UNHCR’nin Ortadoğu yetkilisi: Suudi Arabistan’daki mültecilerin sayısı toplam nüfusun yüzde 5,5’ini oluşturuyor

UNHCR’nin Ortadoğu yetkilisi: Suudi Arabistan’daki mültecilerin sayısı toplam nüfusun yüzde 5,5’ini oluşturuyor
TT

UNHCR’nin Ortadoğu yetkilisi: Suudi Arabistan’daki mültecilerin sayısı toplam nüfusun yüzde 5,5’ini oluşturuyor

UNHCR’nin Ortadoğu yetkilisi: Suudi Arabistan’daki mültecilerin sayısı toplam nüfusun yüzde 5,5’ini oluşturuyor

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden (UNHCR) bir yetkili, Suudi Arabistan'ın nüfusunun yüzde 5,5’ine denk gelen sayıda mülteciye ev sahipliği yaptığını ifade ederek Riyad’ın dünya çapında UNHCR’ye en çok bağış yapan ülkelerden biri olduğunu hatırlattı. Zira Riyad birçok ülkede sağlık, eğitim, barınma ve buna benzer diğer temel sektörlerde UNHCR’yi desteklemek için 300 milyon dolardan fazla yardımda bulundu.
UNHCR’nin Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Ülkeleri Ortadoğu Temsilcisi Halid Halife yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Suudi Arabistan, mülteci kabul eden ülkeler arasında yaklaşık 1 milyon Yemenli ve 700 bin Suriyeli ile büyük bir mülteci kitlesine kucak açıyor. UNHCR’nin Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi, Suudi Arabistan Kalkınma Fonu ve bunun gibi başka kurumlarla ortaklıkları mevcut. Bu kurumlar, UNHCR’nin eğitim, altyapı ve geçim kaynakları gibi kalkınmanın yanı sıra barınma, gıda ve sağlık hizmetleri gibi temel insani çabaları koordine etme ve bunlara yönelik projeler oluşturma çabalarını destekliyor.”
Halife 2012 yılında dünya çapında 10,5 milyon olan mülteci sayısının iki katına çıkarak 20,5 milyona ulaştığına işaret etti. Ayrıca 2018 yılı sonunda dünya genelinde bazı ülkelerdeki zulüm, çatışma, şiddet ve insan hakları ihlalleri yüzünden zorla yerinden edilen kişi sayısının 70,8 milyon olduğunu ve bu sayının 2020 yılında 80 milyona ulaştığını kaydetti.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında mültecilerin durumuna ilişkin açıklama yapan Halife “Salgın sırasında ülkeler arasındaki sınırların kapanması nedeniyle sığınma oranı büyük ölçüde azaldı. Genel olarak Körfez'deki özellikle de Suudi Arabistan'daki mülteciler, dünyanın geri kalanındaki emsallerinden daha iyi koşullarda hayatlarını devam ettiriyorlar. Çünkü Suudi Arabistan hükümetinin sınırlamalar veya ayrımcılıklar olmadan ülkedeki tüm sakinlere ve buraya gelenlere aşı tedarik etme politikasına göre ücretsiz bir şekilde tedavilere ve aşılara erişimleri bulunuyor” ifadelerini kullandı. Halife, Suudi Arabistan’ın 30 yıldır UNHCR’nin ofisine ev sahipliği yaptığına ve o zamandan beri UNHCR’nin, dünyanın çeşitli yerlerindeki mültecilere ve yerinden edilmiş kişilere himaye ve yardım sağlamak için Suudi Arabistan hükümeti ve Krallık'ta faaliyet gösteren hükümet birimleri ve insani yardım kuruluşlarıyla sıkı bir koordinasyon ve işbirliği içinde çalıştığına dikkat çekti. Ayrıca, Suudi Arabistan’ın UNHCR’nin sağlık, eğitim, barınma ve buna benzer temel sektörlerde projeler oluşturma çabalarını desteklediğini söyledi.

Suudi Arabistan, 1,5 milyon Suriyeliye vize verdi
Suudi Arabistan, Suriye'deki krizin patlak vermesinden bu yana 1,5 milyon Suriyeliye vize verdi. Suudi Arabistan’da hala yaklaşık 700 bin Suriyeli yaşıyor. Krallık, 1950'lerden beri yaklaşık 280 bin Rohingyalı’ya ev sahipliği yapıyor. Bu kişiler Krallık’ta sağlık hizmeti, eğitim ve çalışma imkanına sahip. Bu yüzden topluma entegre olmuş durumdalar. Mısır kimliğine sahip yaklaşık 350 bin Filistinli de 1948 yılından beri Krallık’ta yaşıyor. Burada topluma entegre olmalarına yardımcı olacak şekilde çalışma, sağlık ve eğitim de dahil olmak üzere temel hizmetlerden yararlanma hakkına sahipler.
Halife’ye göre Krallık’taki mülteciler, ücretsiz tedavi ve eğitimin yanı sıra ikamet hizmetlerinden de yararlanabiliyorlar. Aynı zamanda Krallık ülkenin dört bir yanına dağıtılmaları, kendilerine çalışma imkanı sunulması ve devlet okullarında eğitim alma hakkı verilmesiyle bu kişilerin topluma entegre olmasına özen gösteriyor. Krallık içindeki mültecilerin oranı, Suudi vatandaşların sayısının yüzde 5,5'ine ulaşmış durumda. Suudi Arabistan hükümeti UNHCR’nin stratejik bir ortağı. Zira Krallık yalnızca Suudi Arabistan’da değil dünyanın birçok ülkesindeki mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin acılarının dinmesi için çeşitli yardımlar sağlamakta. Buna ilaveten UNHCR Yemen, Suriye, Irak, Sudan ve insani krizlerden musdarip diğer ülkeler de dahil olmak üzere pek çok ülkede insani krizler ile mücadele etmek üzere yardım toplamak için Suudi Arabistan Kalkınma Fonu ve Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi ile koordinasyon içerisinde çalışıyor. Bu yardımlar, çatışmalar ve gördükleri zulümler yüzünden canlarını kurtarmak, onurlu bir hayat bulmak ve kendi ayakları üzerinde durabilmek için yurtlarından kaçmak zorunda kalan birçok aile için bir can simidi sayılıyor.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.