevaben, “Kutsal Baba'nın (Papa'nın) altı ay önceki seçiminden bu yana ilk ziyareti ve Güvenlik Konseyi üyelerinin ziyareti, (Mekanizma) Komitesine bir sivilin atanmasıyla eş zamanlı olarak geldi ve bunların hepsi olumlu işaretlerdir” dedi.

Hannibal Kaddafi'nin serbest bırakılmasının ardından Libya ile diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi hakkındaki bir soruya cevaben Cumhurbaşkanı Avn, “İmam Musa el-Sadr'ın kaybolması meselesi çözülmelidir. Bu meşru bir meseledir ve Lübnan halkı onun ve iki arkadaşının akıbetini bilme hakkına sahiptir” ifadesini kullandı.

ABD'nin Lübnan ordusuna yaptığı yardımla ilgili olarak, "birkaç yardım programı var" diyen Avn, "Önemli olan, ilk defa resmi bir kararda Lübnan ordusuna yardım etmenin gerekliliğinden bahsedilmesi ve bunun bizim için olumlu ve temel bir gelişme olmasıdır" şeklinde konuştu.

Bir soruya cevaben, Hizbullah milletvekillerinden oluşan bir grubun, cumhurbaşkanı seçilmeden önce partiye silahsızlanmadan bahsetmeyen bir savunma stratejisi konusunda söz verdiğine dair iddialarını ve medyada bu sözle ilgili olarak imzaladığı bir belgenin varlığına dair çıkan haberleri yalanlayarak, "Eğer varsa, şimdi yayınlasınlar" dedi.


Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.