Sahil yolunun açılışı Libya’daki bölünmeyi bir kez daha gözler önüne serdi

Başkanlık Konseyi, askeri hareketliliğe bir sınırlama getirirken LUO, güneydeki operasyonlarını sürdürüyor

Başbakan Dibeybe, dün Libya’nın doğusu ile batısını bir birine bağlayan sahil yolunun yeniden açılışı için yapılan törene katıldı (Reuters)
Başbakan Dibeybe, dün Libya’nın doğusu ile batısını bir birine bağlayan sahil yolunun yeniden açılışı için yapılan törene katıldı (Reuters)
TT

Sahil yolunun açılışı Libya’daki bölünmeyi bir kez daha gözler önüne serdi

Başbakan Dibeybe, dün Libya’nın doğusu ile batısını bir birine bağlayan sahil yolunun yeniden açılışı için yapılan törene katıldı (Reuters)
Başbakan Dibeybe, dün Libya’nın doğusu ile batısını bir birine bağlayan sahil yolunun yeniden açılışı için yapılan törene katıldı (Reuters)

Libya'daki geçiş yönetimi, ülkenin doğusunu ve batısını birbirine bağlayan hayati öneme sahip sahil yolunun yaklaşık iki yıl boyunca kapalı kaldıktan sonra dün yeniden açıldığını duyurdu. Öte yandan 5+5 Ortak Askeri Komite üyeleri arasında, duyurmak üzere olduklarını söyledikleri bir adımla ilgili anlaşmazlık yaşanıyor.
Geçiş yönetimi, Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) ile arasındaki görüş ayrılıkları çerçevesinde LUO’nun teröristlerin peşine düştüğünü söyleyerek dün ülkenin güneybatısında başlattığı askeri operasyona itiraz etti ve operasyonun ‘derhal’ durdurulmasını istedi.
Ülkede çatışan taraflar arasında yapılan ateşkes anlaşması çerçevesinde aylarca süren müzakerelerin ardından Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi dün Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Sahil yolunun açılmasında ve onurlu halkımızın acılarının dindirilmesinde bizim ve ülkemizin sadık halkının çabaları, başarı ile taçlandırılmıştır” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe, Buveyrat el-Hasvan yakınlarında sahil yolunu kapatan toprak setleri kaldırmak için bir buldozeri sürerken görüntülendi. LUO Genel Komutanlığı’ndan konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmazken, LUO’ya bağlı Sirte Operasyon odası Komutanı Tümgeneral Ahmed Salim Pazar akşamı toplanması planlanan 5+5 Ortak Askeri Komite’nin yolun açılması için herhangi bir talimat vermediğini söyledi.
Komitedeki LUO heyeti, toplantıyı yapmak üzere Benina Uluslararası Havalimanı'ndan (ülkenin doğusundaki) Sirte'ye hareket etti. Komite yaptığı açıklamada, komitenin sahil yolu meselesinden, tüm güvenlik düzenlemelerinden ve iki taraf arasındaki koordinasyondan sorumlu olan tek merci olduğu vurgulandı. Komiteden dün yapılan yazılı açıklamada, konunun, garanti mekanizmalarını ve yolun güvenliğinden sorumlu Ortak Askeri Komite’nin genel merkezini içeren bir açıklamanın yapılmasının beklendiği Sirte'deki beşinci toplantısına havale edildiği vurgulandı.
Bu arada kaynaklar, ülkenin doğu ve batı bölgelerinden ortak bir güç oluşturulduğunu bildirdiler. Sahil yolunu resmi olarak yeniden açıldıktan sonra yolun, doğudaki Ra’s Lanuf'tan el-Heyşe’ye kadar güvenliğini sağlamak amacıyla kurulan ortak güçte İçişleri Bakanlığı gözetimindeki yaklaşık 400 savaşçı yer alıyor. Ortak gücün resmi merkezi 50’inci Kısım oldu.
Sahil yolunun açılması sürecini yakından takip eden bir yetkili Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Menfi ve Dibeybe’nin yolun açıldığını duyurmalarından önce yapılan son toplantılarda ABD ve Batı ülkeleri, yolun açılmasını engelleyenlere yaptırım uygulama tehdidinde bulundular ve yol dün itibariyle açıldı” dedi.
ABD'nin Trablus Büyükelçiliği, açılışın hemen ardından bir açıklama yaparak, ‘sahil yolunun açılmasının önemli olduğunu ve açılışın uluslararası toplumun Berlin'de buluşmaya hazırlandığı bir zamanda gerçekleştiğini’ vurguladı.
Bu arada Libya Ordusunun Başkomutanı sıfatıyla Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, LUO’nun ülkenin güneyinde başlattığı askeri operasyonlara itiraz ederek, “Faaliyetlerinin niteliği ne olursa olsun askeri birliklerin yeniden konuşlandırılması veya askeri birliklerin herhangi bir amaçla hareket etmesi veya personel, silah ya da mühimmat transferi kesinlikle yasaktır” açıklamasında bulundu.
Menfi, Pazar akşamı UBH’ye bağlı güçler tarafından yürütülen Burkan al-Gadab (Öfke Volkanı) Operasyonu tarafından dağıtılan açıklamasında şunları söyledi:
“Eğer gerekirse, askeri konvoyların yeniden konuşlandırılması veya taşınması, yalnızca ilgili bağlama uygun olarak ve Başkomutan'ın onayı ile gerçekleşebilir. Bu tebliğ derhal yürürlüğe konmuştur ve tüm askeri birlikler bu tebliğde belirtilenleri dikkate almalıdır.”
Başkanlık Konseyi Başkanı ayrıca ülkenin güneyindeki Sebha kentinde güvence sağlamak için istihbarat servisleri, iç güvenlik ve İçişleri Bakanlığı temsilcilerinin yer aldığı ve Binbaşı Mesud Abdulcelil'in Libya'nın güneyindeki terörle ve organize suçlarla mücadele komutanı olarak atandığı, ortak bir operasyon odasının oluşturulmasına yönelik kararlar da aldı.
Diğer yandan Halife Hafter, daha önce verilen sözleri görmezden gelerek Libya'nın güneyindeki askeri bölgelerin komutanları ve subaylarıyla bir araya geldi. Hafter’in ofisinden yapılan açıklamada, Hafter’in, ülkenin güney bölgelerindeki sivillerin güvenliğini doğrudan tehdit eden terörist gruplara karşı LUO birlikleri tarafından başlatılan askeri operasyonların ilerleyişi hakkında bilgi aldığı belirtildi.
Hafter, LUO Sözcüsü Tümgeneral Ahmed el-Mismari tarafından Pazar günü yapılan açıklama ile Haruc Dağları civarındaki çöl bölgelerine ve güneybatıdaki bölgelere giden vatandaşlara ve balıkçılara, ‘güvenlikleri için bu bölgelere gitmeyi derhal durdurmaları’ çağrısında bulundu.
Bu arada LUO, Libya ile Cezayir arasındaki el-Haruc Dağı sınırındaki İseyyin Sınır Kapısı'nın ani bir manevra ile kontrol altına aldı. LUO'ya bağlı yerel basın kuruluşları, LUO’nun bölgeyi ‘hareket etmenin yasak olduğu kapalı askeri bölge’ ilan ettiğini bildirdi.
‘Libya Alhadath’ adlı televizyon kanalı tarafından yayınlanan fotoğraflarda ve video görüntülerde, LUO’ya bağlı 128'inci Tugay’a ait makineli tüfeklerle donatılmış çok sayıda 4x4 aracın ve pikabın Libya-Cezayir sınırında dolaştığı görüldü.



Netanyahu Gazze’deki savaşın sona ereceği tarihi ekim ayı olarak belirleyerek zaman kazanmaya mı çalışıyor?

ABD İsrail'e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için zamana bağlı bir mühlet verdi (AFP)
ABD İsrail'e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için zamana bağlı bir mühlet verdi (AFP)
TT

Netanyahu Gazze’deki savaşın sona ereceği tarihi ekim ayı olarak belirleyerek zaman kazanmaya mı çalışıyor?

ABD İsrail'e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için zamana bağlı bir mühlet verdi (AFP)
ABD İsrail'e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için zamana bağlı bir mühlet verdi (AFP)

İzzettin Ebu Ayşe

ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya Gazze Şeridi’ndeki savaşı sona erdirmesi için verdiği son tarih öncesinde elini çabuk tutan İsrail, Gazze’de devam eden çatışmaların sona erdirilmesi için ekim ayına kadar süre tanıdı.

Tel Aviv, Netanyahu'nun arkadaşı ve Hamas'la müzakerelerdeki elçisi Ron Dermer'in sözleriyle, İsrail'in Gazze'deki savaşı ekim ayında sonlandırmak istediğini açıklarken birçok kişi, İsrail'in bu tarihi rastgele seçmediğini düşünüyor.

Birkaç hafta olarak verilen süre dolmak üzere

Şarku’l Avsat’ın  İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth 10 Nisan'da yayınlanan haberinde aktardığına göre  Trump’ın Netanyahu'ya karşı sabrının tükenmekte olduğunu ve Netanyahu'ya Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurması için üç haftadan fazla süre vermeyebilecek. Daha sonra İsrail devlet televizyonu KAN da dahil olmak üzere İsrailli medya kuruluşları, ABD'nin İsrail'e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için belli bir süre verdiğini ve Netanyahu'nun askeri planlarını buna göre uyarlaması gerektiğini bildirdi.

asdefrg
Netanyahu Gazze’deki savaş ile ilgili kararını netleştirmek için ABD ile İran arasındaki müzakerelerin sonuçlanmasını bekliyor (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)

Nisan ayı sona ererken Trump'ın Gazze’deki savaşın bitmesi için verdiği süre de doluyor. Arabulucular geçtiğimiz üç hafta boyunca Hamas ve İsrail yetkilileriyle bir esir takası anlaşması yapmak ve savaşı sona erdirmek için yaklaşık 10 öneri sundu, ancak hem Tel Aviv hem de Hamas bu önerileri reddetti.

Ekim ayı ve barıştan daha fazlası

İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, bir ön hamle olarak ‘Gazze'deki savaşın önümüzdeki ekim ayında sona ereceğini, Netanyahu'nun bu tarihte savaşı bitirmek istediğini, savaşın barış anlaşmalarının önünü açacak şekilde İsrail’in zaferiyle sona ereceğini ve daha fazla ülkenin İsrail’le ilişki kurmak isteyeceğini’ söyledi.

İsrailli siyaset araştırmacısı Caroline Kaneen yaptığı değerlendirmede, Dermer'in savaşın bitiş tarihini açıklamasının tesadüf olmadığını söyledi. Kaneen’e göre Netanyahu, Trump'ın Washington'da kendisiyle ile bir araya geldiğinde belirlediği sürenin dolacağını tahmin ederek ABD, Tel Aviv'e hesap sormaya başlamadan önce bu açıklamaları yapması için arkadaşına göz kırptı.

Savaşı sürdürmek için bir kaçış rampası

Netanyahu'nun Trump'ı kızdırmak ya da ona olan güvenini sarsmak istemediğini, ancak aynı zamanda siyasi ve otoriter geleceğini güvence altına almak için Gazze'deki savaşı sürdürmeyi istediğini düşünen Kaneen, “Eldeki bilgilere göre ABD Başkanı perde arkasında, yakında tüm rehinelerin serbest bırakılmasını ve Gazze'deki savaşın sona ermesini sağlayacak kapsamlı bir anlaşma üzerinde çalışıyor. Netanyahu, bunu sezerek bu teklifin önünü kesti. Savaşın sona erme tarihini önümüzdeki ekim ayı olarak belirleyerek ek bir süre istedi. Bu da ABD’nin savaşı sona erdirmeye yönelik herhangi bir önerisinin üstü kapalı bir şekilde, ancak akıllıca bir yolla reddedilmesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

frty
ABD ve İran haftalar önce nükleer konulu müzakerelere başladı (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)

Trump’ın bir anlaşma adamı olduğunu ve İsrail ile çevre ülkeler arasında barış anlaşmaları imzalanmasını istediğini belirten İsrailli siyasi analist, ABD yönetiminin bu yüzden Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona ermesi için baskı yaptığını vurguladı. Kaneen’e göre Netanyahu şu anda savaşla sadece İsraillilerin bölünmesi, hükümetinin çökme tehdidi, ekonomik krizler ve hakkındaki yargı davaları gibi iç krizleriyle başa çıkmak amacıyla ilgileniyor ve bu yüzden savaşa devam ederek tüm bunlardan kaçıyor.

Gazzeliler korku içinde

Gazzeliler savaşın sona ereceği tarihle ilgili haberi duyduklarında korkuya kapılarak saldırıların bir an önce durmasını, daha fazla kan dökülmeden ve boğucu kuşatma nedeniyle açlıktan ölmeden barışın gelmesini umdular. Ayrıca daha fazla toprak kaybetmekten de korkuyorlar. Musab adındaki bir Gazzeli, “Netanyahu'nun belirlediği tarihe beş ay var. O zamana kadar kaç kişi daha kaybolacak? Kaçı bombardımanlarda, kaçı açlıktan ölecek? Önümüzdeki aylarda tüm bu krizler bizi bekliyor olacak” ifadelerini kullandı.

Gazzeli Sevsen ise şunları söyledi:

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz birkaç gün önce askeri operasyonların kapsamını genişletme tehdidinde bulundu. Ekim ayına kadar İsrail, Gazze topraklarını yok etmiş ve burayı bir tampon bölgeye dönüştürmüş olacak.

Netanyahu, ABD-İran müzakerelerinin sonuçlarını bekliyor

Siyasi analist Taysir Abid'e göre Netanyahu planlarını netleştirmek için İran-ABD müzakerelerinin sonuçlarını bekliyor ve o zamana kadar Gazze'deki çatışmalarla ilgili net bir tabloya sahip olacağına inanıyor.

ABD ve İran, bundan birkaç hafta önce nükleer meseleyle ilgili müzakerelere başladı. Netanyahu, bu müzakerelerin Yeni Ortadoğu için kapsamlı planın bir parçası olduğunu ve sadece bir müzakereden ibaret olmadığını vurguladı. Netanyahu, 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze Şeridi’ndeki savaşın başlamasından bu yana İran'ı bombalamaya ve ona karşı bir savaş başlatmaya çalışsa da ABD’de birbiri ardına iktidara gelen yönetimler bunu yapmasını engelledi. Trump, bir açıklamasında, “İran ile diyaloğu bomba atmaya tercih ederim” dedi. Trump her ne kadar İran'la bir anlaşmaya varılması için iki aylık bir süre tanısa da uluslararası medya kuruluşları bu sürenin uzatılabileceği tahminlerini bildirdi. Ancak bu durum, Ortadoğu'daki tüm silahlı vekillerine yaptığı gibi Tahran'a askeri olarak saldırmaktan yana olan Netanyahu'yu kızdırdı. Buna karşın Trump, İran'a karşı askeri seçeneği geçici olarak askıya almaya ve müzakerelere kapı açmaya karar verdi ve İsrail hükümetine mevcut aşamada İran'a yönelik herhangi bir askeri saldırıyı desteklemeyeceğini bildirdi. Ancak Netanyahu, nükleer tesislerine girilmesine ve bu tesislerin imhasına izin vermediği sürece İran'la yapılacak herhangi bir anlaşmanın işe yaramayacağını öne sürdü. Trump ise Netanyahu’nun İran'la savaşabileceğini, ama ABD’nin böyle bir savaşa sürüklenmeyeceğini belirterek “İsraillilerin bunu yapmasını engellemedim, ancak bunu onlar için kolaylaştırmadım da” şeklinde cevap verdi.

Tüm savaşların Gazze ile ilişkilendirilmesi

Siyasi araştırmacı Taysir Abid, Netanyahu’nun önümüzdeki ekim ayını savaşın sona ereceği takvim olarak belirleyerek süreyi uzattığını ve İran-ABD müzakerelerinin sonuçlarını beklemek istediğini ve eğer bu sonuçları beğenmezse Tahran'a karşı askeri bir operasyona girişmek ve bunu Gazze ile ilişkilendirmek zorunda kalacağını düşünüyor. İsrail'in müzakerelerin sonuçlarının kendi koşullarını karşılamasını istediğini, ancak Tahran’ın bunu reddedeceğini ve burada kazananın İsrail olacağını söyleyen Abid, “Netanyahu, Gazze konusunda Trump'la ters düşemez. Çünkü ABD ile iyi bir ilişki kurup Tahran'ı bombalamak ve ardından sadece Gazze'de değil, Ortadoğu'da da savaşı tamamen bitirmek istiyor” yorumunda bulunda.

Netanyahu’nun Trump'tan çekindiğini ve bu yüzden savaşın bitiş tarihi olarak önümüzdeki ekim ayını belirlediğini düşünen Abid, bunu İsrail'in hedeflerine ulaşması için birkaç haftası olduğunu açıkça söyleyen ABD Başkanı'na bir başka mesaj olarak nitelendirdi. Abid’e göre İsrail Başbakanı, bu şekilde daha fazla zaman kazanarak ABD’nin baskısından kaçmaya çalışıyor, ama başarılı olup olmayacağı bilinmiyor.

Trump, nisan ayında Gazze ile ilgili yaptığı bir açıklamada “Tüm rehinelerin serbest bırakılması için çalışıyoruz. Savaşın sona erdiğini görmek istiyorum ve bunun yakında gerçekleşeceğini umuyorum” ifadelerini kullandı. Netanyahu, savaşın bitiş tarihi olarak ekim ayını belirlerken, İran-ABD müzakerelerinin sonuçlarını beklediğini, Gazze'nin geleceğine dair bir planla ilgili son rötuşları yaptığını ve İsrail hükümetindeki iç anlaşmazlıkları çözmeye çalıştığını savunuyor. Gazze Şeridi’ndeki savaş gerçekten o tarihe kadar devam edecek mi yoksa yakında sona mı erecek?